POLİTİKA - 29 Nisan 2016 Cuma 14:54

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök:

A
A
A
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök:

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, “Can ve mal güvenliğimizin bir numaralı tehdit altına gelmiştir. Meclis’te muhalefetin can güvenliği yoktur. Can güvenliğini sağlayacak iktidar partisi Genel Kurul ve komisyonlarda muhalefetin tehdidi haline gelmişlerdir” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Gök, TBMM’de basın toplantısı yaparak, Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ı eleştirdi ve dün Meclis Anayasa Komisyonu’nda yaşanan olayı değerlendirdi. Gök, Meclis Genel Kurulu’nda ve Meclis Anayasa Komisyonu’nda yaşanan şiddete ilişkin olarak, “Dün ve önceki gün Meclis Genel Kurulunda ve komisyon toplantısında yaşananlar Türkiye açısından dehşet görüntüsüdür. İktidar partisinin sayısal çoğunluğuna güvenerek kaba kuvveti Meclis Genel Kurul ve komisyonlarda egemen kılma anlayışıyla Türkiye’yi yönetme arayışı iç çatışma eşiğine getirmektedir. Her şeyin konuşulacağı Parlamentoda kürsü dokunulmazlığı yerini AKP’lilerin kaba kuvvetiyle zorla kürsüden indirilen milletvekillerine terk etmiştir. AKP rahatsız olduğu her konuda saldırmakta şiddeti teşvik etmektedir. Böyle bir ortamda TBMM’de sağlıklı yasama faaliyetlerinin yürütülmesine dönük hiçbir ortam kalmamıştır” ifadelerini kullandı.
“AKP’liler Meclis’te dokunulmazlık tartışmalarının yaşandığı komisyonda dokunmaktan ne anladıklarını ortaya koymuşlardır" diyen Gök sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filli dokunmak ve saldırıdan anladıklarını ortaya koymuşlardır. Meclis’te kadın milletvekillerine saldırılıyor. Kadınlara hoyratça ağır saldırılar yapılıyor. Kim veriyor size bu cüreti? Eşkıya Meclise hükümdar olmaya çalışıyor. AKP bu şiddet uygulayan milletvekilleriyle hesaplaşmalıdır. Kürsüde söz söyleyen milletvekilimize uzaklaştırma cezası veren AKP Meclis Başkanvekilleri şiddet uygulayanlar karşısında niçin sessiz kalıyor. Kürsü dokunulmazlığı diyoruz. Kürsüde en aykırı sözleri bile söylenebiliyor. Meclis’te konuşulanlara tahammül gösterilecektir. Ağır eleştiriler varsa cevabı verilecektir. Meclis böyle çalışır. O kürsü niçin konulmuştur oraya. AKP buna bile tahammül edemiyor. Ve özellikle insanlıktan çıkarak kendi sınırlarının ötesinde kürsüyü işgal ederek yaka paça oradan konuşmacıları indirerek ve muhalefet sıralarını işgal ederek AKP’li vekilleri pek çoğu şiddetin bir parçası oluyor. Böyle bir tablo kabul edilebilir mi? Meclisin Pazartesiye kadar kapanış gerekçesi budur.”
Çarşamba günü TBMM Genel Kurulu’nda ve Perşembe günü Anayasa Komisyonu’nda yaşananları ‘dehşet verici’ olarak tanımlayan Gök, “TBMM’de Çarşamba günü yaşadıklarımız dehşet vericidir. Dün dokunulmazlıklarla ilgili komisyon toplantısında yaşananlar dehşet vericidir. Böyle bir tabloyu gazi meclis hak etmiyor. AKP’li vekillerin şiddetini Türkiye hak etmiyor. Şiddet artık AKP’nin n çalışma yöntemi oldu. Şiddetin egemen olduğu eşkıya mantığıyla bir Türkiye haline getirmeye çalışıyorlar. AKP’nin yöneticilerini uyarıyoruz. Şiddet gösteren milletvekilleri hakkında derhal işlem başlatmalılar. Meclis Başkanlığı derhal işlem başlatmalıdır. AKP’nin şiddet karşısında duyarsız kalması başka olayları da tetikler. AKP TBMM’yi şiddet sarmalına dönüşmüştür. Bir diktacı anlayışı, Meclise dayatmaya kalkışıyor. Bunun karşısındayız. Biz sözlerimizle konuşuyoruz ve kendimizi şiddete karşı müdafaa ediyoruz. Bu vahim tablonun TBMM’nin gündeminden derhal çıkarılması gerekir. Endişelerimiz var. Bu tablo bu şekilde sürdüğünde meclisteki bu çatışmanın daha başka boyutlar kazanabileceğini düşünüyorum. Türkiye’yi farklı bir sürece götüreceğini düşünüyorum. Can ve mal güvenliğimizin bir numaralı tehdit altına gelmiştir. Mecliste muhalefetin can güvenliği yoktur. Can güvenliğini sağlayacak iktidar partisi Genel Kurul ve komisyonlarda muhalefetin tehdidi haline gelmişlerdir” değerlendirmesini yaptı.
Meclis Başkanı Kahraman’ı da eleştiren Gök, “Meclis Başkanından şu saate kadar bir şiddetle ilgili durum değerlendirmesini daha duymadık: ne duyduk peki? Türkiye’yi sabote etmiştir Meclis Başkanı. ‘Laiklik anayasada yer almamalıdır’ demek suretiyle Türkiye içine nifak sokmuştur. Suç işlemiştir. Şerefi ve namusu üzerine ettiği yemini çiğneyerek namus ve şeref kavramından ne anladığını ortaya koymuştur. Söylediği sözlerle koruması ve bunu denetlemesi söz konusu olan bir ortamda anayasayı çiğneyerek Meclis Başkanlığı görevini ihlal etmiştir. Meclis Başkanı daha sonra çark etmeye çalışmıştır ama hatalı cümleleri vardır onda da. Önce baklayı ağzından çıkarmış sonra baklayı ağzına almıştır. Baklayı ağzında geveleyip duruyor. Laiklikle ilgili o düşüncesini dolaştırıyor. O bakla yarın çıkabilir tekrar. Meclis Başkanı bu üslubuyla düşünce yapısıyla meclis başkanlığında artık yok hükmündedir. Meşruiyetini kaybetmiştir. Bu Meclis Başkanı artık bizlerden böyle bir uygulama görecektir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sorumluluktan kaçtığını öne süren Gök, “Meclis Başkanı Kahraman Cumhurbaşkanlığına vekalet ettiği dönemde söylemiştir bu sözleri. Cumhurbaşkanı, kendisine vekalet eden Meclis Başkanını şahsi görüşüdür diyerek işin içinden sıyrılamaz. Vekalet kötüye kullanıldı mı kullanılmadı mı? Meclis Başkanı sizin adınıza da konuşmuştur. Sahibinin sesi olmuştur Meclis Bakanı. Bu açıklama Cumhurbaşkanı’nın düşüncesini de yansıtan bir açıklama. Böyle bir tabloda bu Meclis Başkanıyla bu Parlamentonun çalışma koşulları kalmamıştır. Bu Meclis Başkanını yok hükmünde sayıyoruz. Anayasayı çiğniyor, ettiği yemini çiğniyor. T.C.’nin kuruluş felsefesiyle kimsenin oynamasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Hayvan koruma dernekleri: "Vali Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu" Kocaeli’de Valiliğin sokak hayvanlarıyla ilgili alınacak tedbirlere ilişkin yaptığı açıklamaya gösterilen tepkilerin ardından açıklama yapan hayvan koruma dernekleri, Vali Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturulduğunu belirtti. Kocaeli Valiliği, vatandaşların şikayetleri üzerine sokak hayvanlarıyla ilgili alınacak tedbirlere ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği kapsamında belediyelerin görev ve sorumlulukları hatırlatılırken vatandaşlar insan sağlığını tehdit eden hayvanların itlaf edilmesiyle ilgili maddeye tepki gösterdi. Olayların büyümesi üzerine hayvanları koruma dernekleri Kocaeli Valiliği ile görüşerek basın açıklaması yaptı. "Vali Seddar Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu" Kocaeli Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Selma Pilatin Pek, "Valimiz Ali Aday’la görüşme yaptık. Valimiz yeni bir komisyon oluşturduklarını söyledi. Bu komisyonda artık belediyeleri, bakımevlerini DKMP’ler, emniyet müdürlüğü, tarım il müdürlüğü, çevre ve şehircilik müdürlüğü, il sağlık müdürlüğü olarak denetimlerine başlayacak. Vali Seddar Yavuz’un açıkladığı maddelerden biri cımbızla alınarak infial oluşturuldu. Biz Kocaeli Dernekleri olarak Kocaeli mükemmel demiyoruz. Ama Kocaeli’mizde de biz böyle sorunları istemiyoruz” diye konuştu. "Her ilçe belediyesi bakımevi yapmak zorunda" Valiliğin yaptığı açıklamayla tamamen yasa metninin paylaşılmasıyla ilgili olduğunu belirten KOHAYDER Başkanı Semra Çelikkaya, "Valilik, ’Belediyelere işinizi yapın’ demiş. Kanuna göre nüfusu 100 binin üzerinde olan her ilçe belediyesi bakımevi yapmak zorunda. Belediye bütçesini de yüzde 5’ini bakım evi yapıp hayvanların kısırlaştırılması için harcamak zorunda. 5199 Sayılı Kanunun yönetmeliği de yasada var olan bir şey. Peki Kocaeli’de bütün belediyeler bunu yapmış durumda mı? Hayır. Ülkemizde bin 395 belediyenin sadece bin 112’si kısırlaştırma yapmış. Sonra diyoruz ki ’Niye sokaklarda hayvanlar var?’ Çünkü kısırlaştırmıyorsunuz. Avrupa sokaklarında, ’Hayvanları yok’ deniliyor. Avrupa yüzyıllar önce kısırlaştırma işine başlamış. Avrupa itlaf da ediyor ama kısırlaştırma işlemine de yüzyıllar önce başlamışlar. Bizim belediyelerimiz maalesef bu işi ciddiye almadı, yapmak istemedi. Valimizin açıklaması da tamamen bununla ilgilidir" şeklinde konuştu. "Kocaeli’de hayvanların uyutulmasına ilişkin uygulama duymadım" Açıklamada yasa maddesi dışında bir şeyin olmadığını belirten Çelikkaya, "Yasada itlaf var mı diye soracak olursanız Türk Medeni Kanun’un birinci maddesidir. Yasalar kanunlar konuluş sebebiyle birlikte özü ve sözü birlikte yorumlanır. Hayvanları koruma yasasının böyle bir itlafa izin vermesi söz konusu değildir, bu özüyle beraber yorumlanır. Oradaki maddede hayvanın iyileşme şansı yok ve acı içindeyse hayvanı uyutuyorlar. Bunları veteriner hekimlerde yapıyor. Bu madde yanlış anlaşılmalar sebep olabiliyor. Diğer illere bilemem ama hayvanların uyutulmasına ilişkin Kocaeli’de böyle bir uygulama duymadım" ifadelerini kullandı.