GENEL - 20 Şubat 2017 Pazartesi 13:13

“Han Duvarları”nın yol öyküsü

A
A
A
“Han Duvarları”nın yol öyküsü

Faruk Nafiz Çamlıbel’in ölümsüz eseri Han Duvarları şiirinin yol öyküsünü anlatan belgesel gösterimi, Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleştirildi.
Hecenin beş şairinden birisi olan büyük şair, siyasetçi ve öğretmen Faruk Nafiz Çamlıbel’in ölümsüz eseri Han Duvarları şiirinin yol öyküsünü anlatan belgesel Ankaralılarla buluştu. Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde gösterime giren belgesele vatandaşların ilgisi büyüktü.
Çankaya Belediyesi ile Ulukışla Yardımlaşma Derneği işbirliğinde düzenlenen etkinliğe, Çankaya Belediyesi Başkan Yardımcısı Gülsün Bor Güner, Niğde Eski Senatörü Abdullah Emre İleri, Niğde Dernekler Federasyonu Başkanı Emin Özer ile Ulukışla Yardımlaşma Derneği Başkanı Kemal Erdağ’ın yanı sıra çok sayıda Niğdeli vatandaş katıldı.
Gösterim öncesi bir konuşma yapan Gülsün Bor Güner, Faruk Nafiz Çamlıbel’in Han Duvarları şiirinin aynı zamanda vatanın ne büyük zorluklardan geçilerek kazanıldığını da gösterdiğini belirtti. Konuşmasında, “Özellikle ülkemizin içinden geçmekte olduğu bu zor günlerde, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının vatan uğruna verdiği mücadeleyi hatırlamanın ve bu bilinçle cumhuriyete sahip çıkmanın önemini vurgulamak istiyorum” diyen Güner, Çankaya Belediyesi olarak ölümsüz eserin yol hikayesine ev sahipliği yapmaktan onur duyduklarını belirtti.
Yönetmenliğini Dursun Özden’in yaptığı yaklaşık 50 dakika süren eser, ilk kez bir şiirin açılımı ve canlandırılmasını anlatan belgesel olarak karşımıza çıkıyor. Şiirin yol öyküsü belgeseli, 1923 yılında henüz tren yolu yok iken Ulukışla’dan Kemerhisar, Niğde, Araplı Beli ve İncesu üzeri Kayseri’ye giden at arabalı idealist bir şair-öğretmen olan Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiire döktüğü yol hikayesini dramatik canlandırmaları, özgün müziği, animasyon destekli vurguları ve özel röportajları ile sinematografik şekilde sunuldu. Orta Anadolu’dan doğa, tarih, kültür ve insan manzaralarının da yer aldığı eser, oyuncu Gürsel Fırat’ın canlandırmaları ve Nur Subaşı’nın seslendirdiği şiirlerle zenginlik kazandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.