GENEL - 26 Şubat 2015 Perşembe 20:57

Kültür Ve Turizm Bakanı Çelik 81 İlin Valisine Seslendi

A
A
A
Kültür Ve Turizm Bakanı Çelik 81 İlin Valisine Seslendi

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, İçişleri Bakanlığı Valiler Buluşması 2015 toplantısına katılarak 81 ilin valisi ile kültür, turizm, iç ve dış politika konuları başta olmak üzere gündeme ilişkin görüşlerini paylaştı.
Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, toplantıda yaptığı konuşmada, “Bir takım örgütlerin ve grupların milli orduları ve güvenlik sistemlerini tehdit ettiği yeni bir küresel güvenlik problemi ile karşı karşıyayız. Kuşkusuz Valiler Toplantısı aslında en çok önemsememiz gereken toplantılardan bir tanesi. Geçmiş yıllarda zaman zaman rutin toplantılar olarak ele alındı. Ama aslında buraya gelen konuşmacıların çok saygıdeğer valilerimizle karşılıklı olarak vizyon paylaşımı açısından çok önem taşıyacak bir toplantı” diye konuştu.
“Bizim açımızdan bir tarihsel saptama yaparak meseleye başlamak gerekir” diyen Bakan Çelik, “Şu anda basit bir şema çizersek, Türkiye Cumhuriyeti’nin etrafında dokuz tane ülkede devletler yönetilemez hale gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin etrafında dokuz tane devletin yönetilemez hale gelmesi dünyada da eşi benzeri olmayan, tarihte de görülmemiş bir durumdur. Yaklaşık bin kilometrelik sınırımızın öte tarafında devlet ve milli ordu kalmamıştır. Bin kilometrelik sınırımızın öte tarafında devlet ve milli ordu kalmaması demek, bir ülkenin çok yoğun bir savaşa girmesinden daha yüksek bir güvenlik riskiyle karşı karşıya kalması demektir. Eskiden tehdit bir ülkeden bir ülkeye geliyordu. Artık herhangi bir ülkenin ya da milli ordunun herhangi bir milli orduyla savaş ihtimali bugünkü küresel sistem içerisinde ortadan kalkmıştır. Fakat ondan çok daha tehlikeli bir savaş ve güvenlik problemi ortaya çıkmıştır. O da şu: Bir milli ordunun bir milli orduyla savaşmasından çok daha yüksek kapasitede ve yıkıcı bir şekilde, asimetrik grupların, bir takım örgütlerin ve başka grupların devletleri, milli orduları ve güvenlik sistemlerini tehdit ettiği yeni bir küresel güvenlik problemi ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
“YENİ TÜRKİYE, GELİŞİMİNE ENGEL OLAN PRANGALAR KARŞISINDA BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM VE DEĞİŞİM GEÇİREN BİR ÜLKEDİR”
Türkiye Cumhuriyeti devletinin haritasını önümüze alalım ve tam ortasından bir çizgi çekelim diyen Bakan Çelik, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu çizginin yukarısına baktığımızda Avrupa Birliği’nde bulunan pek çok devletin ciddi bir ekonomik güvenlikle karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Hepiniz günlük olarak -Syriza’nın işbaşına gelmesiyle-Yunanistan’daki problemleri takip ediyorsunuz. O çizginin tam altından haritada aşağıya baktığımızda orada da ciddi bir demokratik güvenlik problemi var; Suriye, Irak, Libya örneğinde görüldüğü gibi. Yeni Türkiye, Gelişimine Engel Olan Prangalar Karşısında Büyük Bir Dönüşüm ve Değişim Geçiren Bir Ülkedir ‘Yeni Türkiye, ilk bakışta çağrıştırdığının aksine, geçmişinden kopuk bir varlığı asla ifade etmemektedir. Yeni Türkiye, geçmişine ait değerleri benimseyen, bunlarla barışık yaşayan fakat bununla beraber gelişimine engel olan prangalar karşısında da büyük bir dönüşüm ve değişim geçiren bir ülkedir” dedi.
“ELİMİZDE KÖTÜ BİR YAZILIM VAR”
Bakan Çelik, İç Güvenlik Paketi ile ilgili de, “Elimizde kötü bir yazılım var. Bilgisayar yazılımı. Devletin yönetme biçimi bir valinin yönetme biçiminden, bir kaymakamın yönetme biçiminden, başbakanın, bakanın, hükümetin yönetme biçimine kadar bu bir yazılımdır. Eğer bu yazılım eskimişse sürekli olarak bunun içerisinde virüsler türer. Bu ülkeyi tehdit eder. Bu zaman zaman Kürt sorunu olur, zaman zaman alevi sorunu olur, zaman zaman 28 Şubat olur, zaman zaman 6-7 Eylül olayları olur, zaman zaman 6-7 Ekim olayları gibi olaylar olur. Siz bu virüsleri ortadan kaldırmak için sürekli olarak antivirüs programları üretirseniz, bu yazılımın kötü sonuçlar üretmesinin önüne hiçbir şekilde geçemezsiniz. Buradaki temel yaklaşım yazılımı değiştirmektir. Yazılımı değiştirmediğimiz müddetçe bu virüsle türeyecek ve bu virüslere karşı biz antivirüs programıyla mücadele etmek zorunda kalacağız. İşte çözüm süreci yani daha önce ‘milli birlik ve kardeşlik projesi’ bu yazılımın değiştirilmesidir. Şimdi elimizde Türkiye’nin yönetim sisteminde temel ihtiyaçları karşılamayacak bir yazılım var. Nitekim bu, Meclisteki İç Güvenlik Paketi görüşmelerinde ben şu gözle bakıyorum olaya: Kuşkusuz Hükümeti eleştirebilirler, götürdüğümüz tasarıyı, teklifi eleştirebilirler. Buna da sonuna kadar hakları vardır. Ama Türkiye’de hakikaten bu ihtiyaçları karşılayacak şekilde bizden daha ileri bir takım düzenlemeler ya da daha derinlemesine çalışılmış düzenlemeler teklif ediyorlar mı? Kesinlikle böyle bir teklif görmüyoruz! Bu getirilen İç Güvenlik Paketi bir devlet güvenliği veya kamu güvenliği paketi değildir. Bu bireyin güvenliğinin paketidir. Bu toplumu güvenliğinin paketidir. Bu demokrasinin ihtiyaç duyduğu güvenliğin sağlanması demektir. Eğer vatandaş sahada devletin kendi devleti olduğu şeklinde bir algıya sahip değilse, kendi devletiyle iç içe, kendi devletini gidilecek ilk merci olarak, devletin yöneticisini gidilecek ilk merci olarak görmüyorsa bugünü dünyasında bir güvenlik sağlaması ya da etkili bir yönetim performansı ortaya koyması mümkün değil” ifadelerine yer verdi.
“EZBERLERİ BOZUYORUZ”
“Şimdiye kadar benim gördüğüm en temel farklılıklardan bir tanesi, pek çok şey söylenebilir ama temel ayrım şudur: Artık Türkiye Cumhuriyeti, kendisine layık görülen seyirci koltuğundan kalkmıştır” diyen Çelik, “Bu nedenle ezberler bozulduğu için de bir şaşkınlık ortaya çıkmaktadır. Cumhurbaşkanımıza haksız ve hukuksuz biçimde ‘diktatör’ denmesinin sebebi de budur. Yani Mısır’daki darbeye karşı çıkan Cumhurbaşkanımıza ‘diktatör’ diyorlar, ama oradaki darbeyi destekleyenlere ‘demokrat’ diyorlar. Buradaki çelişkiyi hiçbir şey ile izah edemezler. Ama bunun arkasında ne var? Artık biz Türkiye Cumhuriyeti olarak herhangi bir şekilde seyirci koltuğunda kalmaya razı değiliz. Herhangi şekilde de sadece önümüze sunulan bir plan ve faaliyeti yürütmek, o programın içinde yer almak istemiyoruz, biz mutfakta yer almak istiyoruz. Herkes ile özgür ve eşit ilişki kurmak istiyoruz. Kuşkusuz bu başarı hepimizin ortak başarısıdır” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da İHA muhabirine saldıran şüphelilerden 2’si gözaltına alındı Bursa’da dün akşam Podyum Park Eğlence Merkezi’nde çıkan silahlı kavgayı görüntüleyen İhlas Haber Ajansı muhabirini darp eden şüphelilerden 2’si yakalanarak gözaltına alındı. Olay, dün akşam merkez Nilüfer ilçesinde bulunan Podyum Park Eğlence Merkezi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Klarnet isimli bir eğlence mekanında güvenlik görevlisi olarak çalışan Murat Enes K. (26), arasında husumet olan kişiyle mekan kapısında karşılaşınca aralarında tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüşünce saldırgan, Murat Enes K.’yi yanında taşıdığı silah ile bacağından vurdu. Olayı görüntüleyen İhlas Haber Ajansı muhabiri Abdullah Bozkurt’u gören Klarnet isimli mekanın korumaları Bozkurt’u darp etti. Haber görevini yerine getiren basın mensubu yaklaşık 10 kişinin kendisini darp etmesiyle yerde kaldı. Polis ekiplerinin müdahalesiyle saldırganların elinden alınan basın görevlisi Bozkurt, ambulans ile Bursa Şehir Hastanesine sevk edildi. Öte yandan, Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, “Mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik çirkin saldırılara bu akşam Bursa’da bir yenisinin eklendiğini üzülerek haber aldım. Edindiğimiz bilgiye göre, İhlas Haber Ajansı muhabiri genç meslektaşımız Abdullah Bozkurt, Podyum Park’ta meydana gelen bir olay hakkında bilgi toplarken Klarnet isimli mekanın yetkilileri ve güvenlikçileri tarafından feci şekilde dövülerek hastaneye kaldırılmış. Tek tesellimiz meslektaşımızın hayati tehlikesinin olmamasıdır. Halkın haber alma özgürlüğü adına fedakarca görev yapan meslektaşımıza ‘geçmiş olsun’ diyor, saldırganların yakalanarak hak ettikleri şekilde cezalandırılmasını bekliyoruz. Bursa Gazeteciler Cemiyeti olarak konunun takipçisi olacağız” dedi. Şüphelilerden 2’si gözaltına alındı Yaşanan olay sonrası harekete geçen ekipler, olayın şüphelileri Gökhan T. (28) ile Burak A.’yı gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Gaziantep GAÜN Erasmus+ ka220 hed projesinin vilnius toplantısı başarıyla tamamlandı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Başaran yürütücülüğünde gerçekleştirilen STEAM Eğitiminde Girişimcilik Standartlarının Belirlenmesi projesinin beşinci ulus ötesi toplantısı, İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, Litvanya ve Türkiye’den akademisyenlerin katılımıyla Vilnus VGTU ininerijos licjus ev sahipliğinde Litvanya’da gerçekleştirildi. Toplantıda, proje kapsamında gerçekleştirilecek eğitimler ve girişimcilik standartlarının belirlenmesi hedefleri üzerinde fikir alışverişinde bulunarak projenin planlaması yapıldı. Ayrıca Litvanya’dan 25 öğretmenin katılımıyla proje kapsamındaki eğitimler verilmeye başlandı. 250 Bin Euro bütçe desteğiyle Avrupa Birliği tarafından desteklenen projenin, girişimcilik eğitimi alanında önemli bir çalışma olması bekleniyor. Projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasıyla, katılımcı ülkelerde girişimcilik standartlarına yönelik daha kaliteli bir eğitim imkânı sağlanması hedefleniyor. Proje, standartlar belirlenmiş ve öğretmenler için uygulanabilir girişimci odaklı STEAM eğitimi için bir model geliştirmeyi amaçlıyor. Geliştirilecek bu model öğretmen yetiştirmede girişimcilik odaklı STEAM eğitimi için yol gösterici olacak. Literatürde bir boşluk olarak tespit edilen öğretmen ve öğrencilerin girişimcilik becerilerini destekleyecek pratik STEAM etkinlikleri oluşturmaya yönelik standartlar için bir rehber oluşturulacak. Projenin hedeflerine ulaşmasına yönelik etkinlikler olarak çeviri proje toplantıları (öğretmen eğitimi ve sınıflarda STEAM uygulamaları), STEAM standartlarının belirlenmesine yönelik toplantı ve yeşil Avrupa uluslararası konferansı gerçekleştirilecek. Bu projeden elde edilen veriler ışığında STEAM için standart bir yapı oluşturulacak. Bu standart yapı, yapılacak STEAM çalışmalarının nasıl olması gerektiğine dair araştırmalara temel oluşturacak, bugüne kadar yapılmış olan STEAM eğitiminin uygunluğunun değerlendirilmesine de imkan sağlayacak. Doç. Dr. Mehmet Başaran’ın yürütücülüğü ve koordinesinde olan projeye İspanya’dan Doç. Dr. ngeles Bueno Villaverde ve ekibi, İtalya’dan Doç. Dr. Assante Dario ve ekibi, Yunanistan’dan Prof. Dr. Euripides Hatzikraniotis ve ekibi, Portekiz’den Dr. Jardim Nilza ve ekibi, Litvanya’dan Smalinsk Ernesta ve ekibi ile Türkiye’den Prof. Dr. Birsen Bağçeci, Dr. Öğr. Üyesi Gürsu Aşık ve ekibindeki akademisyenler katkı sağlayacak.