POLİTİKA - 12 Ekim 2015 Pazartesi 18:28

Bm Çölleşme İle Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı

A
A
A
Bm Çölleşme İle Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Çölleşme toplumların geçim kaynaklarını etkileyen, kimi zaman göçlere zorlayan küresel bir meseledir. Harplerden sonra göçler, çölleşme ve kuraklıktan kaynaklanmaktadır” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi 12. Taraflar Konferansı başladı. Konferansın açılışına Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, BM Genel Sekreter Yardımcısı ve UNCCD İcra Direktörü Monique Barbut, ülke temsilcileri, taraf ülkeler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve diğer yetkililer katıldı. Konferansın açılışında konuşan Bakan Eroğlu, 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyarı geçeceğine dikkat çekerek şunları dedi:
"Çölleşme toplumların geçim kaynaklarını etkileyen, kimi zaman göçlere zorlayan küresel bir meseledir. Harplerden sonra göçler, çölleşme ve kuraklıktan kaynaklanmaktadır. Bu durum dünyada her yıl 500 bin kişiye evini terk ettirmektedir. Beslenme insanların en temel ihtiyacıdır. Dünyamız her yıl 10 milyon tarım alanını kaybetmekte, toprak verimliliğinin azaldığı bölgelerde 1 milyar insan yeterli beslenememektedir. Toprakların yanlış kullanımı sebebiyle 2035 yılına kadar küresel gıda üretiminin yüzde 12 azalması beklenmektedir. Gerekli tedbirlerin alınmaması halinde yetersiz beslenen insanların sayısı artacaktır. Su kaynaklarının azalmasından gıda güvenliği doğrudan etkilenmektedir. On yıl içinde dünyada her üç kişiden birinin suların kıt olduğu şartlarda yaşaması ihtimali söz konusudur."
İklim değişikliği ve zirai alanların sürülemez şekilde kullanımının tatlı su kaynaklarının azalmasına neden olduğunu söyleyen Eroğlu, “Herkes için sağlıklı, yeterli su ile insanoğlunun can ve mal güvenliğinin sağlandığı bir dünya kurmak mümkündür. Bunun sağlanması için insanların davranış şekillerinin değiştirilmesi ve bugünden itibaren su ve gıda sağlayan her karış toprağın korunması şarttır. Bir taraftan toprakların verimsizleşmesini önlerken, diğer yandan verimsizleşmiş tarım alanlarını geri kazanmak için gayret edilmesi şarttır. Hayatımız ve medeniyetimiz toprağa bağlıdır” ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Yardımcısı ve UNCCD İcra Direktörü Monique Barbut ise, geçmişe bakıldığında sözleşmenin çok farklı olduğunu gördüklerini belirterek, dünyada çölleşme ve arazi bozulumunun gıda güvenliği, enerji ve su kıtlığını etkilediğini ifade etti. Barbut, “Sözleşmenin yürürlükte bulunduğu süre boyunca uygulanmaya başlamasının sonuçları alınmaya başlamıştır. Bununla birlikte çeşitli zorluklar da yaşanmaktadır. Taraflar arasında 16 ülkede yapılan pilot çalışmalar sözleşmenin hedeflerini yerine getirilebileceğini göstermiştir” şeklinde konuştu.
Barbut, iklim değişikliği ile ilgili önemli görüşmelerin gerçekleştirildiğini kaydederek, “2020 yılına kadar iklim değişikliği yapılacak çalışmalarda Paris’te gerçekleştirilecek oylar İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nda ele alınacak. Önemli olan konulardan bir tanesi karbon komisyonu olduğu gibi, aynı zamanda iklim değişikliğinde toprağın önemini de giderek arttırmaktadır. Toprak yönetimi ve toprağın iyileştirilmesi ulusal açıdan inceleneceği gibi, iklim açısından da çölleşmeyle mücadele çerçevesinde ele alınacak” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.