POLİTİKA - 17 Nisan 2012 Salı 15:58

CHP GRUP TOPLANTISI

A
A
A
CHP GRUP TOPLANTISI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan`a seslenerek, "Camilerin savaş yıllarında askerlere tahsis edilmesinden daha doğal ne olabilir. Osmanlı da tahsis etmiştir. Cumhuriyette tahsis etti. Askere tahsis edilen camii için sen milletin gözüne baka baka `buraları ahır yaptılar` diye yalan söyleyeceksin" dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, İsmet İnönü`nün Kuran-ı Kerim`in ayetlerini ve surelerini yasaklattığı yönündeki eleştirilere cevap verdi. İsmet İnönü`nün inançlara, dinine saygılı ve hurafelere izin vermeyen bir insan olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Yine o dönemde 70 ayrı hocadan Namaz Hocası kitabı yazıldı. Hiçbirinde toplatma yok, yasaklama yok. Namaz Hocası Kitabı ve Kuran-ı Kerim sürelerinde tahribat yapılmış. Kuran-ı Kerim dualarında
tahribat yapılmış. İsmet İnönü buna izin vermemiş günah mı işlemiş. Eğer bu kitapların doğru olduğuna inanıyorsan Sayın Başbakan kendisine açık bir çağrıda bulunuyorum. Bu kitapları al, Diyanet İşleri Başkanlığına gönder bakalım. Basacak mı basmayacak mı? Şu ana kadar tık yok. Diyanet İşleri Başkanlığına gönderip göndermediği konusunda bir haber almadık. Ben bunların yalanlarını halka anlatmaya ahdettim. Sonuna kadar anlatacağım. Sen bunların serbest kalmasını istiyorsan, namazında öyle kılınmasını
istiyorsan Diyanet İşleri Başkanlığı`na gönder. Bir ilahiyatçıya sor bakalım. Hangisi doğru hangisi yanlış" dedi.
Başbakan Erdoğan`ın Konya`da Alaaddin Camii için `Ey Konyalılar bu Alaaddin Cami. CHP buraları ahır yapmıştır` şeklindeki konuşmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Diyanet İşleri Başkanlığının İslam Ansiklopedisi`nin Alaaddin Cami ile ilgili bölümünde Alaaddin Cami`nin askeri işlere tahsis edilerek kapatıldığını yer almaktadır. Camilerin savaş yıllarında askerlere tahsis edilmesinden daha doğal ne olabilir. Osmanlıda tahsis etmiştir. Cumhuriyette tahsis etti. Askere tahsis edilen camii için sen milletin
gözüne baka baka `buraları ahır yaptılar` diye yalan söyleyeceksin. Merak ediyorum. Savaşa giden, kışlası yok doğru dürüst çadırı bile yok. Şehit düşecek. Bu asker camide yatıp kalkacak. Sen dönüyorsun millete yalan söylüyorsun. `Buraları ahır yaptılar` diyorsun. İnsanda biraz utanma olur. Saygı olur. O şehitlere saygı olur. Cumhuriyete, Osmanlı`ya saygı olur. Doğrulara her yerde her ortamda söylemek bu ülkeyi seven herkesin üzerine düşen bir görev. Diyanet İşleri Başkanını göreve çağırıyorum. Hiçbir
zaman hiçbir yerde cami ahır yapılmamıştır. Başbakan söyledi diye sesini kesmeyeceksin, onurlu bir din adamı olarak söyleyeceksiniz. Sizin ansiklopedinizde yer alıyor. Niye sesiniz çıkmıyor" şeklinde konuştu.
Son grup toplantılarında siyasi ahlaktan söz ettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Siyasi ahlak çok önemlidir. Yalan üretiyorsunuz insanların en temiz duyguları yalanla tahrip ediyorsunuz. Bir virüs gibi insanların düşünce hayatına giriyorsunuz. Ayıptır günahtır. Yazıktır bu topluma ölülerden ne istiyorsunuz" dedi.
Hayatının her döneminde yolsuzlukla mücadele ettiğini ve hiçbir zaman elinde belge ve bilgi olmadan bir şey söylemediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Söylediklerimin tamamı doğrudur. Bunlar benim dönemimde bir şey bulabilmek için bir müfettiş ordusu görevlendirdiler. O müfettişlerin hazırladıkları raporun özeti burada. Benim görev yaptığım dönemdeki tüm ihaleleri incelediler. Yapılan genel incelemeler sonunda konu hakkında bir işlem bulunmadığı sonucuna varıldığı belirtilmiştir" dedi.
Erdoğan`a seslenen Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan, ben babamdan, dedemden, kul hakkı yemeyeceksin. Boğazından aşağı haram lokma geçmeyecek diye` yetiştirildim. Ben senin gibi değilim. Yolsuzlukla mücadele etmek insanı korumanın bir yoludur. Etrafına bak bakalım senin etrafını da çok iyi biliriz" diye konuştu.
Eğitim yasasının 24.ve 25 maddelerinde yolsuzluk olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Burada götürecekleri malın miktarı 20 milyar. Bu rakamı verdim. Recep Tayyip Erdoğan`a çok açık bir soru soracağım: `Bu ihaleleri KİK yasasının dışına niye çıkarıyorsunuz?` Buna karşılık verilen cevap, `Biz yolsuzluk yapmadık` Senin partinin yaptığı yolsuzluk dosyalarını üst üste koysan Recep Tayyip Erdoğan`ın boyunu aşar. Çok açık söylüyorum. Yolsuzluk yapanlara izin vermeyeceğiz. Kim olursa olsun hiç izin vermeyeceğiz.
Kim yolsuzluk yaparsa kararlıkla üstüne gideceğiz. Eğitim sisteminin yolsuzluk maddelerinin adına Fatih Projesi diyorsun. Fatih`i karıştırıyorsun. Fatih Sultan Mehmet İstanbul`u kurtardı. Sende soydun. Arasında fark var. Nasıl bilmiyorsun bu farkı. İstanbul`u öyle bir ranta teslim ettin ki, İstanbul`un siluetini bozdun. Fatih Sultan Mehmet bugünkü İstanbul`u görse ağlardı. O minarelerden çıkan rant anıtlarını görmüyor musun Recep Tayyip Erdoğan. İstanbul silueti ranta teslim edildi. Vicdanın sızlıyor mu.
İnsanda Allah korkusu, kuldan utanma duygusu olur. Yolsuzluk konusunda hiçbir kimse hiçbir siyasi parti Ak Partinin eline su dökemez. Burada haklarını teslim edelim. Yaptıkları yolsuzlukların türünü Patent Enstitüsünü tescil ettirmeye kalksalar, samimi söylüyorum. Patent Enstitüsü 24 saat çalışır. Başka işlere ayıracak zamanı olmaz. Her türlü numara var bunlarda. KİK`de yolsuzluk çetesi kurmak kimin aklına gelir. KİK`in içine yolsuzluk çetesi oluşturdular. Fitrede, kurbandan yolsuzluk gelir miydi? En temiz
duygularla yardım yapıyoruz, birileri götürüyor. Bu yolsuzluğu yapanları aklamak içinde her türlü numarayı çevirdiler. Şimdi kalkmışlar `Ben yolsuzluk yapmıyorum` Sen onu benim külahımı anlatacaksın. Bir açık çağrıda bulunuyorum. Ben malvarlığımı CHP`nin internet sitesine koydum. Sen yolsuzluk yapmadığına inanıyorsun. Kemal Kılıçdaroğlu`nun yaptığını yap. Malvarlığını AK Parti`nin internet sitesine koy. Koyabilir mi? yok efendim nereden koyacak koyamaz. Kul hakkı yiyen adamdan korkun. Yoksulun hakkını
yiyenlerden korkun. Fakir fukaranın hakkını yiyenlerden korkun. Bunlardan bu memlekete hayır gelmez. Recep Tayyip Erdoğan ve Kırka Haramiler aynen devam ediyorlar. Bunların içinde sır küpü de var para küpü de var" dedi.
Başbakan Erdoğan`da son günlerde Kemal Kılıçdaroğlu fobisi oluştuğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, "Erdoğan`ın yeni görevi muhalefet partisine muhalefet etme görevi üstlenmiştir. Sabah kalkıyor Kılıçdaroğlu, akşam Kılıçdaroğlu`nu görüyor. Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu`nu sen yattığın her anı rüyanda göreceksin Hiç endişen olmasın. Yalnız senin bu fobinin tedavisi yok" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla MTO, kapanma riski bulunan oteller için ek süre talep etti Marmaris Ticaret Odası (MTO), "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" kapsamında mevcut konaklama tesislerinin uyum sürecine ilişkin ek süre talebini ilgili kurumlara iletti. Mevcut takvime göre, gerekli düzenlemelerini 31 Aralık 2025 tarihine kadar tamamlayamayan tesisler, faaliyetlerini durdurma riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Bolu Kartalkaya’da geçtiğimiz Ocak ayında yaşanan yangın faciasının ardından ülke genelinde hız kazanan yangın denetimleri, Marmaris’te de yoğun şekilde yürütülmüş; denetimler sonucunda eksikleri tespit edilen tesislere eksikleri tamamlamaları için süre tanınmıştı. Sürenin bitimine kısa bir zaman kala, sahada uygulamaya dönük güçlükler ve sektörün operasyonel takvimi nedeniyle otel işletmecilerinden ek süre beklentisi gündeme geldi. MTO Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Ayhan, sürecin önemine vurgu yaparak yangın güvenliğinin tartışmasız bir öncelik olduğunu belirtti. Ayhan, mevcut binaların yönetmeliğe uyumunda teknik, idari ve uygulama kaynaklı aksaklıkların yaşandığını; turizm bölgelerinin kendine özgü şartlarının, özellikle de zaman kısıtının uyum takvimini zorlaştırdığını ifade etti. Ayhan, yüksek maliyetlere rağmen otellerin eksiklikleri tamamlamak için gayret gösterdiğini ancak, turizm bölgelerinde uygulanan inşaat yasakları ve Mart-Kasım döneminde yoğunlaşan sezon operasyonlarının, tesislerin kapsamlı tadilat ve iyileştirmeleri gerçekleştirebileceği süreyi ciddi ölçüde daralttığını kaydederek, uyum süresinin uzatılmasının hem güvenlik hedefleri hem de sektör sürdürülebilirliği açısından kritik olduğunu dile getirdi. Başkan Ayhan değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: "Misafirlerimizin can güvenliği elbette birinci önceliğimiz ve yangın güvenliği konusunda hiçbir taviz söz konusu olamaz; ancak uyum sürecinin sahadaki gerçeklikle örtüşen, uygulanabilir bir takvimle yürütülmesi gerekir. Mevcut yönetmeliğe tabi olan konaklama tesislerimizin önemli bir kısmı, bugüne kadar uluslararası tur operatörlerinin güvenlik denetimlerinden geçmiş ve sözleşmelerle çalışan büyük ölçekli işletmelerdir. Muhtemel kapanmalar konaklama kapasitesinde ani daralmaya, rezervasyon iptallerine ve destinasyon güvenilirliğinin zedelenmesine yol açarak, Marmaris ve ülke turizmi açısından telafisi güç sonuçlar doğuracaktır." Başkan Ayhan ayrıca, "15 Ekim’de sona eren inşaat yasaklarının akabinde ilçemizdeki birçok tesis hızlı bir şekilde tadilata başlamıştır. Ancak gerek tedarikte yaşanan aksamalar, gerek tadilat başvuru ve onay süreçlerindeki yoğunluktan kaynaklı gecikmeler nedeniyle çoğu konaklama tesisimizin eksiklerini zamanında tamamlaması mümkün değil. Son 10 günde TOBB bünyesinde gerçekleştirdiğimiz toplantılarda bu durumu ve 2026 sonuna kadar süre uzatım talebimizi Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’a ve ilgili Bakanlık yetkililerine ilettik. Üyelerimiz adına talebimizin olumlu sonuçlanmasını diliyoruz" şeklinde konuştu.