POLİTİKA - 02 Mayıs 2012 Çarşamba 15:48

MHP`Lİ VURAL`DAN, BAŞBAKAN ERDOОAN`A `BIG BROTHER` BENZETMESİ

A
A
A
MHP`Lİ VURAL`DAN, BAŞBAKAN ERDOОAN`A `BIG BROTHER` BENZETMESİ

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a `Big Brother` benzetmesi yaparak, "George Orwell`in ortaya koyduğu Big Brother var ya, işte bugün Big Brother, Recep Tayyip Erdoğan. Herkesi gözetler, medyayı azarlar, muhalefeti susturmak için her türlü tezgahı yapar, sivil toplum örgütlerine baskı uygular, spor kulüplerinin transferine, federasyon seçimlerine kadar müdahale eder. O artık hayatımızın her alanındadır. Biliniz ki Big Brother sizi izliyor" dedi.
Vural, Meclis`te düzenlediği basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın tiyatrolarla ilgili açıklamalarını eleştirdi. Başbakan Erdoğan`ın son günlerde, sanattan edebiyata, spordan siyasete, eğitimden kültüre her konuyu değerlendirdiğini belirterek, şunları söyledi:
"Sanatçı oldu, sporcu oldu, eğitimci oldu, iktisatçı oldu ve herkese de ders verdi. O büyük usta çünkü. Büyük usta her şeyi bilir, her şeyin en iyisini yapar. Recep Usta, tiyatrolar ve sanatçılar konusunda da yerden göğe haklıdır. Çünkü Türkiye`de hiçbir oyuncu ondan daha iyi yapamaz; o oyunları Oscarlık oynar. Onun oyunları Bağdat`tan Şam`a, Tahran`dan Kahire`ye, Brüksel`den Davos`a, Washington`a kadar kapalı gişe oynar. O her türlü emperyal dekoru getirtir, allar pullar, hiç sıkılmadan bir de oyunu
`millet` adına, `İslam` adına dahi oynadığını söyleyebilir. Oynadığı bu güzel rol için de Washington`dan, Brüksel`den, Papa`dan, dış kaynaklı basından bol bol övgüler alır, alkışlayanlar olur. Türkiye`nin, Ortadoğu ve Balkanların en iyi rol kesicisidir Recep Tayyip Erdoğan. O, büyük Ortadoğu tiyatrosunun BOP ve Yahudi Cesaret Madalya ödüllü tek Müslüman lideridir. O, role bürünen gerçek bir sanatçı değil; rol kesen, hayatın gerektirdiği gerçek davranışları `mış` gibi oynayan bir avantürdür."
Vural, Başbakan Erdoğan`ın, kimi zaman demokratmış gibi, kimi zaman liberal gibi, kimi zaman cumhuriyetçi, kimi zaman muhafazakar, kimi zaman solcu, kimi zaman milliyetçiymiş gibi yaptığını savunarak, "Dün Özal için `lanetle anılacak` der, bugün `yaptığı hizmetlerinden dolayı rahmetle andığını` söyler. Dün Türkeş`i `eli kanlı, kafatasçı` olmakla suçlar, bugün Türkeş ismini partisinde milletvekili yapar. Dün Demirel`e `sahip olduğu engin devlet tecrübesinden faydalanmak istiyorum` der, bugün Demirel`i
yerin dibine sokar. Her küpe girer, her gün bir gömlek değiştirir. 12 Eylül`ün top oynayıcısıdır, 12 Eylül`le ilgili mağduriyet edebiyatı yapar. 28 Şubat`ın kaçkınıdır, Erbakan`ı arkadan hançerleyenidir, 28 Şubat`ın mağduruymuş gibi olur. 27 Nisan`ın ipine sarılır, 4 Mayıs`ta darbeciyle mezara gidecek sırları paylaşır, bugün 27 Nisan`ın bir darbe olduğunu ifade eder. Sanırsınız `Bugün Ne Giysem Programı` formatını ondan almış. Her gün yeni bir maskeli siyaset. İnanıyorum ki millet ona da `bizimle değilsin`
diyecek; layık olduğu yere gönderecektir" diye konuştu.
BIG BROTHER BENZETMESİ
Başbakan Erdoğan`ın herkesin kendisine ram olmasını istediğini ileri süren Vural, "Kimse onu eleştirmesin. Hiç anlamadığı sanat konusundaki keyfiliklerine sanatçılar bile sessiz kalsın, eleştirmesin. O, haşa her türlü eleştiriden münezzehtir. O her şeyi bilir, her şeyden anlar. O artık aslında 1984`ün George Orwell`in ortaya koyduğu Big Brother var ya, işte bugün Big Brother, Recep Tayyip Erdoğan. Herkesi gözetler, medyayı azarlar, muhalefeti susturmak için her türlü tezgahı yapar, sivil toplum
örgütlerine baskı uygular, spor kulüplerinin transferine, federasyon seçimlerine kadar müdahale eder. O artık hayatımızın her alanındadır. Biliniz ki Big Brother sizi izliyor, gözlüyor. `Sakın ola ki bana soru sormayın` diyor. O parmağını millete sallıyor. O parmağıyla milleti korkutuyor" dedi.
"DARBECİ ZİHNİYET"
`Kimse bize mürebbiye gibi parmak sallaması` diyen Başbakanın, her gün kendisini eleştirenlere parmak salladığını belirten Vural, "Kendisini eleştiren yazarları köşelerinden kovduruyor. Kendi iktidarını eleştiren kitapları yazılmadan toplatıyor. Kendisine ayağa kalkmadığı için yıllarca terörle mücadele etmiş komutan olan Engin Alan`a `bedel ödettiğini, içeri tıktığını` söylüyor. İşçiye `ben sana iş bulmak zorunda değilim` diye azarlıyor" diye konuştu.
"KÖKÜ ABD PROJELERİNDE, GÖZÜ İKTİDARDA"
Vural, İktidarın demokrasiyi bir araç olarak gören, eline geçirdiği güçle kendisi gibi düşünmeyenleri ezmeyi hedefleyen `darbeci bir zihniyet` olduğunu savundu.
Başbakan Erdoğan`ın bir konuşmasında, `Kökü mazide, gözü atide bir partiyiz` dediğini belirten Vural, "Sevgili gençleri uyarıyorum; bunlara inanmayın. 9 yıldan bu yana Türkiye`yi yöneten bu iktidarın kökü başka yerdedir, gözü başka yerdedir. O kelimeleri kuran adamın kökü ABD projelerinde, gözü yalnızca iktidarda" dedi.
Başbakan Erdoğan`ın `muhafazakarlık ve dindar gençlik yetiştirmekten` bahsettiğini belirten Vural, "Bugüne kadar ne yaptın sen? Sen kimi kandırıyorsun? Hangi muhafazakarlıktan bahsediyorsun sen? Irak`ta 1.5 milyon Müslüman`ın kanına giren ABD`nin uşaklığına savunan, onun BOP eş başkanı olmaktan gurur duyan birisi bunları nasıl söyleyebilir ya? Bir de `Öz yurdunda garip, öz yurdunda paryasın` diyen Necip Fazıl`a gönderme yapıyor ve öz yurdunda parya olmadığından dem vuruyor. Maalesef öz vatanımızda garip,
öz vatanımızda parya durumuna düşürüldük. Türkiye bugün bir ithal cenneti oldu. Bugün Türkiye BOP çerçevesinde Müslümanlar arasında fitne fesadı ve işgali savunan bir Türkiye haline dönüştü" dedi.
Vural, Başbakan Erdoğan`ın sanat dünyasını kontrol altına almak istediğini belirterek, "İşine geldiği zaman çağırıp açılım pazarlar. İşine geldiği zaman da azarlar" dedi.
TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş`ın, tutuklu milletvekilleriyle ilgili yapılması planlanan düzenlemeye yönelik, `100, maddede değişiklik Karayılan`ın milletvekili olmasının yolun açar, buna dea `Bugün Ne Giysem Programı` stek vermeyiz` şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, şu cevabı verdi:
"`Asıl soru, bugün milletin oyunu almış, milletvekillerinin içeri tıkılması konusunda doğrudan doğruya siyasal iradenin tavır aldığı konusudur. Yargı doğrudan yürütmenin talebiyle bunları yapmıştır. Kimse Karayılan gibilerin önünü açmak istemez, açmak isteyenin önünde en başta MHP yer alır. Elitaş`ın niyeti, Karayılan`ı aday yapmaksa kalksın kendi partisinden yapsın, belki Öcalan`ı da yapar."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Minik motokrosçu Poyraz Kalender sezonu şampiyonlukla tamamladı Türkiye Motokros Şampiyonası’nın 2025 sezon finali Hayrabolu’da yapılırken, 50cc Mini kategorisinde mücadele eden Poyraz Kalender, sezonu genel klasman birincisi olarak tamamladı. Türkiye Motokros Şampiyonası’nın 2025 sezon finali, Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde Burak Özel MX Parkuru’nda düzenlenen 6. Ayak yarışlarıyla sona erdi. Organizasyonda 110 sporcu farklı kategorilerde sezonun son puan mücadelesini verdi. Fırtına ve yağmur nedeniyle ikinci etap iptal edilirken, yarışlar tek etap üzerinden ilerledi. 50 Mini’de birincilik Poyraz Kalender’in 50cc Mini kategorisinde İznik Motospor Kulübü (IZMOK) sporcusu Poyraz Kalender birinci olurken, Kaan Şişman (Kartepe) ikinci, Uzay Ziya Öniş (YMK) ise üçüncü sırada yer aldı. Yarışların ardından dereceye giren sporculara kupaları Hayrabolu Belediye Başkanı Tuncer Başoğlu, önceki dönem belediye başkanı Hasan İrtem, TMF Teknik Kurul Başkanı Erdoğan Yıldırım ve ilçe protokolü tarafından takdim edildi. İlk yarışında kupa kaldırdı Poyraz Kalender, motokros kariyerine 2025 sezonu başında başladı. Afyonkarahisar’da yapılan sezonun ilk ayağında 50cc Mini klasmanında ikinci olan Kalender, ilk yarışında kürsüye çıkarak dikkatleri üzerine çekti. Baba Kalender yaptığı açıklamalarda, "Poyraz’ın parkurdaki yeteneğini fark edince bu spora yöneldik. Antrenman yaptıkça kendini geliştirdi. İlk kupasını kazanınca motivasyonu arttı" dedi. Sezon performansına da değinen Kalender, "Altı yarışlık sezonda üç birincilik, iki ikincilik aldık. Toplam 252 puanla genel klasman şampiyonu olduk. Şampiyonlar Galası’nda adının yazılı olduğu kupayı alacak" ifadelerini kullandı. Minik sporcu Poyraz Kalender ise, yarışları izledikçe ben de yapmak istedim. Şampiyon oldum ve bu spora devam etmek istiyorum dedi.
Antalya Trendyol Süper Lig: Antalyaspor: 0 - Galatasaray: 2 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 16. haftasında Antalyaspor sahasında Galatasaray ile karşılaşıyor. Müsabakanın ilk yarısı sarı-kırmızılıların 2-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 3. dakikada Sane orta sahada kazandığı topta pasının Osimhen’e aktardı. Osimhen’in ceza sahası içi sağ çaprazdan vuruşunda kaleci Abdullah, meşin yuvarlağı kornere çeldi. 7. dakikada Yunus Akgün’ün pasında ceza sahası içi sağ tarafında topla buluşan Sane’nin rakibini geçip vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 0-1 10. dakikada sol kanattan ceza sahası içine giren Barış Alper Yılmaz, pasını ceza yayında bekleyen Roland Sallai’ye aktardı. Sallai’nin ceza sahası içine girer girmez vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 0-2 15. dakikada Roland Sallai’nin sağ kanattan ortasında arka direkte bulunan Osimhen’in vuruşunda meşin yuvarlak dışarı çıktı. 36. dakikada Antalyaspor defansının pas hatasında topun alan Osimhen’in ceza sahası içinden vuruşunda meşin yuvarlak az farkla kalenin sağ tarafından dışarı gitti. Hakemler: Ali Yılmaz, Bersan Duran, Osman Gökhan Bilir Antalyaspor: Abdullah Yiğiter, Veysel Sarı, Lautaro Giannetti, Hüseyin Türkmen (Dario Saric dk. 30), Bünyamin Balcı, Jesper Ceesay, Ramzi Safuri, Kenneth Paal, Samuel Ballet, Nikola Storm, Yohan Boli Yedekler: Kağan Arıcan, Samet Karakoç, Bahadır Öztürk, Soner Dikmen, Hasan Yakub İlçin, Sander van de Streek, Ensar Buğra Tivsiz, Doğukan Sinik, Poyraz Efe Yıldırım Teknik Direktör: Erol Bulut Galatasaray: Günay Güvenç, Roland Sallai, Davinson Sanchez, Abdülkerim Bardakcı, Ismail Jakobs, Lucas Torreira, İlkay Gündoğan, Leroy Sane, Yunus Akgün, Barış Alper Yılmaz, Victor Osimhen Yedekler: Batuhan Şen, Arda Yılmaz, Gabriel Sara, Mauro Icardi, Ahmed Kutucu, Yusuf Demir, Gökdeniz Gürpüz, Kazımcan Karataş, Arda Ünyay Teknik Direktör: Okan Buruk Goller: Leroy Sane (dk. 7), Roland Sallai (dk. 10) (Galatasaray) Sarı kart: Lautaro Giannetti (Antalyaspor)
Ankara Bakan Bayraktar: "Filomuza geçen yıl kattığımız yeni yüzer üretim platformumuz ’Osman Gazi’yle günlük üretim kapasitemizi 2026 yılında 20 milyon metreküpe çıkaracağız" Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Filomuza geçen yıl kattığımız yeni yüzer üretim platformumuz ’Osman Gazi’yle günlük üretim kapasitemizi 2026 yılında 20 milyon metreküpe çıkaracağız. 2028 yılında 2’nci yüzer üretim tesisimizle bunu 40 milyon metreküpün üzerine çıkaracağız ve merak etmeyin, bu gemilerin sadece adlarını değiştirmedik; bu gemilerimizde çalışan kendi çocuklarımız, bugün yerlilik yüzde 30’dan yüzde 70’lerin üzerine çıktı. Yani bizim gemilerimizde bin 100 çalışanımız var, bunların içerisinde Fatihler var, Yavuzlar var, Abdülhamitler var, Süleymanlar var, Alparslanlar var" dedi. Bakan Bayraktar, 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Bayraktar, madencilik sektörünün ekonomik büyümeye katkısı olduğu kadar istihdama ve bölgesel kalkınmaya da önemli katkılar sağladığını söyleyerek, "150 bin maden emekçimiz, ülkemizin dört bir yanında alın teri dökmekte, üretimimizin gücüne güç katmaktadır. Madencilik faaliyetlerinde, iş sağlığı, işletme ve çevre güvenliğini artırmak için arama ve üretim süreçlerinin her aşamasında etkin denetimler gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda, 2025 yılı Kasım sonu itibarıyla aylık ortalama 775 saha denetimi yaptık. Bu dönemde bin 578 firmaya idari para cezası uyguladık. Ayrıca 2 bin 225 adet faaliyet durdurma tedbiri aldık. Diğer taraftan, madencilik faaliyetlerinin çevreyle uyum içerisinde yürütülmesi için Temmuz ayında yapılan düzenlemeyle, yatırımcıların rehabilitasyon yükümlülükleri artırılmış ve rehabilitasyon çalışmalarının madencilik faaliyetiyle eş zamanlı yürütülmesi zorunlu hale getirilmiştir. Ayrıca, ruhsat sahiplerinden tahsil edilen rehabilitasyon bedelinin iki katının üzerine çıkarılması ve bu bedelin nemalandırılması ile rehabilitasyon faaliyetlerinin uygulanabilirliği sağlanmıştır. Madencilik yapılan sahaların doğaya yeniden kazandırılması konusundaki hassasiyetimizin bir sonucu olarak, bugüne kadar 18 bin futbol sahası büyüklüğündeki alan rehabilite edilmiş ve yaklaşık 24 milyon ağaç dikilmiştir" ifadelerini kullandı. Bayraktar, 2024 yılında altın dahil maden ithalatının 32 milyar dolar olduğunu kaydederek, "Bu alandaki dışa bağımlılığımızı düşürmek için, maden üretimimizi her geçen yıl artırıyoruz. 22 yıl önce Gayrisafi Yurtiçi Hasıla içinde bugünkü fiyatlarla 117 milyar TL olan madencilik sektörünün hacmini 2024 yılında 529 milyar TL’ye; maden ihracatımızı da aynı dönemde 7 kat artırarak 6 milyar dolara çıkardık. Dünya rezervinin büyük bir kısmına sahip olduğumuz bor madeninde, 2024 yılında 2,5 milyon ton satışla 1,3 milyar dolarlık gelir elde ederek rekor kırdık. İnşallah 2025 yılını da benzer seviyelerde tamamlayacağız. Nadir Toprak Elementleri modern teknolojilerin ve yeşil dönüşümün temel unsurlarından biridir. Enerji dönüşümünün hızlandığı, dijitalleşmenin vazgeçilmez bir hale geldiği dünyada, nadir toprak elementlerine sahip olmak, yalnızca bir maden zenginliği değil; ülkelerin en önemli stratejik güç alanlarından biri hâline gelmiştir. Elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji sistemleri, gelişmiş uzay ve savunma teknolojileri gibi birçok alandaki ilerlemeler Nadir Toprak Elementlerine olan ihtiyacı artırmıştır. Bizler; Nadir Toprak Elementlerindeki bu yükseliş trendini yıllar öncesinden tespit ederek, potansiyelimizin olduğu bölgelerdeki çalışmalarımıza hız verdik. Bu kapsamda, Eskişehir Beylikova’da 125 bin metreden fazla sondaj yaparak 694 milyon tonluk, dünyada tek sahada en büyük ikinci rezervi keşfettik. Akabinde, pilot tesisimizi 2023 yılı Nisan ayında devreye aldık. 570 bin ton kapasiteli endüstriyel tesisin temelini de önümüzdeki yıl atmayı hedefliyoruz. Bu kaynağı milli menfaatlerimize en uygun şekilde, devlet eliyle işletecek ve en katma değerli şekilde ekonomimize kazandıracağız" şeklinde konuştu. Doğal gaz tüketiminde Türkiye’nin dördüncü büyük ülkesi olduğunu belirten Bayraktar, "Bu yüksek tüketimi mümkün olduğunca kendi kaynaklarımızdan karşılamak için yurt içinde ve yurt dışında arama ve üretim faaliyetlerimizi artırıyoruz. Yurt içi ve yurt dışındaki kara ve deniz sahalarımızda günlük doğal gaz üretimimizi 22 milyon metreküpün üzerine çıkarak üretim rekoru kırdık. Bu üretim seviyesi, konut tüketiminin yüzde 42’sine, sanayi tüketiminin yüzde 63’üne, toplam doğal gaz talebinin ise yüzde 15’ine karşılık gelmektedir. Ayrıca, enerji altyapımızı geliştirmek adına birçok önemli yatırımı hayata geçiriyoruz. Devreye aldığımız doğal gaz iletim ve dağıtım hatları, yer altı depolama tesisleri, LNG terminalleri ve Yüzer Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Üniteleri (FSRU) ile doğal gaz altyapımızı güçlendirdik. Bu süreçte yalnızca yerli üretim kapasitemizi artırmakla kalmadık, aynı zamanda kaynak ülke ve tedarik güzergahlarımızı da çeşitlendirdik. Özellikle LNG alanında yaptığımız yatırımlar sayesinde, günlük gazlaştırma kapasitemizi beş katına çıkararak 161 milyon metreküpe ulaştırdık. Bugün, doğal gaz tüketimimizin neredeyse yarısını LNG tedarikiyle karşılayabilir durumdayız. Önümüzdeki dönemde bu kapasiteyi günlük 200 milyon metreküpe yükselteceğiz. Bu çalışmalarımızla Türkiye’yi yalnızca kendi talebini karşılayan bir ülke olmaktan çıkararak bölgesindeki ülkelere doğal gaz ihraç edebilen bir merkez ülke haline getiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda, sahip olduğumuz petrol ve doğal gaz potansiyelinin ortaya konması, yeni keşifler yapılması ve üretim kabiliyetimizin artırılması adına dünyada sayılı enerji filolarından birini kurduk. Kısa süre önce filomuza ilave iki adet yedinci nesil ultra derin deniz sondaj gemisi kazandırdık. Bu gemilerden ilki Eylül ayında ikincisi ise bu ayın başında mavi vatanımıza ulaşmıştır. Böylece, altı sondaj gemisi, iki sismik araştırma gemisi ve destek unsurlarıyla birlikte, Türkiye’yi dünyanın en büyük dördüncü arama ve üretim filosuna sahip ülkesi konumuna getirdik. Karadan 170 kilometre açıkta ve 2 bin 100 metre deniz derinliğinde, deniz tabanından sonra ilave 2 bin 500-3 bin metre sondajla bulduğumuz gazı 3 yıl gibi kısa bir sürede karaya çıkardık ve vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Millî filomuzla sürdürdüğümüz çalışmalar kapsamında, 2025 yılı içinde güncel ekonomik değeri yaklaşık 37 milyar dolar olan 92 milyar metreküpün üzerinde yeni doğal gaz rezervi bulduk. Sakarya Gaz Sahası’nda üretimimizi artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız verdik. Bir yıl önce günlük 7 milyon metreküp olan üretimimizi 9,5 milyon metreküpe çıkardık. Böylece sadece son bir yılda sağladığımız bu üretim artışıyla ilave bir milyondan fazla evin ihtiyacını yerli doğal gazdan karşıladık. Filomuza geçen yıl kattığımız yeni yüzer üretim platformumuz ’Osman Gazi’yle günlük üretim kapasitemizi 2026 yılında 20 milyon metreküpe çıkaracağız. 2028 yılında 2’nci yüzer üretim tesisimizle bunu 40 milyon metreküpün üzerine çıkaracağız ve merak etmeyin, bu gemilerin sadece adlarını değiştirmedik; bu gemilerimizde çalışan kendi çocuklarımız, bugün yerlilik yüzde 30’dan yüzde 70’lerin üzerine çıktı. Yani bizim gemilerimizde bin 100 çalışanımız var, bunların içerisinde Fatihler var, Yavuzlar var, Abdülhamitler var, Süleymanlar var, Alparslanlar var" dedi. Bayraktar, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye’yi enerjide tam bağımsız bir geleceğe taşıma gayesiyle, Karadeniz’in derinliklerinden Gabar’ın zirvesine kadar kararlılıkla çalışıyoruz. Dışa bağımlılığımızın yüksek olduğu petrol alanında, Şırnak Gabar’da tarihimizin en büyük petrol rezervini keşfettik. Yürüttüğümüz yoğun çalışmalarla, Ankara-Edirne otoyolu uzunluğuna tekabül eden yaklaşık 700 kilometrelik yol ağı inşa ettik. Geçen yıl bu zamanlarda Gabar’da günlük 61 bin varil petrol üretirken, bugün günlük 81 bin varil üretime çıktık. Gabar sahasındaki bu başarı, yalnızca üretim rakamlarıyla sınırlı değil. Sahadaki faaliyetlerimiz kapsamında 3 bin 500’ün üzerinde çoğunluğu Şırnaklı olmak üzere genç kardeşlerimize iş imkânı oluşturduk. Bölgenin istihdamına önemli bir katkı sağladık. Terörsüz Gabar’da hayata geçirdiğimiz bu proje ile Terörsüz Türkiye’nin ne kadar eşsiz fırsatları beraberinde getirdiğinin bir örneğini aziz milletimize gösterdiğimize inanıyorum."