ÇEVRE - 14 Eylül 2017 Perşembe 14:44

Türkiye’nin en yüksek barajında 4 milyon metreküp beton kullanılacak

A
A
A
Türkiye’nin en yüksek barajında 4 milyon metreküp beton kullanılacak

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Artvin’de inşa edilen ve tamamlandığında 270 metre yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek barajı ünvanını kazanacak olan Yusufeli Barajı’nda 4 milyon metreküp beton kullanılacak.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından Artvin’de inşa edilen ve tamamlandığında 270 metre yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek barajı ünvanını kazanacak olan Yusufeli Barajı’nda 4 milyon metreküp beton kullanılacak. Kullanılacak bu beton ile 150 metrekarelik 50 bin konut inşa edilebiliyor.


Yusufeli Barajı ve HES, çift eğrilikli ince kemer baraj tipinde olup, 270 metre yüksekliği ile tamamlandığında kendi sınıfında dünyanın en yüksek 3., Türkiye’nin ise en yüksek barajı ünvanını kazanacak. 540 MW kurulu gücü ile yılda 1 milyar 827 milyon kiloWatt.saat enerji üretimiyle ülke ekonomisine yılda 450 milyon lira katkı sağlayacak olan proje, kendisini 7 yılda amorti edecek. Şu an itibariyle yüzde 64 fiziki gerçekleşme sağlanan barajda bugüne kadar 350 bin metreküplük beton dökümü yapıldı.


Çoruh Nehri’nin daha önce çılgınca boşa aktığını ifade eden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Çoruh’ta Muratlı, Borçka ile Deriner Barajı ve HES’i inşa ederek halkımızın hizmetine sunduk. Şimdi ise Türkiye’nin en çılgın akan bu nehrine yeni bir gerdanlık daha takıyoruz. Yusufeli Barajı ve HES projesi tamamlandığında Türkiye’nin en yüksek, dünyada ise kendi kategorisinde 270 metre yüksekliği ile Çin’de yer alan Xiowan (292 m) ve Gürcistan’da yer alan Inguri (272 m) barajlarından sonra en yüksek 3. baraj olacak” dedi.



Kullanılacak beton ile 150 metrekarelik 50 bin konut inşa edilebiliyor


Bu devasa yapının büyüklüğünü anlatabilmek için bazı kıyaslamalara gitmek gerektiğinin altını çizen Bakan Eroğlu, “Baraj gövdesinde kullanılacak toplam beton miktarı 4 milyon metreküpü bulacak. Kullanılacak bu beton ile 2 bin 500 adet 5 katlı ve her katta 150 metreden oluşan 4 daireli bina yapılabilir. Bu da 50 bin adet 150 metrelik konuta denk geliyor. Yusufeli Barajı’nda bütün üniteler dahil edildiğinde ise yaklaşık olarak toplam 5 milyon metreküp beton kullanılacak” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.