POLİTİKA - 13 Ocak 2020 Pazartesi 17:37

Erdoğan-Conte ortak basın toplantısı

A
A
A
Erdoğan-Conte ortak basın toplantısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Libya’da gerekirse BM’nin bir görevlendirme yapması ateşkes sürecinin güçlü bir şekilde devamı bakımından gözlemci olma noktasında isabetli olacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Libya’da gerekirse BM’nin bir görevlendirme yapması ateşkes sürecinin güçlü bir şekilde devamı bakımından gözlemci olma noktasında isabetli olacaktır” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti. Yaklaşık 2,5 saat süren kabul sonrasında Erdoğan ve Conte ortak basın toplantısı için kameraların karşısına geçti.



“Yakın zamanda bir ateşkes anlaşmasının imzalanmasını özellikle temenni ediyorum”


Önce ikili görüşme, ardından da çalışma toplantısı yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuk Başbakan Conte ile ağırlıklı olarak Libya’daki gelişmeleri ele aldıklarını, Libya’nın dışında Suriye konusu ve ikili ilişkileri değerlendirdiklerini kaydetti.


Berlin zirvesine de katılacağını belirten Erdoğan, “İstanbul’da Sayın Putin ile ortak bir açıklama yaptık, bununla birlikte ateşkes dün gece yürürlüğe girmiş oldu. Ateşkesin ahdi bir temele oturtulması için gayret göstermekteyiz. Heyetlerimiz ilgili tüm tarafların katılımıyla Moskova’da görüşmelerine devam ediyor. Bu çerçevede yakın zamanda bir ateşkes anlaşmasının imzalanmasını özellikle temenni ediyorum. İtalya’nın bu kulvarda gösterdiği çalışmaları taktirle karşılıyoruz” diye konuştu.


Görüşmede Suriye konusunu da ele aldıklarının altını çizen Erdoğan, “Türkiye’nin sahada sükunetin tesisi, siyasi sürecin ilerletilmesi ve terör tehdidin bertaraf edilmesi amacıyla yürüttüğü çalışmalar hakkında Sayın Conte’yi bilgilendirdim. İdlib’de sağlanan ateşkesin sürekli kılınmasının önemine dikkat çektim. İdlib’in gerginliği azaltma bölgesi statüsünün muhafazasına yönelik çabalarımıza İtalya7nın da desteğini beklediğimizi vurguladım. Türkiye-AB ilişkilerini de ele aldık. Başbakan Conte’ye AB’den beklentilerimizi ayrıntılı şekilde izah ettim” şeklinde konuştu.


Ekonomik hedeflere ilişkin de bilgi veren Erdoğan, “İtalya genel ihracımız içinde üçüncü sırada, genel ithalatımız içinde beşinci sırada yer alıyor. 20 milyar dolara kadar yükselen ticari ve ekonomik ilişkilerimizin bu olumlu seyri bizi memnun etmekle birlikte yeterli bulmuyoruz ve daha önce belirlemiş olduğumuz hedef 30 milyar dolardır, bu hedefe kararlı bir şekilde yürümeliyiz. Ben Sayın Conte’de de bu iradeyi gördüm. Bu ziyaretin stratejik ortağımız ve müttefikimiz İtalya ile ilişkilerimize yeni bir ivme kazandıracağına inanıyorum. 2012’den bu yana yapılamayan hükümetler arası zirve toplantısının bu sene icra edilmesi konusunda da mutabık kaldık. Ayrıca gerek siyasi, gerek askeri, gerek ekonomik, hele hele turizm noktasında beraber neler yapabiliriz bunların üzerinde durduk” ifadelerini kullandı.


Erdoğan, “2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın açılış maçı 12 Haziran 2020 tarihinde Roma’da tevafuken milli takımlarımız arasında oynanacaktır. Sportmence bir mücadele olması temennisiyle her iki takımada başarılar diliyorum. Şimdiden de o maçı beraber izleyeceğimizin karını aldık, herhalde güzel bir ev sahipliği yaparlar bize” dedi.



“Berlin Konferansı’nın içerisinde bizler, özellikle de Türkiye bu çözümün bir parçası durumunda var oluyoruz”


İtalya ve Türkiye’nin karşısında ortak sınamaların, sorunların, terörizmin, göç akınlarının olduğunu belirten konuk Başbakan Conte, “Ülkelerimizin sürekli bir arada olması, birlik olması siyasi açıdan da çok önemli. Sayın Başkan Erdoğan ile birlikte tırmanmakta olan askeri durumun bir ateşkesle sınırlandırılması konusunda tabiki hemfikiriz. Türk-Rus deklarasyonu gidişatın böyle olumlu olduğunu görüyoruz, önemli bir fırsat penceresi açacağını ümit ediyorum. Barışçıl bir sürece girileceğine inanıyorum BM himayesinde. Şu anda Moskova’da Libya heyetleri bulunmakta, bir imza atmak üzere orada bulunuyor. Sürekliliği olan bir sonuç elde etmeliyiz, ateşkes geçici bir tedbir olabilir eğer uluslararası topluluk tarafından ortak istikrarlı bir çözüm bulunmazsa. Berlin Süreci’nin önemli bir fırsat oluşturacağı konusunda mutabık kaldık. En kısa zamanda hızlandırılarak önümüzdeki günlerde bu konferans toplanıyor. Bu sayede bu gerginlik yerini siyasal sürece bırakacak. İtalya’nın pozisyonu her zaman son derece net, bu bize kredibilite de sağlıyor, biz bütün Libyalılara çağrıda bulunmak istiyoruz, her kararlarında, her davranışlarında geleceklerini kararlaştırır durumdalar. Müreffeh olmak istiyorlarsa İtalya’nın nezdinde değerli bir müttefik bulacaklar, çünkü siyasi sürecin destekçisidir İtalya. BM himayesi ve Berlin Konferansı’nın içerisinde bizler, özellikle de Türkiye bu çözümün bir parçası durumunda var oluyoruz. Bir yandan da Suriye ve Irak’a bakıyoruz. Dünyayı bloke eden Orta Doğu sorunu var ve gerçekten istikrara ciddi şekilde dahli oluyor. Burada yapılması gereken şey diplomatik gayretlerin yoğunlaştırılmasıdır. Bu bölgenin güvenliği İtalya açısından da gönlümüzde olan bir şeydir. Biz bu konuda somut gayretler gösteriyoruz” dedi.


Ekonomik, ticari, kültürel açıdan da iki ülkenin son derece sağlam ve eski bağlara sahip olduğunu söyleyen Conte, “İtalya’nın bu bölgedeki en önemli ihracat hedefi ülkelerindendir. Aynı zamanda da çok sayıda şirketimiz Türkiye’de faaldir, son derece memnunlar bu faaliyetlerinden. İtalya’da da çok sayıda Türk şirketi çalışmakta. Eminim ki onlar da ülkemizde bulunmaktan çok memnunlar. Türkiye’deki reformlar sayesinde de, hukuk devleti sayesinde de hep daha fazla yatırım yapmayı arzu ediyoruz. İnsan hakları konusunda da ben hukukçu olarak söylüyorum, reformlar hep yardımcı oluyor. Bireylerin haklarını gözeten reformlar her zaman yatırım ortamına destek oluyor ” diye konuştu.



“Temennim odur ki bu süreçte de özellikle Libya’daki son gelişmeler son bulur”


Libya’daki ateşkes sürecine ilişkin bir barış gücünün Libya’da konuşlanıp konuşlanmayacağına ilişkin sorulan soruya cevap veren Erdoğan, “Şu an Moskova’daki görüşmeler devam ediyor. Akşam saatlerinde bu görüşmeler nihayete erecektir. Olumlu istikamette devam ettiğini arkadaşlarımdan bilgi aldım. Libya’da özellikle de Sayın Guterres ile yaptığım görüşmelerden sonra burada gerekirse BM’nin bir görevlendirme yapması ateşkes sürecinin güçlü bir şekilde devamı bakımından gözlemci olma noktasında isabetli olacaktır. Berlin sürecine gelince, liderler olarak bir araya gelmek suretiyle ateşkes sürecini çok daha güçlü hale getirmek için bir araya geleceğiz. Temennim odur ki bu süreçte de özellikle Libya’daki son gelişmeler son bulur, barışın Libya’da hakim olmasına yardımcı olur” dedi.



“Bölünmemiş bir Libya, egemen ve bağımsız bir Libya, amaç budur”


Libya’daki ateşkesin ardından nasıl bir çözüm önerisi olduğunun sorulması üzerine Conte, “Moskova’daki gelişmelerin gidişatı üzerinde bilgi aldık. Böyle bir imza atılacak kanaatindeyim. Bu bir adım sadece, son derece karmaşık bir süreç, hemen zafer naraları atamayız. Mutlaka bu ateşkesin imzalanması lazım. Ardından Berlin’de bir araya gelmek lazım. Bu süreç devam edecek” diye konuştu.


Berlin Konferansı’na katılacak aktörlerden bahseden Conte, “Bir konferans dediğiniz zaman son derece karmaşık bir durum. Herkesin davet edilmesi gerekir ama bir yandan da katılımcı listesi çok genişleyebilir. Görüşmelerimizde Libya’nın aktörlerinin de bulunması esastır. Libya’dan bahsederken Libyalıların olmaması olağan değil. Kapsayıcı olmak istedik. Bölünmemiş bir Libya, egemen ve bağımsız bir Libya, amaç budur” ifadelerini kullandı.


Berlin sürecine katılıma ilişkin konuşan Erdoğan ise şu ifadeleri kullandı:


“Şu an itibariyle gelenlere baktığımızda güçlü bir katılım var. Günübirlik de olsa yapılacak bu çalışmadan güçlü bir netice çıkacaktır. Bugün Moskova’da yapılan çalışmalar bir yerde Berlin Süreci’nin de alt yapısını da oluşturacaktır. Moskova’daki çalışmaların içinde her şeyden önce Sarrac ve ekibi olduğu gibi karşı tarafta da Hafter ve ekibi var. Bütün bunların yanında da gerek Rusya tarafı, gerekse Türkiye tarafı olarak bizler de başından itibaren bu işe verdiğimiz destekle, biliyorsunuz geçen Çarşamba Sayın Putin ile İstanbul’da yaptığımız görüşmelerde etraflıca ele almıştık, bu bir yerde de zaten bu sürecin ilk adımlarıydı, şimdide Moskova’da bu gün yapılan toplantı ile güzel bir netice ortaya çıkacağının işaretlerini arkadaşlarımızdan aldık. Buradan çıkacak netice ile metin ortada olacak, metin ortada olacağı için bu metinle beraber Berlin’e gideceğiz. Berlin’de yapılacak çalışma ile inşallah bu işi sağlam bir zemine oturtmuş olacağız. Bu sağlam zemine oturtulan ateşkes tüm Libyalı kardeşlerimizin, dostlarımızın da geleceği için bir barış temelini oluşturmuş olur.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nin turistler tarafından gece de ziyaret edilebilmesi için ışıklandırılmasının ardından "gece müzeciliği" lansmanı gerçekleştirildi. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gözler önüne seren İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Tanıtım toplantısında konuşan İzmir Valisi Süleyman Elban, ‘gece müzeciliği’nin ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu belirterek, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurt dışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” dedi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Toy, “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici" dedi. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise, “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi. Tanıtım toplantısına İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, protokol üyeleri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katıldı.
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.
İzmir Efes Antik Kenti’ndeki ‘gece müzeciliği’ lansmanına yoğun katılım UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti’nde, gece müzeciliği lansmanı gerçekleştirildi. Yerli ve yabancı turistler, antik kenti böylece gece saatlerinde de ziyaret edebiliyor. Helenistik, Roma, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden taşıdığı izlerle Anadolu’nun eşsiz zenginliğini gün yüzüne çıkaran İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti, Kültür ve Turizm Bakanlığının ‘gece müzeciliği’ uygulaması kapsamında ışıklandırılmıştı. Türkiye’de ilk kez Efes’te uygulanan ışıklandırma çalışmalarının ardından, ‘gece müzeciliği’ tanıtım toplantısı düzenlendi. Yenilenen ışıklandırma çalışmalarıyla birlikte yerli ve yabancı binlerce ziyaretçi, 2 bin 300 yıllık Efes Antik Kenti’ni gün batımından sonra da ziyaret edebiliyor. Tanıtım toplantısına, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Yeni, Kültür ve Turizm Bakanlığı protokolü, devlet görevlileri, turizm sektöründeki paydaşlar ve birçok vatandaş katılım gösterdi. Uygulama ilk kez ‘Efes Antik Kenti’nde hayata geçirildi Toplantıda konuşan ve ‘Gece müzeciliği’ kavramının açık alanlarda, ören yerlerinde ve tarihi kentlerde bu yıl ilk kez uygulamaya konulduğunu söyleyen İzmir Valisi Süleyman Elban, “Bugün ülkemiz turizmciliğiyle ilgili çok farklı ama çok özel bir programı başlatmak üzere buradayız. İlk başlanan lokasyon da Efes’imiz oldu. Efes gibi bazı tarihi alanlarımızda çok fazla talep var. Hem ülkemizden hem de yurtdışından birçok insan bu alanları görmek istiyor. Fakat bu alanların da maalesef kapasitesi sınırlı. Dolayısıyla buradaki ziyaret saatlerini daha da ileri saatlere almak gerekiyor ancak gün ışığı yetersizdi. Kültür Turizm Bakanlığımız burada ciddi bir aydınlatma projesi hazırladı. Artık 00.00’a kadar da Efes’imizde gece müzeciliği şeklinde tabir ettiğimiz ziyaret saatlerini uzatmış olduk” ifadelerine yer verdi. “Gece deneyimi yaşamak farklı duygu oluşturacak” Tarihi kentlerin bulunduğu alanların, Ege ve Akdeniz’de özellikle yılın 6 ayında çok sıcak dönemlere denk geldiğini belirten Vali Elban, sıcak dönemlerde insanların gündüz bu alanları gezmekte ciddi anlamda zorlandığını aktardı. İnsanların sıcaktan etkilenmemesi ve tarihi alanları daha kolay gezebilmeleri adına, gece serin saatlerde ziyarete açılmasının konfor sağladığını vurgulayan Elban, şunları kaydetti: “Ayrıca bir diğer faydası da gündüz görünüyor ama gece deneyimini de yaşamanın farklı bir duygu oluşturacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla inşallah gece deneyimi de tarihi alanlarda insanlara ayrı bir haz, ayrı bir keyif verir diye düşünüyorum. Ülkemiz turizmine, kültür hayatına, dünya kültür hayatına ve bakanlığımızın bundan sonra yapacağı projelere de katkı sağlamasını diliyorum. Bu projenin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. İnşallah hem ülkemiz hem dünya turizminin hizmetine de yeni yeni projelerin gireceğini düşünüyorum.” “Gece ilk kez geldim, çok etkileyici” Antik kenti görmeye 80 kişilik kafileyle birlikte geldiğini belirten ziyaretçi Elif Toy, atmosferi çok beğendiğini söyledi. Sözlerini sürdüren Toy, şunları aktardı: “Tiyatro gibi etkinliklerle Bergama’da ve daha farklı yerlerde bu şekilde etkinlikler oluyordu. Fakat bu düzenli bir şekilde halka açılan bir şey değildi. Daha önce gündüz de birkaç kere gelmiştik Efes’e. Bu şekilde daha güzel olmuş. Gece ilk kez geldim, bizim için çok etkileyici. Antik kenti görmek isteyenlere gelmeleri tavsiyesinde bulunan Toy, buradaki atmosferi daha fazla kişiye ulaştırabilmek amacıyla daha büyük etkinliklerin yapılması gerektiğini söyledi. “Ülkemizde antik kentlere değer vermemiz gerekiyor” Selçuk’ta yaşayan, antik kenti görmeye eşi ve arkadaşlarıyla birlikte gelen Gürbüz Gök ise “Gündüz gelmiştik ama gece açılması aslında iyi olmuş. Dışarıdan çok fazla kişinin geldiğini gördük. Talep ve yoğunluk var. Güzel bir uygulama olmuş. Işık, ambiyans Efes’e çok fark katmış. Bayağı bir sevindik. Ülkemizde tarihi eserlere değer vermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. “En çok kütüphane ilgimi çekti” İzmir’de hemşirelik bölümünde okuyan öğrenci Merve Nur Tekin de daha önce hiç Efes’e gelmediğini belirterek, “Akşam ışıklandırmasını duyunca arkadaşlarımızla gelmek istedik. Gerçekten geldiğim için çok mutluyum. En çok ilgimi çeken kütüphanesi ve tiyatro alanı oldu. Gayet hoş bir ortam var. Işıklandırması çok güzel olmuş. Kesinlikle herkes gelmeli” dedi.
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.