EKONOMİ - 28 Nisan 2017 Cuma 14:57

Türkiye’nin yerel değerleri Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nde

A
A
A
Türkiye’nin yerel değerleri Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nde

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nde Türkiye’nin yerel değerleri ele alınıyor.

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nde Türkiye’nin yerel değerleri ele alınıyor.


ATO tarafından düzenlenen Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’nin açılışı ATO Congresium’da gerçekleştirildi. Programın açılışında konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Lale kimin diye sorsak dünyada hiç kimse ‘lale bizim’ demez. Lale kimin? Lale Hollanda’nın. Dünya para kazanır ama lalenin ana vatanı Türkiye, Anadolu coğrafyası. Biz malımıza sahip çıkmadık, adamlar sahip çıktılar yılda 1 milyar avro para kazanıyorlar” ifadelerini kullandı.



“Yöresel ürünlerimize sahip çıkmak için coğrafi işaret almak lazım”


Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin müthiş bir girişimci ruh ve coğrafyaya sahip olduğunu aktararak, “Türkiye’nin her ilçesinin kendine has bir peyniri var ama peynir deyince akla Fransa geliyor. Diyoruz ki yöresel ürünlerimize sahip çıkmak için coğrafi işaret almak lazım. Bunan da yolu var; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın bünyesinde faaliyet gösteren özellikle Patent ve Marka Kurumumuz bu işe öncülük ediyor. Bugün itibariyle sadece 3 ürünümüz dünyada tescillenmiş durumda. Gaziantep’in baklavası, Aydın’ın inciri, Malatya’nın kayısısı da yakında geliyor. Ama güzergahta olan daha epey ürünümüz var. Bizim en büyük zenginliğimiz, kendi kültürümüzün zenginliği, atalarımızdan miras kalan zenginlik. Eğer biz bunlara sahip çıkarsak bunlar para, zenginlik, esas kültürümüze sahip olmak demektir” şeklinde konuştu.



“AB ülkelerinden dünyaya ihraç edilen işlenmiş ürünlerin yüzde 70’i coğrafi işaretli ürün"


ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ise dünyada coğrafi işaretli ürünler pazarının 200 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını söyleyerek, “Avrupa Birliği ülkeleri 5 binin üzerindeki coğrafi işaretli ürünü yaklaşık 55 milyar avroluk bir pazar değeri taşıyor. AB ülkelerinden dünyaya ihraç edilen işlenmiş ürünlerin yüzde 70’i coğrafi işaretli ürün” açıklamasında bulundu.


Coğrafi işaretin Türkiye’de uzun yıllar gündemde yer alacak bir konu olduğunu vurgulayan Baran, ATO olarak bu zirveyi düzenlemekteki amaçlarının belirli bölgelere ait ürünleri tanıtmak, pazar oluşturmak, sadece bu ürünlerden oluşan bir ihtisas fuarını ülkeye kazandırmak ve coğrafi işaretler konusunda farkındalığı arttırmak olduğunu anlattı. Coğrafi işaretli ürünlerin marka ve patent gibi herhangi bir şahısa ya da şirkete ait olmadığını belirten Baran, “ATO olarak istiyoruz ki, yöresel ürünlerimizi tüm dünyaya tanıtalım, üreticimizin emeğini kıymetlendirelim. Bu ürünleri ihraç ederek ülkemize daha fazla döviz kazandıralım” değerlendirmesinde bulundu.



"Bir İngiliz’in beş çayındaki tercihi neden Rize çayı olmasın?"


Baran, Türkiye’nin yöresel ürünler bakımından çok zengin bir ülke olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:


“81 ilimizin tamamının kendine özgü ürünleri var. Maraş’ın dondurmasını, Siirt’in fıstığını, Malatya’nın kayısısını, Amasya’nın elmasını, Datça’nın bademini bilmeyenimiz yok. Bunları biz biliyoruz ama başkaları bilmiyor. Fransa’nın ünlü Comte peyniri İtalya’nın sofrasında nasıl kendine yer buluyorsa bizim Kars kaşarımız, Kayseri pastırmamız, Afyon kaymağımız, Aydın incirimiz de aynı sofrada yer almalı. Bir İngiliz’in beş çayındaki tercihi neden Rize çayı olmasın? Lahmacunumuz neden İtalyan pizzasıyla boy ölçüşmesin. Türkiye’nin ürünleri tüm insanlığın hayatına lezzet katsın, değer katsın.”


Türkiye’nin 2 bin 500’ün üzerinde coğrafi işaret alabilecek ürünü olduğunu ama sadece 200’ünün tescillendiğini bildiren Baran, “Elimizde çok kıymetli bir hazine var. Ama biz bu hazinenin farkında değiliz. Elimizi taşın altına koyduk, çünkü Ankaramızı bu ürünlerin ticaret merkezi haline getirmek istiyoruz. Böylece hem tüccarımızın rolü hem Ankara’nın ihracatı hem de ekonomimize sağladığı katma değeri artacak. Ürünlerimiz coğrafi işaret tescili aldıktan sonra markalaşarak dünya pazarlarında tanınır hale gelecek. Pazarlama gücü artacak. Köylü kazanacak, şehirli kazanacak, Türkiye kazanacak” dedi.


Ankara Valisi Ercan Topaca da yaptığı konuşmada, coğrafi işaretli ürünlere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:


“Buna sahip çıktığımız zaman birçok faydasını hep birlikte yaşayacağız. Bugün bilmediğimiz, görmediğimiz birçok ürünümüzü bu işareti aldığı zaman çok daha kolay pazarlayacağız. İnsanlar bu ürünleri tanıyacak. Bizim bu ürünlerimize güvenecek. Bir taraftan da geleneksel ve kültürel değerlerimizi, ürünlerimizi yaşatmış olacağız. Yine bu ürünlere sahip çıkmak coğrafi işaretli ürünlerin sayısını arttırmak rekabet gücümüzü de arttıracaktır. Markalaşmayı arttıracaktır. Fiyat avantajlarını arttıracaktır. Bu zirveyi biz önemsiyoruz. Unutulmuş ama ekonomik değeri olan kültürel değeri olan ürünlerimiz ortaya çıkarıp piyasaya sürmek, ticarileştirmek ve insanlığın hizmetine sunmak bizin için görevdir.”



Zirve yarın da sürecek


Coğrafi İşaretli ürünler Zirvesi, farklı konuşmacıların yer aldığı oturumlarla sürüyor. Yarın da devam edecek olan zirve, radyocu Kadir Çöpdemir ve farklı konuşmacıların yer aldığı panel ve oturumlarla devam edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizli Sanayi Odası , ‘En Mutlu İş Yerleri’ listesine giren ilk STK oldu Denizli Sanayi Odası (DSO), Happy Place to Work Araştırması sonuçlarına göre “Türkiye’nin En Mutlu İş Yerleri” arasında yer aldı. 3 yıldır yapılan araştırmada, ilk kez bir sivil toplum kuruluşu listeye dahil olurken, DSO Başkanı Selim Kasapoğlu ve Meclis Başkanı İ. Okan Konyalıoğlu, bu önemli başarının ardındaki detayları kamuoyuyla paylaştı. Kentte görev yapan ulusal ve yerel medya temsilcilerinin katılım sağladığı toplantıda, DSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Mehmet Serter ve Osman Uğurlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Levent Çaputçu ve Orçun Alptekin ile DSO personeli yer aldı. Basın toplantısında DSO’nun çalışma ortamını nasıl geliştirdiğine dair bilgiler de verildi. Daha sonra DSO personeli basın mensuplarının iş yerindeki çalışma ortamı ile ilgili sorularını da yanıtladı. Başkan Kasapoğlu, Happy Place to Work tarafından bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen “Türkiye’nin En Mutlu İş Yerleri” araştırması sonucunda açıklanan listede ilk kez bir Sivil Toplum Kuruluşu’nun yer almasının önemli bir kazanım olduğunun altını çizdi. DSO’nun bu başarısının Denizli ve Türkiye için de bir gurur kaynağı olduğunu ifade eden Kasapoğlu, “Denizli Sanayi Odası olarak mutlu çalışanların başarı için kritik bir faktör olduğuna inancımızı her zaman yüksek tuttuk. Başarılı bir işletme için sadece rakamlar ve grafikler yeterli değil. Başarımızın sırrı, insan odaklı yaklaşımda yatıyor. İş yerindeki her bir çalışanımızın sosyal, kişisel ve mesleki gelişimine önem veriyoruz. Çalışanlarımızın mutluluğunu artırmak için çeşitli programlar ve faaliyetler düzenliyoruz. Şeffaf iletişim ve adil bir çalışma ortamı oluşturmak, öncelikli hedeflerimiz arasında” dedi. DSO’nun bu yıl ilk kez katıldığı "Türkiye’nin En Mutlu İş Yerleri" araştırmasında yer alarak büyük bir başarı elde ettiğini belirten Kasapoğlu, "Denizli Sanayi Odası olarak ’Türkiye’nin En Mutlu İş Yerleri’ listesinde yer almanın gururunu yaşıyoruz. Bu başarı, tüm çalışanlarımızın özverili çalışmaları ve emeklerinin sonucudur. Çalışanlarımızın mutluluğu ve refahı bizim için her zaman öncelik olmuştur. Bu nedenle, çalışma ortamımızı sürekli geliştirmek ve iyileştirmek için çaba gösteriyoruz." diye konuştu. DSO’nun bu başarısının Denizli ve Türkiye için de bir gurur kaynağı olduğunu ifade eden Kasapoğlu, "Bu vesileyle tüm çalışanlarımıza huzurunuzda bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyoruz" dedi. DSO Meclis Başkanı İ. Okan Konyalıoğlu da “Sanayi ve Ticaret Odaları içerisinde bir ilki gerçekleştiriyoruz. Emeği geçen mesai arkadaşlarımıza ve Yönetim Kurulu’na elde edilen bu başarıdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Sürdürebilir olması için insanların bulunduğu ortamdan mutluluk duyması gerekiyor. Zorla yapılan organizasyonların sürdürebilir olma ihtimali yok. Bu başarının birçok organizasyona örnek olacağını düşünüyorum” diye konuştu. DSO Sürdürülebilirlik ve Yeşil Dönüşüm Müdürü Cansun Özdülger ise "Denizli Sanayi Odası, ortak değer oluşturabilmek için çalışanlarının fikirlerini özgürce ifade edebilmelerini destekliyor. Kapsayıcı ve yenilikçi işlere verdiği önem ile kişisel ve profesyonel gelişimim için fırsat sunuyor" dedi. DSO Yazı İşleri ve Yönetim Asistanı Serpil Cengiz de "Üyelerine ve biz çalışanlarına verdiği yüksek değere nispetle, ayrıcalıklı hissetmemizi sağlayan elit yönetim anlayışı ile bireysel katkılarımızı sunmamıza fırsat veren bu kurumda çalışmaktan gurur duyuyorum" dedi. DSO İhracat İşlemleri ve Teşvikler Uzmanı Burcu Özcan Tarhan ise "Denizli Sanayi Odası bir ailedir. Ben bu ailede büyüdüm ve yetiştim. Ailenin her ferdine değerli ve kıymetli olduğunu göstermesi; başarılarını destekleyip, güçlükleri hep beraber göğüslenmesi, DSO’ nun birlikte güzel işlere imza atan, büyük hedefler koyabilen güçlü bir kurum olduğunun göstergesidir" dedi. DSO Kalite Yönetim Sistemleri Uzmanı Nurcihan Çakır da, açıklamasında şunları kaydetti: "Denizli Sanayi Odası’nda muhteşem ekiple birlikte çalışmak, iş birliği ve dayanışmanın gücünü her gün hissetmek benim için gerçekten gurur verici. Stephen Covey’in dediği gibi, alite, bizi başkalarından ayıran detaylardır"
Muş Köy çocukları tabletle tanıştı MUŞ (İHA) – Muş’ta yardım faaliyetlerini sürdüren Genç İyilik Topluluğunun gönüllüleri, bir köy okulunu ziyaret ederek öğrencilere tablet ve sevdikleri futbol takımlarının formalarını hediye etti. Genç İyilik Topluluğunun gönüllüleri merkeze 35 kilometre uzaklıktaki Dereyurt Köyü İlkokulunu ziyaret ederek 41 öğrenciye tablet ve sevdikleri takımların formalarını dağıtırken öğrencilere pasta ikramında da bulundu. Hediyelerini alırken büyük mutluluk yaşayan öğrenciler topluluk üyelerine teşekkür etti. İl Milli Eğitim Müdürü Enver Kıvanç, Genç İyilik Topluluğu gönüllülerinin hazırlanmış oldukları etkinlikte tablet dağıtıklarını belirterek, “Genç İyilik Topluluğu zaman zaman ülkemizin dört bir yanına hizmetler veriyor ve etkinlikler düzenliyor. Bugün de Dereyurt Köyü İlkokulumuzda etkinlik gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalarından ötürü emeği geçen herkese teşekkür ederim" dedi. Köy okulunda öğrencilerle bir araya gelen İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür ise “Merkeze bağlı Deryurt köyündeyiz. Okulumuzdaki bütün çocuklarımıza tablet getirilerek, kırsaldaki çocukların daha rahat bir şekilde teknolojiye erişimini sağlamak amacıyla yapılmış bir projedir. Çocuklarımız bu projeden memnun olmuşlardır” şeklinde konuştu. Genç İyilik Platformu gönüllülerinden Rosim Sadun da, çocukların mutluluğu için çeşitli etkinlikler düzenlediklerini ifade ederek, “Yüz boyama, tablet ve forma dağıtık. Bizim amacımız; çocuklar gelişsinler, görsünler ve burada eksik kalmasınlar. Onlarla eğlenceli zaman geçirdik. Onların mutlu olması bizi sevindiriyor" ifadelerini kullandı.
Malatya Başkan geçit, mahalle muhtarlarıyla istişare toplantılarına başladı Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilyurt Belediyesi Muhtarlık İşler Müdürlüğü tarafından başlatılan ‘Mahalle Muhtarlarıyla İstişare Toplantıları’ kapsamında Yeni Belediye Binası Toplantı Salonunda 19 Mahallenin Muhtarı ve Kurum Temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıda konuşan Başkan Geçit, Yeşilyurt’ta sorunu çözülmeyen tek bir mahalle bırakmayacaklarını söyledi. Yeşilyurt Belediyesi Muhtarlık İşler Müdürlüğü tarafından Yeşilyurt Belediyesi ile muhtarlar arasında sürekli bir iletişim ve iş birliği oluşturma hedefine katkıda bulunmak amacıyla ‘Mahalle Muhtarlarıyla İstişare Toplantıları’ adı altında istişare toplantıları başlatıldı. Mahallelerin mevcut durumlarını ve yeni dönemde yapılacak çalışmaları tüm boyutlarıyla ele almanın yanı sıra sorunları hızlıca çözümü için başlatılan istişare toplantılarının ilki Yeşilyurt Belediyesi Yeni Hizmet Binası Toplantı Salonunda gerçekleştirildi. 19 muhtar ve kurum idarecileri katıldı Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Bentbaşı, Cevatpaşa, Çarmuzu, Çavuşoğlu, Dilek, Merkez Fatih, Gazi, Hoca Ahmet Yesevi, İlyas, İnönü, Kaynarca, Kiltepe, Koşu, Melekbaba, Salköprü, Seyran, Topsöğüt, Yaka ve Yeşilkaynak Mahalle Muhtarları katıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü, TEDAŞ, MOTAŞ, TELEKOM, MEGSAŞ, Malatya Büyükşehir Belediyesi Yol-Asfalt Daire Başkanlığı, MASKİ ve AKSA Doğalgaz İl Müdürlüğü yetkililerinin de yer aldığı toplantıda, mahallelerde gerçekleştirilen çalışmalar ve yeni dönemde planlanan yatırımlar hakkında bilgi verildi. Muhtarlar, mahallelerinin ihtiyaç ve taleplerini doğrudan Yeşilyurt Belediye Başkanı Geçit ile kurum idarecilerine ileterek, çözüm önerileri üzerinde durdular. “Sorununu çözmeyeceğimiz tek bir mahalle kalmayacak” 31 Mart 2024 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde seçilen mahalle muhtarlarına yeni dönem için başarılar dileyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilyurt’ta sorunu çözülmeyen tek bir mahalle bırakmayacaklarını söyledi. Mahalle muhtarlarıyla işbirliği halinde olup iletilen tüm talepleri kalıcı çözümlerle gidermek için çalışmalara hız verdiklerini ifade eden Başkan Geçit, “6 Şubat 2023 tarihindeki büyük depremlerde ciddi yaralar alan Yeşilyurt’umuzun tüm mahallelerindeki sorunları belirli bir planlamaya doğrultusunda teker teker çözüme kavuşturacağız. Yeşilyurt’u topyekün ayağa kaldırmak için önceliğimiz birlik ve beraberlik içerisine hareket etmek olacaktır. Sorunu çözülmeyen tek bir mahalle kalmayana kadar çalışacağız. Hizmetlerimizi hayata geçirirken her zaman ifade ettiğimiz gibi birlikte karar vereceğiz, birlikte tüm sorunların üstesinden geleceğiz. Mahallelerimizdeki hem sorunları kökten çözüme kavuşturmak hem de yaşam kalitesini artırmak için muhtarlarımızla aramızdaki iletişimi ve iş birliğini güçlü tutacağız. Bugünde bunun ilk adımını atarak mahalle muhtarlarımızla verimli ve güzel bir toplantı yaptık. Şehrimizdeki kurumlardan gelen yetkililerimizle birlikte muhtarlarımızı teker teker dinledik, notlarımızı aldık, iletilen talepleri mutlaka yerine getireceğiz. Mahalle muhtarlarımız belediyemizin ayrılmaz bir parçasıdır. Hemşehrilerimizin yaşadığı mahallerde ortaya çıkan sorunları muhtarlardan bizzat öğrenmek, işlerimizi oldukça kolaylaştıracaktır. Muhtarlarımızla birlikte mahallelerimizin daha iyi bir geleceğe sahip olması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Mahallelerimizin her bir ihtiyacını titizlikle ele alacağız. Toplantılarımıza bundan sonra devam edeceğiz. Bizlerin mahallelerdeki birer temsilcimiz konumundaki muhtar arkadaşlarımıza katılım gösterdikleri için teşekkür ediyorum” diye konuştu. Mahallelerinin ihtiyaçlarını dile getiren Mahalle Muhtarları, düzenlenen toplantıdan dolayı Başkan Geçit’e teşekkürlerini sundular.