ASAYİŞ - 21 Şubat 2017 Salı 22:40

Ömer Halisdemir’in şehit edilmesi davası

A
A
A
Ömer Halisdemir’in şehit edilmesi davası

15 Temmuz darbe girişimi gecesi Astsubay Ömer Halisdemir’in şehit edilmesine ilişkin yargılanan tutuklu sanık Topçu Binbaşı Fatih Şahin, "Keşke bize ’dur’ uyarısı yapılsaydı. Biz de içinde bulunduğumuz olayın farkına varabilseydik. Keşke baskın şeklinde ateş edilmeseydi ve silah arkadaşımızı vurmamış olsaydık. Semih Terzi’nin de Ömer Halisdemir’in de vurulmasını istemezdim" dedi.
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Gölbaşı’ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isteyen darbeci General Semih Terzi’yi vurarak darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir’i şehit eden darbecilerin yargılandığı davanın ilk duruşması tamamlandı. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada tutuklu sanıkların savunmaları alındı. Ömer Halisdemir’i vuranlardan Topçu Binbaşı Fatih Şahin, 15 Temmuz’da Dicle kırsalında yapılacak olan toplantıda olduklarını ve gün boyuncu sürdüğünü anlattı. 15 Temmuz akşamı Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’ya sunulmak üzere harekat taslaklarının gönderileceğini, 15 Temmuz’da Ankara’ya gelmemiş olsalardı PKK terör örgütüne karşı düzenlenecek olan harekat tasarısını sunacaklarını öne sürdü. Saat 21.30’ da Semih Terzi tarafından arandıklarını ve alarm verildiğinin söylenildiğini belirten Şahin, alarm emrinde görevin mahiyetinin hiçbir zaman sorgulanmadığını ifade ederek, gelen emrin içeriğinin ne olduğunu bilmediğini öne sürdü.

"Terzi, ’TSK yönetime el koydu’ dedi"
Şahin, askerlerle beraber uçağa bindiklerini kaydederek, "Semih Terzi ile çapraz oturuyorduk. Birbirimizin yüzünü görmüyorduk. Semih Terzi’nin ’TSK yönetime el koydu’ şeklinde bir ifadesi oldu. İndiğimizde darbeyi gerçekleştiren kişiler tarafından müdahale olabileceği ihtimalinin olduğunu bu nedenle hazır olmamız gerektiğini söyledi. Ben yönetime el koyanlara karşı bir çalışma içerisinde olacağımızı düşündüm" diye konuştu.

"Bizimle hareket halinde olan bir kişinin ’ah’ diye bağırarak düştüğünü gördüm"
Etimesgut Havaalanına inilmesinin ardından Özel Kuvvetler Komutanlığına hareket için helikopterlere bindiklerini belirten Şahin, "Diğer helikopter bizden önce oraya ulaştı. Helikopterden önce Semih Terzi ve emir astsubayı indi. Semih Terzi bizden önce indiği için aramızda mesafe oldu. Karargaha doğru ilerlerken silah sesi duydum. Ben Semih Terzi’nin solundan ilerliyordum. Bizimle hareket halinde olan bir kişinin ’ah’ diye bağırarak düştüğünü gördüm. Daha sonra düşen kişinin Semih Terzi olduğunu öğrendim. Askerlerden bir grubun sağ taraftaki ağaçlık alanlara ateş ettiğini gördüm. Bende o yöne doğru ateş etmeye başladım. Karşı taraf ateş etmeyi kesince ben de ateş etmeyi kestim. Vuran kişiyi görmedim. Sağ taraftan üzerimize ateş ediliyordu. Beklenmedik bir anda ateş edilmeye başlanılınca savunma içgüdüsüyle ateş ettim. İddia edildiği gibi benim personelime ateş baskısıyla ilgili bir emrim olmadı. Savunma içgüdüsüyle hareket ettim" ifadelerini kullandı.

"Semih Terzi’nin de Ömer Halisdemir’in de vurulmasını istemezdim"
Kanunlara uygun olarak nefsi müdafaa hakkını kullanarak ateş ettiğini savunan Şahin, bir anda ateş edilince refleks olarak ateş ettiklerini kaydetti. Şahin, "Keşke bize ’dur’ uyarısı yapılsaydı. Biz de içinde bulunduğumuz olayın farkına varabilseydik. Keşke baskın şeklinde ateş edilmeseydi ve silah arkadaşımızı vurmamış olsaydık. Semih Terzi’nin de Ömer Halisdemir’in de vurulmasını istemezdim" dedi.
Şahin, Mihrali Atmaca’nın olay sonrası yaralanan Ömer Halisdemir’i vurduğunu sonradan öğrendiğini iddia etti. Gelen bir helikopter ile yaralanan Semih Terzi’yi biri sivil kıyafetli birkaç asker ile GATA’ya götürdüklerini anlatarak, sivil kıyafetli kişiyi tanımadığını öne sürdü.
Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, Diyarbakır’dan havaalanına giderken otobüste Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamasını duyup duymadığını sordu. Şahin, Başbakan Yıldırım’ın açıklamalarını duymadığını öne sürdü. Ademoğlu’nun, "Otobüste bulunan bütün askerler açıklamayı duyarken sen nasıl duymadın" diye sorması üzerine Şahin, duymadığını yineledi.
Şahin, Semih Terzi’nin uçakta kendisine söylediği "TSK yönetime el koydu" bilgisini personeli ile neden paylaşmadığı sorulması üzerine" Personelimin zarar göreceğini düşündüm. Zarar görmemeleri için bunu paylaşmadım" dedi.
Duruşma yarın sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam edecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun ödül töreni yapıldı Bu yıl 59. kez düzenlenen ve İstanbul etabı ile noktalanan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda kazanan sporcular ödüllerini düzenlenen törenle aldı. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığının destekleriyle Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından bu yıl 59. kez gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu tamamlandı. Organizasyonun 8. ve son etabı olan İstanbul - İstanbul etabında yağmurlu hava etkili oldu. Yağış sonrası yolların kaygan olması sebebiyle 8. etap nötralize edildi. Yarışın ardından bitiş noktası olan Sultanahmet Meydanı’nda ödül töreni düzenlendi. Tırmanış klasmanı ve Türkiye güzellikleri klasmanını lider tamamlayarak hem kırmızı hem de beyaz mayonun sahibi olan Bike Aid takımından Alman bisikletçi Vinzent Dorn’a ödüllerini İstanbul Vali Yardımcısı Ünal Kılıçarslan, Türk Hava Yolları adına Yunus Özleyen ve Spor Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Veli Ozan Çakır verdi. Sprint klasmanını lider tamamlayarak Yeşil Mayo’nun sahibi olan Danimarkalı Tobias Andresen ise madalya ve ödülünü Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Safa Koçoğlu’ndan aldı. Turkuaz Mayo Frank van den Broek’in 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nu zirvede tamamlayarak genel klasman birincisi olan Dsm-Firmenich PostNL takımının Hollandalı sporcusu Frank van den Broek aynı zamanda turkuaz mayonun da sahibi oldu. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, genel klasman birincisi Frank van den Broek, ikinci olan Eritreli Merhawu Kudus ve üçüncü olan Büyük Britanyalı Paul Double’ın ödül ve madalyalarını takdim etti. Takımlar genel klasmanının şampiyonu Q36.5 Pro Cycling Team’in ödüllerini de Bakan Bak ve Başkan Müftüoğlu verdi.
Samsun Kenevirden üretilen çantalar Amerika’da Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde üretilen el yapımı kenevir çantalar sınırları aşarak, Amerika’da satışa sunulmaya başladı. Tamamen kadınlardan oluşan ekip tarafından üretilen kenevir çantalar ilgi görmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Atölyemiz ayrıca çalışan kadınlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesine katkı sağlıyor” dedi. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde kenevir ipliğini kullanarak kadınlar tarafından el dokuma kumaşlar üretiliyor. Kenevir ve ipek dokumacılığı üzerine eğitim almalarının ardından atölyede çalışmaya başlayan kadınlar, bu kumaşları ceketten gömleğe, elbiseden pantolona birçok ürüne dönüştürüyor. Kenevirden üretilen kıyafetler ile diğer ürünler organik olması ve dayanıklılığı nedeniyle birçok kişi tarafından tercih ediliyor. Ürün yelpazesinin oldukça geniş olduğu atölyedeki üretimde çantalarda ‘First Lady’ modeli öne çıkıyor. Amerika’da ikamet eden bir iş insanı Büyükşehir Belediyesi yetkililerine ulaşılarak çantaları Amerika’da satışa sunulmak istediğini belirtti. Yapılan görüşmeler sonrasında talep doğrultusunda özel bir konseptle hazırlanan çantalar Amerika’ya gönderilerek burada satışa sunuldu. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, kenevirin kent için önemli bir tarım ürünü olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Vezirköprü ilçemizi ‘Türkiye’nin Kenevir Ekim Merkezi’ olarak ilan etmesiyle birlikte kentimizde kenevir ile ilgili yapılan çalışmalar daha da hız kazandı. Kenevir üretiminin artırılması için şehrimizde tüm kurumlarımızın çalışmaları aralıksız sürüyor. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde tamamen kadınlardan oluşan ekibimiz ile kenevir ipinden dokuma ürünleri üretiyoruz. El emeği ürünlere yoğun bir ilgi var. Kadınlarımızın istihdama kazandırıldığı atölyemizde geleneksel keten dokumacılığını yaşatmaya devam ediyoruz. Atölyemiz ayrıca çalışan kadınlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesine katkı sağlıyor” diye konuştu.