EKONOMİ - 06 Ekim 2017 Cuma 14:52

Gıda biyoteknolojisi uluslararası çalıştayda masaya yatırılacak

A
A
A
Gıda biyoteknolojisi uluslararası çalıştayda masaya yatırılacak

Gıda Biyoteknolojisi ve Biyogüvenlik Uluslararası Çalıştayı, Hacettepe Üniversitesi ile Michigan Eyalet Üniversitesi işbirliği ile 9-11 Ekim 2017 tarihleri arasında, Ankara’da gerçekleştirilecek.

Gıda Biyoteknolojisi ve Biyogüvenlik Uluslararası Çalıştayı, Hacettepe Üniversitesi ile Michigan Eyalet Üniversitesi işbirliği ile 9-11 Ekim 2017 tarihleri arasında, Ankara’da gerçekleştirilecek.


Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü ve Michigan Eyalet Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen Gıda Biyoteknolojisi ve Biyogüvenlik Uluslararası Çalıştayı, 9-11 Ekim 2017 tarihlerinde Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde gerçekleşecek. Çalıştayda gıda biyoteknolojisi başta olmak üzere biyogüvenlik alanındaki gelişmeler ele alınacak. Gıda biyoteknolojisi alanında sosyoekonomik değerlendirme ve risk değerlendirme başta olmak üzere objektif bilgiye ulaşma ve yasal çerçeveye netlik kazandırmak amacıyla yapılması gerekenlerin masaya yatırılacağı Çalıştay’da, ulusal ve uluslararası düzeyde gıda biyoteknolojisi ve biyogüvenlik alanında 20’nin üzerinde uzman isim, deneyimlerini paylaşacak.


Çalıştay, Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Haluk Özen, Michigan Eyalet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Satish Udpa, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Muharrem Selçuk, Tarım Araştırmalar ve Politikalar (TAGEM) Genel Müdürü Dr. Nevzat Birişik, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Kuzey Amerika Türk Kaynak Merkezi CEO’su Nurten Ural ve Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Remziye Yılmaz’ın açış konuşmaları ile başlayacak.


Çalıştay Programı


Üç gün sürecek etkinliğin ilk gününde, açılış konuşmalarının ardından ‘Gıda Biyoteknolojisi, Biyogüvenlik ve Ulusal ve Uluslararası Yasalar’ konusu ele alınacak. Çalıştayın ikinci ve son gününde ise ‘Genetik Modifiye Organizmalar ve Sosyo Ekonomik Değerlendirme’ ve ‘Gıda Biyoteknolojisi ve Genetik Modifiye Organizmalar, Risk Değerlendirme’ konulu oturumlar yapılacak.


Çalıştayda genetik modifiye organizmalar, bilimsel risk değerlendirme, sosyo ekonomik değerlendirme başlıklarındaki güncel gelişmeler ele alınırken, yasa ve yönetmelikler düzeyinde ulusal ve uluslararası yaklaşımlar ortaya konacak. Uluslararası düzeyde ileri ortak çalışmalar için zemin oluşturmanın da amaçlandığı çalıştayda katılımcılar, belirlenen konu başlıklarında ulusal ve uluslararası anlayışı yakınlaştırmaya katkı amacıyla değerlendirmelerde bulunacaklar.


Ankara’daki Çalıştaya katılarak, Workshop’ta sunum ve konuşma yapacak alanında uzman isimlere ilişkin detaylı bilgiler şöyle;


Prof. Dr. Brad Day


Michigan Eyalet Üniversitesi’nde (MSU) Bitki, Toprak ve Mikrobiyal Bilimler Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Brad Day’in çalışma alanı; bitki bağışıklığı ile fizyolojik süreçlerin düzenlemesi başlıklarının kesiştiği konular. Day’in laboratuvarı, son 10 yılda bitki-patojen etkileşimleri ve özellikle hücre biyolojisi alanında önemli katkılarda bulundu.


Prof. Dr. Satish Udpa


Prof. Dr. Satish Udpa, Michigan Eyalet Üniversitesi’nde (MSU) İdari Hizmetler Başkan Yardımcısı ve Ordinaryus Profesör olarak görev yapıyor. Daha önce MSU Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ve Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanlığı da yapan Udpa, 2001 yılında MSU’ya katılmadan önce Iowa Eyalet Üniversitesi’nde ve Colorado Eyalet Üniversitesi’nde görev yaptı. Prof. Udpa’nın araştırma alanları; malzeme karakterizasyonu ve tahribatsız muayenesi.


Dr. Ruth Mbabazi


Michigan Eyalet Üniversitesi’nde Tarım ve Doğal Kaynaklar Fakültesi’nde araştırmacı Yrd. Doçent olan Dr. Ruth Mbabazi, son dönemde biyoteknoloji ve tohum sistemlerini ilgilendiren politikaları ve ilgili düzenleyici yasal çerçeveleri iyileştirmek için Afrika’nın bazı ülkelerinde çalışmalar yapıyor. Dr. Ruth, tarımsal verimliliğin arttırılmasına yönelik modern biyoteknoloji araçlarıyla ilgili tarım politikaları, düzenlemeler, gıda ve çevre güvenliği ve teknoloji transferi konularında deneyime sahip.


Prof. Dr. Karim Maredia


Prof. Dr. Karim Maredia, Michigan Eyalet Üniversitesi’nde yürütülen Dünya Teknoloji Erişimi (WorldTAP) Programı Direktörü. Uluslararası eğitim, kapasite oluşturma ve teknoloji transfer programlarında görev alan Prof. Dr. Maredia; Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki ülkelerin işbirliği programlarına katkıda bulundu. Maredia; USAID, USDA, UN-FAO, Dünya Bankası, Rockefeller Vakfı, Winrock International ile Bill and Melinda Gates Vakfı tarafından finanse edilen çok sayıda uluslararası kalkınma projesinde çalıştı.


Nurten Ural


Kuzey Amerika Türk Kaynak Merkezi’nin CEO’su Nurten Ural, aynı zamanda danışmanlık firması Ural LLC’nin de sahibi. Michigan Eyalet Üniversitesi’ne de danışmanlık yapan Nurten Ural, iş geliştirme konusundaki uzmanlığını, iş dünyası ve akademi faaliyetlerinde bulunan Türkiye-ABD temsilcilerine destek vermek amacıyla kullanıyor. Ural, Türkiye’ye, Türk diline ve kültürüne ilişkin eğitim programlarını iyileştirmek için Michigan Eyalet Üniversitesi ile ortak çalışmalar da yürüttü.


Prof. Dr. James Chen


Hukuk Profesörü ve avukat olan Prof. Dr. James Chen, regüle edilen endüstriler, ekonomi ve düzenleyici politikalar alanında 25 yıllık deneyime sahip. Michigan Eyalet Üniversitesi’nde Justin Smith Morrill Kürsüsü’nde yer alan Prof. Dr. Chen, ayrıca Washington, D.C. merkezli, telekomünikasyon yasalarında uzman Technology Law Group’ta hukuki danışmanlık yapmakta.


Prof. Dr. Rebecca Grumet


Bahçecilik Bölümü ve Bitki Yetiştirme Lisansüstü Programı’nda görev yapan Prof. Dr. Rebecca Grumet; Michigan Eyalet Üniversitesi W.H. Beal Seçkin Öğretim Üyesi ünvanına sahip. Bitki genetiği ve genomik konularını kapsayan çalışma alanında, özellikle kabakgil çiçeği, meyve gelişimive hastalık direncine yoğunlaşan Grumet, halen kabakgil ürünlerinde hastalık direncini arttırmaya yönelik uygulamaların genomik kullanımını kapsayan USDA-SCRI CucCAP projesinin baş araştırmacılığı görevini de yürütüyor.


Prof. Dr. Norman A. Graham


Prof. Dr. Norman A. Graham, Michigan Eyalet Üniversitesi James Madison Halkla İlişkiler Fakültesi’nde Uluslararası İlişkiler Profesörü ve Üniversitenin Avrupa ve Rus Çalışmaları Merkezi Direktörü. Şu ana dek çok sayıda makale ve 9 kitap yayınlayan Graham’ın çalışma alanları arasında uluslararası kuruluşlar; Avrupa Birliği’nde endüstriyel ve teknoloji gelişimi ve ticaret politikası; İngiliz, Fransız, Alman ve Rus dış politikası; Doğu Avrupa ve Orta Avrasya’daki ekonomik ve politik değişimler ile Avrupa ve Avrasya’daki çevre politikaları da yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Defineciler izleyicilerden tam not aldı Yozgat’ın ilk ve tek profesyonel tiyatro ekibi olan Tiyatro Sürmeli tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın maddi katkılarıyla hazırlanan ve Soner Tumgan’ın yazıp yönettiği tek perdelik komedi oyunu “ Defineciler “ Yozgatlı sanatseverlerden tam not aldı. Bu yıl 25. yılını kutlayan Tiyatro Sürmeli Topluluğu, kurulduğu günden bugüne Yozgatlılara tiyatroyu sevdirerek Anadolu’da çeyrek asırdır perdelerini açmaya devam ediyor. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonunda seyircisiyle buluşan tek perdelik tiyatro oyununda, günümüz Türkiye’sinde, zengin olma hayali kuran ve define arayan iki kafadarın başından geçen dolandırıcılık olayları anlatılıyor. Satın aldıkları bir haritayla yola çıkan ve şimdiye kadar kimsenin bulamadığına inanılan sözde Hürrem Sultan’ın kayıp sandığının peşine düşen iki kafadarın hikayesi, salondakileri hem güldürüyor hem de düşündürüyor. Başarılı kurgusu ve yörenin kendine has şivesi ile izleyicisinden tam not alan “Defineciler” adlı tiyatro oyununun gala gecesinin 23 Mayıs’ta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Salonu’nda yapılması düşünülüyor. “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın maddi katkılarıyla hazırlandı” Yozgat Sürmeli Tiyatro Topluluğu Genel Sanat Yönetmeni Soner Tumgan, “Defineciler adlı tiyatro oyunu, Tiyatro Sürmeli Topluluğu’nun 25. sanat sezonunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla hazırlamış olduğu bir oyunudur. Yazarlığını ve yönetmenliğini ben yapmaya çalıştım. Defineciler zenginlik hayali kuran iki arkadaşın bir harita satın alarak yollara düşmesiyle başlıyor. Fakat bu zengin olma hayali esasında büyük bir dolandırıcılık hikayesinin de ortaya çıkmasına vesile oluyor. Bu iki arkadaş zengin olmak için yola çıksa da esasında birçok hayallerini de geride bırakmış oluyorlar. İşin sonunda da daha gerçek olan yaşamda bir çalışma düzeni oluşturarak gerçek manada hayata tutunmaya çalışıyorlar” dedi. “Yozgat’ta tiyatroya ilgi azalıyor” Yozgat’ta tiyatroya olan ilginin her geçen yıl giderek azaldığını üzüntüyle belirten Tumgan, “Özellikle popüler kültürün etkin olduğu gençliğimizde veya sosyal yaşantımızda insanlar sahne sanatlarına olan ilgisini kaybediyorlar. Bu keyfi tiyatrodan yaşamaları gereken yerde kısa videolarla sosyal medya videolarıyla ya da Reels videolarıyla gidermeye çalışıyorlar. Oysa çok daha kanlı, canlı ve kendi içerisinde birtakım mesajlar olan tiyatroyla bu ihtiyaçlarını giderseler belki toplumumuz daha da iyi seviyelerde olabilir diye düşünüyorum. Biz ödenekli bir tiyatroyuz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın maddi katkılarıyla oyunlarımızı sergiliyoruz. Bilet fiyatlarımızı da 100 lira gibi minimum seviyede tutuyoruz.” şeklinde konuştu.
Ankara ATO Başkanı Baran: “Türkiye’nin 21. Serbest Bölgesi için en uygun şehir Ankara’dır” Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, serbest bölgelerin ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırım ve teknoloji girişini hızlandırmak, ihracatı geliştirmek, istihdamı artırmak gibi faydalar sağladığını belirterek, “Ankara’ya Serbest Bölge kurulmasını talep ediyoruz” dedi. ATO Başkanı Baran, yaptığı yazılı açıklamada Türkiye ekonomisine İstanbul’dan sonra en çok katkıyı sağlayan başkent Ankara’nın 12,4 milyar dolar ihracat, 17,7 milyar dolar ithalatla Türkiye’nin en çok ihracat yapan dördüncü, en çok ithalat yapan üçüncü ili olduğunu, organize sanayi bölgeleri, teknokentleri ile tam bir üretim ve ticaret merkezi niteliği taşıdığını belirterek, Türkiye’nin 21. Serbest Bölgesi’nin kurulması için en uygun şehir olduğunu dile getirdi. Baran, Türkiye’de halihazırda faaliyet yürütülen 18 Serbest Bölge’nin 2023 yılında 12,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini ve 100 bin kişiye istihdam sağladığını ifade ederek, “19. Serbest Bölge, İzmir Bergama’da 18 Mart tarihinde Ticaret Bakanımız Ömer Bolat’ın katılımıyla açıldı. 20. Serbest Bölge’nin de Menemen’de açılmasına ilişkin karar alındı. Serbest bölgelerin yer ve sınırlarını belirlemeye Cumhurbaşkanımızın yetkili olduğu ilgili yasal düzenlemelerde yer alıyor. Buradan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, 21. Serbest Bölge için Ankara olarak talip olduğumuzu duyurmak ve serbest bölge talebimiz konusunda çağrıda bulunmak istiyorum. Türkiye’nin 21. Serbest Bölgesi’nin kurulması için en uygun şehir Ankara’dır” diye konuştu. Baran, Başkent’e serbest bölge kurulması konusundaki taleplerini Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın 26 Eylül 2023 tarihinde katıldığı ATO Meclis Toplantısı’nda da dile getirdiğini hatırlattı. Başkent’in raylı ulaşımda bir merkez konumunda olduğunu, Ankara’dan İstanbul’a, Konya’ya, Eskişehir’e, Yozgat’a, Sivas’a Yüksek Hızlı Tren bulunduğunu, Türkiye’nin dört bir yanına da demiryolu ile bağlantıları bulunduğunu kaydeden Baran, Ankara’nın Türkiye’deki karayolu ağının da tam ortasında yer aldığını söyledi. Baran, Ankara’nın gelişen üretim kapasitesi, organize sanayi bölgeleri ve teknokentleriyle üretim hacmi kadar katma değeri yüksek ürünler üreten bir şehir olduğuna da dikkat çekerek, “Ankara’mız üniversiteleri ve sanayi bölgeleri ile yoğun göç alan bir merkez. Ankara’da bir serbest bölge kurulması üretime, istihdama ve ihracata ivme kazandıracaktır” diye konuştu.
İstanbul Enerji alanında düzenlemeler içeren kanun teklifi Meclis’te kabul edildi Enerjide düzenlemeler içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Enerji alanında düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Kanuna göre, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) koduna göre raporlama zorunluluğu sadece "4. Grup" maden işletme ruhsatları açısından devam edecek. Böylece bunun haricindeki maden grupları açısından bu zorunluluk ve mevcut taksir yaptırımı kaldırılıyor. Düzenleme 28 Şubat 2024 tarihinden geçerli olacak. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, arama ruhsatı alarak bulduğu madenler için UMREK koduna göre rapor hazırlama şartı aranmaksızın MTA tarafından hazırlanan raporlar ile buluculuk hakkını kazanacak. İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilecek. İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile yasa kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerde imar planı yapılmaksızın Elektrik Piyasası Kanunu’na göre hidrolik kaynaklara dayalı önlisans veya üretim lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından yenilenebilir enerji kaynağına dayalı birden çok kaynaklı üretim tesisi kurulması mümkün olacak. Söz konusu alanlarda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne veya sulama birliklerine ait tarımsal sulama amaçlı tesislerin elektrik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü veya Genel Müdürlüğün izniyle sulama birlikleri tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesisi kurulabilecek. Öte yandan, teklifin bu düzenlemelerini içeren 4. maddesi, Danışma Kurulu kararıyla, tekriri müzakere önergesiyle yeniden görüşüldü. Maddeye, belediye sınırları içinde yer alan söz konusu alanlarda DSİ Genel Müdürlüğünün izniyle ilgili belediyeler ve bağlı kuruluşları tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesisi kurulabilmesine yönelik düzenleme de eklendi. Doğal gazın sıvılaştırılması Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na "doğal gazın sıvılaştırılması" tanımı eklenerek, Türkiye’nin doğal gazda ticaret merkezi olma hedefleri çerçevesinde hem yerli üretim doğal gazın hem de farklı kaynaklardan ithal edilen veya ithal edilecek doğal gazın ülkede sıvılaştırılarak dünya piyasalarına LNG olarak pazarlanabilmesi hedefleniyor. Yüzen LNG tesislerinin işletilmesi ve yer değişikliği kapsamında sağlanacak istisnalar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından bu düzenleme uyarınca yayımlanan usul ve esaslara göre belirlenecek. Mevcut depolama tesisleri, mevcut tesislerdeki kapasite artışları veya yeni yapılacak tesisler, kullanım oranları veya rekabet koşulları dikkate alınarak düzenlemenin sisteme erişime ilişkin hükümlerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Kurul kararı ile belirli süre muaf tutulabilecek. Depolama şirketleri verecekleri hizmetlere ilişkin birim bedelleri ve tesis kapasitelerini yayımlamak zorunda olacak. Yurt içinde üretilen veya ithal edilen doğal gazın sıvılaştırılarak yurt dışına ihraç edilmesi ya da yurt içinde yeniden satışı amacıyla kurulacak sıvılaştırma tesislerini işletecek tüzel kişilerin Kuruldan lisans almaları gerekecek. Doğal gaz sıvılaştırma lisansı başvurusunda bulunan tüzel kişilerin teknik ve ekonomik güce sahip olmaları ve yönetmeliklerde belirtilen diğer şartları taşımaları zorunlu olacak. Sıvılaştırma tesislerinde yürütülen faaliyetler depolama faaliyeti olarak sayılmayacak. Sıvılaştırma tesisi işletmecileri faaliyet gösterdikleri tesislerin ilgili standartlara ve teknik kriterlere göre yapılması ve işletilmesinden sorumlu olacak. Sıvılaştırma tesislerinde yürütülecek faaliyetlere ilişkin usul ve esaslar Bakanlık görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenecek. YEKA yarışmaları Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da yapılan değişiklikle, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) yarışmalarına ilişkin usul ve esaslar, ilgili yarışma şartnamesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yarışma sonucunda oluşan fiyat veya bedel, yarışma şartnamesinde belirlenecek süre boyunca YEK Destekleme Mekanizması kapsamında değerlendirilecek. 10 yıllık süresini bitiren lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler, talep halinde ve lisans alma bedeli ile lisans süresi boyunca elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatını, tesis tipi bazında uygulanan güncel YEK Destekleme Mekanizması fiyatından fazla olması halinde aradaki fiyat farkının YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödeyerek lisanslı üretim faaliyetine geçebilecek. Bu kapsamdaki başvurular için uygulanacak lisans alma bedeli, lisans süresi ve lisanslı üretim faaliyetine geçilmesine ilişkin diğer hususlar EPDK tarafından ayrıca belirlenecek. Lisanssız üretime devam edecek tesislerde üretilecek ihtiyaç fazlası elektrik enerjisi için elektrik piyasasında oluşan piyasa takas fiyatını geçmemek üzere uygulanacak fiyat ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek. Enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi Enerji Verimliliği Kanunu’na ’başvuru sahibi’, ’spesifik enerji tüketimi’ ve ’karbon yoğunluğu’ tanımları ekleniyor. Enerji verimliliği projelerinin desteklenmesi, enerji veya karbon yoğunluğunun veya spesifik enerji tüketiminin azaltılmasıyla ilgili uygulamalara yönelik usul ve esaslar belirleniyor. Buna göre, enerji verimliliğini artırmak amacıyla hazırlanan projeler, Bakanlık tarafından 15 milyon lirayı geçmemek kaydıyla bedellerinin en fazla yüzde 30’u oranında desteklenecek. Bu kapsamdaki destekler hibe veya faiz desteği şeklinde verilecek. Destek bedeli her yıl, bir önceki yıla ilişkin ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılacak. Enerji veya karbon yoğunluğunu veya spesifik enerji tüketimini Bakanlığın belirlediği kriterler çerçevesinde azaltan başvuru sahiplerine, ödenek imkanları göz önüne alınmak ve 10 milyon lirayı geçmemek kaydıyla, kriterlerde belirlenen yıla ait enerji giderinin en fazla yüzde 30’u oranında destek ödemesi yapılacak. Destek bedeli her yıl, bir önceki yıla ilişkin ilan edilen yeniden değerleme oranında, takvim yılı başından geçerli olmak üzere artırılacak. Enerji verimliliği projelerinin ve enerji veya karbon yoğunluğunu veya spesifik enerji tüketimini azaltan başvuru sahiplerinin desteklenmesi ile ilgili usul ve esaslar Bakanlık tarafından yönetmelikle düzenlenecek. Bakanlık tarafından enerji verimliliği desteklerine ilişkin iş ve işlemlerde mevzuat ile belirlenen hükümlere aykırı davranılması, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlenmesi veya kullanılması, yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmesi veya herhangi bir usulsüzlük tespit edilmesi halinde, başvuru veya proje sahiplerine ödenen desteklerin, ödeme tarihinden itibaren belirlenen oranda hesaplanarak faizi ile birlikte bir ay içinde ödenmesi istenecek. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, enerji verimliliğinin artırılması ile yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik araştırma ve geliştirme projelerini öncelikle destekleyecek. Bu projelerin yönlendirilmesinde ve değerlendirilmesinde Bakanlığın görüşü alınacak. Geçici süreli elektrik enerjisi talepleri Elektrik Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikle, olağanüstü hal kararı alınan veya genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, elektrik hizmetlerinin kesintisiz karşılanabilmesi için geçici süreli elektrik enerjisi talepleri Kurul kararı ile belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde karşılanabilecek. Elektrik dağıtım tesisleri veya nakil hatlarına ilişkin irtifak alanı, en düşük yaklaşım mesafesi, iletkenin salınım mesafesi ve direkler arası uzaklık dikkate alınarak ilgili mevzuata göre belirlenecek. Böylece fahiş kamulaştırma bedelleri belirlenmesinin önüne geçilmesi ve kamu kaynaklarının tasarrufuyla yatırımların artırılması hedefleniyor. Yenilenebilir enerji kaynak alanları yarışmaları sonucunda imzalanan sözleşmeler nedeniyle hak kazanılmış olanlar hariç, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce mevcut olan üretim lisanslarını, ön lisanslarını, lisans başvurularını sonlandırmak veya kurulu güç düşümü suretiyle tadil etmek isteyen tüzel kişilerin 2 ay içerisinde Kuruma başvurmaları halinde başvuruları sonlandırılarak veya tadil edilerek Kuruma sundukları teminatları kısmen ya da tamamen iade edilecek. Söz konusu yarışmalar sonucunda imzalanmış sözleşmelerini iptal etmek isteyen tüzel kişilerin düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından iki ay içerisinde Bakanlığa başvurmaları halinde tüm hak ve yükümlülükleri sona erecek, başvuruları sonlandırılacak, Bakanlığa ve Kuruma sunduğu teminatları iade edilecek. Nükleer Düzenleme Kanunu’nda yapılan değişiklikle, nükleer madde taşıyan kişinin talebi, nükleer tesis işletenin muvafakati ve Nükleer Düzenleme Kurumunun onay yönündeki kararıyla, taşıyıcının sorumlu olabilmesine imkan tanınıyor. Buna göre, işleten, nükleer maddelerin taşınmasına ilişkin sigorta yaptırma veya teminat gösterme yükümlülüğünü Kurumun onaylaması şartıyla taşıyıcıya devredebilecek. Yükümlülüğü devralan taşıyıcı, düzenleme kapsamında işleten olarak sorumlu olacak.