Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Van ve Erciş depremlerinden sonra 80 bin çadır dağıtıldığını belirterek, "Dünyada böyle stoku olan 2 ülke var. Biri İran, 70 bin çadırı var. Diğeri Türkiye. Avrupa’nın tamamında 50 bin çadır yok. Ama bir gariplik oldu ve biz bu depremde 80 bin çadır dağıttık. Kendimizde olmayan çadırları da dağıttık" dedi.
Türk Kızılayı Afet Çalıştayı, Pursaklar’da bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Merkezi’nde başladı. 2 gün sürecek çalıştaya Türkiye’nin çeşitli illerinden 106 şube başkanı katıldı. Gazi Mustafa Kemal Atürk adına 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Van’da yaşana depreme ilişkin hazırlanan bir film gösterimi yapıldı.
Genel Başkan Akar, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, Van’da yaşanan depremin ardından ilde ve Erciş’te görev yapan Kızılay ekiplerine teşekkür ederek, ’’Alınlarından öpüyorum, yanaklarından öpüyorum hepsini’’ dedi.
Akar, burada yapılanların parayla ölçülemeyeceğini vurgulayarak, gönüldeki Kızılaycılık aşkı, sevgi, saygı, insanları Allah’ın yarattığı varlıklar olarak görme olmazsa hiçbir maaşın orada görev yapmaya değmeyeceğini ifade etti. Akar, Kızılay’ın çadır stoğunun 50 bin olduğunu, 50 bin çadırın 250 bin kişiyi barındıracağını, Türkiye’nin acil barınma ihtiyacını kat be kat karşılayacak bir stokları bulunduğunu belirtti.
’’Dünyada böyle stoku olan 2 ülke var. Biri İran, 70 bin çadırı var. Diğeri Türkiye" diyen Akar, "Avrupa’nın tamamında 50 bin çadır yok. Amerika’nın da tamamında yok. Ama bir gariplik oldu ve biz bu depremde 80 bin çadır dağıttık. Kendimizde olmayan çadırları da dağıttık. Nereden geldi- 53 bin 126 çadırımız sevk oldu. Bütün depolarımızdaki çadırları aktardık oraya, 3 bin 794 mevlana evini sevk ettik, 409 genel maksat büyük çadır sevk ettik, 152 bin 732 battaniye, 6 bin 783 ısıtıcı ve katalitik soba, 10
bin 494 mutfak seti, 3 bin 770 yatak, 23 bin 611 uyku tulumu, 6 bin 814 gıda kolisi, bin 245 ton gıda malzemesi sevk ettik" şeklinde konuştu.
Van’a bini Kızılay Genel Merkezi’nden, bini şubelerden 2 bin tır gönderdiklerini ayrıca 78 uçak doldurduklarını bildiren Akar, bin tırın ilk 5 günde bölgeye sevk edildiğini ve bunun çok büyük bir başarı olduğunu vurguladı.
"HÜKÜMETİ DE BAŞARILI BULDUM"
Konuşmaları sık sık katılımcıların alkışlarıyla kesilen Akar, bu başarının bütün Türk Kızılayı mensuplarının başarısı olduğunu söyleyerek, hükümeti de başarılı bulduğunu dile getirdi. Akar, şunları kaydetti: "Hangi afette bir ülkenin başbakanı 4 saat sonra enkazın başında keşif yaptı. Hangi afette 5 bine yakın afet kurtarmacı hükümetin organizasyonuyla afetin başında insanları kurtarmaya gitti. Hangi afette 11 tane bakan afetin olduğunu takip eden 5 saat içinde tetkik yaptı. Hangi afette THY bütün
seferlerini iptal ederek bölgeye, alana gıda, çadır, battaniye, çocuk maması, kadın ihtiyaç malzemelerini taşıdı. Hangi afette oldu. Hükümetin muazzam bir başarısı var ve bu başarının farkında olmayanlar Türk Kızılayı ve hükümet aleyhinde spekülasyonlar ürettiler. Daha depremin 24. saatinde Türk Kızılayı alana 5 bin çadır indirdi. Zaten orada ihtiyaç olan çadır sayısı 10 bindi. Eğer efektif kullanılsa eğer çadır kentler kurularak insanlar içine konuşlandırılsa 10 bin çadıra ihtiyaç vardı. 5 bin çadır 24
saat içinde indirildi.
AFAD’ın çıkartmış olduğu bir kitapta 72 saat içinde afetzedenin hiçbir şey beklememesi gerektiği yazar. 72 saat dışarıdan sana yardım gelmez, başının çaresine bak gibi bir tavsiye vardır. 24 saat içinde biz tüm gıda vb. ihtiyaçlarının yanında 5 bin küsür çadır indirdik alana. 3 bin 400 çadırımız da yağmalandı. Herkesle paylaşamadık bunu. 3 bin 400 çadırımız, yani 17 tırımız Erciş, Patnos ve Van civarlarında yağmalandı. Biz de buna şahit olduk. Bir tanesi gözlerimizin önünde yağmalandı.’’
"5 DAKİKADA BEŞİKTAŞ İLE AFET MÜDAHALESİ OLMUYOR"
Afet bölgesinde kullanılan Mevlana Evleri’yle ilgili spekülasyonları ifade eden Akar, ’’Mevlana Evleri konsepti. Ben de çıkıp bunu gururla savunmuş bir insanım. Ama yeterince Ar-Ge yapmadık, yeterince incelemedik. 5 dakikada Beşiktaş ile afet müdahalesi olmuyor. 5 dakikada alınan kararlarla yapılan Mevlana Evleri gerçek fonksiyonunu ifa etmiyor. Biz bu Mevlana Evleri’nin eksi 22 dereceye dayanıklı olduğunu zannediyorduk. Ama Van’da gidin geceleri, hem içeriden hem dışarıdan buz tutuyor duvarları. Niye-
Havalanmıyor. Havalanmayınca içeride rutubet birikiyor, solunumdan dolayı. Soğuktan dolayı da duvara gidip yapışıyor. Duvarda da bir buz tabakası oluşuyor. Bu dışarıda da oluşuyor. Dolayısıyla bizim izolatör zannettiğimiz duvarlar buz tabakası oluyor. Aksi şekilde yanına yaklaşılamayan... Bu da 14 metrekare bir şey, ranzalar duvarlara bitişik.İnsanların rahat etmesine engel oluyor. Bir ders bu" ifadelerini kullandı.