GENEL - 19 Ekim 2017 Perşembe 08:19

Batuhan Yaşar :"PKK-DEAŞ birlikteliği belgelendi"

A
A
A
Batuhan Yaşar :"PKK-DEAŞ birlikteliği belgelendi"

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesindeki köşesinde, "Barzani neden kaybetti? Barzani o koltukta oturabilir mi?", "Barzani ilk darbeyi kimden yedi?", "Barzani ve KDP’yi neler bekliyor", "Kürt bölgesinde ekonomik durum nasıl", "Peşmergenin 90’ın üzerinde kaybı içinde PKK’lar var mı?", "Kerkük’ten kaçan Peşmerge ve PKK ne yaptı?" sorularına cevap aradıBatuhan Yaşar’ın "PKK, Kerkük’ten kaçarken ne yaptı biliyor musunuz?" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:"PKK-DEAŞ birlikteliği belgelendiMesud Barzani kadar sığ görüşlü siyasetçi tanıyor musunuz?“Babam Mustafa Barzani’nin hayalini gerçekleştiriyorum” derken kemiklerini sızlattı.

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesindeki köşesinde, "Barzani neden kaybetti? Barzani o koltukta oturabilir mi?", "Barzani ilk darbeyi kimden yedi?", "Barzani ve KDP’yi neler bekliyor", "Kürt bölgesinde ekonomik durum nasıl", "Peşmergenin 90’ın üzerinde kaybı içinde PKK’lar var mı?", "Kerkük’ten kaçan Peşmerge ve PKK ne yaptı?" sorularına cevap aradı


Batuhan Yaşar’ın "PKK, Kerkük’ten kaçarken ne yaptı biliyor musunuz?" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:


"PKK-DEAŞ birlikteliği belgelendi


Mesud Barzani kadar sığ görüşlü siyasetçi tanıyor musunuz?


“Babam Mustafa Barzani’nin hayalini gerçekleştiriyorum” derken kemiklerini sızlattı...


Peşmergesi 4 saat bile savaşamadı.


Bir anda 2014 sınırlarına çekilmek zorunda kaldı.


Daha da kaybedecek.


Büyük planı göremedi...


İsrail’in fena gazına geldi.


ABD ve batının perde arkası desteğiyle ‘bağımsızlık’ işine girişen Barzani ve KDP şimdilerde çok şaşkın.


O destek bir anda buharlaşıverdi.


Hâlbuki Kürtler geçmişte de hep yarı yolda bırakılmıştı


Batı, siyasi destek bir yana askerî desteği de kesti:


“Verdiğim silahları sadece DEAŞ’a karşı kullanabilirsin” uyarısıyla hem de...


Amerika yüzeysel olarak operasyona engel olmaya çalıştı ama Irak Merkezî Hükûmeti, Washington’u ciddiye almadı.


Barzani artık o koltukta da oturamaz.


Türkiye’nin uyarılarını dinlemedi, yok saydı.


Kerkük ve Sincar’da PKK’ya göz yumdu.


Güney sınırlarımız bu aralar çok hareketli.


Türkiye gelişmeleri çok yakından ve sahada takip ediyor.


İLK DARBE TALABANİ’DEN


Güvenilir kaynaklardan önemli saha bilgilerine ulaştık.


Barzani ilk darbeyi geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden “eski düşmanı” Talabani’ye bağlı Peşmergeden yedi:


Barzani’yi sattılar ve referandum sonrasında hemen Irak Merkezî Hükûmeti tarafına geçtiler.


Karşılığında ne aldıkları hep beraber göreceğiz.. (Merkezî hükûmet içinde önemli pozisyonlar)


PKK BÜROLARI DAĞITILDI


Irak ordusu, Kerkük’ün ele geçirilmesiyle bölgedeki tüm PKK binalarını ve bürolarını kontrol altına aldı.


Ankara’ya sürekli bilgi verildi... (Barzani döneminde yuvalanmışlardı)


Son bilgilere göre Peşmergenin 90’ın üzerinde kaybı ve 300’e yakın yaralısı var...


Bunların içinde PKK’lılar da var biliyor musunuz?


Şu an için sayısı bilinmiyor.


Tuzhurmatu Kaymakamlığına Türkmen kökenli Adil Şükür’ün atanması çok önemli...


PKK-PEŞMERGE-DEAŞ İŞ BİRLİĞİ


Aslında bunu duyunca çok da şaşırmayacaksınız...


Kerkük’ten kaçan Peşmerge ve PKK ne mi yaptı?


-“Kerkük Hapishanesinde tutuklu DEAŞ’lıları serbest bıraktı”


Bununla kalınsa yine iyi...


Üstüne üstlük DEAŞ’lılara ağır silahlar verildi.


Irak Ordusu bölgede hâlen DEAŞ’la çatışıyor.


Her zaman Kürtlerin DEAŞ’la mücadelesini takdir eden Batı basını her nedense bu konuya girmiyor, yazmıyor!


Peşmerge-PKK ve DEAŞ iş birliği bir kez daha çok net ortaya çıktı, ispatlandı...


BİRÇOK ÜLKE TÜRKİYE İLE TEMASTA


Bölgede şirketleri ve çıkarları bulunan birçok ülke bugünlerde Ankara’nın kapısını çalıyor.


Romanya, Çin, Fransa, Kanada, Kuveyt ve Güney Kore, Türkiye ile yakın temasta:


-“Durumun daha da kötüleşmesi hâlinde vatandaşlarını Habur üzerinden tahliye etmek istiyorlar...”


Irak Merkezî Hükûmetinin Kürt bölgesinde döviz satışını durdurması, Barzani açısından işin tuzu biberi oldu...


130 BİN KÜRT NE YAPACAK?


Barzani ve KDP için çok zor günler...


Petrol kuyularının kontrolü artık Irak Hükûmetinde.


Zaten maaşları bile ödemekte zorlanıyorlardı.


Eldeki son verilere göre Kerkük’ten kaçan 130 bin Kürt de Erbil, Dohuk ve Zaho’ya ulaştı.


Kürt bölgesinde ekonomi âdeta durdu.


Barzani bağımsızlık, referandum filan derken bir anda dışa daha bağımlı hâle geliverdi.


BARZANİ’YE YÜKSELEN TEPKİLER


KDP esasında Barzani ailesinin kontrolündeki bir parti. Tüm Kürtleri de temsil etmiyor.


Bölgede birçok Kürt aşireti mevcut...


Gelen bilgiler homurdanmaların başladığı yönünde.


Gerginlik had safhaya ulaştı.


TÜRKİYE’NİN NE İŞİ VAR HABERLERİ!


Türkiye’nin bölgedeki yapıcı ve koruyucu rolü arttıkça uluslararası medyadaki Türkiye aleyhtarı haberler de fazlalaşıyor:


-“Türkiye İdlib’de ne yapıyor?”


-“Türk askeri niye Başika’da...”


Türünden haberler Batı basınında yine revaçta...


Hatta Arap medyasında da yayınlatılarak ‘Orta Doğu’da Türkiye aleyhtarı algı’ oluşturulmaya çalışılıyor.


Bizde de değişik tipler yok değil...


Kuzey Irak’taki yerleşim birimlerini filan bırakın, Irak’ın haritadaki yerini bile bilmeyen biri televizyonda atıp tutuyordu:


-“Türkiye niye açıklama yapmıyor? Kuzey Irak’ta ne yapıyoruz? Ben bilmek istiyorummm...”


Oldu canım!..


Ne komik adamlar, gazeteciler var... " (BC -

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İYİ Parti Genel Başkan Adayı Dervişoğlu: "Başarısızlığı henüz değerlendirmeden, özeleştirimizi yapamadan bu kongreyle karşı karşıya kaldık" İYİ Parti Genel Başkan Adayı Müsavat Dervişoğlu, "Yerel seçimlerde maalesef başarılı olamadık ve bu başarısızlığı henüz değerlendirmeden, özeleştirimizi yapamadan bu kongreyle karşı karşıya kaldık" dedi. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin ardından olağanüstü kurultay kararı alan İYİ Parti’de yeni genel başkan belli oluyor. 5. Olağanüstü Kurultay’da Koray Aydın, Müsavat Dervişoğlu, Tolga Akalın ve Günay Kodaz genel başkanlık için yarışıyor. Kura sonucu ilk konuşma hakkı kazanan İYİ Parti Genel Başkan Adayı Müsavat Dervişoğlu, "Çıktığımız yolculuk kolay değildi. Önümüzde ceberut bir iktidar ve ne olduğu belli olmayan ucube bir sistem vardı. İyi’lerin mücadelesi de zaten bu ceberut iktidarla ve ucube sistemle mücadeleydi. Sistemin dayatmaları vardı. O dayatmalardan bir tanesi de ittifakla siyasi arenada yer edinebilme imkanı aramaktı. Bunun müsebbibi ve sorumlusu İYİ Parti değil. Bunun sorumlusu esas itibarıyla Türkiye’ye dayatılan sistemdi" ifadelerini kullandı. "Yerel seçimlerde maalesef başarılı olamadık" 2018’de başlayarak, son yerel seçime kadar çeşitli ittifakların içinde bulunduklarını ifade eden Dervişoğlu, şöyle konuştu: "2019 yerel seçim ittifakının asıl amacı ve hedefi, hepinizin bildiği gibi, bu iktidarın seçim yoluyla yenilebileceği ve AKP iktidarına son verilebilme arzusuydu. 2019 yerel seçimlerinde biz bunu başardık. Muhalefetin de kazanabileceğini ve hatta bu iktidarın gidebileceğini büyük milletimize gösterdik. Biz, o seçimdeki ittifakı 2023 yılındaki genel seçim için yapmıştık. İktidarın yenilebileceğini gösterip, ondan sonra da 2023 seçimlerinde iş başında bulunan iktidarın artık siyasi ömrünün tamamlanmasını sağlamaya çalışacaktık. Ama süreç öyle akmadı. Hepinizin bildiği gibi, İYİ Parti’nin tüm çabalarına rağmen, maalesef birtakım stratejik hatalar yüzünden 2023 seçimleri kaybedildi ve Türkiye bu seçimin akabinde bir yerel seçime gitti. Bu seçime partimiz, özgün kimliğini muhafaza edebilmek ve 2028 genel seçimlerine layıkıyla hazırlanabilmek adına, tüm yetkili organlarını toplayarak, müstakilen girme kararı aldı. Bu kararın alınmasıyla birlikte yine İYİ Parti, çeşitli saldırıların muhatabı kılınmaya çalışıldı. Onun sonucudur ki, o sürecin akabinde, girmiş olduğumuz yerel seçimlerde maalesef başarılı olamadık ve bu başarısızlığı henüz değerlendirmeden, özeleştirimizi yapamadan bu kongreyle karşı karşıya kaldık."
Ankara Belçika’da yaşanan şiddet olaylarının detayları Belçika’da, aralarında Suriyelilerin de olduğu bir grup Nevruz kutlamalarından dönerken, provokasyon amaçlı geçtikleri Türk mahallesinde terör örgütü PKK’yı simgeleyen bez parçaları ve elebaşı Abdullah Öcalan’ın posterlerini açtı. Konvoya tepki gösteren Türk asıllı bir kişiye terör örgütü PKK/KCK sempatizanları saldırıda bulundu. Belçika’nın Hasselt kentine bağlı Heusden-Zolder ilçesinde 24 Mart 2024 Pazar günü Nevruz kutlamaları sonrasında Türk ve Kürt gruplar arasında dünya basınında da yer bulan bir arbede yaşandı. Saldırıya mahallede yaşayan diğer Türklerin karşılık vermesi ile olay büyüdü ve başka mahallelere yayıldı. Belçika polisi olaylara TOMA’larla müdahale etti. Diğer mahallelere yayılan gruplar polis helikopterleri ile takip edildi. Örgüt sosyal medya üzerinden manipülatif haberler yayarak olayların daha da büyümesine neden oldu. Üstelik olayların Belçika sınırlarını aşmasını da sağladılar. Başta Fransa, Almanya, Hollanda ve Avusturya olmak üzere civar ülkelerden örgüte müzahir kişiler Belçika’ya akın etti. Terör örgütü PKK/KCK üyelerinin Avrupa ülkelerinde bu kadar hızlı bir araya gelmesi, mobilize olma potansiyellerini de ortaya koydu. Belçika’daki olayların başlamasında PKK/KCK izi Belçika’da meydana gelen bu olayları başlatan kişinin Suriye kökenli PKK/KCK müzahiri Mohammed Alkhalil olduğu ortaya çıktı. Suriyeli Alkhalil, Belçika Tessenderlo’da yaşadığı ve Belçika’daki fitili ilk ateşleyen PKK/KCK’lı olduğu öğrenildi. Eylemlerin bir mahalleden çıkıp daha geniş bir alana yayılmasında etkili olan kişinin ise PKK/KCK Belçika sözde sorumlusu Şahan Kod Osman Pınar olduğu tespit edildi. Pınar’ın, eylemlere Almanya’dan gençlik mensuplarının takviye getirilmesinde de emri veren kişi olduğu öğrenildi. Olaylarda yönlendirici konumda olan diğer isimlerin ise; Belçika/Anvers PKK/KCK sözde sorumlusu Azat Kod Veysi Akbaş, Devrimci Gençlik Hareketi (TCŞ) Anvers sözde sorumlusu Şirvan Rojhilat Kod Mahdı Sadeghi, Liege sözde Sorumlusu ve Belçika/Verviers Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) yöneticisi Yado Geveri kod Şefket Öztunç olduğu öğrenildi.
Ankara Ankara milletvekillerinden Başkent’in global markası Beypazarı Doğal Maden Suyu’na ziyaret Başkent’in yerli ve milli markası Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekillerinden Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekilleri Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Milletvekillerine önceki dönem vekillerden Hacı Turan, AK Parti Ankara İl Başkan Yardımcısı Serkan Korkut Ata ve Beypazarı Belediyesi önceki dönem Başkanı Tuncer Kaplan da eşlik etti. Ankara milletvekilleri geçtiğimiz günlerde spekülasyon içerikli yapılan haberler üzerine markaya destek vermek amaçlı ziyarette bulunduklarını belirtti. Tesisleri gezen vekiller, Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan’dan maden suyu hakkında bilgiler aldı. "Saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz" Ercan, yaptığı açıklamada, "70 bin metrekare kapalı alana sahip tesisimizde saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz. Dünyadaki en ileri teknolojiye sahip maden suyu şişeleme makine parkına sahibiz. Maden suyumuz zengin mineral yapısıyla yer altında doğal olarak oluşmakta ve tam otomasyona sahip makinalarımızda el değmeden şişelenmektedir" dedi. Beypazarı Doğal Maden Suyu’nun Türkiye için önemini işaret eden Ercan, “Ülkemiz, sahip olduğu yer altı doğal maden suyu kaynakları açısından Avrupa’daki emsallerine göre çok daha zengin mineral içeriğiyle farklılaşmaktadır. Türkiye’nin mineral içeriği yüksek maden suları coğrafyamızda ve tüm dünyada gönül rahatlığıyla beğenilerek tüketilmektedir” diye konuştu. Ankara Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta ise yaptığı açıklamada, yerli üretici ve markaların ülke ekonomisi için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Doğal kaynağından çıkan maden suyunun halkımıza en hijyenik şartlarda sunulmasından memnuniyet duyduk. Her hafta Sağlık Bakanlığı’mız tarafından denetlenen tertemiz, insan eli değmeden tamamen steril şartlarda, kapalı ortamlarda şişelenen ve güvenle içilebilecek maden suyunu ve sağlık açısından her türlü şartları sağlayan bu tesisi görmekten büyük bir mutluluk duyduk.”