GENEL - 12 Kasım 2019 Salı 14:11

TBMM Araştırma Komisyonu üyeleri Aksaray’daki okulda inceleme yaptı

A
A
A
TBMM Araştırma Komisyonu üyeleri Aksaray’daki okulda inceleme yaptı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozuklukları Araştırma Komisyonu Başkanı Kemal Çelik ve beraberindeki komisyon üyeleri, Aksaray’da gündeme gelen ve otizmi öğrencilerin velilerinin yuhalandığı ve okulda istenmedikleri olayını araştırmak için Mehmetçik İlkokulunu ziyaret ederek incelemelerde bulundu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozuklukları Araştırma Komisyonu Başkanı Kemal Çelik ve beraberindeki komisyon üyeleri, Aksaray’da gündeme gelen ve otizmi öğrencilerin velilerinin yuhalandığı ve okulda istenmedikleri olayını araştırmak için Mehmetçik İlkokulunu ziyaret ederek incelemelerde bulundu.


TBMM Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozuklukları Araştırma Komisyonu, ilk olarak Aksaray Valisi Ali Mantı’yı daha sonra Aksaray Belediye Başkanı Evren Dinçer’i ziyaret etti. Komisyon ziyaretlerinin ardından komisyon heyeti olayların yaşandığı Mehmetçik İlkokuluna gelerek incelemeler bulundu.


Burada bir açıklama yapan TBMM Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozuklukları Araştırma Komisyonu Başkanı Kemal Çelik, TBMM Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozuklukları tespit amacıyla kurulan araştırma komisyonu olarak Aksaray’ı ziyarete geldiklerini söyledi. Bu Mehmetçik İlkokulunda basına yansıyan bir olay olduğunu anlatan Çelik, "Aileleri dinlemek için buraya geldik. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Bu olaylar vesilesiyle Aksaray halkını asla suçlamıyorum. Bu olaylar Türkiye’nin her yerinde olabilir zaten ortada olmuş olay diye de bir şey yok. Biz komisyon üyesi arkadaşlarımız sizler gibi bizlerde birer aileyiz. Öncelikle bunu bilmenizi istiyoruz. Biz bu komisyon çalışmalarında siyaseti TBMM’de bıraktık. Komisyon toplantılarında siyaset yapmıyoruz ve yapmayacağız da. Biz araştırma komisyonu olarak buraya geldik. Durumu tespit edeceğiz ve buradan nasıl bir hayırlı sonuç çıkarabiliriz biz ona gireceğiz. Biz araştırma komisyonuyuz, soruşturma komisyonu değiliz. Ama sağ olsun Valimiz Ali Mantı ve diğer yetkililer gerekli soruşturmayı da yaptılar ve yapmaya da devam ediyorlar” diye konuştu.



"Ailelerden istirhamımız şudur, bu çocukların varlığını kabul edelim"


Çelik, bu olaylarda aileleri inciten çocukların geleceğiyle ilgili olumsuz şeyleri yazanlar kendilerinin görevlerinin dışında olduğunu ifade etti. Bu okulun kaynaştırma eğitiminin verildiği bir okul olduğunu hatırlatan Çelik, "Kaynaştırma eğitimi ideal olanıdır. Dünyanın her yerinde vardır. Yani çocukların burada bir arada yaşaması, kaynaşması, birbirinden etkilenmesi. Bu çocukların diğer çocuklardan alacakları var ama diğer çocukların da bu çocuklardan alacakları dersler var. Bu otizm hızla yayılıyor. Eskiden çok yüksek değildi ama şimdi 59 doğumdan birisi otizmli oluyor, bu yüksek bir oran. İşte biz hem bu durumun sebeplerini araştırıyoruz hem de bunun önüne nasıl geçebiliriz onu araştırıyoruz. Ama bu çocuklar için tek önemli bir şey var, erken tanı ve eğitime başlama. Dünya neler tartışıyor bir görseniz. Biz komisyonda neler tartışıyoruz bir görseniz. Yani dünyada ne varsa Türkiye’de de o olacak. Artık Türkiye büyük bir ülke. Artık Türkiye sosyal güvenlik alanında belirli bir alana gelmiş bir ülke. Ailelerimiz başka yeni şeyler istiyor haklılardır. İşte biz de bu konuda ne yapabiliriz, yerel yönetimleri daha fazla bu işin içine nasıl sokabiliriz hepsini araştırıyoruz. İnşallah biz uygulanabilir öneriler getireceğiz. İnşallah bizler bunu politika, siyaset ve parti üstü tutarak çok güzel bir rapor hazırlayacağız. Özel öğretmen, özel eğitimci açığımız var. Bunu da gidermemiz lazım. Biz bunları açık yüreklilikle söylüyoruz. Çünkü nedir sorun bizimdir çözümü de biz bulacağız. Başka birisinden bekleyemeyiz. Başka bir ülke gelip çözmeyecek. Biz bulacağız. Onun için yapılanları takip edeceğiz ama yapılacakları da söyleyeceğiz. Çünkü biz devletimize inanıyoruz, vatandaşına sahip çıkıyor, çıkacak. Onun için bu sorun hepimizin. Olayı istismar edenler var. Bu da normal istismar edilebilir ama onlara meydan vermeyeceğiz. Kimsenin istismar etmesine meydan vermeyeceğiz. Ailelerden istirhamımız şudur; bu çocukların varlığını kabul edelim. Arkadaşlarımızla toplantı yapacağız, sizleri orada ayrı ayrı dinleyeceğiz. Her iki öğrenci gurubunun ailelerinin temsilcilerini dinleyeceğiz. Bu olay Aksaray’da da olsa aynı, İstanbul Aksaray’da da olsa aynı. Onun için bundan Aksaraylılar alınmasınlar. Biz Aksaray’ın asil insanlardan oluştuğunu biliyoruz. Hiç endişe etmeyin sorunu biz TBMM’de görevimiz bittikten sonra tüm milletvekilleri kendi aramızda söz verdik bunları takip edeceğiz” dedi.



“Özel eğitim öğretmeni eksikliği var"


Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozuklukları Araştırma Komisyon Üyesi ve Kayseri Milletvekili Çetin Arık, “Bugün burada yerinde yaşanan olayları incelemek için buradayız. Otizmli kardeşlerimizi şunu baştan söylemek isterim ki eğitim hakkı anayasal bir haktır. Hiçbir kimsenin hiçbir diğerini dışlama hakkı yoktur, yok sayma hakkı yoktur. Analarının ak sütü gibi helaldir. Otizmli kardeşlerimizin de, ailelerinin de eğitim alması şarttır ki alacaklardır. Türkiye’de 0-18 yaş arası 352 bin eğitim bekleyen çocuğumuz var. Bunlardan eğitime ulaşabilenlerin sayısı 27 bin. O da bu şartlarda eğitim görüyorlar ve geri kalanı evlerindeler. Bizim görevimiz komisyon olarak onları da evlerinde çıkartıp eğitim ile buluşturmak. Tabi ki nasıl bir eğitim? Nitelikli bir eğitim. Şimdi otizmli çocukları haftada 2 saat eğitim veriliyor. Tipik gelişen çocuklara haftada 40 saat eğitim veriliyor. Ancak bu çocuklarla tipik gelişen çocuklar aynı sınava tabi tutuluyor. Bu bir adaletsizliktir. Bunları kaldıracağız ve eğitim saatleri mutlaka ve mutlaka artıracağız. Bir diğer şey, nasıl bir eğitim? Nitelikli bir eğitim. İşte okullarımızı geziyoruz ve görüyoruz ki özel eğitim öğretmeni eksikliği var. Sadece bir ay eğitim alaraktan bu çocuklarımıza eğitim vermeye çalışıyorlar. Emeklerine sağlık, ellerine sağlık ama olmaz. Yani sertifika ile bir saat eğitim alarak sosyoloji bölümü uzmanının, din kültürü uzmanının, işletme uzmanı bölümü mezununun bu çocuklara eğitim vermesi olmaz. Bizim görevimiz bu eksiklikleri yerinde tamamlamak. Gölge öğretmen eksikliğinizi biliyoruz, her türlü ayrımcılığın yanında olduğunu biliyoruz, söylüyoruz ve yanınızdayız, yanınızda olduğumuzu belirtmek, burada yaşanan eksiklikleri giderme adına bugün buradayız” ifadelerini kullandı.



“Çocuklarımız için elimizden ne gelirse yapacağız”


Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozuklukları Araştırma Komisyon Üyesi ve Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu ise "Bütün partili milletvekillerimizin oluşturduğu komisyonumuzun sözcüsüyüm. Burada münferit bir olay yaşanmış olabilir. Ben ve başkanlarımızın, vekillerimizin sizlere söylediklerinin altını özellikle çizmek istiyorum. Yaşanan hiçbir talihsiz münferit olay bir kuruma, bir siyasi partiye, bir şehre bağlanamaz. Bu anlamda bizler Aksaray’ı bu olayın çok dışında tutuyoruz. Eğer yaşanmış olumsuz bir hadise varsa sorumluları üzerinden bir girişimde bulunmak istiyoruz. Evet bizler bir araştırma komisyonuyuz, soruşturma komisyonu değiliz. Ama insanlarımızın yüreğini derinden yaralayan bir olay varsa da komisyonumuzu ilgilendiren her alanda varlık göstermek durumundayız. Onu da yapıyoruz zaten, bugün bu yüzden sizlerle birlikteyiz. Siyaset üstü bir komisyonumuz var. Önümüzdeki bu ayın 27’sinde sanıyorum noktalayacağız ama bir komisyon raporu çıkartıp onu sadece yazılı metinler üzerine hapsedip sonrasında takip etmemek üzere yapmış olduğumuz bir çalıma yok. Başkanımızın da dediği gibi sürdürülebilir olmasına, çözüm önerileri sunmasına, yasama organında değerlendirilmesine çok fazla önem veriyoruz. Bu çocuklar hepimizin, bizler vicdanın, merhametin yüksek oranda işletildiği toplumlardan bir toplumun mensuplarıyız. Bu anlamda bu çocuklar hepimizin dediğimiz gibi ve onlar için ne gerekiyorsa, elimizden ne gelirse yapacağız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.