YEREL HABERLER - 02 Nisan 2017 Pazar 14:17

Başkan Karatay: "Yargı sivilleşince, vesayet, darbe bitecek ve adalet gelecek"

A
A
A
Başkan Karatay: "Yargı sivilleşince, vesayet, darbe bitecek ve adalet gelecek"

AK Parti İl Başkanı Abdulkadir Karatay, yeni anayasa değişikliğinde yer alan yargının sivilleşmesi maddesi değiştiğinde vesayetin tamamen ortadan kalkacağını ve adaletin geleceğini söyledi.

AK Parti İl Başkanı Abdulkadir Karatay, yeni anayasa değişikliğinde yer alan yargının sivilleşmesi maddesi değiştiğinde vesayetin tamamen ortadan kalkacağını ve adaletin geleceğini söyledi.


Anayasanın 18 maddesinin değişimi içerisinde yer alan ve anayasanın belki de en önemli değişimlerinden bir tanesinin de yargının sivilleşmesi olduğunu belirten Başkan Karatay, “Yargı ile ilgili 3-4 tane maddemiz var. Bir tanesi, yargının bağımsızlığı ibaresinin yanına tarafsızlığının da eklenmesiydi. Yine bir tanesi askeri mahkemelerin tamamen kaldırılması, Anayasa Mahkemesindeki askeri üyelerin artık mahkemeye üye olarak sunulmayacağı ve bir diğeri de HSYK’nın yapısındaki düzenleme. Şimdi tüm bunları değerlendirdiğimiz zaman Türk Milleti adına yargı yetkisini bağımsız mahkemeler kullanıyor. ‘Bağımsız mahkemeler kullanıyor’ ifadesine baktığımız zaman da askeri yargı ve sivil yargı olmak üzere 2 tane yargımız var. Herhangi askeri bir durumda, askeri bir olayda veya askerle bir mahkemeleşme durumunda sivillerimiz de askeri mahkemelerde yargılanabiliyordu. Şimdi bu ne demektir? Devlet içerisinde kurum olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendine has bir yargı mekanizmasının olmasıydı. Biz bu maddeyi tamamen kaldırıyoruz. Askeri yargının tamamen kalkması yargının a’dan z’ye sivilleşmesi demek. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her kişi, ister asker olsun, ister sivil olsun, herhangi bir durumda sivil mahkemelerimiz tarafından yargılanacak ve sivil mahkemelerimizce hukuku değerlendirilecek. Böyle baktığımız zaman artık yargımızın sadece sivil bir yargıya dönüştüğünü görüyoruz. Neden önemli? Biliyorsunuz ki, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletini korumak adına TSK görevlidir’ gibi darbelere imkan veren bazı maddeler var. Bu darbe ortaya çıktıktan sonra askeri mahkemede yargılandığı zaman darbeyi yapan yine Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup insanları yine TSK’ya ait olan yargıda hesap vermesi elbette ki tam bir adaleti ortaya koymaz. Dolayısıyla bizim yaptığımız bu düzenleme ile artık darbelerin de önünü kapatmak adına, bir daha darbelerin yaşanmaması adına yargının sivilleşmesi çok önemli bir düzenleme. Belki de bu anayasa paketi içerisindeki en önemli düzenlemelerden bir tanesi. Nasıl ki yürütmenin seçilen Cumhurbaşkanı tarafından belirlenerek yürütme ve yasamanın ayrılmasıysa, bir başkası da mahkemelerin, daha doğrusu yargının tamamen sivilleşmesi” dedi.


‘Vesayet tamamen ortadan kalkacak’


Mahkemelerin Türk Milleti adına karar verdiğinin altını çizerek açıklamasına devam eden Başkan Karatay, “Biz hep şunu söylüyoruz. Mahkemeler Türk Milleti adına karar verir. Türk Milleti adına karar veren bir mahkemeye de yine Türk Milleti tarafından seçimlerle seçilen Cumhurbaşkanının, seçimlerle gelen meclisin başta HSYK’nın yapısında yaptığımız düzenleme ile oradaki üyelerin millet tarafından yetkilendirilmiş hem cumhurbaşkanı, hem de milletvekili tarafından belirlenmesi gerçekten çok önemli bir düzenleme. Dolayısıyla biz yargının sivilleşmesinden şunu anlıyoruz. Artık vesayet tamamen ortadan kalkacak. Vesayet nedir peki, ona da bir açıklık getirelim. Vesayet, Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi her ne kadar teorik olarak söz sahibi olsa da, pratik olarak biz bunu geçtiğimiz 50-60 yıllık çok partili demokrasi hayatında göremedik. Çünkü millet tarafından görevlendirilen Türkiye Büyük Millet Meclisi yeri geldiği zaman bazı kurumlarda söz sahibi olamıyor, iktidar olduğu halde muktedir olamıyordu. Nedir mesela? İşte bir kanun çıkartıyorsunuz, Yargıtay, Danıştay veya Anayasa Mahkemesinden dönüyor. Yine bir düzenleme yapıyorsunuz, askeri yargıda da, askeriyenin tamamında neredeyse hiçbir denetleme hakkınız bile olmuyordu. Dolayısı ile bizim yaptığımız bu düzenleme ile beraber devletin tek sahibi olan milletin, millet tarafından görevlendirilen yürütmenin başı olan cumhurbaşkanı ve yasama olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin tüm yetkileri millet adına kullanıp yargıda olmak üzere diğer kurumlarla beraber bütün seçimleri buralardan yapılması. Bu da şu demektir ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi kanun koyma gücüyle devletin en önemli kurumu olarak görev yaparken, hükümet olarak, cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanının atayacağı yardımcıları ve bakanları yürütmenin en önemli erki olurken ve bir taraftan da hem yürütmeyi, hem yasamayı denetleyen yargının Türk Milleti tarafından seçilmiş kişilerce belirlenmesinin artık hiçbir kurumun kendine özel bir kanunu olmadan Türk Milletinin bu vesayeti ortadan kaldırıp idareye, iradeye kendisinin sahip olması, sahip çıkması demek. Bu yüzden yargının sivilleşmesi gerçekten çok önemli. İnşallah önümüzdeki 16 Nisan referandumunda güçlü bir evet çıktıktan sonra bu düzenlemeler hızlı bir şekilde yapılıp, bu milletin, bu halkın bugüne kadar yapmış olduğu desteği, çalışmayı, gayreti kendi adını kullanacak olan hem hükümetin, hem yasama organının, hem de yargı organının milletin isteklerini, taleplerini hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak çalışacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.