POLİTİKA - 20 Ocak 2017 Cuma 14:38

Bakan Çelik “Amacımız dışa bağımlılıktan Türk hayvancılığını kurtarmak”

A
A
A
Bakan Çelik “Amacımız dışa bağımlılıktan Türk hayvancılığını kurtarmak”

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, embriyo transferi projesi ile Türkiye’nin hayvancılık alanında dışa bağımlılıktan kurutulacağını kaydetti.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, yerli sebze tohumculuğu ile embriyo transferi projesine ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. TİGEM Genel Müdürlüğünde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bakan Çelik, bu dönem içerisinde önemli iki projenin hayata geçirildiğini belirterek, “Bunlardan biri damızlık diğeri ise tohumculuk konularıdır. Hayvancılık için büyük önem arz eden embriyo transferi projesidir. İkincisi ise bitkisel üretimiz açısından son derece önemli olan yerli sebze tohumculuğunun geliştirilmesi projesidir” açıklamasında bulundu.
“2016 yılında 130 bin damızlık düve ülkemize giriş yaptı”
Bakan Çelik, yetiştiricilerden gelen bazı taleplerin olduğuna vurgu yaparak, “Bu taleplerin başında kombine damızlık düve talebi bu ihtiyacı karşılama adına attığımız bazı adımlar var. Bunlardan bir tanesi 2016 yılında 130 bin damızlık düve ülkemize giriş yaptı. Bunlarda önemli bir kısmını genç çiftçimize hibe olarak dağıtmış bulunuyoruz. Amacımız hayvancılıkta dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak. Bu konuda TİGEM’e son derece önemli görevler düştüğünü belirtmek istiyorum. Biz hayvancılıkta dışa bağımlılığı ortadan kaldıralım derken bunu laf olarak söylemek anlamında söylemedik. Bu çerçevede ‘Milli Tarım Projesi’ başlığı altında açıkladığımız projede 33 ilimizde damızlık düve üretim merkezi kuracağımızı ilan ettik” şeklinde konuştu.
Yüzde 50 hibe desteği
"Milli Tarım Projesi" kapsamında 33 ilde kurulacak olan Damızlık Düve Üretim Merkezlerinde ahır, ağıl yapımına, damızlık hayvana ve alet ekipman alımına Bakan Çelik, yüzde 50 hibe desteği verileceğini sözlerine ekledi.
Bakan Çelik, söz konusu destekler ile hayvan ve kırmızı et açığının ortadan kaldırılacağına değinerek, “Ziraat Bankası bünyesinde de bu merkezlerin kredi kullanımında çok daha kolay olacağını belirtmek istiyorum. Kredi imkanlarını da bu şekilde sağlamış oluyoruz” dedi.
Hayvancılık yapmak isteyenlerin hayvan temininde birtakım zorluklar yaşadıklarını kaydeden Bakan Çelik, “Bu 33 merkez vasıtası ile vatandaşımız hiçbir aracı olmaksızın, fiyatları belli fiyatları standart, fiyatta aldanma ve hayvan temininde bir zorlanma olmadan istedikleri cins ve ırkta hayvanı bu merkezde bulabilecekler. Amacımız yerli üretimi maksimum düzeye çıkarmaktır” diye konuştu.
Bakan Çelik, yetiştirici bölgesinde doğan her buzağı için 750 Türk lirası destek verileceğini belirtti.
“Embriyo transferi sürecine TİGEM girmiş oluyor”
Bakan Çelik, embriyo transferi projesine ilişkin ise şunları kaydetti:
“Bu proje TİGEM tarafından ilk kez gerçekleştirilen bir proje. Bu yöndeki çalışmalar hayvancılığın gelişmesi ile ilgili önemli bir ayağını oluşturmaktadır. Ülkemizde ağırlıklı olarak üniversitelerde bir araştırma biçiminde ve bakanlığımız da Ar-ge çalışmaları yapılmış. Uygulamaya işin pratiğine bugün startı veriyoruz. Embriyo transferi sürecine TİGEM girmiş oluyor.”
Embriyo transferi aracılığı ile istenilen cinste ve ırkta hayvan elde edilebileceğine dikkat çeken Bakan Çelik, “TİGEM bünyesinde 17 işletmenin 12’sinde büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılıyor. Toplam 32 bin baş hayvan varlığı ile damızlık yetiştiriliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“TİGEM ilk defa yerli sebze tohumu üretimi yapmak için hazırlıklarını tamamlamış bulunuyor”
Bakan Çelik, tohumculuğun bitkisel üretimin temelini oluşturduğuna vurgu yaparak, “Tohumculuk alanında belirli bir noktaya gelmek için 2005 yılından bu yana üreticilerimize 1.4 milyar TL’lik sertifikalı tohum fide ve fidan desteğini vermiş bulunuyoruz. Sebze üreticilerimizin kullandıkları fideleri ilk defa destekleme kapsamına aldık. Bu çabalarımız meyvesini vermeye başladı. Bugün sebze ve tohum ihtiyacımızın yüzde 50’sini kendimiz karşılamaktayız. Kendimiz üretiyoruz. Hububatta ise bu oran yüzde 80’lere varmaktadır. Sertifikalı tohum üretimimiz 145 bin tonlardan 2016 sonu itibarı ile 1 milyon tona ulaşmış bulunmaktadır. 70 ülkeye de tohum ihracatı gerçekleştiriyoruz. Yılda 90 milyon dolarlık sebze tohumu ithal ettiğimizi de belirtmek istiyorum. Yerli hububat tohumu konusundaki başarımızı sebze tohumunda da göstermemiz gerektiği inancı ile TİGEM bu alanda da çalışmalara başlamış bulunuyor. TİGEM ilk defa yerli sebze tohumu üretimi yapmak için hazırlıklarını tamamlamış bulunuyor” dedi.
2018 yılından itibaren sertifikalı tohum kullanımı
Sertifikalı tohum kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Çelik, “2018 yılından itibaren sertifikalı tohum kullanma geliyor. Herkes sertifikalı tohum kullanacak. Desteklerden yararlanmak isteyen sertifikalı tohum kullanacak. Baskı söz konusu değil. Tarımsal destekleri biz sertifikalı tohuma 2018 yılından itibaren vereceğimizi belirtmek istiyorum” diye konuştu.
Bakan Çelik, ilerleyen dönemlerde sebze ve yem bitkileri olmak üzere tohumculukta Ar-ge desteklerinin ise 10 kat arttırılacağını kaydetti.
Gündemde ‘yerel tohum kullanımından vazgeçiliyormuş’ gibi bir algı oluştuğuna değinen Bakan Çelik, “Bunlar kesinlikle doğru yaklaşımlar olmadığını belirtmek istiyorum. Bizim amacımız yerel tohumlarımızı sertifikalı tohuma dönüştürmek. Esas amacımız bu. Yerel tohum sertifikalı olmasın gibi bir yaklaşım içerisinde olamayız” açıklamasında bulundu.
“400 ile 500 bin civarında bir büyükbaş hayvan ithalatı ile karı karşıyayız”
Konuşmasının ardından Bakan Çelik, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çelik, embriyo transferi ile hayvan sayısındaki artışa ilişkin soru üzerine, “Bizim buradaki amacımız dışa bağımlılıktan Türk hayvancılığını kurtarmak. Şuanda 400 ile 500 bin civarında bir büyükbaş hayvan ithalatı ile karı karşıyayız. Türkiye küçükbaş ve büyükbaş hayvancılığında kendi kendine yetebilecek bir potansiyele sahip” değerlendirmesinde bulundu.
Palmiye yağı tartışmaları
Bakan Çelik, gündemde tartışılan palm yağıyla ilgili bir soruya ise “Bu palmiye yağı dediğimiz yağ ile ilgili rastgele tartışmalar yapılıyor. Bu konu ile ilgili bilimsel bir komisyon kuruldu çok fazla uzamayacak kısa süre içerisinde gerekli çalışmaları kamuoyu ile paylaşmış olacağız” cevabını verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Türk pilotundan F16’nın sınırlarını aşan manevralar: SOLOTÜRK’ün nefes kesici gösterisi Kırıkkale’de düzenlenen KALEFEST etkinliklerinde, dünyada F-16 uçağıyla gösteri yapabilen sayılı akrobasi timlerinden SOLOTÜRK ekibi vatandaşlara heyecanlı dakikalar yaşattı. Kırıkkale Valiliği tarafından kurumlara arası koordinasyonla kamu kaynağı kullanılmadan düzenlenen KALEFEST coşkusu, SOLOTÜRK’ün gösterileriyle daha da arttı. Türk Hava Kuvvetlerinin (TSK) gösteri timi SOLOTÜRK, KALEFEST ziyaretçilerini nefes kesici şovlarla buluşturdu. Pilotun sortilerle, alçak uçuşu izleyenlere heyecan dolu anlar yaşattı. Manevralar esnasında F-16 uçağını flare ve duman gösterisi izleyicilerden büyük alkış aldı. Meydanları dolduran vatandaşlar, gösteri anlarını da cep telefonu kamerasıyla görüntülemeye çalıştı. SOLOTÜRK ekibinin uçuş gösterisi yaklaşık 20 dakika sürdü. Binbaşı Pilot Murat Bakıcı ile telsizden iletişim kuran Vali Mehmet Makas, "Gökkubemiz, sizin gibi çelik kanatlı aslan parçaları sayesinde emin ellerde" diyerek teşekkür etti. Vali Makas, gazetecilere yaptığı açıklamada, dünyada hiçbir pilotun yapamayacağı gösterileri Türk pilotlarının yaptığını belirterek, Türk’ün çağı Türkiye Yüzyılı’nda uzay ve havacılıkta göklere imza atılacağını söyledi. KALEFEST’in Kırıkkale’de ilk kez gerçekleştirildiğini belirten Makas, "Kırıkkale’mizde bir ilki gerçekleştirdiğimiz KALEFEST Kırıkkale tanıtım günlerinin önemli ayağı olan göklerdeki SOLOTÜRK ekibinin gösterisini izledik. İnsanlarımızda çok heyecanlandı. Türk’ün damarlarındaki asil kanın tekrar hareketlendiğini müşâhade ettik" dedi. SOLOTÜRK gösterisini ilk kez izlediğini belirten Edanur Yalçın, uçuş gösterisinin güzel olduğunu ifade etti. Berivan Kaba, heyecanlı ve keyifli olduğunu anlatan emeği geçenlere teşekkürlerini iletti. Arzu Varlı, Kırıkkale’de bir ilk olduğunu ifade eden daha önce hiç izlemediklerini ve çocuklarının da güzel olduğunu aktardı. Funda Saygılı ise, çocuklarıyla birlikte beğenerek izlediğini ve çok memnun kaldıklarını kaydetti. Sponsorluğunu özel firmaların karşıladığı etkinlikler, Pazar gününe kadar devam edecek.
Muğla Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nden Marmaris’te gerçeği aratmayan tatbikat Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yangın söndürme ekipleri işbaşı eğitimleri Marmaris’te yapılan tatbikat ile tamamlandı. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan ve yapacak olan alev savaşçılarının 2024 yılı iş başı eğitimleri tamamlandı. 12 Orman İşletme Müdürlüğü’nde yapılan iş başı eğitimlerinin sonuncusu Marmaris’te gerçekleştirildi. 23 Mayıs Perşembe günü Asparan Bölgesi’nde yapılan eğitim ve tatbikata Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü emrinde görevli arazöz ve yangın söndürme ekipleri yanı sıra yangın söndürme helikopteri de katıldı. Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde yapılan programda Muğla’nın Marmaris ilçesinde bağlı Asparan mevkiinde Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri ile AKUT, MAGAMESAR’ın da katılım sağladığı iş başı eğitim tatbikatında; haberleşme, iş sağlığı ve iş güvenliği, ilk yardım, ekipman kullanımı konuları da uygulamalı anlatılarak eğitim verildi. Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür Marmaris’te yapılan iş başı eğitimini ve tatbikatı yerinde takip etti. Eğitim sonunda arazöz ve yangın ekipleri ile gönüllülerin katılımı ile en hızlı hortum serme ve hortum ucuna en çabuk su verme yarışması yapıldı. Ekiplerin en hızlı olabilmek için kıyasıya mücadele ettiği yarışmada tatbikat senaryosu gereği ekiplerden 200 metre ötede yanan alana Marmaris İşletme merkez ekibi 1 dakika 59 saniyede ulaşarak ilk müdahale eden ekip oldu. Marmaris Değirmenyanı’nda konuşlu yangın söndürme helikopteri de ayrı bir alanda yakılan alevlere havadan müdahale ederek tatbikata katıldı. "Orman yangınları ile mücadele bir savaş halidir" Marmaris’teki İşbaşı eğitim ve yangın tatbikatı eğitimlerini takip eden Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, katılım sağlayan personele teşekkür ve başarı dileklerini ileterek, orman yangınları ile mücadelenin bir savaş hali olduğunu belirtti. Ülküdür, "Muğla Orman Bölge Müdürlüğümüz olarak orman yangınlarıyla mücadele konusunda hem karadan hem havadan teknolojinin son imkanlarını kullanarak yangınlara karşı mücadele vermekteyiz’’ dedi. Muğla Orman Bölge Müdürü Ülküdür bugün yapılan eğitim ve tatbikat ile ilgili, "Bugün burada ’işbaşı Eğitimleri’ diye tabir ettiğimiz eğitimleri tamamlıyoruz. Şu ana kadar 11 işletme müdürlüğümüzde Nisan ayından itibaren eğitimlerimiz tamamlandı. Bugün sizlerle birlikte burada 12. İşletme Müdürlüğümüz, Marmaris’te de yangın sezonu öncesinde bu eğitimlerimizi tamamlamış bulunmaktayız. Burada kişisel koruyucu donanım malzemelerinden, ilkyardım malzemelerinden yine iş güvenliği ve sağlığı konularında uzman kişilerce de eğitimlerimiz verilmektedir. Bu eğitimlere orman işletme müdürlerimiz, muhafaza memurlarımız, müdür yardımcılarımız, işletme şeflerimiz, arazöz operatörlerimiz ve yangın söndürme işçilerimizin hepsi katılmaktadır. Ekiplerimiz bizzat yangında sahada görev alan ekiplerimizdir’’ şeklinde bilgi vererek 2024 yılında 157 teknik elemana, 400 orman muhafaza memuru ve 965 arazöz operatörü ve yangın işçisi olmak üzere toplamda bin 251 personelin eğitimleri tamamladığını belirtti. "Kara ve hava gücü envarterimiz ile mücadele ve müdahalelere hazırız" Ülküdür, "Muğla Orman Bölge Müdürlüğü olarak hava gücümüz ve kara gücüyle müdahale etmekteyiz. Kara gücümüzü 117 arazözümüz 40 su tankeri, 15 greyder, 15 dozer ve 151 ilk müdahale aracından oluşmakta. Yine bin 251 personelimizle kara gücü olarak görev yapmaktayız. Hava gücü olarak 6 helikopter, 6 uçağımız, 14 helikopterimiz ve 1 adet insansız hava aracı yangınları gözetlemek üzere kullandığımız toplamda 21 hava aracı ile mücadelemizi sürdürmekteyiz’’ dedi. "Orman gözetleme kulelerinde 360 derece dönebilen duman avcısı kameralar çalışıyor" Yangınları önleme ve yerinde tespit etmede önemli rol oynayan gözetleme kuleleri ve cihazları ile ilgili de konuşan Ülküdür, "Bölge müdürlüğümüz Aydın ve Muğla illerini kapsamakta olup, 1 milyon 156 bin 616 hektar ormanlık alana sahip. Burada 51 adet gözetleme kulemiz mevcut. Bunların 24 tanesinde akıllı gözetleme sistemi dediğimiz, kendi aramızda duman avcıları diye tabir ettiğimiz 360 derece görüş kamera kayıtları alabilen, 10 kilometre mesafede en küçük dumanı bizlere alarm ve sinyal vererek ikaz eden ürünlerimiz mevcut" ifadelerini kullandı.
Şırnak Cizre’de 6. sınıf öğrencileri 8 ayda hafız oldu Şırnak’ın Cizre ilçesinde hafızlık eğitimi alan 6. sınıf öğrencileri, 6 ve 8 ayda hafızlığını tamamlamanın gururunu yaşıyor. 130 hafız öğrenciye hizmet veren Hazreti Hatice Hafızlık Yatılı Kız Kur’an Kursu öğrencilerinin başarısı dikkat çekiyor. 6 ve 8 ay gibi kısa sürede hafız çıkaran kursta öğrencilere hafızlık eğitiminin yanı sıra sosyal aktivitelerle destek veriliyor. Cizre İlçe Müftülüğüne bağlı Hazreti Hatice Yatılı Kız Kur’an Kursu’nda hafızlık eğitimi alan ve aynı zamanda Şehit Ömer Halis Demir İmam Hatip Ortaokulu’nda eğitim gören öğrencilerden Şeyma Page 6 ayda hafız olurken, arkadaşları Ecrin Adanır, Tuana Akşit Meryem Bilik ve Eylem Dalga 8 ayda hafızlığını tamamladı Hafızlık projesi kapsamında eğitim verdiklerini söyleyen kurs yöneticisi Hacer Çağır, "130 öğrenciye hizmet veriyoruz. Öğrencilerimizin çoğu 6. sınıf öğrencisi. Öğrencilerimizin kısa zamanda hafız olmaları konusunda çalışıyoruz. Uzun dönem hafızlık yapan öğrencilerde akademik anlamda gerileme oluyor. Hafızlık yapan öğrencilerimize haftada bir örgün eğitimden dersler de veriyoruz. Okula giderek bu derslerini alıyorlar. Özel hocalarımızın desteği ile burada da eksik kalan derslerin eğitimini de veriyoruz" dedi. Hazreti Hatice Yatılı Kız Kur’an Kursu’nda öğrenci olduğunu belirten 6 sınıf öğrencisi Şeyma Page, "6 ayda hafız oldum. Hafızlık yaparken haftada bir gün örgün okula giderek matematik, fen bilgisi derslerini alıyoruz. Hocalarımız gece gündüz bizimle ilgileniyorlar, Allah onlardan razı olsun. Hafız bir doktor olmak istiyorum" diye konuştu. 11 yaşındaki Meryem Bilik, 8 ayda hafızlığımı bitirdiğini ifade ederek, "6 sınıf öğrencisiyim, haftada bir gün okula giderek diğer dersleri de görüyoruz. Hocalarımız bizimle ilgileniyorlar, bizlere destek oluyorlar. Peygamberimiz hafız olduğu için ben de onun gibi hafız olmak istedim. Hafız bir doktor olmak istiyorum" şeklinde konuştu. Hafız olan öğrencileri makamında kabul eden İlçe Müftüsü Süleyman Baran, öğrencilere kitaplar ve çeşitli hediyeler verip onları yetiştiren Kur’an kursu öğreticilerine ve ailelerine verdikleri emeklerden dolayı teşekkür etti.