POLİTİKA - 18 Şubat 2020 Salı 11:48

MHP lideri Bahçeli, "(Türkiye’nin çok cepheli, etkili ve yönlü bir mücadelenin ortasında olduğunu inkar etmek) Bu yalın gerçeği inkar etmek akıl fukaralığına, samimiyet yoksunluğuna açık bir işarettir" (1)

A
A
A
MHP lideri Bahçeli, "(Türkiye’nin çok cepheli, etkili ve yönlü bir mücadelenin ortasında olduğunu inkar etmek) Bu yalın gerçeği inkar etmek akıl fukaralığına, samimiyet yoksunluğuna açık bir işarettir" (1)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "(Türkiye’nin çok cepheli, etkili ve yönlü bir mücadelenin ortasında olduğunu inkar etmek) Bu yalın gerçeği inkar etmek akıl fukaralığına, samimiyet yoksunluğuna açık bir işarettir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "(Türkiye’nin çok cepheli, etkili ve yönlü bir mücadelenin ortasında olduğunu inkar etmek) Bu yalın gerçeği inkar etmek akıl fukaralığına, samimiyet yoksunluğuna açık bir işarettir" dedi.


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. MHP’nin boş lafa karnın tok olduğunu, vatan ve millet uğruna gösterecekleri fedakarlıkların pek çok olduğunu aktaran Bahçeli, "Konuşulacak yerde susmak, susulacak yerde konuşmak. Biz nerede susup, nerede konuşacağımızı, nerede durup nerede hareket edeceğimizi bilecek, bununla yetinmeyip gül bir sedayla beyan edecek akıl sahibiyiz. Tehlikeler kapımıza dayandığında susup seyredecek kadar aciz, durup dinlenecek kadar akılsız ve basiretsiz değiliz. Biz Milliyetçi Hareket Partisiyiz müstesna sevdamız Türkiye, mensubiyet sancağımız Türk milletidir. Boş lafa karnımız toktur, bomboş kafalarla oyalanmaya vaktimiz yoktur. Vatan millet uğruna göstereceğimiz fedakarlıklar pek çoktur. Teenni, tevazu ve teslimiyetsiz bir mizaçla ülkemizin yararına olacak her yararlı adım ve atılımın yanında akılla, sabırla yerimizi alırız. Hem dava aklı hem tarih aklı hem de devlet ve millet aklının ihtiyaç ve iradesini tefrik edip, gerektiği yerde takibini ve tevsikini yapacak kabiliyet ve karakterdeyiz" ifadelerini kullandı.



"Karambole teslim olmuş toplumlar şarampole devrilmeye mahkumdur"


Aklını kullanmayan kişi ya da toplumların geçmişle gelecek arasında bağ kuramayacağına, gönülden göze, duygudan duruşa ve kuvveden fiile geçemeyeceğine inandıklarını söyleyen Bahçeli, şunları kaydetti:


"Siyaset bir akıl işidir, devlet yönetimi ise bundan mülhem akıl, adalet ve ahlak üzerine bina edilmelidir. Kutlu ecdadımızın, bizlere tavsiye ve takdimi de bu şekildedir. Dünden bugüne Türk devlet felsefesinin dayandığı, zamanlar üstü esasların özü de bunlardır. Karambole teslim olmuş toplumlar şarampole devrilmeye mahkumdur. Tarihin ve tesadüflerin akıntısına katılmış ülke yada milletlerin, tarihsel çıkarları, varlık hakları pamuk ipliğine bağlıdır. Aklın geniş imkanlarına kapalı duran, anılardan damıtılan tecrübelere sırtını dönüp geleceğini planlayamayan milletlerin herhangi bir geleceği olamayacak, üstelik muasır odakların senaryolarına devamlı bağımlı hale geleceklerdir. Bunu bilir bunu söyler, bu görüşümüzde de ısrar ederiz. Büyük Türk düşünür Yusuf Has Hacip, muazzam eseri Kutadgu Bilig’i doğruluk, saadet ve kanaatin yanında akıl üzerine inşa ve ihya etmiştir. Bu buram buram akıl kokan hikmet dolu sözler ona aittir. Kişi akıl ile yükselir, bilgi ile büyür ve bu ikisiyle itibar görür. Bütün bu hürmet ve itibar akıl içindir. Akılsız kişi bir avuç balçık gibidir. Hele şu sözü hepimiz için uyarıcı, ufuk açıcı ve yol gösterici niteliktedir; Akıl karanlık gecede bir meşale gibidir, bilgi seni aydınlatan bir ışık. Türkiye’nin içine çekilmek istendiği anafora aklın nuruyla, adaletin şuuruyla, mukabele ve müdahale etmek başlıca görevimizdir. Karanlık gecenin yarılması, kararmış emellerin yıkılması en başta ortak akıl, irade, birlik ve beraberliğin ortak paydasıyla mümkündür. Rotamız kutlu bir yükseliş, pusulamız da ortak aklın birleştirici ve bütünleştirici işlevi olmalıdır. Bu ise herkes ve hepimiz için müşterek bir sorumluluktur. Her vicdan sahibi insanımız, ağır sorunlarla muhatap olduğumuzu teyit edecektir. Ancak hiç bir sorun, altında ezileceğimiz kadar telafisiz değildir. Dağ ne kadar yücede olsa mutlaka üstünden geçecek bir yol vardır. O yol ki, aziz milletimizi; feraha, selamete ve esenliğe birlik, beraberlik tılsımıyla taşıyacaktır. Çözümü güç meselelerin imkansız gibi görünen zorlukların üstesinden gelecek çareler inanç gösterilirse mutlaka bulunacaktır. Yeter ki, ihtiyaç duyulan azim, sabır, cesaret, dirlik ve dayanışma hissiyatı açığa çıksın. Yeter ki yılgınlık, yorgunluk ve yenilgi hepten reddedilsin."



"Bu yalın gerçeği inkar etmek akıl fukaralığına, samimiyet yoksunluğuna açık bir işarettir"


Türkiye’nin çok cepheli, çok etkili ve çok yönlü bir mücadelenin ortasında olduğunu kaydeden Bahçeli, "Ülkemiz çok cepheli, çok etkili, çok yönlü bir mücadelenin ortasındadır. Bu yalın gerçeği inkar etmek akıl fukaralığına, samimiyet yoksunluğuna açık bir işarettir. Sürdürülen mücadele bekamızla doğrudan ilgili bunun yanında, milli birlik ve bağımsızlığımızla da yakından ilişkilidir. Aslına bakarsanız tesir alanı, teşmil sahası, temin maksadı açısından değerlendirdiğimizde, şu anki mücadele süreci partiler üstü bir mana ve muhtevaya haizdir, havidir" diye konuştu.



"Hiçbir komşu ülkenin taşında toprağında, bağında dağında gözümüz yoktur. İşgal ve istila amacı taşımadığımız pekâlâ ortadadır"


Türkiye’nin bir yandan sınır ötesinde, diğer yandan da sınır içinde kesintisiz ilerleyen ve kesin çizgilerle tayini yapılmış milli bir direniş halinde olduğunu belirten Bahçeli, "Pençe, Kıran, Kapan Operasyonları terörün belini kırmakla kalmamış, Türk devletinin kararlılık ve kudretini hainlere demir yumrukla göstermiştir. En son örneği 14 Şubat günü Van’da görüldüğü üzere, teröristler HDP’li işbirlikçi milletvekillerinin araçlarına binip propaganda faaliyetlerine cüret etseler de cesaret timsali güvenlik görevlilerimiz bunlara hadlerini bildirmektedir. Beyaz Toros devrede diyen PKK destekçilerinin artık ne yatacak ne de sığınacak yerleri kalmıştır. Çünkü, Türk devleti hainlerin ensesindedir. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı Harekâtları güney sınırlarımız boyunca açılmak istenen terör koridorunu kesmiş atmıştır. Kuşkusuz hiçbir komşu ülkenin taşında toprağında, bağında dağında gözümüz yoktur. İşgal ve istila amacı taşımadığımız pekâlâ ortadadır" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Sıfır araç alacaklar ‘proforma’ faturaya dikkat Sıfır araç alacaklara anlaşılan ve teslim alınan tarihlerdeki fiyat farkları konusunda uyarılarda bulunan Avukat Mücahit Küçük, bayilerde teslimattan önce kesilen proforma faturaların bir teklif niteliğinde olduğunu söyleyerek, “Vatandaşlar proforma fatura değil, alım yapıldıktan sonra gerçek faturalarını almalı” dedi. Proforma faturaların gerçek fatura yerine geçmediğini ve teklif niteliği taşıdığını söyleyen Avukat Mücahit Küçük, “Son zamanlarda sıfır araç satın alan vatandaşlardan bayilerin aracın satın alınması esnasında kararlaştırılan bedelden daha fazla bedel istenildiği yönünde şikâyetler artmaktadır. Sıfır araç satan bayiler, satışı yapılan aracın teslimine kadar geçen sürede satılan aracın fiyatının arttığı gerekçesiyle vatandaşlardan anlaşılan bedelden farklı olarak meydana gelen fiyat artışını da talep etmektedir. Hatta bazı bayiler istenilen fiyat farkının ödemesi yapılmadığı takdirde aracın tesliminden kaçınmaktadırlar. Uygulamada sıfır araç satan bayiler, vatandaşların satın almayı kararlaştırdığı araçların niteliğini ve satış bedelini gösteren proforma fatura düzenleyerek aracın teslimini daha sonra gerçekleştirileceğini söyleyerek araç satım işlemini gerçekleştiriyorlar. Ancak bu durum vatandaşların aleyhine sonuç doğurabilecek niteliktedir. Çünkü ticari hayatta proforma fatura, henüz gerçek bir ticari işlem gerçekleşmeden önce müşteriye sunulan ve gelecekteki bir satışın veya işlemin koşullarını ve ayrıntılarını özetleyen bir fatura türüdür. Satıcı tarafından hazırlanan proforma fatura, müşteriye sunulan bir teklif olarak kabul edilir ve herhangi bir ödeme yapılmadan önce, müşteri tarafından onaylanması ve kabul edilmesi gereken tüm koşulların açıkça belirtilmesini sağlar. Proforma fatura, gerçek bir faturaya benzer, ancak bir işlem gerçekleşmediği için resmi bir belge olarak kabul edilmez. Bunun yerine, bir proforma fatura, bir işlem yapılacağı zaman gerçek bir fatura olarak kullanılmak üzere hazırlanmış bir öncü belgedir. Genellikle, satılan malın tesliminin uzun süreceği ithalat- ihracat işlemleri gibi uluslararası işlemlerde veya satılan malın henüz satıcının himayesinde olmadığı durumlarda kullanılır ve mal veya hizmetlerin gönderilmesi için gerekli olan tüm detayları içeren belgedir” dedi. Küçük, vatandaşların alım yapıldıktan sonra gerçek faturalarını kestirmeleri gerektiğini söyleyerek, “Hukuken de proforma fatura, bir işlem gerçekleşmeden önce müşteriye sunulan bir teklif niteliğinde olduğundan resmi bir belge olarak kabul edilmemektedir. Bu nedenle, proforma faturanın hukuki niteliği satıcılar tarafından kesilen gerçek fatura kadar yüksek değildir. Yani proforma faturanın adı her ne kadar fatura olarak geçse de yürürlükte olan kanunlarımız kapsamında bir fatura niteliğine sahip değildir. Dolayısıyla meydana gelebilecek uyuşmazlıklarda ellerinde sadece proforma fatura olan vatandaşlar proforma faturaya dayanarak satın alınan aracım teslimi için bayileri zorlayamayacaktır. Yargıtay da tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin bir kararında proforma faturayı “gerçek anlamda fatura olmayan satış teklifi mahiyetindeki” belge olarak tanımlamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da ticari nitelikteki bir uyuşmazlıkta proforma faturayı “Proforma fatura gerek (sözleşmenin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan 6762 s.) Türk Ticaret Kanunu (m.23) ve gerek Vergi Usul Kanunu (m.229 vd) anlamında bir fatura olmayıp, satıcının, satım konusu malın niteliklerini ve özellikle satış tutarını gösterdiği bir metindir” olarak tanımlamıştır. Bu sebeplerle vatandaşların sıfır araç alırken bayiler tarafından düzenlenen proforma faturayı değil gerekli ödemeler yapıldıktan sonra gerçek faturanın kestirilerek faturayı almaları ileride aracın tesliminde yaşanabilecek sıkıntıların doğmasını engelleyecektir. Çünkü faturanın kesilmesinden sonra meydana gelecek fiyat artışları artık vatandaşları ilgilendirmeyecek bayilerin faturaya göre teslim yapması gerekecektir” ifadelerini kullandı.
Samsun Başkan Kul: “Kadınlar her zaman baş tacı” Terme Belediye Başkanı Şenol Kul, Terme’de seçilen ilk kadın muhtar olan Elif Alemdar’ı tebrik ederek, kadınların baş tacı olduğunu söyledi. 2024 yerel seçimlerinde Terme Fenk Mahallesi Muhtarı olan Elif Alemdar, azaları ile birlikte Terme Belediye Başkanı Şenol Kul’u makamında ziyaret ederek hayırlı olsun ve başarı temennilerini iletti. Terme ilçe tarihinde bir ilke imza atan Elif Alemdar, ilçede seçilen ilk kadın muhtar oldu. Mahallesinde yapmak istediği projeleri anlatan Muhtar Alemdar, kadınların sosyal ve iş hayatında daha aktif rol alması gerektiğini söyledi. Muhtarlık yolunda kendisine ailesi ve çevresinin çok destek olduğunu anlatan Alemdar, “Çok güzel tepkiler geldi. 82 muhtarımın arasından tek kadın muhtar olmam gurur verici" dedi. “Kadınlar her zaman baş tacı” Kadınların her zaman baş tacı olduğunu belirten Başkan Kul, “Belediye başkanlığının güzel yanı insanlarının hayatına dokunan hizmetleri hayata geçirmek ve onların mutluğunu görmek, bu paha biçilemez bir duygu. Kadınların, çocukların tabii ki her kesimden vatandaşımızın hayatına dokunan işlere imza atmaya devam edeceğiz. Kadınlar her zaman baş tacı. Marka değeri yüksek bir Terme oluşturabilmek için de var gücümüzle çalışacağız. Bir ilke imza attınız. Bugün küçük gibi görülen bu başarı bizim için anlamı büyük. Yarınlar için de kadınların önünü açmış oldunuz. O yönden sizi kutluyorum" diye konuştu. Başkan Kul, belediye meclisinde de kadın üye sayısına da dikkat çekerek, “Yerel seçimlerde, 5’i Cumhur İttifakı, 1 tane de CHP olmak üzere 6 kadın meclis üyemiz bu dönemde Terme için çalışacak. Kadınların toplumsal yaşamadaki etkinliklerinin artması ve yerel karar alma mekanizmalarında aktif rol oynamaları bizleri mutlu ediyor” şeklinde konuştu.