ÇEVRE - 31 Mart 2022 Perşembe 11:49

Tuz Gölü’nde Flamingo ölümlerine jandarma önlemi

A
A
A
Tuz Gölü’nde Flamingo ölümlerine jandarma önlemi

Tuz Gölü’nde yaşanan flamingo ölümlerine yönelik geniş güvenlik önlemleri alan Aksaray İl Jandarma Komutanlığı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Tim ekipleri yaşanan ölümlerin önüne geçmek için tedbirler oluşturuyor.

Tuz Gölü’nde yaşanan flamingo ölümlerine yönelik geniş güvenlik önlemleri alan Aksaray İl Jandarma Komutanlığı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Tim ekipleri yaşanan ölümlerin önüne geçmek için tedbirler oluşturuyor. Bölge halkıyla bir araya gelen jandarma ekipleri ölümlerin nasıl önüne geçileceği hakkında bilgiler vererek bölgede olumsuzluklara karşı belirli aralıklarla devriye atıyor.


İç Anadolu bölgesinde Aksaray, Konya ve Ankara illeri sınırlarında yer alan ve Türkiye’nin en büyük 2. gölü olup flamingo cenneti olarak bilinen 85 kuş türünün yaşadığı Tuz Gölü’nde geçtiğimiz yıllarda yaşanan flamingo ölümlerinin önüne geçilmesi için Aksaray İl Jandarma Komutanlığı ekipleri harekete geçti. Bölgede yaşanabilecek olumsuzluklara karşı hemen her gün bölgede devriye atan ve gözetleme kulelerinden bölgeyi denetim altında tutan İl Jandarma Komutanlığı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Timleri aynı zamanda bölge halkıyla da bir araya gelip bilgilendirmeler yapıyor. Tuz Gölü ve bölgesindeki sulak alanlarda yaşayan flamingo ölümlerinin engellenmesi amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri Şube Müdürlüğü ile koordineli olarak çalışan Jandarma Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Timleri köy muhtarları, mahalle muhtarları ve bölge halkına flamingoların yaşam, yuvalama ve üreme alanı olan Tuz Gölü ve çevresindeki göllerde ekolojik dengeyi bozacak, yuvalama alanlarına ve yavrulara zarar verecek olumsuzlukları önlenmek üzere alanda gerekli incelemelerin ve denetimlerin yapılması, alanda izinsiz çalışmalar, avlanma, piknik, mangal gibi yapılmamasına, sadece izin verilen alanlarda bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesine dikkat edilmesi konularında bilgilendirdi.


Aksaray İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Jandarma Yarbay Fatih Yıldırmaz yaptığı açıklamada, “Biz sadece vatandaşımızın can ve mal güvenliğini korumakla kalmayıp üzerinde yaşadığımız toprağın, vatanımızın, çevremizin korunmasını da istiyoruz. Gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarılmasını istiyoruz. Biliyorsunuz sizin de yaşadığınız bölge Tuz Gölü Havzasının güney kısmını oluşturuyor. Burada muazzam bir tabiat var. Gerçekten çok şanslısınız” dedi.



“Tuz Gölü’nden hariç beslenecekleri hiç ir yer yok”


Aksaray İl Jandarma Komutanlığı Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Tim Komutanı Jandarma Astsubay Çavuş Serkan Kurt ise “Burada olmamamızın sebebi flamingolar. Flamingoların da bir yaşam serüveni var aynı her canlının olduğu gibi. Bunu bilmenizi isterim ki, asıl ölüm sebeplerinden birisi de Tuz Gölü’ndeki suyun azalması. Flamingolar Mart ve Nisan aylarında Konya’nın Gülyazı bölümüne geliyorlar burada Mayıs ayından itibaren kuluçka dönemine giriyorlar. Kuluçka dönemi bittikten sonra Haziran ayında da yavruları temiz sudan Tuz Gölü’ne doğru yemek, beslenme amaçlı hareket ediyorlar. Tuz Gölü’nde kırmızı algler var. Flamingoların renklerinde de bir kırmızılaşma meydana gelir. Bu alglerden dolayı. Tek beslendikleri yiyecek bu. Bu besin de Türkiye’de Tuz Gölü’nden hariç beslenip çoğalacakları başka hiçbir yer yok” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
Elazığ Başkan Şerifoğulları, Kent Müzesi’ni inceledi Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ’ın kültür ve turizmine yeni bir değer olarak hayata geçirilecek olan Kent Müzesi’nin sona gelinen çalışmalarında incelemelerde bulundu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ‘Müzeler Şehri Elazığ Projesi’ kapsamında hayata geçirdiği Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’nin ardından Kent Müzesi’ni de kente kazandırmaya hazırlanıyor. 1896 yılında dönemin Elazığ Valisi Enis Paşa tarafından Çarşı Mahallesi’nde inşa edilen ve geçmişte hükümet konağı olarak hizmet veren, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan tarihi bina, çalışmaların ardından kent belleğinin kayıt altına alındığı, toplumsal hafızayı canlı tutacak Kent Müzesi olarak faaliyet gösterecek. Kent Müzesi bünyesinde, şehrin tarihi dönemleri, coğrafi, sosyal ve ekonomik yapısı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler bölümü ile geleneksel yaşam kültürü bölümleri yer alacak. Başkan Şerifoğulları, müzede devam eden çalışmaları inceledi. Yetkililerden bilgi alan Başkan Şerifoğulları; “Aziz Şehrimiz Elazığ’ımızın kültür ve turizmine katkı sağlama adına Müzeler Şehri Elazığ projemiz doğrultusunda Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’ni kentimize kazandırmanın onurunu ve gururunu yaşamıştık. Şehrimizin kadim kültür ve medeniyetini, övündüğümüz tarihini geleceğe taşımanın bilinciyle, geleceğimizi inşa etme hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Bu kapsamda Elazığ’ın tarihi ve kültürel değerlerinin geleceğe aktarılması, yaşatılması, ve korunması için kent belleğinin nesilden nesile aktarabileceği Kent Müzemize ilişkin çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Şehir merkezimizde hayata geçireceğimiz bu Kent Müzemiz, hem kıymetli hemşehrilerimize, hem de farklı illerden şehrimizi ziyaret edecek olan vatandaşlarımıza kentimizin geçmişine dair önemli bir deneyim yaşatacaktır. Kent Müzemizi de geleceğimize kazandırmış olmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız” dedi.