POLİTİKA - 16 Nisan 2018 Pazartesi 17:49

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu’dan ‘dilde, fikirde, işte birlik’ vurgusu

A
A
A
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu’dan ‘dilde, fikirde, işte birlik’ vurgusu

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Ben inanıyorum ki; Türkçe konuşan devletler, güçlü liderleri, değerli yazarları, kültür insanları ve STK’ları vesilesi ile beraber siyaset, beraber ticaret, beraber turizm, yapma hususunda çok daha fazla yüksek seviyelere ulaşacaklardır.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, “Ben inanıyorum ki; Türkçe konuşan devletler, güçlü liderleri, değerli yazarları, kültür insanları ve STK’ları vesilesi ile beraber siyaset, beraber ticaret, beraber turizm, yapma hususunda çok daha fazla yüksek seviyelere ulaşacaklardır. Bu devletler inşallah ortak atamız İsmail Gaspıralı’nın bizlere vasiyet ettiği ‘dilde, fikirde, İşte birlik’ hedefini gerçekleştirmiş olacaklardır” dedi.


Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Azerbaycan Devlet Sanatçısı, yazar Anar Rzayev’in 80. doğum yılı için Ankara’da düzenlenen etkinliğe katıldı. Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Azerbaycan Yazarlar Birliği (AYB), Türk Edebiyatı Vakfı (TEV) işbirliğinde düzenlenen etkinliğe yazarın aile üyeleri, resmi kurum ve kuruluşlar ile diplomatik misyon temsilcileri, sanat, bilim insanları ve çok sayıda davetli katıldı. Törendeki konuşmasında Azerbaycan Yazarlar Birliği Başkanı Anar Rzayev’in Azerbaycan’ın yetiştirdiği ziyalı bir edebiyat insanı olduğunu belirten Topçu, “Can Azerbaycanımızın yetiştirdiği, edebiyat dünyasının büyük ismi ve önemli rol modeli Anar Rızayev Bey’in doğumunun 80. yılı kutlama etkinlikleri münasebetiyle bizleri bir araya getiren TÜRKSOY Genel Sekreteri Sayın Düsen Kaseinovve ekibine teşekkürlerimi ve saygılarımı sunuyorum. Çağdaş Türk edebiyatının saygın ve özel kalemi Anar Meelim’e sağlıklı, başarılı uzun ömürler diliyorum” ifadelerini kullandı.



İlham Aliyev’e tebrik


Geçtiğimiz günlerde Azerbaycan’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Topçu, “Ben bu vesile can Azerbaycanımızdaki seçim sonuçlarının Azerbaycanımız için hayırlı olmasını diliyorum. Cenap Prezident İlham Aliyev’i bu vesile ile yürekten kutluyor, kendilerine Cenab-ı Hakk’tan başarılarla dolu, sağlıklı, uzun ömürler diliyorum” dedi.



“’Dilde, fikirde, işte birlik’"


Topçu, konuşmasına şöyle devam etti:


“Ben inanıyorum ki, Türkçe konuşan devletler, güçlü liderleri, değerli yazarları ve kültür insanları, STK’ları vesilesi ile beraber siyaset, beraber ticaret, beraber turizm, yapma hususunda çok daha fazla yüksek seviyelere ulaşacaklardır. Ve bu devletler inşallah ortak atamız İsmail Gaspıralı’nın bizlere vasiyet ettiği ‘dilde, fikirde, İşte birlik’ hedefini gerçekleştirmiş olacaklardır. İşte o zaman sadece bizim medeniyet coğrafyamızda değil,dünyanın bir tamamı, tarihte bizim atalarımızın söz sahibi olduğu zamanlardaki gibi yeniden güvenliğe, barışa, adalete ve refaha kavuşmuş olacaktır.”



“Bizim gerçeğimiz kardeş kavimlerden başka bir şey olmadığımızdır”


“Türkçe’nin ve özgürlüğün şairi rahmetli Bahtiyar Vahapzade, ‘haradan geldiğini bilmeyen, hara gideceğini de bilmez’ sözü ile milletlerin nereden gelip nereye, hangi gaye ile hangi hedefe gideceklerini bilmelerinin hayati önemi olduğunun altını çizmiş” diyen Topçu, “Bizim gerçeğimiz Balkanlar’dan Çin Seddi’ne, Galiçya’dan Yemen’e, Kafkasya’dan Afrika’ya, başka başka adlar taşımış olsak da gerçeğimiz; bir tek beşikten çıkmış kardeş kavimlerden başka bir şey olmadığımızdır” açıklamasında bulundu.



“Yaradılış gayemizin gereğini tekrar yerine getirmek için bir ve beraber olacağız”


Topçu, konuşmasına şöyle devam etti:


“Bizler biliyoruz ki, kan gölü haline getirilen bu dünyanın, güvenliğe, barışa, refah ve adalete yeniden kavuşması, nizam ve merhamet medeniyetinin temsilcisi ‘Millet-i Vahide’nin mensuplarının yeniden tarih sahnesinde yerini alması ile mümkün olacaktır. Nereden geldiğimizi ve nereye gideceğimizi bilerek yaradılış gayemizin gereğini tekrar yerine getirmek için bir ve beraber olacağız ki; Karabağımız işgalden kurtulsun; Arakan’da, Filistin’de, Doğu Türkistan’da zulüm son bulsun, Afganistan, Suriye, Irak, Libya, Yemen barışa ve huzura kavuşsun. Türk dilli ve Türk soylu bu yedi büyük devletimiz var hamdolsun. Bu devletler inşallah müstakil, güvenli ve refah içinde kıyamete kadar var olacaklar. Rabbim, bu devletlerin birliğini ve dirliğini daim etsin; bu yedi devleti, milleti ile birlikte korusun ve yüceltsin.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Dünya pazarında Türk Kuruyemişi ve kuru meyve tercihi yükseliyor 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde, tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı olurken, kuruyemişte ise Antep fıstığı öne çıkıyor. Açılış konuşmasını Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı Uludağ Ekonomi Zirvesi Sapanca’da devam ediyor. Bu yıl 13’üncü kez düzenlenen zirve, Türkiye ve dünya genelinden birçok iş dünyası lideri ve akademisyeni ağırlıyor. Dün açılış konuşmaları ve ilk gün oturumlarının olduğu zirve, bugün ise çeşitli paneller ile devam ediyor. İş insanları sektörleri ile alakalı konuları zirvede değerlendirirken, kuru yemiş ve kuru meyve ihracatındaki artış dikkat çekti. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş ve organik ürünler ihraç ediliyor. Kuru meyve kategorisinde tüketicilerin ilk tercihi genellikle kayısı, kuruyemişte ise Antep fıstığı olduğu ifade edildi. Türk ürünlerini diğerlerinden ayrılan en büyük özelliği ise organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretilmeleri oluyor. Organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilen Türk organik kuru meyve ve kuruyemişi global pazarda daha fazla tercih edilmeye başlandı. 3 kıtada yer alan 30 farklı ülkeye Türkiye’den kuruyemiş, kuru meyve ve bakliyat ihraç ettiklerini belirten Orgibite CFO’su Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç ettikleri ürünlerin genel profili hakkında bilgi vererek, tüketicilerin kuru meyve kategorisinde kayısı ve kuruyemişte Antep fıstığını tercih ettiğini dile getirdi. Ayrıca, Türk ürünlerinin diğerlerinden ayıran en önemli özelliğin organik tarım yöntemlerine dayalı olarak üretildiğinin altını çizdi. “En büyük fark organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmeleri” Panel sonrası açıklamalarda bulunan Gökçen Şeker, Türkiye’den ihraç edilen kuru meyve ve kuruyemişlere en yoğun talebin Amerika Birleşik Devletleri’nden geldiğini belirtirken, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu ve Asya pazarlarındaki ülkelerin de Türk ürünlerine ilgi gösterdiğini vurguladı. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli ve ürün kalitesinin global pazarda rekabet avantajı sağladığını ifade eden Şeker, Türkiye’den 30 farklı ülkeye kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat gönderdiklerinin altını çizdi. Şeker, ayrıca ürün portföyleri içinde en çok tercih edilenin kuru meyve kategorisinde kayısı, kuruyemiş kategorisinde ise Antep fıstığı olduğunu belirtti. Türk organik ürünlerinin diğerlerinden farkının, organik tarım yöntemlerine dayalı olarak yetiştirilmesi olduğunun önemini anlatan Şeker, "Sağlık bilincine sahip tüketicilerin tercih sebebi haline geldi. 2023 yılında hem organik hem de konvansiyonel ürün ihracatında önemli bir artış yaşandı. Bu artışın devam edeceğine inanıyoruz. 2024’ün ikinci yarısı ve 2025 yıllarında organik kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyat ihracatını artırarak global pazardaki varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. “Dijital dönüşüm ile dünyada rekabet gücümüzü artırdık” Dijital dönüşümün, hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Şeker, "Dijital platformlara yapılan yatırımlarımızla, online satış kanalları ve dijital pazarlama stratejileri sayesinde organik ürünlerimizin geniş kitlelere ulaşmasını sağladık. Bu durum, hem müşteri memnuniyetini hem de operasyonel verimliliği artırmamıza imkan tanıdı. Dijitalleşme, tüketicilere daha hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmamızı ve onların ihtiyaçlarını daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ayrıca, Türk kuru meyve, kuruyemiş ve bakliyatlarının dünya genelinde tanınırlığını ve talebini artırmaya yönelik pazarlama stratejilerimizde de dijitalleşme önemli bir rol oynamaktadır" diye konuştu. “Organik ürünlerin sertifikalandırılması” Gökçen Şeker, pazarlama ve markalaşmanın önemine vurgu yaparak, "Türk organik ürünlerinin tanınırlığını artırdık. İhracat rakamlarını artırmak için, kalite standartlarının yükseltilmesi ve pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu biliyoruz. Markalaşma çalışmalarını önemseyerek lojistik süreçlerde de verimliliği arttırdık. Ar-Ge yatırımları ve yeni pazarlara açılım da ihracatı artırmak için etkili stratejilerdir. Bununla birlikte, organik ürün ihracatını artırmak için, sektör olarak organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin sertifikalandırılması önemli. Pazarlama ve markalaşma çalışmalarıyla organik ürünlerin bilinirliğinin artırılması ve yeni pazarlara açılım sağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Çanakkale Deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri gerçekleştirildi. Konsere gelenler, deprem bölgesindeki köy çocukları için verilen konsere, bilet yerine ayakkabıyla girdiler. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, İletişim Fakültesi, Kurumsal İletişim Direktörlüğü ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Koordinatörlüğü tarafından ortaklaşa organize edilen “Müzikle Umuda Yolculuk” konseri düzenlendi. Konsere, seyirciler, bilet yerine 28-42 numara yeni spor ayakkabı ile giriş sağladı. Bu ayakkabılar köy okullarındaki çocuklara ulaştırılacak. Bu konserle birlikte, ihtiyaç sahibi çocuklara yardım edilmesi amaçlanıyor. Konseri Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale İl Emniyet Müdürü Selim Arıcı, Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda öğrenci izledi. Sosyal Sorumluk Koordinatörü Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın, “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi toplumsal faaliyetlerinden bir yenisini daha gerçekleştiriyor. Şahane bir konser verilecek. Konserde temel amacımız köy okullarındaki öğrenciler için izleyici, dinleyicilerden birer spor ayakkabı getirmesini istedik. Bugün gelen misafirlerimiz bilet yerine spor ayakkabı getirdiler. Bu ayakkabılar bayramdan önce köy okullarındaki minik öğrenciler ile buluşturulacak. Konserde müzik ve sahne sanatları fakültesi orkestrası ile barış koromuz sahne alacak” dedi. Projeye spor ayakkabı ile destek vererek, konseri izlemeye gelen Osman Acar, “İhtiyacı olan çocuklar için bu birlikteliğin sağlanmış olması çok önemli. Bizde çorbada ki tuz misali bu katkıyı yapabildiğimiz için kendimizi çok mutlu hissediyoruz” diye konuştu.