GENEL - 15 Nisan 2019 Pazartesi 14:22

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Barışı birlikte sağlamalıyız”

A
A
A
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: “Barışı birlikte sağlamalıyız”

Diyanet İşleri Başkanı Prof.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, cuma namazı esnasında gerçekleştirilen terör saldırısı sonucu 51 Müslüman’ın şehit olduğu Yeni Zelanda Christchurch Belediye Başkanlığını ziyaretinde “Barışı birlikte sağlamalıyız” dedi.


Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, cuma namazı esnasında gerçekleştirilen terör saldırısı sonucu 51 Müslümanın şehit olduğu Yeni Zelanda’nın Christchurch kentine gitti.Başkan Erbaş ve beraberindeki heyeti, havalimanında Türkiye’nin Wellington Büyükelçisi Ahmet Ergin karşıladı.


Türkiye Cumhuriyeti Yeni Zelanda Büyükelçisi Ahmet Ergin’in havaalanında karşıladığı Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Yeni Zelanda temaslarına Christchurch Belediye Başkanı Lianne Dalziel’i ziyaretiyle başladı.


Başkan Erbaş, belediye ziyaretinde yaptığı konuşmada, Yeni Zelanda vatandaşlarına geçmiş olsun dileklerini ileterek, gerçekleştirilen cami saldırılarının insanlık adına çok üzüntü verici olduğunu belirtti.


Böyle acıların bir daha yaşanmaması temennisinde bulunan Başkan Erbaş, “Böyle bir olayın yaşanmış olmasından dolayı duyduğumuz üzüntüyü sizlerle paylaşmak için buraya geldim” dedi.


“Birlikte yaşama tecrübesini her yerde, her toplumda en üst seviyede göstermeliyiz”


Yeni Zelanda Başbakanı, Christchurch Belediye Başkanı ve orada yaşayan insanların terör karşısında göstermiş oldukları tutum ve davranışların kendilerini memnun ettiğini kaydeden Başkan Erbaş, “Bu tutum, barış adına, geleceğimiz adına, bir daha bu tür olayların yaşanmasının önünde bir engel olması adına bütün dünyaya örnek olmuştur. Mesafeler uzak da olsa her birimiz bu dünyanın vatandaşıyız ve barışı birlikte sağlamamız gerekiyor. İnançlar, düşünceler, felsefeler farklı olabilir ama nihayet insan olma noktasında hepimiz aynıyız” diye konuştu.


Yeni Zelandalı idarecilerin ve vatandaşlarının birlikte barış içerisinde yaşama tecrübesini iyi bir şekilde sergilemiş olmalarının, terör saldırısının acılarını biraz olsun hafiflettiğini belirten Başkan Erbaş, “Birlikte yaşama tecrübesini her yerde, her toplumda en üst seviyede göstermek” gerektiğine vurgu yaptı.


“Hem teşekkür etmek hem vefat eden insanların yakınlarına başsağlığı dilemek, yaralıları ziyaret etmek, onlara geçmiş olsun dileklerimizi yerinde ulaştırmak için buradayız” diyen Başkan Erbaş, konuşmasına şöyle devam etti;


“Bütün dinler bu tür olayları reddeder ve hiçbir din, hiçbir inanç terör olaylarını desteklemez, hep karşısında yer alır. Biz de Müslümanlar, İslam dininin bir mensubu olarak, bir insanın haksız yere öldürülmesinin bütün insanlığı öldürmüş gibi olduğuna inanıyoruz. Kur’an-ı Kerim’de, ‘Bir insanı haksız yere öldürmek bütün insanlığı öldürmek gibi olur. Bir insanı kurtarmak da bütün insanları kurtarmak gibidir’ diye buyurulmaktadır" diye konuştu.


Türkiye ile Yeni Zelanda’nın ilişkilerinin tarihi bir geçmişi olduğunu söyleyen Christchurch Belediye Başkanı Lianne Dalziel ise Başkan Erbaş’a ziyaretinden dolayı teşekkür ederek Müslümanlara olan desteğinin bundan sonra da artarak devam edeceğini söyledi.


Christchurch şehrinin terör olaylarıyla değil, terörist saldırısı sonrasında gösterilen birlik ve beraberlik örnekliğiyle duyulmasını istediklerini belirten Belediye Başkanı Dalziel, Başkan Erbaş’la aynı düşünceleri paylaştığını, hiçbir dinin terör olaylarını destekleyemeyeceğini kaydetti.


Başkan Erbaş daha sonra, terör saldırıda yaralananların bulunduğu hastaları, tedavi gördükleri hastanede ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Yaralılar arasında Türk vatandaşı olan Zeki Tüyan’ı da ziyaret eden Başkan Erbaş, Tüyan’ın ailesi ile bir araya geldi.


Başkan Erbaş’a Yeni Zelanda programında Dış İlişkiler Genel Müdürü Erdal Atalay ile Sidney İdari ve Sosyal İşler Ataşesi Bilal Aksoy eşlik ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.