POLİTİKA - 01 Aralık 2016 Perşembe 20:24

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya:

A
A
A
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya:

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Aladağ’da öğrenci yurdu yangınıyla ilgili, “Bu elim olay bizlere çocuklarımızın eğitimi ve barınması noktasında ne kadar hassas davranmamız gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Eğitim altyapısını hızla yenilerken, özellikle yurtlarımızda güvenlik konusunu ayrı bir şekilde ele almak durumundayız” dedi.
Bakan Kaya, TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Kaya, 29 Kasım Adana Aladağ’da yürekleri dağlayan bir olay yaşadıklarını belirterek, “Bu olayda yaralanan görevli ve öğrencilerin tedavileri devam ediyor. Acımız gerçekten çok büyük. O gece hepimizin yüreğine büyük bir ateş düştü. Bu duyguyu, acıyı ifade edecek bir kelime bulmakta zorlanıyorum. Bu çocuklar ailelerinin umudu olduğu gibi, gerçekten Türkiye’nin umudu çocuklardı. Bu vesileyle kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet diliyorum, ailelerine, milletimize sabırlar diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Kaybedilen hiç bir canın telafisi yoktur. Bu olayda kusuru, ihmali olan kim varsa, hukuk önünde en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Konuyla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmıştır” ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile birlikte o gece Aladağ’a gittiklerini hatırlatan Kaya, “Bu süreçte devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik ve ailelerimizin yanında olduk. Ailelerimizi tek tek ziyaret ettim, böylesine acı bir günde bir anne olarak acılarını, hüznü paylaşmak için yanlarında olduk. Milli Eğitim Bakanımız İsmet Yılmaz’da olayın sabahında Adana’ya geldi ve olayı yakından takip ettiler. Bizler Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı olarak, kriz merkezi oluşturduk ve 32 psikososyal ekibimizle birlikte hem olay yerinde hem hastanelerde hem adli tıp merkezinde ailelerimizin yanında olduk, onları destekledik. Bundan sonraki süreçte de ailelerimizin yanında olacağız. Elim hadiseyle alakalı gerek hükümetimizin gerek şüpheliler gerek mağdurlar ile alakalı ne gerekiyorsa yapacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye büyük millet meclisi üzerine düşeni yapacak ve araştırma komisyonu oluşturulacak, bu konuyu bütün yönleriyle ele alacak. Buna benzer olayların bir daha yaşanmaması için yurtlarda alınması gereken tedbirler tespit edilecek. Bu elim olay bizlere çocuklarımızın eğitimi ve barınması noktasında ne kadar hassas davranmamız gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Eğitim altyapısını hızla yenilerken, özellikle yurtlarımızda güvenlik konusunu ayrı bir şekilde ele almak durumundayız” dedi.
Daha sonra söz alan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, kendisine sorulan Adana’da Aladağ’da yangın çıkan yurtta kalan öğrencilerin yaşları ve sınıflarına ilişkin soru yöneltildiğini söyleyerek, “Burada 5, 6, 7, 8 yaşlarında öğrenciler kalıyor demek somut bir gerçeği söylemektir. Ancak ‘5, 6, 7, 8, yaşlarında öğrenciler kalır’ demek o kanunun verdiği icazeti söylemektir. Ben hiçbir zaman burada 5. sınıfa giden öğrencilere burada kalır veya kanun böyle izin verdi’ demedim. ‘Burada 5. sınıf öğrencisi kalmıştır’ demek somut bir gerçektir, gerçekten kalmıştır. Ama ‘5. sınıftaki öğrenci kalabilir‘ demek mevzuattaki izni gösterir. Ben mevzuattaki izin için kalabilir beyanım yoktur. Çok net, gösterirseniz Bakanlıktan istifa ederim” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ziraat Türkiye Kupası: Fatih Karagümrük: 0 - Trabzonspor: 4 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final ikinci maçında deplasmanda Fatih Karagümrük’ü 4-0 mağlup eden Trabzonspor, finale yükseldi ve Beşiktaş’ın rakibi oldu. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 54. dakikada sağ taraftan Meunier’nin ceza sahası içine yaptığı ortada altıpas içinde Onuachu’nun dokunuşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 0-1 69. dakikada sağ taraftan çizgiye inen Bardhi’nin ceza sahası içine çevirdiği topa altıpasın gerisinden vuruşunu yapan Fountas meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu. 0-2 72. dakikada sağ taraftan kullanılan kornere ceza sahası içinde Fountas’ın vuruşunda top Can Keleş’in eline çarptı. Hakem Cihan Aydın penaltı noktasını gösterdi. 73. dakikada penaltıda topun başına geçen Umut Bozok’un sol tarafa yerden vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 0-3 77. dakikada sağ taraftan Edin Visca’nın ortasında penaltı noktasının gerisinden bekletmeden şutunu çeken Umut Bozok, topu filelere gönderdi. 0-4 Hakemler: Cihan Aydın, Çağlar Uyarcan, Hakan Yemişken Fatih Karagümrük: Emre Bilgin, Nazım Sangare, Salih Dursun, Ceccherini, Emir Tintiş, Rohden (Kourbelis dk. 68), Paoletti, Lasagna (Emre Mor dk. 58), Eysseric (Teklic dk. 75), Mendes (Can Keleş dk. 58), Güven Yalçın (Markao dk. 68) Yedekler: Sirigu, Levent Mercan, Koray Günter, Efecan Mızrakcı, Adnan Uğur Teknik Direktör: Tolunay Kafkas Trabzonspor: Uğurcan Çakır, Meunier, Mendy, Denswil, Eren Elmalı (Arif Boşluk dk. 75), Berat Özdemir, Visca (Orsic dk. 82), Bardhi (Pepe dk. 82), Umut Güneş, Fountas (Fernandez dk. 75), Onuachu (Umut Bozok dk. 60) Yedekler: Taha Tepe, Rayyan Baniya, Kerem Şen, Göktan Gürpüz, Mehmet Can Aydın Teknik Direktör: Abdullah Avcı Goller: Onuachu (dk. 54), Fountas (dk. 68), Umut Bozok (dk. 73 pen. ve 77) (Trabzonspor) Sarı kart: Paoletti (Fatih Karagümrük)
İstanbul Kızılay’dan 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’nde anlamlı sergi 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü, Kızılay tarafından anlamlı bir sergi ile kutlandı. Karaköy Paket Postanesi’nde açılan “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Kızılay, 8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü dolayısıyla “Yüzyıllık Emanet, Esir Mektupları” adlı sergi düzenledi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve TRT’nin katkılarıyla açılan sergide, Türk Kızılay arşivinden derlenen 1. Dünya Savaşı dönemine ait yerli ve yabancı esir mektupları, kartlar, listeler, defterler, döneme ait pul ve zarflar ile fotoğraflara yer verildi. Mektuplar Karaköy Paket Postanesi’nde geçtiğimiz günlerde ziyarete açılırken, ‘8 Mayıs Dünya Kızılay ve Kızılhaç Günü’ nedeniyle Türk Kızılay tarafından sergi alanında etkinlik düzenlendi. Etkinliğe Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) yetkilileri, diplomatik misyon temsilcileri ile davetliler katıldı. Etkinlikte konuşan Kızılay Genel Sekreter Yardımcısı Murat Ellialtı, “Dünya Kızılay ve Kızılhaç hareketi modern zamanların ilk organize küresel hareketedir. Bu ilk iyilik hareketidir modern zamanlarda. İnsanlığın asırlardır biriktirdiği bu savaşçı ruhuna inat birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelerek, 1.5 asır önce bu gönüllülük hareketini kurdular. Bu hareketin bir diğer özeliği de gönüllülük temeli üzerinde yükselmesidir. Dünyanın farklı coğrafyalarından farklı renklerde, farklı şeylere inanan, farklı dinlere mensup, farklı renklerden birçok ülkeden iyi insanlar bir araya gelmişlerdir bu hareket vesilesiyle. Hareketin kurulmasına, savaş alanında terk edilmiş insanlara ayrım yapmaksızın yardım etme duygusu vesile olmuştur. Sonra bu hareket nerede bir insanı kriz varsa, onun doğurduğu acıları dindirmeyi amaçlayarak bugüne kadar gelmiş, bundan sonra da gidecektir. Bu harekete mensup 191 ülkede birçok iyi insan var. Dünya haritasını önümüze koyup, elimizi nereye dokundurursak biliriz ki orada bu hareketin mensubu gönüllüler, çalışanlar ve onlara destek veren iyi insanlar var. Ülkemiz bu hareketin saygın üyelerinden biridir. Çünkü milletimiz bu harekete güç verir. Bağışçılarımız ve gönüllülerimiz nerede bir insani kriz olsa orada olmamız için bize desteklerini esirgemiyorlar" dedi. Ellialtı, "Bugünün bir başka anlamı da bu mekanda yüzyıllık emanet esir mektuplarını sergiliyor olmamızdır. 1. Dünya Savaşı esnasında düşman ülkelerin eline esir düşüp, ailelerinden haber alamayan, ailelerine haber gönderemeyenler o zamanki Kızılay yani Hilal-i Ahmer Esirler Komisyonuna mektup yazmış, kendi halleri, durumları hakkında bilgi vermiş, ailelerinden bilgi alıp, kendilerine ulaşmalarını istemişlerdir Kızılay’dan. Burada, o günle günümüz arasında ilişki kurmayı sağlıyor bu mektuplar. Çok güzel hikayeler var çok nezih Türkçeyle yazılmış. Bir annenin mektubu var mesela. Oğlunun şurada, şurada esir olduğunu bildiğini ama haber alamadığını ve haber almak istediğini, kendisinden de ona haber ulaştırılmasını istediğini söylüyor. Yine askerlerin mektupları var, nefis bir Türkçeyle yazılmış. O günün ruhunu bugünlere taşıyor adeta. Onlar da yine ailelerinden haber almak, ailelerine haber ulaştırmak adına müracaat etmişler” ifadelerini kullandı.