POLİTİKA - 03 Ocak 2012 Salı 16:37

CHP GRUP TOPLANTISI

A
A
A
CHP GRUP TOPLANTISI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uludere’de 35 vatandaşın hayatını kaybettiği olayla ilgili olarak, "Kimin istihbaratı ile 35 yurttaş öldürüldü; bunun yanıtını bekleyeceğiz. Hükümet çıkacak o ailelerden özür dileyecek, Recep Tayyip Erdoğan olarak gidip özür dileyecek" dedi. Kılıçdaroğlu, Uludere’ye yaptığı seyahatle ilgili olarak da, "İddia ediyorum, benim gezdiğim gibi hiçbir AKP milletvekili, bakan o bölgede gezemez. Ben iddia ediyorum, benim gibi o bölgede Recep Tayyip Erdoğan da
gezemez" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Uludere’de 35 vatandaşın hayatını kaybettiği olayı değerlendirdi. Olaya ilişkin bazı sorular yönelttiklerini, ancak hükümetin henüz bu soruları yanıtlamadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Önce, ’Bu insanlar neden öldü’ dedik. ’Efendim istihbarat aldık’ dediler. Soru basitti, ’İstihbaratı kim verdi?’ dedik. Genelkurmay Başkanlığı, ’Bize istihbarat geldi gereğini yaptık’ diyor. Kaç gündür soruyoruz, ’Bu istihbaratı kimden aldınız, kim verdi?’
İstihbaratın doğru çıkma şansı her zaman yoktur. Bunun için istihbarat yönetimi vardır. Acaba bu yönetimde zafiyet mi var? Evet var. Daha önce de vardı. Kamu Güvenliği Müsteşarlığı kurdular, bütün istihbarat oraya gelecekti, değerlendirilip gereği yapılacaktı. Ne oldu? 35 yurttaş öldürüldü, aradan 24 saat geçti, hükümetten tık yok" diye konuştu.
"35 YURTTAŞ KİMİN İSTİHBARATI İLE ÖLDÜ?"
Daha sonra da ’Hükümet neden konuşmuyor?’ diye sorduklarını ve yine ses gelmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Sonra Hükümet sözcüsü, Başbakan konuşmaya başladılar. Ama bizim sorumuza yanıt vermediler. Bu istihbaratı size kim verdi? Kimin istihbaratı ile 35 yurttaş öldürüldü? Bunun yanıtını bekleyeceğiz" dedi.
Olayda hayatını kaybedenlerin çoğunun aynı aileden 50-100 lira kazanmak için kaçakçılık yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, "Sınırın bu kadar tehlikeli olduğu yerde 50 lira 100 lira için o gencecik çocuklar hayatlarını neden feda ediyorlar? Hani kişi başı gelir yükselmişti, ekonomide çağ atlıyorduk. Asıl üzerinden durmamız gereken konu budur. Ekonomide bu çarpık tablo olduğu sürece bu kaçakçılık da bitmez, o insanların hayatı da tehlikeden kurtulmaz. Bu bir mecburiyet, çaresizlik ise bunun sorumlusunun
bulunması lazım. O sorumlu bütün demokratik ülkelerde hükümettir. Bizim ülkemizde de öyledir. O halde ülkeyi yönetenler bunun hesabını vermeliler. Yoksulluk bu boyutlarda. 35 tane gencecik insan öldü. Hükümet çıkacak o ailelerden özür dileyecek. Recep Tayyip Erdoğan olarak gidip özür dileyecek. Özür dilemenin de bir erdemi vardır. İkincisi ölenlerin yakınlarına tazminat ödenmeli" diye konuştu.
"GÜLYAZI’YA GİTMEMİZ BİRİLERİNİN İŞİNE GELMEDİ"
Kılıçdaroğlu, olayın ardından taziye için Uludere ilçesinin Gülyazı köyüne gittiğini hatırlatarak, CHP olarak sorumlu bir politika izlemeye özen gösterdiklerini dile getirdi.
Gülyazı köyüne gitmeye karar verdiğinde önce kendisine helikopter verileceğinin söylendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Fakat ne olduysa, bizim Gülyazı köyüne gitmemiz birilerinin işine gelmedi. Gece yarısı helikopter iptal edildi. Olabilir, ben senin helikopterine muhtaç değilim ki. Ben Gülyazı köyüne neden gidiyorum, senin yapamadığını ben yapıyorum. Sen oraya gidemiyorsun, bakanın da gidemiyor. Oraya ben, anamuhalefet partisinin Genel Başkanı olarak, Türkiye’nin birliği, bütünlüğü, saygınlığı, bayrağı
için gidiyorum" dedi.
"TAM BİR ÇADIR TİYATROSU"
Helikopter olmadığı için 7 saatlik bir yolculuğun sonunda köye ulaştıklarını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bunlar 7 saati göze alamazlar, dediler. 7 değil 77 saat olsa da ben oraya giderdim. Onlar sanıyorlar ki biz onların helikopterine güvenerek yola çıktık. Biz CHP’yiz, halka güveniriz, öyle yola çıkarız. Kaldı ki onların uçağı, helikopteri için özel bir ricamız da yok. Biz oraya o yurttaşlarımızla beraber olmaya, onlara başsağlığı dilemeye gittik. Onların bakanları nereye gitti biliyor musunuz_ Çadır tiyatrosu kurdular başka bir yerde. Ölen çocukların aileleri yok orada. Bakanlar çadırda oturmuş, oradan
da Başbakan’ı görüştürüyorlar. Tam bir çadır tiyatrosu. Buradan Sayın Başbakan’a sesleniyorum, ’Sizi bu konuma getiren o bakanları görevden alınız.’
Ben taziye için köye gittim. ’Vay efendim nasıl gidersin?’ Niye? Onlar bizim vatandaşımız değil mi? Sen sahip çıkmıyorsun, bırak CHP sahip çıksın. Senin CHP Genel Başkanı’na oturup kalkıp dua, teşekkür etmen lazım. Bizi suçluyor, ’Neden çadıra gittiler?’ diye. Taziye çadırına gitmeyip de senin yaptığın gibi tiyatro çadırı mı kursaydık? Ölenlerin yakınları orada beni kucakladılar. Beni kucaklamaları Recep Tayip Erdoğan’ı ve ekibini rahatsız etti. Rahatsız etmesin Sayın Başbakan. Bir dönem demiyorlar
mıydı, ’CHP Fırat’ın, Sivas’ın ötesine geçemez’ diye. Şimdi Fırat’ın da Sivas’ın da ötesine gidiyoruz sen rahatsız oluyorsun."
Yedi saatlik yolculuklarında geçtikleri yerlerde vatandaşlarla sohbet ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "İddia ediyorum, benim gezdiğim gibi hiçbir AKP milletvekili, bakan gezemez, iddia ediyorum. Ben iddia ediyorum, benim gibi o bölgede Recep Tayyip Erdoğan da gezemez. Biz samimiyiz, insan sevgisi var. Haksızlıklara karşı çıkar herkesi kucaklarız. Onların çayını içer, sofrasına otururuz. Kibirlilik bizim kitabımızda yoktur" dedi.
"DEPREMİN ALTINDA KALAN VANLI DEĞİL, HÜKÜMET"
Kılıçdaroğlu, 2012 yılına Van’da depremzedelerle birlikte girdiğini belirterek, hiçbir partinin Van’ın sorunlarını CHP kadar sağlıklı teşhis ettiğini savundu. Kılıçdaroğlu, "Van’da milletvekilimiz yok ama biz Van’a kırgın değiliz. CHP’nin 135 milletvekili, aynı zamanda Van’ın, Erciş’in milletvekili" dedi.
Bölgede, her 100 kişiye bir tuvalet ve banyo düştüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, bir öğretmenin, 2,5 aydır iki kez banyo yapabildiğini anlattığını aktardı.
Yılbaşında kendisinin depremzede bir ailenin çadırına konuk olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Genç bir kadın, ’Biz MHP’liyiz’ dedi. Anlattıkları insanlık dramıydı: ’Kimse bizimle ilgilenmiyor. Kanser hastasıyım. Depremden sonra tedaviyi yarım bıraktım. Kocam hastalandı ve Van’ın dışında bir hastaneye yatırdık. Çocuklara bakmak zorundayım.’ Bu ailenin dramını sadece bir ailenin dramı olarak algılamamak lazım. Bu şekilde yüzlerce aile var. Bir gazetenin yazı işleri müdürü de ’Kemal Bey, çadırlardaki
yurttaşların durumu yine iyi aslında. İstasyon Mahallesi’nde her aileye günde bir ekmek, bir öğün yemek veriliyor’ dedi. Hükümet atıp tutuyor, ’şunu yaptık, bunu yaptık’ diye. Allah aşkına ne yaptınız- 2.5 ay geçti. Para var, uzman var, imkanımız var, her şey var. Olmayan sadece ehil bir hükümet. Tipik başarısız bir hükümetle karşı karşıyayız. Depremin altında kalan Vanlı değil; depremin altında kalan hükümettir" diye konuştu.
YARDIMLAR NEREDE?
Vanlı bir kadının ’Türkiye’nin her tarafından yardım geliyor. O gelen yardımları Van Gölü’ne dökseydik göl taşardı. Nerede bu yardımlar?" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Evet nerede bu yardımlar. Bu sorunun yanıtı henüz verilmedi. Biz Van’ı, Erciş’i unutmadık, unutmayacağız. Herkesin yaraları sarılıncaya kadar CHP’nin milletvekilleri Van ve Erciş’te olacak" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Minibüs şoförleri özel servis kiralayan üniversite öğrencilerine kızdı, yol keserek darp etti Trabzon’un Sürmene ilçesinde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri tarafından kiralanan öğrenci servisine kızan minibüs şoförleri aracın önüne kesti. Servis sürücüsü ve öğrenciler, ilçe hat minibüsü şoförleri tarafından saldırıya uğrarken, öğrencilerin şikayeti üzerine yapılan çalışmada şüpheli 4 kişiden 2’si gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre ilçenin Çarşı Mahallesi’nde meydana gelen olayda Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nde öğrenim gören öğrenciler ulaşım sorunları nedeniyle özel bir servis kiraladı. Üniversite öğrencilerinin servis kiralamasına kızan minibüs şoförleri tarafından araçların önleri kesilerek durduruldu. Okul çıkışında durdurulan servis sürücüleri, öğrenciler ve minibüs şoförleri arasında yaşanan tartışmanın arbedeye dönüşmesiyle bazı öğrencilerin ve servis sürücüsünün saldırıya uğradığı öne sürülürken, öğrencilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Darp raporu alan öğrenciler şikayetçi olurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 2 kişi gözaltına alındı Trabzon Valiliği tarafından yapılan açıklamada şikayet üzerine 4 kişi hakkında başlatılan tahkikat neticesinde 2 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, "İlimiz Sürmene ilçesindeki KTÜ Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümü öğrencilerinin dolmuşlarda yer bulamadıkları için servis kiraladıkları gerekçesiyle, kiraladıkları özel servisin önü dolmuş şoförleri tarafından kesilerek servis şoförü ve içindeki öğrencilere tehdit ve hakaret edilip darp edildikleri yönünde sosyal medyada yer alan haberlerle ilgili olarak; servis şoförü ve darp edilen öğrencilerin şikayetleri üzerine şüpheliler Ö.D., K.D., H.S., ve S.Y. hakkında cumhuriyet savcısının talimatıyla başlatılan tahkikat neticesinde şüpheliler Ö.D. ve K.D. gözaltına alınmıştır. Mezkur olayla ilgili valiliğimizce de çok yönlü inceleme başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi.