GENEL - 08 Eylül 2019 Pazar 09:24

(Özel) Uçak mühendisinden dünyada örneği olmayan yerli mobil arıcılık sistemi

A
A
A
(Özel) Uçak mühendisinden dünyada örneği olmayan yerli mobil arıcılık sistemi

Ankara’da yaşayan Uçak Mühendisi Nevres Özdüzenciler, geliştirdiği mobil arıcılık sistemiyle Türkiye’nin dört bir yanını gezerek bal topluyor.

Ankara’da yaşayan Uçak Mühendisi Nevres Özdüzenciler, geliştirdiği mobil arıcılık sistemiyle Türkiye’nin dört bir yanını gezerek bal topluyor. Özellikleriyle dünyada tek olan ve yüzde yüz yerli olan sistem mevsim koşullarından etkilenmeden bal üretmeye imkan sunarken, arı ölümlerinin de önüne geçiyor. Tek başına arıcılık yapmaya imkan sağlayan mobil sistem, kadınların arıcılık yapmasının da önünü açıyor.


Almanya’da emekli olduktan sonra Türkiye’ye yerleşen 61 yaşındaki Uçak Mühendisi Nevres Özdüzenciler, arıcılığa merak sardı. Kendi çabalarıyla sürdürdüğü arıcılıktan yeterli verimi elde edemeyen Özdüzenciler, dünyada eşi olmayan özellikte mobil arıcılık sistemi geliştirdi. Yüzde yüz yerli olarak ürettiği mobil römork sayesinde mevsim koşullarından etkilenmeden Türkiye’nin dört bir yanında bal üretmeyi başaran Özdüzenciler, hem bal çeşitliliğini hem de üretimi 5 kat artırdı.


Sistemi tüm Türkiye’de yaygınlaştırmak istediğini belirten Özdüzenciler, hazırladığı römorku adeta bir karavana dönüştürdü. Mobil römorka güneş panelleri de yerleştiren uçak mühendisi, balın ayıların hedefinde olmaması için güvenliği üst seviyeye taşıdı. Ayılar için ızgara sistemini römorka ekleyen Özdüzenciler, bal hırsızlığının da önüne geçecek farklı güvenlik önlemleri aldı. Sisteme eklenecek GPRS sistemi ile römorkun nerede olduğu takip edilirken, tüketilen balın hangi floradan olduğu da bilinecek.



"Bir hanımefendinin ya da yaşlı bir beyefendinin bile kolaylıkla yapacağı bir işe dönüşüyor arıcılık"


Ülkemizdeki zenginlikten yararlanıp bal verimini artırmak amacıyla bu sistemi geliştirdiğini ifade eden Nevres Özdüzenciler, kullanım kolaylığı sağlayan mobil sistemle kadınların da kolaylıkla arıcılık yapabileceğini belirtti. Özdüzenciler, "Esasında hayvancılık yapıyoruz. İster koyun güdün, ister inek güdün hiçbir farkı yok. Bizim arıcılar maalesef sabit arıcılık yapıyor. Ya da bir iki konaklama ile verim elde etmek istiyor. Eğer gittiğiniz bölgedeki flora beklentilerinizi karşılamıyorsa o yıl oradan bal hasadı yapamıyorsunuz. Şeker veriyorlar bu sefer arı ölmesin diye. Bu sistemle işin tesadüfü ve gerekçesi kalmıyor. Arınızı römorka yerleştirip gidiyorsunuz. Bilimsel çalışmak lazım. Burada fiziksel erkeğin gücüne erkek yok. Bir dokunuşla 25 tane kovanı çekebiliyorsunuz. Şurada bir hanımefendinin taşıyacağı ağırlıkta iki buçuk 3 kilogram. Bir hanımefendinin ya da yaşlı bir beyefendinin bile kolaylıkla yapacağı bir işe dönüşüyor arıcılık. Buradaki ana hedef tek başına arıcılık yapmak esastır. Arıcılıkta elaman bulma noktasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Yeni gelişen teknolojileri uygulama konusunda yardımcı olmak istedim. Mobil arıcılık sisteminin en önemli ayrıntılarından bir tanesi tabut kovan deniliyor, halk arasında ben yatay kovan tabirini tercih ediyorum. Benim yaptığım AR-GE çalışmasında 25 kovanlı tasarım yaptım. Kullanılan çıtalar sabit çıtalardır. Bu sisteme geçtiğinizde yine çıtalar kullanılabilir. Değişen hiçbir şey yok. Bu kovanın en büyük avantajlarından biri hafifliğidir. 13.8 kilogram ağırlığındadır. Kovanın hafif olması lazım" dedi.



"Hiçbir şey tesadüfe kalmadığı için ciddi bir bal elde ediyorsunuz"


Mobil römorkla farklı floralardan bal elde etmenin çok kolay olduğunu ifade eden Özdüzenciler, "Kovanlar 120 kilogram kadar taşıyabiliyor. Çok özel bir kovandır. Maliyeti de çok fazla değil. Bu kovan ömür boyu kullanılabilecek bir kovan. Benim hedefim yurt içinde arıcılarımıza para kazandırmak. Arıcılıkta teknolojik anlamda bilgi anlamında geri geliyoruz, okumuyoruz. Ben mühendis olarak bilgilerimi aktardım bu projeye. Bu römorku edinmek çok kolay değil. Ama emin olun hiç bir şey tesadüfe kalmadığı için ciddi bir bal elde ediyorsunuz. Burada polen, kazanabilirsiniz. Arı zehiri kazanabilirsiniz. Çok değerli bir ürün. Memleketimizde henüz daha alışmadık tüketim anlamında. Arı zehirini daha yeni yeni öğreniyoruz. Arı sütünü daha yeni yeni öğreniyoruz. Çinliler gibi değiliz. Çinliler arıları yüksek teknoloji ile kullanıyor. Arılarını gezdiriyorlar mobil arıcılıkla. Kovan başı hasadı 50-55 kilogram iken bizim hasadımız 13-14 kilogram. Bizim meralarımız, floramız bitkisel anlamda çok daha zengin. Bunları henüz çok iyi değerlendiremiyoruz. Maalesef. Bu sistemle bunu çok iyi yapabiliriz. Türkiye’nin birçok dağında bölgelerinde doğal bölgeler var. Bu römork ile o bölgelere ulaşmanız mümkün. Bu römorku köy yolunun yol kenarına park ediyorsunuz arıyı uçuruyorsunuz. Dolayısıyla çok kolay. Yolun kenarına park edin. Kanatlarını açın ve arılar çalışsınlar" diye konuştu.



Sistem üst düzey güvenliğe sahip


Sistemin ayılara karşı ayrı bir güvenliği olduğunu kaydeden Özdüzenciler, "Bu sisteme gördüğünüz gibi ayı olan bölgelerde ön tarafına bir ızgara çekerek ayının müdahalesini sıfıra indiriyor. Bu sistem çok güvenli, yolda giderken arıları sarsıntıya uğratmıyor. Siz güvenlik sisteminizi çalıştırdığınızda dışarıdan birinin bunu özel bir ekipman kullanmadan ne kabin içine girmesi ne de sistemi açabilmesi mümkün değil. Çok özel bir ekipmanla gelmesi lazım. Son derece güvenli. Hırsızlığa karşı önlemler aldım. Tekerin ve topuzun güvenliği var. Sistem üzerinde aynı zamanda GPRS kullanabiliyorum. Aynı zamanda Wi-fi modemiyle kamera sistemi kurabiliyoruz. Müşteriler aracın hangi mevkide olduğunu sistem üzerinden takip edebilirler. IP adresi verilirse benim yediğim balın hangi bölgeden geldiğini müşteriye sunabiliyoruz. Yüzde yüz yerli imalatımızdır" ifadelerini kullandı.


Uçak Mühendisi Özdüzenciler, sistemin ülkede yaygınlaşması için Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin desteğini beklediğini belirterek, en iyi balın Türkiye’de üretileceğini tüm dünyaya göstermek istediğini ifade etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla TCG Nusret Müze Gemisi Marmaris’te ziyarete açıldı TCG Nusret Müze Gemisi Muğla’nın Marmaris ilçesinde ziyarete açıldı. Bugün Belediye Limanına demirleyen gemi 5 Mayıs Pazar günü saat 17.00 a kadar ziyaret edilebilecek. Çanakkale Deniz Savaşı’nın önemli unsurlarından Nusret Mayın Gemisi’nin anısını yaşatmak adına 2011’de aslına uygun tasarlanan TCG Nusret Müze Gemisi, Marmaris Belediye Limanı’nda ziyarete açıldı. Bu tarihi ve şanlı gemiyi gezen ziyaretçilere Çanakkale Deniz Muhabereleri hakkında bilgi veren görevliler, Almanya’dan 1913’te Osmanlı Donanması’na teslim edilen geminin, 2011’de Gölcük Tersanesi’nde birebir inşa ediliş sürecini de anlatarak önemine değindi. İzmir, Bodrum ve Aksaz Deniz Üssü Limanları’nda ziyarete açılan ve Marmarislilerin, öğrencilerin ve turistlerin yoğun ilgisi ile ziyaretçi akınına uğrayan TCG Nusret gemisini gezenler çok duygulandıklarını belirtirken çocuklar gemiyi getirip burada gezmelerine vesile olanlara teşekkürlerini iletti. Gemi komutanı ve gemi personeli, TCG Nusret’in içinde bilgilendirmeler yaparak, similasyon film ile geminin Çanakkale’de ki güzergahını anlattı.Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya’da gemiyi ziyaret ederek bu gemiyi buraya göndererek ziyarete açılmasını sağlayan Milli Savunma Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri yetkililerine şükranlarını iletti . Kaymakam Kaya yaptığı açıklamada, "Kurtuluş savaşımızın başlangıcı olan ordumuzun mihenk taşı olan Nusret Mayın Gemisi tarihe nasıl yön verdiğini sonraki süreçte neler yaşandığını hepimiz biliyoruz. Mustafa Kemal Atatürk ile başlayan bu kıvılcım tüm Anadolu’yu sardı. Bu geminin topluma verdiği özgüvenle, kazanma arzusuyla Milletimiz bağımsızlığını hür bir şekilde elde etmiş oldu.’’ diyerek tüm vatandaşları 5 Mayıs Pazar günü saat 17.30 a kadar ziyarete açık olan TCG Nusret gemisine davet etti. Aksaz Deniz Üs Komutanlığına bağlı askeri bando da TCG Nusret Mayın gemisinin önünde 1 saat süren konser vererek milli marşlarımızı söyledi.
Adana Adana’da ’organ ticareti’ şebekesi operasyonuna 9 tutuklama Adana’da Türkiye, Suriye ve İsrail üçgenindeki organ ticareti şebekesine yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 11 şüpheliden 9’u tutuklandı. İl Emniyet Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekipleri, yaklaşık bir ay önce sağlık turizmi için İsrail’den ülkeye gelen 7 kişinin pasaportunda yaptığı incelemede, 2’sinin sahte olduğunu tespit etti. Adana Havalimanı’ndan alınan güvenlik kameralarından detaylı görüntü ve fotoğraf incelemesi yapan ekipler, İsrailli gibi gösterilen 2 kişinin aslında Suriye uyruklu Z.M.Z. (21) ve A.S. (20) olduğunu tespit etti. Soruşturma derinleştirildi Bunun üzerine soruşturmayı derinleştiren polis, Suriye uyruklu şüphelilerin böbreklerini para karşılığı sattığını, nakil işleminin gerçekleşebilmesi için de alıcı İsrailli E.A.M. (28) ve S.A.S.’nin (68) akrabası gibi gösterilerek sahte pasaport düzenlendiğini tespit etti. Organ ticareti deşifre oldu Bu bilgiler doğrultusunda ekiplerin başlattığı teknik ve fiziki takibin ardından Türkiye, İsrail ve Suriye üçgenindeki ‘organ ticareti’ şebekesi deşifre oldu. Organizatör turizm acentesi patronu çıktı Ayrıca polisin yaptığı incelemede 7 şüphelinin yanı sıra Türkiye’deki organizatörlerin de turizm acentesi patronu M.A.U. (58), A.K. (31) ile E.D. (51) ve F.Ö. (49) isimli kadınlar olduğu belirlendi. Şebekenin İsrail ayağını ise M.A.S.’nin (32) yönettiği tespit edildi. Bu bilgiler üzerine harekete geçen polis, belirlenen çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Baskınlarda 11 şüpheli gözaltına alınırken, adreslerde yapılan aramalarda ise 65 bin dolar, 10 bin 400 TL, 994 İsrail Şekeli, çok sayıda sahte pasaport ile dijital materyal ele geçirildi. Düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 11 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. 11 şüpheliden M.A.M. ile E.D. adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken 9 kişi tutuklandı. Adli kontrol şartı alan İsrailli M.A.M.’nin yargılama bitene kadar Türkiye’de kalacağı, E.D.’nin ise tercüman olduğu öğrenildi.