POLİTİKA - 14 Eylül 2017 Perşembe 17:57

Sözcü Kalın: “Avrupalılar aynaya baksın”

A
A
A
Sözcü Kalın: “Avrupalılar aynaya baksın”

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, “Avrupalıların önce aynada kendilerine bakması gerekiyor.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, “Avrupalıların önce aynada kendilerine bakması gerekiyor. Avrupa’nın içinde bulunduğu durumu çok ciddi bir şekilde tahlil etmeleri gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın yaptığı bütün uyarılar aslında Avrupalıların kulak kabartması gereken uyarılar. Onlar aynadaki suretlerinden rahatsız oldukları için kendilerine ayna tutan kişiye saldırmayı tercih ediyorlar” dedi.


Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularına cevap verdi.


AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in Türkiye’nin AB’den büyük adımlarla uzaklaştığı yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Kalın, “Sayın Juncker Türkiye’yi az çok tanıyan, Cumhurbaşkanımızı da şahsen bilen birisidir. Bu konularda açıklama yaparken daha doğru bilgilerle hareket etmesi gerekirdi. Bu konuları açık ve net bir şekilde konuşmuşlardı ‘yeni bir sayfa açalım, yeni bir iklim oluşturalım’ diye, bu konuda mutabık kalınmıştı. Şimdi biz aynı yerdeyiz. Buradan uzaklaşan AB üyesi bazı ülkelerin yaptığı açıklamalar, aldığı tavırlar, sergilediği tutumlardır. Burada bir şey bir şeyden uzaklaşıyorsa AB, Avrupa değerlerinden uzaklaşıyor. Bir tarafta yükselen ırkçılık, göçmen karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, İslamafobi, terör örgütlerine kol kanat germe gibi hadiseleri hangi Avrupa değerleri ile bağdaştırabilirsiniz. Bunların telifi mümkün değil. Türkiye söz konusu olduğunda çifte standart uygulayan, Türkiye’yi başka muamelelere maruz bırakmaya çalışan tavrın hangisi o çok övündükleri Avrupa değerleri ile bağdaşıyor. Avrupa’nın hali de ortada. Mutlak hakikatin, doğrunun ve iyinin tek kriteri Avrupa Birliğiymiş, Avrupalı aktörlermiş gibi Türkiye’yi mahkum eden bu tür yaklaşımları biz kabul etmiyoruz. Bunlar geçmişte kalmış Avrupa merkezci, son derece oryantalist yaklaşımlardır. Avrupalıların önce aynada kendilerine bakması gerekiyor. Avrupa’nın içinde bulunduğu durumu çok ciddi bir şekilde tahlil etmeleri gerekiyor. Türkiye’nin yaptığı uyarılar, Cumhurbaşkanımızın Avrupa liderlerine yaptığı uyarılar aslında onlara kendi değerlerini, tarihlerini hatırlatmaktan ibaret. Demokrasi, çoğulculuk, hukukun üstünlüğü deniliyorsa bunu neden Türkiye söz konusu olduğunda rafa kaldırıyorsunuz? Almanya, Avusturya, Belçika gibi birçok ülkede Türkiye’deki demokrasiyi ortadan kaldırmayı hedefleyen, hukukun üstünlüğünü hiçe sayan PKK, DHKP-C, FETÖ gibi yapılara nasıl izin veriyorlar. Biz bunun tersini yapsaydık Türkiye’de, yani Almanya, Belçika, Avusturya karşıtı örgütlerin Türkiye’de faaliyet göstermesine izin verseydik acaba Avrupalıların tepkisi ne olurdu. Cumhurbaşkanımızın yaptığı bütün uyarılar aslında Avrupalıların kulak kabartması gereken uyarılar. Onlar aynadaki suretlerinden rahatsız oldukları için kendilerine ayna tutan kişiye saldırmayı tercih ediyorlar. Bizim tavsiyemiz, AB liderlerinin de AB kurumları liderlerinin de bu süreci doğru analiz etmeleri, 50 küsur yıldır Türkiye’yi kapıda kimin beklettiği sorusunu cevaplamalarıdır. 12 yıl boyunca sadece 1 fasıl açıldı ve kapandı. Toplamda 35 fasıldan bahsediyoruz, başka hiçbir ülkeye bu kadar fasıl empoze edilmedi. Buna da tamam dendi, 12 yılda bir çok faslın rahatlıkla açılıp kapanması gerekirdi. Avrupalılar zaman zaman bir genişleme yorgunluğundan bahsediyorlar, nedense bu sorunlar hep Türkiye söz konusu olduğunda birinci gündem maddesi haline geliyor. Bu tür açıklamaları öncelikle kendilerinin aynaya bakarak ciddi bir şekilde bir muhasebeye tabi tutarak değerlendirmeleri gerekir ” diye konuştu.



“İlgili muhataplarımıza olumlu telkinleri yapmaya devam edeceğiz”


Kalın, Körfez krizine ilişkin sorulan bir soruya şu ifadelerle cevap verdi:


“Katar krizi ile ilgili olarak devam eden bir süreç var. Biz de bu sürece destek oluyoruz. İlgili muhataplarımıza olumlu telkinleri yapmaya devam edeceğiz. Türkiye’ye düşen bir rol söz konusu olduğunda ki Cumhurbaşkanımızın zatında bu rol şu ana kadar başarılı bir şekilde ifa edildi. Bundan sonra da yakın temasta olacağız. BM’de bu konuyu ilgili muhataplarla görüşmeye devam edeceğiz. Beklentimiz, bu krizin artık sonlandırılması, Katar’ın toprak bütünlüğü ve egemenlik hakları çerçevesinde bu krizin aşılması yönündedir.”


Referandum sonrasında Erbil’e bir yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı yönündeki soruya cevap veren Kalın, “Bir referandum kararının mutlaka sonuçları olacaktır. Erbil’den beklentimiz bu uyarılara kulak kabartmalarıdır” dedi.


Almanya Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’ye silah satışının durdurulduğunu söylemesi ve sonrasında Merkel’in tamamen bir ambargoya karşı olduğunu ifade etmesinin hatırlatılması üzerine Kalın, “Çelişkili açıklamalar Alman yönetiminin kendi içindeki tutarsızlığı gösteriyor. Tabii koalisyon ortakları bunlar. Bunu Türkiye’ye karşı bir tehdit ya da şantaj unsuru olarak kullanmayı düşünüyorlarsa boşa bir çaba içinde olduklarını ifade etmem gerekir. Türkiye hiçbir konuda tek bir ülkeye, tek bir kaynağa bağımlı bir ülke değildir. Yıllardır yaptığımız çalışmalar, çok boyutlu dış politika, ikili ve çoklu ilişkiler Türkiye’nin birçok alanda alternatiflerini çoğaltması amacına yönelik atılmış adımlardır. Bu silah olur, ekonomi olur, başka konularla ilgili olur, Türkiye bu konuda alternatifsiz değildir, seçim ortamında popülist duygularla yapılan bu tür açıklamalar Türkiye’den çok Almanya gibi ülkelere zarar verir. Bu konuda kendilerinin daha soğukkanlı, daha basiretli hareket etmesi gerekir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İHA muhabirine saldıran şüphelilerden 2’si gözaltına alındı Bursa’da dün akşam Podyum Park Eğlence Merkezi’nde çıkan silahlı kavgayı görüntüleyen İhlas Haber Ajansı muhabirini darp eden şüphelilerden 2’si yakalanarak gözaltına alındı. Olay, dün akşam merkez Nilüfer ilçesinde bulunan Podyum Park Eğlence Merkezi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Klarnet isimli bir eğlence mekanında güvenlik görevlisi olarak çalışan Murat Enes K. (26), arasında husumet olan kişiyle mekan kapısında karşılaşınca aralarında sözlü tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüşünce saldırgan, Murat Enes K.’yi yanında taşıdığı silah ile bacağından vurdu. Olayı görüntüleyen İhlas Haber Ajansı muhabiri Abdullah Bozkurt’u gören Klarnet isimli mekanın korumaları Bozkurt’u darp etti. Haber görevini yerine getiren basın mensubu yaklaşık 10 kişinin kendisini darp etmesiyle yerde kaldı. Polis ekiplerinin müdahalesiyle saldırganların elinden alınan basın görevlisi Bozkurt, ambulans ile Bursa Şehir Hastanesine sevk edildi. Öte yandan, Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, “Mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik çirkin saldırılara bu akşam Bursa’da bir yenisinin eklendiğini üzülerek haber aldım. Edindiğimiz bilgiye göre, İhlas Haber Ajansı muhabiri genç meslektaşımız Abdullah Bozkurt, Podyum Park’ta meydana gelen bir olay hakkında bilgi toplarken Klarnet isimli mekanın yetkilileri ve güvenlikçileri tarafından feci şekilde dövülerek hastaneye kaldırılmış. Tek tesellimiz meslektaşımızın hayati tehlikesinin olmamasıdır. Halkın haber alma özgürlüğü adına fedakarca görev yapan meslektaşımıza ‘geçmiş olsun’ diyor, saldırganların yakalanarak hak ettikleri şekilde cezalandırılmasını bekliyoruz. Bursa Gazeteciler Cemiyeti olarak konunun takipçisi olacağız” dedi. Şüphelilerden 2’si gözaltına Yaşanan olay sonrası harekete geçen ekipler, olayın şüphelileri Gökhan T. (28) ile ismi henüz öğrenilemeyen bir şüpheliyi daha gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Gaziantep GAÜN Erasmus+ ka220 hed projesinin vilnius toplantısı başarıyla tamamlandı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Başaran yürütücülüğünde gerçekleştirilen STEAM Eğitiminde Girişimcilik Standartlarının Belirlenmesi projesinin beşinci ulus ötesi toplantısı, İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, Litvanya ve Türkiye’den akademisyenlerin katılımıyla Vilnus VGTU ininerijos licjus ev sahipliğinde Litvanya’da gerçekleştirildi. Toplantıda, proje kapsamında gerçekleştirilecek eğitimler ve girişimcilik standartlarının belirlenmesi hedefleri üzerinde fikir alışverişinde bulunarak projenin planlaması yapıldı. Ayrıca Litvanya’dan 25 öğretmenin katılımıyla proje kapsamındaki eğitimler verilmeye başlandı. 250 Bin Euro bütçe desteğiyle Avrupa Birliği tarafından desteklenen projenin, girişimcilik eğitimi alanında önemli bir çalışma olması bekleniyor. Projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasıyla, katılımcı ülkelerde girişimcilik standartlarına yönelik daha kaliteli bir eğitim imkânı sağlanması hedefleniyor. Proje, standartlar belirlenmiş ve öğretmenler için uygulanabilir girişimci odaklı STEAM eğitimi için bir model geliştirmeyi amaçlıyor. Geliştirilecek bu model öğretmen yetiştirmede girişimcilik odaklı STEAM eğitimi için yol gösterici olacak. Literatürde bir boşluk olarak tespit edilen öğretmen ve öğrencilerin girişimcilik becerilerini destekleyecek pratik STEAM etkinlikleri oluşturmaya yönelik standartlar için bir rehber oluşturulacak. Projenin hedeflerine ulaşmasına yönelik etkinlikler olarak çeviri proje toplantıları (öğretmen eğitimi ve sınıflarda STEAM uygulamaları), STEAM standartlarının belirlenmesine yönelik toplantı ve yeşil Avrupa uluslararası konferansı gerçekleştirilecek. Bu projeden elde edilen veriler ışığında STEAM için standart bir yapı oluşturulacak. Bu standart yapı, yapılacak STEAM çalışmalarının nasıl olması gerektiğine dair araştırmalara temel oluşturacak, bugüne kadar yapılmış olan STEAM eğitiminin uygunluğunun değerlendirilmesine de imkan sağlayacak. Doç. Dr. Mehmet Başaran’ın yürütücülüğü ve koordinesinde olan projeye İspanya’dan Doç. Dr. ngeles Bueno Villaverde ve ekibi, İtalya’dan Doç. Dr. Assante Dario ve ekibi, Yunanistan’dan Prof. Dr. Euripides Hatzikraniotis ve ekibi, Portekiz’den Dr. Jardim Nilza ve ekibi, Litvanya’dan Smalinsk Ernesta ve ekibi ile Türkiye’den Prof. Dr. Birsen Bağçeci, Dr. Öğr. Üyesi Gürsu Aşık ve ekibindeki akademisyenler katkı sağlayacak.
İstanbul Seçil Erzan’la aynı davada sanık olan Eligül’den Erzan’a 3 bin dolarlık tazminat davası Yüksek kar getirili "Fatih Terim" fonu vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan ile aynı davada sanık olan Hüseyin Eligül, Erzan’a 3 bin dolarlık tazminat davası açtı. Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 21 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın davası sürüyor. ‘’Sorumluluktan kurtulmak adına Seçil Erzan’a baskı yapan Denizbank, bu zararın doğumuna bizzat yol açmıştır’’ Dava sürerken yeni bir gelişme meydana geldi. Davanın 7 sanığından biri olan ve tutuksuz yargılanan Hüseyin Eligül, Erzan ile bankanın kendisini zarara uğrattığını öne sürerek İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, Erzan’ın suç teşkil eden işlem ve eylemleri nedeniyle Eligül’ün mağdur olduğu ve zarara uğratıldığı belirtilerek, ‘’Davalı banka ise ticari mümessilinin tüm işlem ve eylemlerine seyirci kalarak tüm kaynaklarını kullanmasına rağmen kontrol ve denetim mekanizmalarını işletmekten imtina etmiştir. Sorumluluktan kurtulmak adına Seçil Erzan’a baskı yapan banka, bu zararın doğumuna bizzat yol açmıştır. Bankanın ticari mümessillerinin ve çalışanların işlem ve eylemleri karşısında hareketsizliği ve basiretsizliği, oluşan hukuka aykırı işlem ve eylemlerdeki sorumluluğu bertaraf etmesine neden olmuştur. Bu nedenle, zararımızın karşılanması için şimdilik 3 bin dolarının Seçil Erzan ile bankadan tahsilini talep ediyoruz” ifadelerine yer verildi. ‘’Bana babasının emaneti o, şimdi bizi zor duruma düşürdü’’ Geçtiğimiz Mart ayında İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında savunma yapan sanık Eligül, ‘’Ben yıllarca paramın özel bankacılıkta çalışmasını bekledim, mağdurum. Seçil Erzan bir verdi, beş aldı. Ben Seçil’in ona verdiğim paraları biriktirdiğini sanıyordum. Biz Seçil ile abi kardeş gibiyiz. Bana babasının emaneti o. şimdi bizi zor duruma düşürdü. Yaptığı yanlışlar çok. Milyon dolarları almış, bu duruma sokmuş bizi’’ şeklinde konuşmuştu.