EĞİTİM - 27 Nisan 2017 Perşembe 11:56

’Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi: Türkistan Forumu III’ açılış töreni gerçekleştirildi

A
A
A
’Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi: Türkistan Forumu III’ açılış töreni gerçekleştirildi

Türkistan 2017 Türk Dünyası Kültür Başkenti anısına Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen ’Küreselleşme Sürecinde Türk Dünyasının Geleceği, Fırsatlar ve Tehditler’ konulu Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi: Türkistan Forumu III kongresinin açılış töreni gerçekleştirildi.

Türkistan 2017 Türk Dünyası Kültür Başkenti anısına Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen ’Küreselleşme Sürecinde Türk Dünyasının Geleceği, Fırsatlar ve Tehditler’ konulu Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi: Türkistan Forumu III kongresinin açılış töreni gerçekleştirildi.


Türkistan Yerleşkesi Kültür Merkezinde gerçekleşen kongrenin açılış törenine, MHP Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet Günal, Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız, Prof. Dr. Mehmet Emin Arat, Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, BEM-BİR-SEN Genel Başkanı Mürsel Turbay, Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Valihan Abdibekov, Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Kutalmış ve çok sayıda akademisyenle birlikte davetliler katıldı.


Kongrenin açılış konuşmasında Güney Kazakistan Eyalet Valisi Prof. Dr. Canseyit Tüymebaev’in kutlama mesajını Türkistan Vali Yardımcısı Gani Risbekov iletti.


Vali Yardımcısının kutlama mesajından sonra konuşan MHP Türk Dünyası ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet Günal, ata topraklarda olmaktan ve Yesevi’nin huzurunda bulunmaktan onur duyduğunu dile getirdi. Kongrenin çok önemli tespitleri ele alacağını ifade eden Günal, Türk-İslam medeniyetinin ihyasına önemli katkı sunacağını belirtti. Konuşmasının sonunda Doç. Dr. Mehmet Günal, Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız’a kendilerini kongreye davetlerinden dolayı teşekkürlerini sunarak kongre katılımcılarına başarılar diledi.


Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız ise açılış konuşmasında Kongre Düzenleme Kuruluna, Kongre Genel Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Toplu’ya ve dünyanın dört bir yanından kongreye katılan akademisyenlere teşekkür ederek, forumun Türk dünyasına hayırlar getirmesini temennisinde bulundu.



"Üniversitemizin Yesevi’nin şehriyle özdeşleşmesi bu sorumluluğumuzu daha da artırmıştır"


Prof. Dr. Musa Yıldız konuşmasının devamında "Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbaev’in Türk dünyası liderler zirvesinde üniversitemizi Türk dünyasının ortak üniversitesi olarak önermesi ve liderlerinde bunu kabul etmesi ile birlikte bizlere büyük bir sorumluluk yüklenmiştir. Ahmet Yesevi Üniversitesi bütün çalışanlarıyla bu sorumluluğun bilincinde Türk dünyasının geleceğine hizmet sunmak için büyük çaba sarf etmektedir. Türkistan’ın Türk dünyası kültür başkenti olması üniversitemizin de Yesevi’nin şehriyle özdeşleşmesi bu sorumluluğumuzu daha da artırmıştır. Bu kapsamda Türkistan’ın ve üniversitemizin tanıtımı için yıl içerisinde ulusal ve uluslararası birçok faaliyet icra etmekteyiz. 21 Martta düzenlediğimiz ’Türkistan ve Türkoloji’ sempozyumu ve bu 3. Türkistan Forumu bunun birer örneği niteliğindedir" dedi.


Prof. Dr. Musa Yıldız konuşmasının akabinde katılımlarından dolayı Doç. Dr. Mehmet Günal, Prof. Dr. Mehmet Emin Arat ve Prof. Dr. Sebahattin Balcı’ya geleneksel Kazak giysisi Çapan giydirerek hediyeler takdim etti.


Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Valihan Abdibekov, kutlama mesajında kongrenin Türk dünyasının birlik ve beraberliğine büyük katkı sunacağı düşüncelerini dile getirerek kongreyi düzenleyenlere teşekkür etti. 2016 yılının UNESCO tarafından Hoca Ahmet Yesevi’nin doğumunun 850’nci yılında Hoca Ahmet Yesevi yılı ilan edilmesi nedeniyle Doç. Dr. Mehmet Günal, Prof. Dr. Mehmet Emin Arat ve Prof. Dr. Sebahattin Balcı’ya altın madalya takdim etti.



100’e yakın bilim adamının katılımlarıyla tamamlanacak


Açılış konuşmalarının sonunda kongre genel koordinatörü, Ahmet Yesevi Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Toplu, kuruluşundan bugüne kadar yapılan akademik çalışmalardan bahsederek üniversitenin tanıtımını yaptı. Toplu, kongreyle ilgili de bilgi vererek ABD, İngiltere, Rusya, Türkiye Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan ve Moğolistan gibi ülkelerden 100’e yakın bilim adamının katıldığını belirtti. Kongrenin Türk dünyası kültür başkenti olan Türkistan şehrinde düzenlenmesinin çok ayrı bir öneminin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Toplu, kongrenin gerçekleşmesinde katkıları ve destekleri olan başta Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız’a, Rektör ve Rektör Vekili ile tüm meslektaşlarına teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.


Prof. Dr. Mehmet Emin Arat, Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sebahattin Balcı, BEM-BİR-SEN Genel Başkanı Mürsel Turbay, Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Kutalmış, kutlama mesajlarında Kongre Düzenleme Kurulunu tebrik ederek kongrenin bilim alemine ve Türk dünyasına hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.


Açılış konuşmalarının ardından Ahmet Yesevi Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Kutalmış başkanlığında gerçekleşen ilk oturumda; Chicago İllinois Üniversitesi Prof. Dr. Ali T. Akarca, Brunel Business School Dr. Abraham Althonayan, Rusya Federasyonu Finans Üniversitesi Prof. Dr. Yakob Yadgarov, Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Nevzat Şimşek, “Caravan of Knowledge” Uzbekistan Scientific and Educational Institution Dr. Farkhod Tolipov, Azerbeycan Devlet İktisat Üniversitesi Dr. Nazim Caferov ve Ahmet Yesevi Üniversitesinden Prof. Dr. Boraş Mırzaaliyev bildiri sundu.


28 Nisan tarihine kadar devam edecek kongre, 17 oturumda dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen 100’e yakın bilim adamının katılımlarıyla tamamlanacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.