GENEL - 21 Haziran 2018 Perşembe 08:54

Batuhan Yaşar: "Kandil ’Taş Devri’ne döndü"

A
A
A
Batuhan Yaşar: "Kandil ’Taş Devri’ne döndü"

İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi’ndeki köşesine Kandil’deki son durumu taşıdı.

İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi’ndeki köşesine Kandil’deki son durumu taşıdı. Yaşar, Afrin ve Menbiç’ten 500 teröristin daha gelerek sayının 2 bin 500’e ulaştığına dikkat çekti. Raporlara göre Murat Karayılan ile Cemil Bayık’ın aylardır öldürülme korkusuyla bir araya gelemediğini vurgulayan Yaşar, dağda internetin kapatıldığını, antenlerin söküldüğünü dile getirdi.


Batuhan Yaşar’ın "Kandil ’Taş Devri’ne döndü" başlıklı yazısının tamamı şöyle:


"Murat Karayılan ile Cemil Bayık korkudan buluşamıyor..


PKK azmış, kudurmuş gibi saldırıyordu..


Türkiye savunmadaydı..


Karakollar sanki “PKK bassın” diye hâkim tepelere değil çukurlara kurulmuştu..


Askerî araçlar nizamiyeden çıkar çıkmaz EYP’lerle havaya uçuruluyordu..


Karamsarlık ve umutsuzluk hâkimdi..


Karakollar, üs bölgeleri basılıyor, 28 askerimizi birden şehit veriyorduk..


Sınır ötesi harekâtlara sıcak bakılmıyordu:


-‘Olmaz..’


-‘Yapamayız..’


-‘Giremeyiz..’


-‘Gidemeyiz..’


Savunmadan taarruza geçilecek her plan reddediliyordu..


Daha Kandil demeden koro hâlinde “hayır” deniliyordu..


Kandil’e gidilemez, girilemezdi..


Dağ taş bombalanmaya devam etmeliydi..


FETÖ’nün işine böyle geliyordu çünkü..


-Fırat Kalkanı,


-Zeytin Dalı,


-Menbiç,


-Zap ve Hakurk


-İçeride devam eden irili ufaklı 100’ü aşkın operasyon..


Nerelerden nereye gelindi..


15 Temmuz sonrası her şey değişti..


Türkiye savunmadan taarruza geçti..


PKK, yurt içi, yurt dışı her yerde vurulmaya başladı..


“Cız”, “orası bataklık”, “girmeyin sakın” denilen yerlere girildi, kurutuldu..


Terör örgütü ne içeride ne de dışarıda nefes alıyor artık..


Ütopya denilen “Kandil’e kara harekâtı” başladı..


Kıskaç daralıyor..



MENBİÇ VE KANDİL DÖNÜM NOKTASI


Türkiye, Orta Doğu’da küresel oyuncu gibi davranıyor..


Askerî harekâtlarını, operasyonlarını bir bir gerçekleştiriyor..


Aynı ABD..


Aynı Rusya gibi..


Asker neler başarabileceğini gördü..


NATO standartlarının çok üzerinde iki müthiş operasyon yaptı..


Millî İstihbarat Teşkilatı terör örgütlerinin yatak odalarına kadar girdi..


Uçan kaçan yok artık..


Suriye ve Irak’ın kuzeyi MİT’in avucunun içinde..


Nabızlarını sayabiliyor..


Daha da iyi olacak..


Menbiç’te ABD niye Türkiye ile çalışmaya karar verdi dersiniz?


Durup dururken olmadı..


Tam da seçim arifesinde..


ABD, Erdoğan’ın kazanacağını biliyor çünkü..


Menbiç demişken;


-Türkiye’nin Batı ve ABD ile ilişkilerinin düzelme adımı olarak da görülmeli..


-Güvenlik politikalarının uluslararası arenada kabul gördüğü şeklinde değerlendirilmeli..



BM GÜVENLİK KONSEYİ ÜYESİ GİBİ


Türkiye, Rusya ve ABD’nin Orta Doğu’daki hareket tarzına benzer refleksler veriyor..


Hem diplomatik hem de askerî olarak..


Sadece bu da değil..


Ankara, BM Güvenlik Konseyinin daimi üyesi gibi davranıyor..


ABD’yi verdiği sözlere uymaya davet ediyor..


Başarılı da oluyor.. (Menbiç ve PKK’ya verilen silahlar)


Fransa, İngiltere ve Almanya bir oldu ama ABD’ye geri adım attıramadı.. (İran ve çelik konusu)



SADECE TÜRKİYE VE İSRAİL


Evet, Senato’nun F-35 kararı canımızı sıktı..


Ama bizi uzun bir süreç bekliyor.. Hiçbir şey bitmedi henüz..


Temsilciler Meclisi ne diyecek?


Başkan Trump nasıl davranacak?


Pratik olarak ABD’ye karar değişikliği yaptırabilen iki ülke var:


Türkiye ve İsrail..


Ankara’nın dış politikada tutarlı ve vicdani adımları karşılık buluyor..


ABD yavaş da olsa öyle veya böyle Türkiye’nin istediği noktaya geliyor..


Emin olun yeni dönemde gücü daha da artacaktır..



KANDİL İÇİN BİRKAÇ ADIM KALDI


Türkiye, Irak’ın kuzeyinde oluşturduğu üs bölgelerinin tahkimatına devam ediyor..


Üs bölgeleri Kandil için atlama noktaları olarak kullanılacak..


Bölge ağ gibi örülüyor..


Güvenlik kaynakları Kandil kararının kesin ve net olduğunun altını çiziyor:


-“Türkiye, Kandil’de PKK’yı kökünden söküp atacak.. Bundan geri dönüş yok..”


-“Kandil ya boşalacak ya boşalacak..”


Hava harekâtları tam gaz devam ediyor..


Askerî ve istihbari tüm enstrümanlar devrede..



PKK’NIN GİDECEK YERİ YOK


PKK Kandil’de sıkıştı..


Çöküş süreci bir yıldır devam ediyor..


Üst düzeyi, uzunca süredir toplanamıyor..


Eş güdüm kalmadı..


Karar alınamıyor, sahaya iletilemiyor..


Raporlara göre Murat Karayılan ile Cemil Bayık aylardır bir araya gelemiyor..


Öldürülme korkusu yüzünden..



İNTERNET KAPATILDI


Sadece bu da değil..


Dağda internet kapatıldı..


Telsizler aynı şekilde..


Antenler yerlerinden söküldü..



HER AN KANDİL’DEN AYRILABİLİRLER


PKK zaten yurt içinde kıpırdayamıyor..


Yurt içindeki etkinlikleri bitti..


Karayılan ve Bayık’ın ilişkili oldukları ülkelerle konuşmaları tespit edildi:


İkisi de Kandil’den ayrılmak istiyor..



KIŞ ÜSLENMESİ YAPAMADI


Geçen kış yeni katılanlara siyasi eğitim veremediler..


Çocukların beyinlerini yıkayamadılar..


Böyle olunca da çözülmeler hızlandı..


-Dağa çıkışlar sıfırlandı..


-Kaçışlar ve teslim olmalar tavan yaptı.. (155 kişi)


Bu arada son bilgileri de paylaşalım:


Kandil’de 2 bin civarında PKK’lı ve YPG’li terörist vardı..


Afrin ve Menbiç’ten 500 kişi daha geldi..


Sayı 2 bin 500’e ulaştı.."



“PKK KANDİL’DE YOK”


Kemal Kılıçdaroğlu “Afrin’in merkezine girmeyin” demişti..


Tuhaf bir şekilde bu kez de “Kandil’de PKK var diyemem” dedi..


Bu yorumu size bırakıyorum..


PKK için geriye saymaya başlayabilirsiniz..


Tam bir çöküş sürecindeler..


Ya kaçacaklar ya da teslim olacaklar..


Türkiye 30 yıldır ilk kez sonuca bu kadar yaklaştı:


PKK BİTİYOR, MARJİNAL HÂLE GELİYOR.."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurumlu Eşref amca son hakkında muradına erdi Erzurum’da yaşayan Eşref Karslı, köy minibüsünün artık hizmet vermemesi üzerine kursa kayıt yaptırdı ve azimle ehliyet sınavını son hakkında geçti. Erzurum’a 30 kilometre uzaklıkta Pasinler ilçesi Kevenlik köyünde hayvancılık yapan Eşref Karslı (76), bu yaşına kadar hiç araç sürmedi ve ehliyet almaya ihtiyaç duymadı. Ancak köyden kent merkezine hizmet veren minibüsün seferlerinin kaldırılması üzerine ehliyet ve sonrasında araç almak artık onun için bir mecburiyet oldu. Yazılı da üçüncü, direksiyonda dördüncü hakkında geçti Köy minibüsü ya da eş-dostla Erzurum şehir merkezine geldiğini anlatan çiçeği burnundaki sürücü belgesi sahibi Eşref Karslı, çok mutlu olduğunu ifade ederken, "Köyümüzün minibüsü hizmet vermemeye başlayınca böyle bir ihtiyaç ortaya çıktı. Ben de 76 yaşında olmama rağmen gelip ehliyet kursuna yazıldım. Benim için zordu ama azimle çalıştım. Yazılı sınavın üçüncüsünde, direksiyon sınavının ise sonuncusunda kazandım. Hocalarım sağ olsun eğitim sürecinde çok üzerime titredi. Ehliyetimi aldıktan sonra inşallah sıra araba almaya gelecek. Herkese dikkatli ve kazasız sürüşler diliyorum" dedi. Eşref Karslı’nın kurs kaydı için kendilerine müracaat ettiğinde yaşından dolayı ilk etapta şaşırmalarına rağmen derslerdeki azmi ve ilgisinin görülmeye değer olduğunu ifade eden direksiyon eğitmeni, "Eşref amcanın gayreti ve sabrı herkese örnek olacak cinsten. Son sınavda başarılı olması bizi sevindirdi" şeklinde konuştu.
Gaziantep GAÜN’de “Dünya Astım Günü” toplantısı düzenlendi Gaziantep Üniversitesi(GAÜN) Çocuk Hastanesi’nde “Dünya Astım Günü” dolayısıyla bilgilendirme toplantısı düzenlendi. GAÜN Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı tarafından düzenlenen bilgilendirme toplantısı GAÜN Çocuk Hastanesi seminer salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda astımla ilgili bilgiler veren Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Keskin, “ Dünya Astım Günü olması dolayısıyla bugün astımı konuşmak, bu konuya farkındalık kazandırmak için bir araya geldik. Astım, akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan kronik bir akciğer hastalığıdır. Astım tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir” dedi. Prof. Dr. Özlem Keskin sözlerine, “Astımda tanı ve tedavi çok önemli. Tanıyı koyalım ki tedaviyi sağlayabilelim. Astım bakıldığında nadir görülen bir hastalık değil. Dünyada astım tanısı alan 335 milyon kişi söz konusu. Ülkemizde ise bu sayı 4 milyon. Ülkemizde her 12-13 erişkinden birinde, 7-8 çocuktan birinde astım tanısı söz konusu. Astımı görme sıklığı ise yıllar içerisinde giderek artıyor. Her yıl astıma bağlı olarak 455 bin ölüm yaşanıyor. Aslında astıma bağlı ölümler önlenebilir ölümlerdir. Bu ölümlerin tanının ve tedavinin yetersiz olduğu düşük- orta gelirli ülkelerde meydana geldiğini görüyoruz. Astım farkındalık günlerini bu nedenle çok önemsemekteyiz. Avrupa Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği astımla ilgili tedavi rehberleri geliştiriyor. Bugünü kutlarken de her sene bir slogan üretiyor. Bu senenin sloganı ‘Astımda Eğitim Güçlendirir.’ Astımda eğitim çok önemli. Astım hastalarımızı eğitirsek düzenli, uzun süreli koruyucu tedaviye uyumun arttığını görmekteyiz. Böylelikle hastalığı kontrol altına alabiliyoruz. Durum böyle olunca ölüm riskini de azaltmış oluyoruz" şeklinde konuştu. Toplantıda, Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, Astım tedavisindeki zorluklar, Uzman Dr. Gaye İnal; Astımda eylem planı, Uzman Dr. Mahmut Cesur ise, Astımda inhaler ilaç kullanım eğitimi hakkında bilgiler verdi. Astımla ilgili bilgilendirici konuşmaların yapıldığı toplantıda sunumların ardından katılımcıların soruları yanıtlandı. Toplantıya çok sayıda sağlık personeli ve astım tanısı alan çok sayıda hasta katıldı.
Karaman Masalla büyüyen çocuğun hayal gücü daha geniş oluyor Türkiye’de Anadolu masalları anlatıcısı öğretmenlerden birisi olan Fatma Karaca Akkol, çocuklara masal anlatmayı çok sevdiğini söyledi. Karaman Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olan Fatma Karaca Akkol, 4 yıldır çocuklara masal anlatıyor. Masalla büyüyen çocuğun hayal gücünün daha geniş olduğunu belirten Fatma Karaca Akkol, “2020 yılından bu yana Anadolu masalları anlatıcısıyım. Bakanlığa bağlı olarak Anadolu masalları Karaman Instagram sayfasında çocuklara masal anlatımları yapıyorum. Bunun yanında fırsat buldukça okullara da giderek öğrencilere masal anlatımlarında bulunuyorum” dedi. “Türkiye’de sadece Keloğlan biliniyor” "Çocuklara Türkiye’de Anadolu masal kahramanlarından kimi biliyorsunuz diye sorsak, saydıkları sadece Keloğlan" diyen Fatma Karaca Akkol, “Ama bizim memleketimizde birbirinden güzel masallar var. Çünkü masal sözlü edebiyatın kadim bir türüdür. Bakanlığımız 2020 yılında böyle bir projeyle Anadolu masallarını çocuklarımıza ulaştırmaya, onları kendi kültürel kodlarımızla yetiştirmeye karar verdi. Ben bu eğitimi alan 3. veya 4. grup eğitici öğretmenim. Uzaktan eğitimle de binlerce öğretmene de bu eğitimler verildi” diye konuştu. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptığını da anlatan Fatma Karaca Akkol, “En çok sevdiğim birbirinden güzel masalları minik yüreklere, çocuklara ve geleceğimize aktarmaktır. Şunu iyi biliyoruz ki masalla büyüyen çocuğun hayal gücü daha geniş oluyor. Bu yüzden çocuklarınızı küçük yaştan itibaren masalla tanıştırın. Onlara bol bol masal anlatın ki hayal dünyaları genişlesin ya da büyüdüklerinde her masala inanmasınlar" dedi. Fatma Karaca Akkol, 4 yıl içerisinde 5 bine yakın çocuğa masal anlattığını da sözlerine ekledi. Öğrenciler ise öğretmenleri Fatma Karaca Akkol’un anlattığı masalları severek dinlediklerini söylediler.
Gaziantep Gaziantep Şehir Hastanesi’nden anne ölümlerini önleme konulu dev sempozyum Gaziantep Şehir Hastanesi tarafından Anne Ölümlerini Önleme konulu sempozyum düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu sempozyum, Gaziantep Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Selcan Sınacı önderliğinde, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Perinatoloji Kliniği Eğitim ve İdari sorumlusu Prof. Dr. Dilek Şahin ve Perinatoloji ve Riskli Gebelikler Derneğinin desteğiyle Gaziantep Şehir Hastanesi konferans salonunda gerçekleştirildi. Bir dakikalık saygı duruşu ve istiklal marşı okunmasının ardından toplantının açılış konuşmasını yapan Gaziantep Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar, “Gaziantep Şehir Hastanesi Kadın Doğum ve Perinatoloji Klinikleri olarak riskli gebeliklerin yoğun bir şekilde yönetildiği bir merkez olmanın yanında asistan eğitimleri de vermekteyiz. Bölgemiz için önemli olan bilimsel bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan ötürü çok mutluyuz. Tüm katılımcılara teşekkür ederim” dedi. Açılış konuşmalarının ardından toplantı da anne ölümlerinin azaltılmasına yönelik sunumlara geçildi. Dünyada ve Türkiye’ de anne ölümlerinin en sık sebeplerinden birinin de hipertansiyon olduğunun altını çizen Gaziantep Şehir Hastanesi Riskli Gebelik Uzmanı Doç. Dr. Selcan Sınacı ‘Gebeliğin hipertansif hastalıkları hem anne hem bebek için ölümcül sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle hipertansiyonu olan bir gebe mutlaka yakın takip edilmeli ve riskli gebelik uzmanları tarafından değerlendirmelidir’ dedi. Sempozyumda, anne ölümlerinin en çok sebebi olan kanama durumunda yapılması gereken medikal ve cerrahi yöntemler detaylı bir şekilde ele alındı. Asistan hekimlere pratik uygulama ile gösterildi. Yurdun dört bir yanından gelen kıymetli hocalar tarafından verilen eğitimler kadın doğum uzmanları ve asistanlar tarafından ilgi ile karşılandı ve çevre illerden de yoğun katılım gerçekleşti.