YEREL HABERLER - 14 Mart 2017 Salı 11:12

Başkan Karatay’dan Almanya ve Hollanda’da yaşanan olaylara tepki

A
A
A
Başkan Karatay’dan Almanya ve Hollanda’da yaşanan olaylara tepki

AK Parti Aksaray İl Başkanı Abdulkadir Karatay, Almanya ve sonrasında Hollanda’da yaşanan olayları değerlendirdi.

AK Parti Aksaray İl Başkanı Abdulkadir Karatay, Almanya ve sonrasında Hollanda’da yaşanan olayları değerlendirdi. Avrupa’nın temellerinin sarsılmaya başladığını belirten Karatay, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir bakanını sınır dışı etmek hiçbir ülkenin haddine değildir” dedi.


16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumunun çok önemli olduğunu ifade eden Başkan Karatay, “Hollanda’da ve onun öncesinde Almanya’da yaşanan olaylardan dolayı gerçekten üzüntülüyüz ve bir o kadarda da öfkeliyiz. Türkiye 16 Nisan’da referanduma gidiyor. Türkiye’nin artık yönetim sisteminin değişeceği, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin geleceği bir süreç. Doğal olarak da bakanlarımız yurt dışında yaşayan 4 milyonun üzerindeki seçmenimize ulaşmak için çeşitli programlar planladılar. Uluslararası anlaşmalar, diplomatik nezaketler, diplomatik kurallar, hepsini değerlendirdiğimiz zaman orada yaşayan seçmenlere bizim ulaşmamız kadar doğal bir şey yok. Ancak şunu görüyoruz ki, 16 Nisan tarihinde yapılacak olan referandumun ne kadar önemli olduğunu yurt içinde anlatırken, yurt dışında da, özellikle Avrupa Birliği’nin ‘Hayır’ kampanyasına güçlü bir şekilde destek vermeye çalıştığını görüyoruz. Bu neden? Türkiye artık sadece Türk Milleti tarafından yönetilmek için hazırlanan anayasa maddesiyle Avrupa Birliği, Batı veya diğer dünya ülkelerinin, Türkiye’de söz sahibi olamayacağını, yönetimde etkili olamayacağını açıkça görmeleri ve ona karşı bir tepki oluşturarak ‘Hayır’ çıkmasına çabaladıklarını görüyoruz. Bu bir anlamda da şu demektir. Avrupa’da ‘Evet’ korkusu hızlı bir şekilde yayılmaya başlamış, Avrupa’nın bütün dengesi alt üst olmuş. Elbette ki biz sadece yurt içindeki 55 milyon seçmenimize değil, yurt dışındaki 4 milyonun üzerindeki seçmenimize de ulaşmak istiyoruz. Çünkü Türkiye’nin geleceği aynı zamanda dünyanın geleceği, coğrafyanın geleceği. Dolayısı ile önümüzdeki yüz yıl içerisinde dünyada söz sahibi olabilecek, dünyadaki bütün dengeleri alt üst edebilecek bir sürece doğru gidiyoruz. Türkiye bunu masada yer almasıyla, biliyorsunuz Ortadoğu’da yaşanan süreç, Avrupa’da yaşanan süreç ve dünyanın dört bir tarafında özellikle gönül coğrafyamızda Türkiye’nin yapmış olduğu faaliyetlerle bütün Avrupa görmüş durumda. Avrupa temellerinden sarsılmaya başlamıştır. Bu yaşanan olaylarla ilgili, bugüne kadar hep demokrasiyi savunduklarını, ifade özgürlüğünü savunduklarını bütün kanallarda hep birlikte gözlemledik. Ama burada şunu görüyoruz ki sahte olan düşüncelerini, sahte olan davranışlarını artık bir şekilde yüzlerine yansıdığını görüyoruz. Çünkü hiçbir demokratik temayüller böyle bir davranışı hak ettirmez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir bakanını sınır dışı etmek hiçbir ülkenin haddine değildir. Mutlaka bunun karşılığı verilecektir, mutlaka bunun bedeli ödetilecektir. Hollanda, Almanya ve diğer ülkelere baktığımızda Fransa’da mesela bakanlarımız toplantı yapıyor. Hiçbir olay yaşanmıyor, gayet güzel, hatta ve hatta vatandaşımızın teveccühüyle salonlar almıyor. Fransa bu olgunluğu, bu uygarlığı gösterirken biz Avrupa Birliği çatısı altında uygar olduğunu iddia eden bazı devletlerin aslında sadece acıyla, zulümle, sömürgecilikle uygarlıklarını ifade ettiklerini görüyoruz. Elbette ki bu olayların karşılığı hem Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından, hem Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım Bey tarafından ve bakanlarımız tarafından güçlü bir şekilde dile getirildi. Biz de yine millet olarak, bu aziz milletin fertleri olarak mutlaka bu bedeli ödeteceğimizi ifade etmek istiyorum. Şunu da görüyoruz ki, 15 Temmuz’da nasıl ki kardeşlerimiz, AK Partili olsun, MHP’li olsun, CHP’li olsun veya her ne partiden olursa olsun vatan söz konusu olduğu zaman bu milletin çocuklarının bir araya geldiğini tüm dünya görmüştür. İnşallah 16 Nisan’da ve o güne giden süreçte de bir kez daha göstermesini biliriz. İnşallah bu tür olayları bir daha yaşamayız. Avrupa Birliği’ndeki ülkelerin özellikle bu konuda Başbakanlarından başlamak üzere hükümetlerinin kendilerine çeki düzen vermesini de hızla beklemekteyiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kimlik dolandırıcılığı gerçeği trafik cezasından ortaya çıktı Ankara’da yaşayan Rümeysa Sivri Nalbat, hiç gitmediği Bitlis’ten gelen trafik cezası hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara’da ikamet eden ev hanımı Rümeysa Sivri Nalbat’a 34 BEM 307 plakalı otomobilden Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) cezası geldi. Nalbat’ın girişimleri neticesinde aracın kiralık olduğu ortaya çıktı. Adını haritalardan bilen, hayatı boyunca hiç Bitlis’e gitmeyen ve kullanmadığı araç ile kendisine trafik cezası gelmesini şaşkınlıkla karşılayan Nalbat, ceza ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Hayatından hiç Bitlis’e gitmediğini ve araç kiralamadığını söyleyen Rümeysa Sivri Nalbat, "19 Nisan Cuma günü evimize bir ceza geldi. Bitlis’te Güroymak’ta bir ceza yediğim yazıyordu. Cezayı araştırdığımızda benim kimliğim adına bir araç kiralandığı ortaya çıktı. Hayatımda Bitlis’e gitmedim ve böyle bir araç kiralamadım. Onun için de bugün gelip bir suç duyurusunda bulunduk. Benim TC kimlik numaramdan ve ismim adresim yazıyordu. Bitlis’te bir araç kiraladığım yazıyordu. Ceza makbuzuna baktığımızda ceza 9 Mart’ta gelmiş görünüyor ve 9 Mart’ta ben evimdeydim. Ayrıca ben kimliğimi hiçbir zaman kaybetmedim. Kimliğim her zaman yanımdaydı. Hayatımda hiçbir zaman Bitlis’e gitmedim" dedi. Eşi Enes Nalbat ise, eşinin adına gelen ceza hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek, sahte kimliğin herhangi bir olaya karışmadan bu olaydan kurtulmak istediklerini belirtti.