POLİTİKA - 22 Eylül 2018 Cumartesi 18:16

MHP’li Fethi Yıldız MHP’nin af teklifini açıkladı

A
A
A
MHP’li Fethi Yıldız MHP’nin af teklifini açıkladı

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, MHP’nin af teklifine ilişkin, "19 Mayıs 2018 tarihinden sonra işlenen suçlar bu sebeple kapsam dışı bırakılmıştır.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, MHP’nin af teklifine ilişkin, "19 Mayıs 2018 tarihinden sonra işlenen suçlar bu sebeple kapsam dışı bırakılmıştır. Devlete karşı suçlar, hükümete karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, adam öldürme suçları ve cinsel suçlar yani çocuklara karşı yapılan cinsel suçlar, orman kanuna ait suçlar, 3713 sayılı terörle mücadele kanundaki suçlar veya Atatürk aleyhine işlenen suçlar kapsam dışıdır" dedi.


MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında MHP’nin af teklifinin detaylarını açıkladı. Hazırladıkları kanun teklifinin amaçlarından birinin FETÖ mensubu hakim ve savcıların geçmişte adalet mekanizması ve adalet duygusunda açtığı yaraların onarılması olduğunu vurgulayan Yıldız, “Hain FETÖ örgütünün adalet sistemimiz içerisinde yapmış olduğu kadrolaşmanın sağladığı avantajla siyasi, ideolojik ve ekonomik olarak hasım gördüğü kişileri hukuk görünümlü hukuk dışı yöntemlerle tasfiye, cezalandırma veya yok etme yollarına başvurduğu bilinen bir hakikattir. Örgüt binlerce kişiyi haksız yere cezalandırmış ve telafisi mümkün olmayan mağduriyetlere sebep olmuştur. Bu hukuksuz uygulamanın tamamına Türk toplumu tanıktır. Örgütün hukuk sistemini kullanarak gerçekleştirdiği haksızlıklar, mağduriyetler yargılamanın yenilenmesi ve diğer kanun yollarıyla giderilmesi hukuken çoğu kez mümkün olmamaktadır. Yapılan hukuka aykırı işlemler sonucu verilen kararlarla son yıllarda ülkemizde tutuklu hükümlü sayısında çok ciddi artışlar meydana gelmiştir” ifadelerini kullandı.


"Toplam 253 bin 535 kişi bulunmaktadır"


Cezaevlerinin hükümlü ve tutukluların ıslah edilerek topluma yeniden kazandırılmasını sağlayan kurumlar olduğunu belirten Yıldız, “Ancak cezaevlerindeki fiziki koşullar oldukça yetersizdir. Günümüzde cezaevlerinin suçluyu ıslah etme ve topluma yeniden kazandırma işlevini hızla kaybettiği görülmektedir. Cezaevlerindeki doluluk, burada bulunan insanların insan haklarına aykırı şartlarda bulunmasına sebep olmaktadır. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlüler yetersizlik sebebiyle nöbetleşe uyumaktadır. Bugün itibariyle ülkemizde bulunan 449 cezaevinin kapasitesi 211 bin 274’tür. Ceza evlerimizde dün itibariyle 194 bin 404 hükümlü 59 bin 131 tutuklu olmak üzere toplam 253 bin 535 kişi bulunmaktadır. Cezaevi şartlarında insanların sağlığı bozulduğu gibi insan onur ve haysiyetiyle yaşamak zorlaşmıştır. Fiziki yetersizlikler sosyal barışı tehdit edecek nitelikte olup provokasyonlara açık haldedir” değerlendirmesinde bulundu.


“Düzenlemeden faydalanacak tutuklu hükümlü sayısı 162 bin 989 kişidir”


Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:


“Yasama organının ceza hukuku ile tamamlayıcısı olan infaz hukuku alanında bazı fiillerin suç olarak tanımlanması veya suç olmaktan çıkarılması cezalarını yerine getirme koşullarının belirlenmesi konularında kamu yararı gözetilerek düzenlemeler yapma takdir hak ve yetkisi bulunmaktadır. Ancak kullanılan bu yetkinin anayasa, evrensel hukuk kuralları ve ülkemizin taraf olduğu sözleşmelerle uyumlu olma esası şarttır. Cezaevleri ve infaz hukuku ile ilgili yeni bir düzenleme yapma, af çıkarma bu sorunu çözme adına oluşan fikir ve söylemler 2018 yılının Mayıs ayı ortalarında toplumun tamamı tarafından dile getirilmiştir. Bu itibarla Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ve milli hareketi başlatma tarihi olan 19 Mayıs günü esas alınmıştır. 19 Mayıs 2018 tarihinden sonra işlenen suçlar bu sebeple kapsam dışı bırakılmıştır. Bu düzenleme anayasanın başlangıç maddesinde yazılı olduğu gibi hiçbir faaliyet, Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının devleti ülkesiyle bölünmezliği esasının Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin karşısında koruma göremez düsturunu esas almıştır. Adalet sistemimiz içinde oluşan haksızlık ve mağduriyetlerin kısmen de olsa giderilmesi ile hükümlü ve tutukluların topluma yeniden kazandırılması toplumsal barış ve uzlaşmayı sağlamak amacıyla ve anayasanın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi gereği, hukuksal durumları aynı olan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulması gözetilerek, belli suçlara ilişkin olarak tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekilmesi gereken cezalardan indirim yapılması uygun görülmüştür. Teklifimiz yasalaşırsa Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul görürse bu düzenlemeden faydalanacak tutukluk hükümlü sayısı 162 bin 989 kişidir. Bu düzenlemeyle bu kadar kişinin hukuksal durumunda önemli bir değişiklik olacaktır.”


5 yıl indirim şartı


Düzenlemiş oldukları kanun teklifinin 1. maddesinin amaç kısmını okuyan Yıldız, “Bu kanunun amacı 19 Mayıs 2018 tarihi dahil olmak üzere bu tarihten önce işlenen kanun dahil tutulanlar hariç 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu ile özel kanunlardaki suçlar bakımından tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekilmesi gereken toplam ceza sürelerinden şartlı indirim yapılması ve bunun sonucu olarak infazı gereken cezası kalmayan hükümlü ve tutukluların salıverilmesidir. 2. Madde olarak kapsam maddemiz de kanun kapsamındaki suçlardan dolayı hükümlü veya tutuklu olanların kesinleşmiş hükümlerde hükmolunan cezaların toplamından tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekilmesi gereken cezadan bir defaya mahsus olmak üzere 5 yıl indirilir. İndirim yapıldıktan sonra infazı gereken ceza kalmaması durumunda hükümlü salıverilir. Sanık ve şüphelinin tutukluluk durumuna gelince istinaf ve temyiz kanun yolunda ilk derece mahkemesi ile İstinaf ceza dairesinde hükmolunan cezaların toplam süresi, koğuşta kovuşturma evresinde ise iddianame ya da görevsizlik kararı ve sanığın işlediği iddia olunan suç ve suçlara ilişkin sevk maddelerindeki cezanın alt sınırı, soruşturma evresinde şüphelinin üzerine atılı suç ve suçların kanun maddesindeki cezanın alt sınırı göz önüne alınarak tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam ceza süresinden bir defaya mahsus olmak üzere 5 yıl indirim yapılmak suretiyle değerlendirilir. Bu bir defaya mahsus 5 yıl indirim yapılmasının tekrar edilmesinin sebebi şudur; bildiğiniz gibi cezaevlerimizde hem hükümlüler hem tutuklular vardır. Bir de davası açılmak üzere olan insanlar vardır sanıklar vardır. Bunun için bu ayrıntıyı tekrarlamak zorundayız. Pazartesi günü kanun teklifimizi Türkiye Büyük Millet Başkanlığına sunacağız. Cezaların alt sınırının belirlenmesinde Türk Ceza Kanununun 61. maddesindeki ölçütler esas alınarak ve 61. maddenin 5. fıkrası uyarınca, teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezadan indirim yapılmasını gerektiren diğer şahsi sebepler göz önünde bulundurulur. Ceza indiriminin geri alınmasına gelince 5. Maddemiz, 2. Madde hükümleri uyarınca salıverilen hükümlülerin tahliye tarihine kadar hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemeleri ve bu hapis cezasının kesinleşmesi halinde yapılan indirim geri alınarak cezaların infazına başlanır” açıklamasında bulundu.


Kanun kapsamının dışındaki suçlar


Bu düzenlemede bazı suçların kanun kapsamının dışında tutulduğunu kaydeden Yıldız, şöyle konuştu:


“Bunların genel ismi ile istisnalar kanunun istisnaları diyoruz. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 76. maddesindeki soykırım, 77. maddesindeki insanlığa karşı suçlar, 78. maddedeki örgüt, 81. maddedeki kasten öldürme, 82. maddedeki kasten öldürmenin nitelikli halleri, 90. maddedeki insan üzerinde deney, 91. maddedeki organ ve doku ticareti, 94. maddedeki işkence, 95. maddedeki neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence, 96. maddedeki eziyet, 102. maddedeki cinsel saldırı, 103. maddedeki çocukların cinsel istismarı, 104. maddedeki reşit olmayanla cinsel ilişki, 105. maddedeki cinsel taciz, 302. maddedeki devletin birliği ve ülkenin bütünlüğünü bozma fiili, 303. maddedeki düşmanla işbirliği yapmak, 304’teki devlete karşı savaşa tahrik, 305. maddede düzenlenen temel milli yararlara karşı faaliyette bulunma ve bunun için yarar sağlama, 306. maddedeki yabancı devlet aleyhine asker toplama, 307. maddedeki askerleri tesisleri tahrip, 308. maddede düşman devlette maddi ve mali yardım, 309. madde anayasayı ihlal, 310. maddedeki Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, 311. maddedeki yasama organına karşı suç, 312. maddedeki hükümete karşı suç, 313. maddedeki Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan, 314. maddedeki silahlı örgüt, 315. maddedeki silah sağlama, 316. maddedeki suç için anlaşma, 317. madde askeri komutanlıkların gaspı, 318. maddedeki halkı askerlikten soğutma, 319. maddedeki askerleri itaatsizliğe teşvik, 320. maddedeki yabancı hizmetine asker yazma ve yazılma, 321. maddedeki savaş zamanında emirlere uymama,322. maddesi savaş zamanında yükümlülükleri yerine getirmeme, 323. madde savaşta yalan haber yapma, 324. maddede seferberlikle ilgili görev ihmali. 325. maddedeki ‘düşmandan unvan ve benzeri payeler kabulü, 326. maddedeki devletin güvenliğine ilişkin belgeler, 327. maddedeki devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, 328. maddedeki siyasal veya askeri casusluk, 329’da düzenlenen devletin güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Bilgileri Açıklama, 330. maddesindeki "Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama" , 331. maddesindeki "uluslararası casusluk", 322. maddesindeki "askeri yasak bölgelere girme", 333. maddesindeki "devlet sırlarından yararlanma, devlet hizmetlerinde sadakatsizlik”, 334. maddesindeki "yasaklanan bilgileri temin", 335. maddesindeki "yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini", 336. maddesindeki "yasaklanan bilgileri açıklama”, 337. maddesindeki "yasaklanan bilgilerin siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama", 338. maddesindeki "taksir sonucu casusluk fiillerinin işlenmesi”, 339. maddesindeki "devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma” suçları ile bu suçların 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndaki karşılığı olan suçlar ile 3713 sayılı terörle mücadele kanunu kapsamındaki suçlar, 5816 sayılı Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındaki kanun ve 6831 sayılı orman kanundaki suçlar kanun teklifimizin kapsamı dışındadır.”


5 yıl indirim konusunda örnek veren Yıldız, “Eski Türk Ceza Kanununun 448. maddesi kasten adam öldürme fiilini düzenler. Cezası herkesin bildiği gibi 24 yıldı. Bu ceza 24 yıl hükümlüye tamamı çektirilmez. Ancak eski yasamızda 3’te 1, 3’te 2’sini yatıp 3’te 1 müddette şartlı olarak tahliye edilirdi. Yani 24 yıllı 3’e bölersek 16 yılını cezaevinde geçirecek, 8 yılını şartlı olarak tahliye edilip dışarıda geçirecek topluma uyum yapılacak. Eğer bu 8 yıl içerisinde herhangi bir suç işlerse kamuoyunun bildiği halk tabiriyle infazı yanardı. Burada çekmesi gereken ceza örnekteki gibi 16 yıldı. 16 yıldan 5 yıl düşürülecek. Cezaevindeki kalacağı süreden 5 yıl şartlı indirim yapılacak. Cezanın tamamının dolduğu güne kadar herhangi bir suç işlemesi halinde indirim geri alınacak ve toplam cezasıyla yeni suçla birlikte cezası infaz edilecek” diye konuştu.


"Atatürk aleyhine işlenen suçlar kapsam dışıdır”


Yıldız, “Devlete karşı suçlar, hükümete karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, adam öldürme suçları ve cinsel suçlar yani çocuklara karşı yapılan cinsel suçlar, orman kanuna ait suçlar, 3713 sayılı terörle mücadele kanundaki suçlar veya Atatürk aleyhine işlenen suçlar kapsam dışıdır” dedi.


"Bizim teklifimiz için nitelikli çoğunluk gerekmez”


AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in af teklifi konusundaki açıklamasının sorulması üzerine Yıldız, "AK Parti’nin Sözcüsü bizim teklifimizi henüz görmedi. Pazartesi günü kanun teklifimizi verdiğimizde diğer partilerle birlikte paylaşırlar. Bunu değerlendirip bizim bu düzenlememize sıcak bakarlarsa elbette bu kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisinden kabulü gerçekleşir. Anayasamızın 87. maddesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri belirlenir. Burada 87. maddede genel af ya da özel çıkarılması için mecliste bulunan milletvekili sayısının 5’te 3’ünün kabulü gerekir. 600 milletvekili olduğuna göre bugün için özel af ve genel affın çıkması 360 milletvekilinin kabul oyuna bağlıdır. Ancak bizim hazırladığımız teklif ne özel ne genel aftır şartlı salıvermeye benzer yeni bir müessesedir. Bunun içinde kanunun kabulü için bize göre şimdiye kadar 1966 yılından beri Anayasa Mahkemesinin kararları tek tek gözden geçirilmiştir. Bu konuda çeşitli çelişkili kararlarda vardır. Ancak bizim teklifimiz için nitelikli çoğunluk gerekmez” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Debisi yükselen derede mahsur kalan aracı iterek kurtardılar Debisi yükselen derede mahsur kalan aracı olaya denk gelen doğa severler kurtardı. Çoğu AFAD ve Kızılay gönüllüsü olan ekip üyeleri, hızla olaya müdahale ederek dereye girip aracı kurtardı. Tokat Doğadaki Gezginler grubu üyeleri, Bozatalan eski köyü yakınlarında gerçekleştirdikleri haftalık yürüyüşlerinin ardından, kente dönmek için araçlarına bindi. Bu sırada grup üyeleri yağışlar nedeniyle debisi yükselen Gürün Deresi’nde mahsur kalmış bir otomobili gördü. Çoğu AFAD ve Kızılay gönüllüsü olan ekip üyeleri, olaya hemen müdahale etti. Dereye giren gönüllüler, otomobili sular altından iterek çıkararak yola devam etmesini sağladı. Bu anlar, cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Grup üyeleri, doğal güzellikleri keşfetmek ve çevreye duyarlı bir şekilde hareket etmek amacıyla düzenledikleri etkinliklerin yanı sıra, topluma faydalı olacak her türlü yardım ve müdahalede bulunmaya da devam edeceklerini vurguladı. “Dere içerisine girerek aracı kurtardık” Tokat doğadaki gezginler grubu üyelerinden Sabri Dikici, “Doğadaki gezginler Tokat ekibi olarak bu hafta ki yürüyüşümüzü Bozatalan eski köy arasındaki bölgede gerçekleştirdik. Yürüyüşümüz bittikten sonra dönüşe geçtiğimizde bir aracın Gürün Deresinin içerisinde gömülmüş olduğunu fark ettik. Ekibimizdeki birçok arkadaşımız zaten AFAD ve Kızılay gönüllüsüdür. Böyle bir olayla da karşılaşınca hemen aracımızı durdurup olaya müdahale ettik. Arkadaşlarımız dere içerisine girerek aracı dere içerisinden çıkarttılar ve araç yoluna devam etti” dedi.
Sivas Evli çift Kick Boks Dünya Şampiyonası’nda madalya hedefliyor Sivas’ta yaşayan Bora ve Gül Taştan çifti, 15-19 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek olan Kick Boks Dünya Kupası’nda derece almak için ter döküyor. Sivas’ta yaşayan Buğra ve Gül Taştan çifti streslerini atmak için arkadaşlarının tavsiyesi üzerine yaklaşık 2 yıl önce kick boks yapmaya başladı. Araştırmaları sonucu Muaythai ve Kick Boks Antrenörü Ekrem Aris ile tanışan çift hem spor yapıyor hem de günün stresini atıyor. Stres ve enerjilerini salonda atan çift evde ise hiç tartışmıyor. Birçok kişinin ‘Bu yaştan sonra bu spor yapılır mı?’ gibi olumsuz yorumlarına kulak asmayan çift, 2 yıldır yaptıkları sporun ardından Dünya kupası için yaklaşık 3 aydır antrenman yapıyor. Evli çift 15-19 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek olan Kick Boks Dünya Kupası’ndan madalyayla dönmek istiyor. “Dünya Kupası’na katılacağız” Buğra Taştan, eş olarak birlikte Dünya Kupası’na katılacaklarını ifade ederek, “Bir fiziksel aktivitemiz olsun istedik. Hem fitness olsun hem kardiyovasküler olsun. Bir kaç arkadaşımızın tavsiyesiyle Ekrem hocamızı bulduk. Onunla beraber Karı koca bu spora başladık. 15- 19 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak olan Kick Boks Dünya Kupası’na katılacağız. Aşağı yukarı iki senedir bu iş için çalışıyoruz. İnşallah başarılı oluruz” dedi. Olumsuz yorumlara aldırış etmediler Kendilerine karşı olumsuz yorumlara aldırış etmeden Kick boks yapmaya devam ettiklerini belirten Gül Taştan, “Sivas’ta çok hareket alan olmadığı için böyle bir yer arayışındaydık, daha önceden bir çok sporu yaptık. Kick Boks‘u denemek istedik. Daha sonrasında aşık olduk, şuan da bırakamıyoruz. Aslında biz bu işe tamamen spor amaçlı başladık ve oldukça ilerledik. 15 Mayıs’ta Dünya Kupası’na katılacağız. Ekrem hocamızın sayesinde bu işte oldukça ilerledik. Keyifli ve çok heyecanlı. Bu sporu yaptığımızı çok kimseye anlatmıyoruz. Çünkü zaman zaman hevesimizi kıranlar da oluyor, ‘Bu yaştan sonra yapılır mı, işte ne işiniz var’ gibi olumsuz yorum yapanlar da oluyor. Ama biz onlara kulağımızı kapatıyoruz ve devam ediyoruz. Gerçekten Ekrem Aris hocamız bu konuda duayen isimlerden ve burada çocukların kötü alışkanlıklar edinmemeleri, spor yapmaları gerçekten çok önemli” diye konuştu. Ekrem Aris: “İlk defa eş olarak müsabakaya götüreceğiz” Muaythai ve Kick Boks Antrenörü Ekrem Aris ise ilk defa bir çift ile şampiyonaya hazırlandıklarını belirterek, “Kickboks Federasyonu 2024 yılı faaliyet programında yer alan kick boks Word Cump yani Dünya Kupası İstanbul’da 15 ve 19 Mayıs tarihleri arası Tüyap‘ta yapılacak. Şu an Buğra bey ve eşi bu müsabakaya üç aydır hazırlanıyor ama kendileri iki senedir çalışıyorlar. Veteranlarda katılacaklar ama ikisinin de derece yapacaklarından çok eminiz. İlk defa böyle bir eş olarak müsabakaya götüreceğiz. İnşallah orada da ülkemizi en iyi bir şekilde temsil ederler” şeklinde konuştu.
Ankara Bakan Tekin: "Afetler için kullandığımız kavramlar veya tanımlamalar bugün değişti" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ankara’da gerçekleştirilen "Dayanıklı Sınıflar Hareketi Projesi" açılışına katıldı. Açılışta konuşan Tekin, "Afetler için kullandığımız kavramlar veya tanımlamalar bugün değişti. İçinde yaşadığımız çağda çok farklı afet türlerinin varlığına inanıyorum. Fitne, fesat ve fıskın yayıldığı bir dönemde eğitimcilerin bu afetin önüne geçerek, önlerinde olabileceğine inanıyorum" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli’nde gerçekleştirilen Dayanıklı Sınıflar Hareketi Projesi açılışına katıldı. Açılışta konuşan Bakan Tekin, bütün paydaşların fiili dualarla yanlarında olmalarını beklediklerini söyleyerek, "Dışarıdan konuşarak, dışarıdan eleştirerek değil yaptığımız işlerde, attığımız adımlarda ‘fikrim var, katkı vermek istiyorum’ diye herkesi bir kez daha bu vesileyle birlikte hareket etmeye davet etmek isterim" diye konuştu. "İçinde yaşadığımız çağ tahmin edemediğimiz, öngöremediğimiz çok sayıda genel ifadesiyle afet diye tanımlanabilecek problemleri karşı karşıya bırakıyor bizi" diyen Bakan Tekin, "Afet tanımı da değişti doğal olarak. Bundan yıllar önce, on yıllar önce kullandığımız, afetler için kullandığımız kavramlar veya tanımlamalar bugün değişti. İçinde yaşadığımız çağda çok farklı afet türlerinin varlığına inanıyorum. Fitne, fesat ve fıskın yayıldığı bir dönemde eğitimcilerin bu afetin önüne geçerek, önlerinde olabileceğine inanıyorum" ifadesini kullandı. Bakan Tekin, konuşmasının ardından salonda hazır bulunan öğretmenlerden Ramazan Demirbaş, Şeyma Deniz Aydoğan ve Ahmet Bayraktar’ın doğum gününü kutladı ve kendilerine düşüncülerini yazdığı bir mektup hediye etti.
Eskişehir Yeşil dünya hedefinde yenilenebilir enerjinin kritik rolü ve EPDK engeli Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Eskişehir Şubesi Başkan Yardımcısı Özgür Tekgöz, yenilenebilir enerji yatırımlarının Türkiye’deki mevcut durumunu değerlendirerek Eskişehir’deki kapasite sorununa dikkat çekti. Konuyla ilgili açıklama yapan TÜGİAD Eskişehir Şubesi Başkan Yardımcısı Özgür Tekgöz, "Gelecek nesillere sorumluluğumuz olan yeşil dünya hedefi için artan enerji talebinin karşılanmasında yenilenebilir enerji üretimi kritik bir rol oynamaktadır. Ülkemizdeki sanayicilerimiz, artan enerji fiyatları ve 2022 yılının şubat ayında açıklanan KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, yüzde 30 oranında vergi indirimi ve 6 yıl boyunca sigorta prim desteği gibi avantajların sağlandığı 4’üncü Bölge Destekleri sonrası Güneş Enerji Santrali (GES) yatırımlarına olan ilgilerini arttırdı. Türkiye’deki kurulu GES gücü 1 Mayıs 2024 itibarıyla 13 bin 608 GW olarak açıklandı" dedi. "Sürdürülebilirlik için yeşil mutabakat zorunluluk değil fırsattır" 2023 yılı ortasında sanayicilerin Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Uyum sürecinde Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile tanıştıklarını ifade eden Tekgöz, "Bu mekanizma ile çevresel sürdürülebilirlik için karbon ayak izlerini içselleştirerek, uluslararası ticaretin iklim dostu bir perspektifle yönetilmesi hedeflendi. Sanayicilerimiz, GES yatırımları ile bu zorunluluğu fırsata çevirmeyi planlamaya başladılar. Sanayicilerimiz, yatırımlar sayesinde çatılarda GES kurulumlarını artırırken, trafo kapasiteleri nedeniyle 2023 yılının temmuz ayında EPDK tarafından başvurular durduruldu. Başvurular ancak 2024 yılının şubat ayında açıldı. Bu uzun süre ve sektördeki belirsizlik, sanayicilerin ve EPC firmalarının iştahını kaçırdı. EPDK, başvuruları 6 ay beklettikten sonra başvuru için sadece 21 gün süre vererek yatırımcılara bir zorluk daha çıkardı. İlgili kapasite sınırlamaları, en az 1 MW tüketime sahip olup 2 MWp gücün üstünde üretim santrali kurmak isteyenler için geçerli olsa da, bu güç ve altında başvurularda da trafo kapasitesi maalesef her zaman yeterli olamıyor. Öz tüketim mantığı ile kurulan bu santraller enerjiyi yerinde üretip tüketir iken şebekeye yük oluşturmamakta, aksine şebekenin yükünü hafifletmektedir. Ülkemizde yetmeyen kapasiteler nedeniyle sektörde kısmi olarak ’çantacı’ tabir edilen kişilerin ortaya çıkması ve bürokrasi engeli de sektörün cazibesini yitirmesine yol açmaktadır" şeklinde konuştu. "Açıklanan kapasiteler Eskişehir’in sanayi şehri olma yarışında engel" Öte yandan, 25 Ocak 2024’te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın yaptığı bir konuşmada ilerleyen süreçte 7.5 GW ek kapasite açıklanacağını duyurmasına da değinen Özgür Tekgöz, konuşmasına şöyle devam etti: "Akabinde, 8 Şubat 2024 TEİAŞ duyurusuna göre, ülke genelinde yenilenebilir enerji için ilk etap olarak 3.75 GW kapasite açıklandı. Bu kapasiteden Organize Sanayi Bölgesi (OSB) dahil Eskişehir için toplam 38 MW, Eskişehir OSB için sadece 15 MW kapasite açıklandı. Şehrimiz için verilen bu kapasite yetersiz kaldı. 30 Nisan 2024 tarihinde açıklanan rapora göre, Eskişehir OSB için kapasite tükendi bile. Enerji maliyetlerini ve karbon ayak izini azaltacak projelere engel olan bu yetersiz kapasiteler, ülkemizin ve şehrimizin rekabet gücünü negatif etkileyecektir. Ülke genelinde yetersiz olan bu kapasitelerin şehrimizde de yetersiz olduğu nettir. Şehrin vekilleri, sanayi odaları ve STK’lar tarafından ek kapasite talebi veya 2’nci etap kapasite açıklamasında daha yüksek güçte kapasite talebi ile şehrin sanayicilerinin hakkının aranması gerekmektedir."