GENEL - 02 Aralık 2019 Pazartesi 11:07

AFAD’dan "yapılarınızı güvenli hale getirin" uyarısı

A
A
A
AFAD’dan "yapılarınızı güvenli hale getirin" uyarısı

İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye’de afet bilincinin yerleşmesi ve afetlere hazırlık kültürünün yaygınlaşması amacıyla yürüttüğü Afetlere Hazırlık Yılı Projesi’nin altıncı ayında bina güvenliği konusuna odaklandı.

İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye’de afet bilincinin yerleşmesi ve afetlere hazırlık kültürünün yaygınlaşması amacıyla yürüttüğü Afetlere Hazırlık Yılı Projesi’nin altıncı ayında bina güvenliği konusuna odaklandı. AFAD tarafından yapılan çalışmalarda, afetlerde oluşabilecek zararları engellemenin yolunun yaşadığımız binaların afetlere dayanıklı olmasından geçtiği vurgulandı.


Bina güvenliği teması kapsamında Aralık ayı boyunca binaların afetlere karşı dayanıklı olmasının önemi vurgulanıyor. AFAD, vatandaşlara binalarının yapı güvenliği ile ilgili olası risklerini incelemeleri ve sadece güvenliğinden emin oldukları binalarda oturmaları ve çalışmaları çağrısı yapıyor. Ayrıca yapısal olmayan risklerin de değerlendirilmesinin önemini vurgulayan AFAD, yaşam alanlarında yapılacak tehlike avı ile can ve mal kayıplarının azaltılabileceğini hatırlatıyor.


Konuya ilişkin yapılan açıklamada afet olduğunda binanın sağlam olmasının büyüklüğü, manzarası ve konumu gibi ikincil özelliklerden çok daha hayati olduğunu hatırlatan AFAD, vatandaşları ev ve iş yerlerinin hem yapı güvenliğini hem de bir afet durumunda içerisinde oluşabilecek riskleri incelemeye çağırdı. Binalarının sağlamlığıyla ilgili en kolay sorgulanabilecek konuların başında yapı ve iskân ruhsatı geldiği belirtilen açıklamada, “Vatandaşlarımızın ev ve iş yerlerinin yer aldığı binanın yapı ruhsatının ve halk arasında iskân ruhsatı olarak bilinen yapı kullanma izin belgesinin bulunduğunu teyit etmesi büyük önem arz ediyor. İnşasından sonra binanın taşıyıcı kolon ve duvarlarını etkileyebilecek kolon kesilmesi gibi yapısal değişiklik yapılıp yapılmadığını öğrenmek hayati konular arasında bulunuyor. Bu nedenle vatandaşlar, buna benzer bir yapısal değişiklik yapılıp yapılmadığını soruşturmalıdır” denildi.



Çevredeki kaçak yapılara dikkat


Binanın çevresinde bulunan yapıların o binanın afetlere dayanıklı olmasında etkili olduğu aktarılan açıklamada, “Binanın ön, arka ve yan cephelerinde bulunan kaçak yapılar, özellikle deprem esnasında o binanın dayanıklılığını olumsuz etkiliyor. Bu nedenle vatandaşların mümkünse binalarının çevresinde kaçak yapı bulunup bulunmadığını öğrenmesi de önem arz ediyor. Vatandaşlar, evlerinin ve iş yerlerinin bulunduğu binanın depreme dirençli olup olmadığından emin değilse yetkin ve yetkili kuruluşlara ölçüm ve test yaptırmalılar. Testler sonucunda binanın depreme dayanıksız olduğu anlaşılırsa bir an önce bina depreme karşı güçlendirmeli ya da kentsel dönüşüm ile yenilenmelidir. Kiralık ev ve iş yerinde olanlar gerekli standartları taşıyan binalara taşınmalılar. Çünkü binanın deprem başta olmak üzere olası bir afette ayakta kalması, büyüklüğünden, konum ve manzarasından çok daha hayatidir” ifadelerine yer verildi.


Türkiye’de meydana gelen depremlerde yaralanmaların yüzde 50’den fazlası, can kayıplarının ise yüzde 3’ünün yapısal olmayan risklerden kaynaklandığı vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:


“Yaşam alanlarımızda bu tehlikeleri ortadan kaldırmanın yolu ise tehlike avından geçiyor. Tehlike avı sürecinde riskli eşyaların konumlarının değiştirilmesi, eşyaların doğru bir şekilde sabitlenmesi gibi küçük önlemler büyük kayıpları engelliyor. Ailenizle birlikte yapabileceğiniz tehlike avı üç basamaktan oluşuyor. Bunlar tespit et; evinizde ya da iş yerinizde deprem anında size yaralayabilecek, hatta hayatınıza mal olabilecek eşyaların listesini çıkarmalısınız. Riskleri tanımla; listelediğiniz eşyaların size nasıl zarar verebileceğini bir iki kelimeyle ilgili eşyanın yanına yazıyorsunuz. Tehlikeyi gider; listelediğiniz eşyaların riskine göre yerini değiştirin, miktarını azaltın veya bu eşyaları sabitleyin. Hangi yöntemleri seçeceğiniz riskinize göre değişecektir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Genel Kurulu’nda Maden Kanunu Değişikliği Teklifi kabul edildi Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Kabul edilen maddelere göre, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) koduna göre raporlama zorunluluğu sadece IV. Grup maden işletme ruhsatları açısından devam edecek. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, arama ruhsatı alarak bulduğu madenler için UMREK Koduna göre rapor hazırlama şartı aranmaksızın MTA tarafından hazırlanan raporlar ile buluculuk hakkını kazanacak. İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilecek. Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na "doğal gazın sıvılaştırılması" tanımı eklenecek. Yüzen LNG tesislerinin işletilmesi ve yer değişikliği kapsamında sağlanacak istisnalar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından bu düzenleme uyarınca yayımlanan usul ve esaslara göre belirlenecek. Mevcut depolama tesisleri, mevcut tesislerdeki kapasite artışları veya yeni yapılacak tesisler, kullanım oranları veya rekabet koşulları dikkate alınarak düzenlemenin sisteme erişime ilişkin hükümlerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Kurul kararı ile belirli süre muaf tutulabilecek. Depolama şirketleri verecekleri hizmetlere ilişkin birim bedelleri ve tesis kapasitelerini yayımlamak zorunda olacak. Yurt içinde üretilen veya ithal edilen doğal gazın sıvılaştırılarak yurt dışına ihraç edilmesi ya da yurt içinde yeniden satışı amacıyla kurulacak sıvılaştırma tesislerini işletecek tüzel kişilerin Kuruldan lisans almaları gerekecek. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da yapılan değişiklikle, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) yarışmalarına ilişkin usul ve esaslar, ilgili yarışma şartnamesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yarışma sonucunda oluşan fiyat veya bedel, yarışma şartnamesinde belirlenecek süre boyunca YEK Destekleme Mekanizması kapsamında değerlendirilecek. 10 yıllık süresini bitiren lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler, talep halinde ve lisans alma bedeli ile lisans süresi boyunca elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatını, tesis tipi bazında uygulanan güncel YEK Destekleme Mekanizması fiyatından fazla olması halinde aradaki fiyat farkının YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödeyerek lisanslı üretim faaliyetine geçebilecek.
İstanbul Turkcell’in Yeni Yönetim Kurulu belli oldu Olağan Genel Kurulu tamamlanan Turkcell’de yeni yönetim kurulu belirlendi. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı görevine devam ederken, yönetim kuruluna Arda Ermut, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy atandı. Turkcell’in 2 Mayıs 2024’te gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul toplantısının ardından yeni yönetim kurulu belirlendi. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Sir Julian Horn-Smith ile Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeleri Afif Demirkıran ve Hüseyin Arslan görevinden ayrıldı. Bu isimlerin yerlerine Arda Ermut Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi olurken, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı. Turkcell’in yeni yönetim kuruluyla ilgili açıklamalarda bulunan Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı, “Türkiye’nin Turkcell’i olarak 30 yıldır en yeni teknolojileri vatandaşlarımızla buluşturmanın ve ülkemiz için çalışmanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı Dijitalin Yüzyılı yapma hedefimizi gerçekleştirmek için yeni yönetim kurulumuzla çalışacağız. Bu vesileyle, görev süreleri sona eren yönetim kurulu üyelerimize özverili çalışmaları ve emekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Yönetim kurulumuza yeni katılan üyelerimize görevlerinin hayırlar getirmesini diliyorum. Daha da güçlü bir takım olarak, üretmeye ve ülkemiz için yatırım yapmaya devam edeceğiz” dedi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi eski Başkanı olan Ermut, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2005 yılında Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak göreve başladı. 2005’te Uzman olarak katıldığı Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nda çeşitli yöneticilik görevlerinin ardından 2015’te Kurum Başkanlığına atanmıştır. Bu görevlerinde Türkiye’ye çeşitli uluslararası doğrudan yatırımların kazandırılmasında rol oynayan Ermut, 2015-2019 yılları arasında Viyana Ekonomik Forumu ve SunExpress Yönetim Kurulu Üyeliği, 2019-2021 yılları arasında Türkiye Basketbol Federasyonu Asbaşkanlığı ve dört yıl boyunca Dünya Yatırım Ajansları Birliği’nde (WAIPA) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. 2019-2021 yılları arasında Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Hava Yolları İcra Kurulu’nda da üç üyeden biri olarak görev yapmıştır. Arda Ermut, 2018-2020 yılları arasında Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmış olup, Mart 2021 itibariyle Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanmıştır. Ermut, çoğunluk hisselerinin Türkiye Varlık Fonu tarafından satın alınması sonrasında Türk Telekom’da 2022-2024 yılları arasında Yönetim Kurulu Üyeliği yapmıştır. Yeni Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, lisans eğitimini 1987 yılında Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü’nde, doktora eğitimini ise 1992 yılında fiber optik sensörler alanında İngiltere’deki Heriot-Watt Üniversitesi’de tamamladı. Stanford Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde 1993-1994 yılları arasında optik haberleşme alanında doktora sonrası çalışmalar yapan İnci; 1994 senesinde Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yardımcı doçent, 1996’da ise doçent oldu. 1999-2005 yılları arasında Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapan Mehmet Naci İnci, üniversitenin diğer lisans ve lisansüstü programlarının kurulmasında çeşitli görevler üstlendi. 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde profesör olan İnci, 2013-2020 yılları arasında Bölüm Başkanlığı yaptı. Prof. Dr. Mehmet Naci İnci 2021 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olarak görev yapmaktadır. Araştırma alanları arasında endüstriye yönelik uygulamalı optik, quantum optiği, doğrusal olmayan optik, kuantum bilişimi, optoelektronik, fiber optik sensörler, fiber optik telekomünikasyon, katıhal fiziği, optik profilometri, fotonik kristaller ve nano-yapıların fotoniği öne çıkmaktadır. Yeni Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi İdris Sarısoy ise, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nden 1998 yılında mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı’nda başladığı yüksek lisans eğitimini “Türkiye`de Kamu Kesimi Açıkları ve Finansman Politikaları” başlıklı teziyle 2000 yılında tamamladı. 2001’de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı’nda başladığı doktora eğitimini hazırladığı “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere Sağlanan Vergi Teşvikleri ve Türkiye Uygulaması” adlı doktora tezi ile 2006 yılında bitirdi. 2002’de Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde başladığı akademik kariyerine 2003’te Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde devam etti. 2007-2014 yılları arasında Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde Doktor Öğretim Üyesi olarak çalıştı. 2014’ten itibaren Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde Doçent Doktor olarak çalışmaya başlayan Sarısoy, 2020’den bu yana Profesör Doktor olarak aynı bölümde görevine devam etmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi Üyesi de olan Sarısoy, ağırlıklı olarak vergi konularında olmak üzere, yoksulluk, yabancı sermaye yatırımları, seçim beyannameleri ve sağlık ekonomisi alanlarında akademik araştırmalar yürütmektedir.