POLİTİKA - 17 Ekim 2017 Salı 20:55

Başbakan Yardımcısı Bozdağ: "Olağanüstü Hal anayasal bir hukuk düzenidir”

A
A
A
Başbakan Yardımcısı Bozdağ: "Olağanüstü Hal anayasal bir hukuk düzenidir”

ANKARA (İHA) – Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Olağanüstü Hal anayasal bir hukuk düzenidir.

ANKARA (İHA) – Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Olağanüstü Hal anayasal bir hukuk düzenidir. Anayasa imkan veriyor ki biz bu şartlarla ilan ettik. Ortada hukuk var, olan hukuku zorbalık olarak ilan etmek kimseye yakışmaz” dedi.


Olağanüstü Hal’in (OHAL) 3 ay daha uzatılmasına ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Mersin’deki patlama hakkında bilgi vererek, “Mersin ili Güvenevler Mahallesi 18. Cadde üzerinde polis servis aracının geçişi esnasında yol kenarına park edilmiş motosiklete yüklenen bomba düzeneği uzaktan kumandayla patlatılmış, patlama sonucu 17 polis memuru, bir teknisyen yardımcısı olmak üzere 18 kişi yaralanmıştır. Yaralıların hayati tehlikeleri bulunmamaktadır. Olay bütün boyutlarıyla araştırılıyor. Şu ana kadar elde edilen bilgiler bunun bir terör saldırısı olduğunu ortaya koyuyor. Hangi terör örgütü olduğuna ilişkin emareler var, ama bunları netleştirdikten sonra ilgili bakanlık gerekli açıklamayı yapacaktır” ifadelerini kullandı.


Bozdağ şunları kaydetti:


“Hükûmetimiz, darbe teşebbüsünün zararlarını ortadan kaldırmak, darbenin tekrarını önlemek, bundan sonra darbe yapılmaz bir Türkiye için yapısal demokratikleşme reformları yapmak, demokrasimizi, hukuk devletini ve millî iradeyi tahkim etmek, Türk milletinin ve Türkiye devletinin demokrasi, istiklal ve istikbalinin bir daha tehlike, tehdit ve saldırı altına girmesini önlemek, darbe teşebbüsüne kalkışan FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarını devlet içinden ayıklamak için hızlı karar almak, alınan kararları hızlı ve etkin bir biçimde uygulamak, milletimizin ve ülkemizin karşı karşıya olduğu tehlike ve tehdidi kısa sürede kesin bertaraf etmek, olağanüstü döneme son verip hızla olağan döneme geçmek maksadıyla Bakanlar Kurulumuzda 21 Temmuz 2016 Perşembe günü 01.00’den başlamak üzere 3 ay süre Olağanüstü Hâl ilan edilmesine karar verildi. Bu karar 21 Temmuz’da Meclisimizde görüşülerek kabul edildi ve Olağanüstü Hâl dönemi ülkemizde başladı. O zaman da ifade ettik, amacımız vatandaşımıza Olağanüstü Hâl ilan etmek değil, bizim amacımız devleti yöneten hükümete ve terörle etkin mücadeleyle görevli olan kamu kurum, kuruluşlarına ve burada görev yapanlara Olağanüstü Hâl ilan etmektir. Bunu hep ifade ettik ve dedik ki inşallah üç aydan sonra bunu uzatma gereği duymayız, üç ayda da bu işi noktalarız. Ancak gelinen noktada üç ay içerisinde bu terör örgütüyle mücadele ve diğer terör örgütleriyle mücadele konusunda beklediğimiz neticeleri tam olarak ortaya koyma imkânı hasıl olmamıştır. Çünkü Fetullahçı Terör Örgütü’nün yapısı, gizliliği, takiyeyi esas alması, çalışma yöntemlerinin bu örgütle mücadeleyi zorlaştırıyor olması, FETÖ/PDY, PKK, KCK, DEAŞ, DHKP-C başta olmak üzere bütün terör örgütleriyle mücadelede hızlı karar alınması ve alınan kararların hızlı, etkin ve kararlı bir biçimde uygulanması, karşı karşıya olduğumuz güvenlik tehdidinin ve sorununun yapısı, büyüklüğü, çetrefilliği, demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik karar ve tedbirlerin etkin şekilde uygulanmasının devamlılığı, Türkiye’de bir daha darbe teşebbüsünde bulunulmaması ve bulunmaya kimsenin cesaret edemeyeceği demokratik bir ortamın ve büyük reformların yapılması, Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmelerin ülkemize ve ulusal güvenliğimize yönelik içerdiği risk ve tehditlerin varlığı, ülke genelinde sağlanan huzur ve güven ortamının devamı, başlatılan çalışmaların tamamlanabilmesi maksadıyla Olağanüstü Hâl’in uzatılması kararlaştırılmıştır ve her defasında da bu ihtiyaçlar nedeniyle Olağanüstü Hâl uzatılmıştır. Olağanüstü Hâl’i gerekli kılan şartlar ortadan kalktığı zaman da elbette bu ortadan kaldırılacaktır. Buradan şunu özellikle ifade etmek isterim ki Olağanüstü Hâl bir zorbalık düzeni değildir, Olağanüstü Hâl anayasal bir hukuk düzenidir.”


Olağanüstü Hal’i 5. kez uzatacaklarını söyleyen Bozdağ, “Ne zamana kadar devam edecek bu mücadele? Başarıya ulaşana kadar. Olağanüstü Hal anayasal bir hukuk düzenidir. Anayasa imkan veriyor ki biz bu şartlarla ilan ettik. Ortada hukuk var, olan hukuku zorbalık olarak ilan etmek kimseye yakışmaz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Minibüs şoförleri özel servis kiralayan üniversite öğrencilerine kızdı, yol keserek darp etti Trabzon’un Sürmene ilçesinde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri tarafından kiralanan öğrenci servisine kızan minibüs şoförleri aracın önüne kesti. Servis sürücüsü ve öğrenciler, ilçe hat minibüsü şoförleri tarafından saldırıya uğrarken, öğrencilerin şikayeti üzerine yapılan çalışmada şüpheli 4 kişiden 2’si gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre ilçenin Çarşı Mahallesi’nde meydana gelen olayda Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nde öğrenim gören öğrenciler ulaşım sorunları nedeniyle özel bir servis kiraladı. Üniversite öğrencilerinin servis kiralamasına kızan minibüs şoförleri tarafından araçların önleri kesilerek durduruldu. Okul çıkışında durdurulan servis sürücüleri, öğrenciler ve minibüs şoförleri arasında yaşanan tartışmanın arbedeye dönüşmesiyle bazı öğrencilerin ve servis sürücüsünün saldırıya uğradığı öne sürülürken, öğrencilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Darp raporu alan öğrenciler şikayetçi olurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 2 kişi gözaltına alındı Trabzon Valiliği tarafından yapılan açıklamada şikayet üzerine 4 kişi hakkında başlatılan tahkikat neticesinde 2 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, "İlimiz Sürmene ilçesindeki KTÜ Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümü öğrencilerinin dolmuşlarda yer bulamadıkları için servis kiraladıkları gerekçesiyle, kiraladıkları özel servisin önü dolmuş şoförleri tarafından kesilerek servis şoförü ve içindeki öğrencilere tehdit ve hakaret edilip darp edildikleri yönünde sosyal medyada yer alan haberlerle ilgili olarak; servis şoförü ve darp edilen öğrencilerin şikayetleri üzerine şüpheliler Ö.D., K.D., H.S., ve S.Y. hakkında cumhuriyet savcısının talimatıyla başlatılan tahkikat neticesinde şüpheliler Ö.D. ve K.D. gözaltına alınmıştır. Mezkur olayla ilgili valiliğimizce de çok yönlü inceleme başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Antalya Antalya’da Pakistanlı kadın kanlar içerisinde ölü bulundu, öğretmen oğlu gözaltına alındı Antalya’da 59 yaşındaki Pakistanlı asıllı kadın, yaşadığı evin mutfağında kanlar içerisinde ölü bulundu. Boynunda ve kol kısmında bıçak kesileri bulunan kadının birlikte yaşadığı İngilizce öğretmeni oğlu ise polis tarafından kelepçelenip gözaltına alındı. Olayla ilgili cinayet şüphesi araştırılmaya devam ediliyor. Olay, saat 23.00 sıralarında Kepez ilçesi Ahatlı Mahallesi 3188 Sokak üzerindeki 4 katlı apartmanın giriş katında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, İngilizce öğretmenliği yaptığı öğrenilen Pakistan asıllı A. A. Q. (30), eve geldiğinde birlikte yaşadığı annesi Ashfaq Ahmad Qureshi’nin (59) mutfakta kanlar içerisinde olduğunu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Ashfaq Ahmad Qureshi’nin hayatını kaybettiğini belirledi. İngilizce öğretmeni oğlu gözaltına alındı Mutfakta kanlar içerisindeki cesedi inceleyen olay yeri inceleme ekipleri, Ashfaq Ahmad Qureshi’nin boynunda ve kol kısmında bıçak kesilerinin olduğunu tespit etti. Ekiplerin, evin mutfağında ve balkon kapısından parmak izleri örnekleri aldığı gözlendi. Olayla ilgili Cinayet Büro Amirliği’ne bağlı ekipler geniş çaplı araştırma başlatırken, sözlü ifadesini alınan kadının oğlu A. A. Q kelepçeleyerek gözaltına alınıp polis merkezine götürüldü. 8 Nisan’da yaşadıkları eve yeni taşındıkları öğrenilen kadının cenazesi savcı incelemesinin ardından otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.