GENEL - 27 Ekim 2018 Cumartesi 13:04

Amasyalı çocuklar ‘kırmızı düdük’ çalmaya devam ediyor

A
A
A
Amasyalı çocuklar ‘kırmızı düdük’ çalmaya devam ediyor

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçen Kurban Bayramı öncesi başlattığı ve yurt genelinde uygulanan "Bu bayram ben de trafik polisiyim-Hatalı sürücüye kırmızı düdük" kampanyası ile artık çocukların kişisel eşyalarından biri haline gelen kırmızı düdükler Amasya’da polisin okullarla birlikte yürüttüğü projelerde de kullanılmaya devam ediyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun geçen Kurban Bayramı öncesi başlattığı ve yurt genelinde uygulanan "Bu bayram ben de trafik polisiyim-Hatalı sürücüye kırmızı düdük" kampanyası ile artık çocukların kişisel eşyalarından biri haline gelen kırmızı düdükler Amasya’da polisin okullarla birlikte yürüttüğü projelerde de kullanılmaya devam ediyor.


Emniyet Müdürü Fahri Bulut’un talimatıyla Serdar Zeren İlkokulu, Zübeyde Hanım Anaokulu ve Lokman Hekim İşitme Engelliler Okulundaki öğrenci ve öğretmenlerle birlikte projeler yapan Amasya Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi Müdürlüğü, gelinen aşamaya ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenledi.


Trafik Şubesi Müdürü Ömer Kapsal, kampanya kapsamında yapılan tanıtım çalışmaları sonucu çocukların aile bireylerinin trafik kurallarının uyup uymadıklarını kontrol ettiklerini, emniyet kemeri takmaları ve hızlı araç sürmeyi engelleyici uyarılarda bulunmalarıyla ilgili geri dönüşler aldıklarını söyledi.


Duble yolların yapılması ve araçların teknolojiye uygun olarak dizayn edilmesinin olumlu bir gelişme olduğunu, bununla beraber kaza kusurlarının da değiştiğine değinen Ömer Kapsal, “Son dönemde dikkat çeken unsurlardan biri kaza kusurlarında farklı bir değişim yaşanmasıdır. Geçmiş yıllarda meydana gelen ölümlü, yaralanmalı kazalar ağırlıklı olarak hatalı sollama sonucu karşılıklı çarpışma sonucu neticelenen kazalar iken bugün ise yoldan çıkma neticesi ile kazaların yoğun olarak meydana geldiği görülmektedir. Oluş şekline göre 15 farklı kaza türünden yüzde 24’ünün yoldan çıkma neticesinde meydana geldiği ve diğerlerine göre yüksek oranda olduğu görülmektedir” diye konuştu.


Türkiye’de son bir yıl içerisinde meydana gelen 327 bin 429 trafik kazasında 7 bin 403 kişinin hayatını kaybettiğine, 329 bin 475 kişinin ise yaralandığına dikkat çeken Kapsal, kazalardan çoğunun aşırı hız, uykusuzluk, yorgun, uzun süreli araç kullanma ve araç sürerken cep telefonu kullanımından kaynaklandığının tespit edildiğini vurgularken emniyet kemerinin kullanılmamasına bağlı olarak araçtan fırlama, boyun kırılması ve hayati organlardan darbe alınması gibi sonuçlarla karşılaşıldığını dile getirdi.


Belediye Kültür Merkezindeki programa, Vali Dr. Osman Varol, Belediye Başkanı Cafer Özdemir, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ali Yıldız ile Emniyet Müdürü Fahri Bulut da katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.