GENEL - 20 Mayıs 2020 Çarşamba 11:50

Bakan Varank:” Denetimi geçenlere adeta uluslararası bir kalite belgesi şeklinde ’COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi vereceğiz”

A
A
A
Bakan Varank:” Denetimi geçenlere adeta uluslararası bir kalite belgesi şeklinde ’COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi vereceğiz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Sanayi tesisleri, Kılavuzda yer alan standartları sağlıyorlar ve süreçlerini buna uygun yürütüyorlarsa, TSE’ye başvurabilecekler.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, “Sanayi tesisleri, Kılavuzda yer alan standartları sağlıyorlar ve süreçlerini buna uygun yürütüyorlarsa, TSE’ye başvurabilecekler. Bir kontrol listemiz olacak. Başvuran işletmeleri buna göre denetleyecek ve denetimi geçenlere adeta uluslararası bir kalite belgesi şeklinde COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi vereceğiz” dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından hazırlanan ve sanayi işletmelerinde Covid-19’la mücadelede alınması gereken önlemlere yer veren “Covid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu” tanıtım toplantısına katıldı. Burada konuşan Varank, pandeminin ilk günlerinden itibaren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uyguladıkları etkin politikalar sayesinde virüse karşı başarıyla mücadele ettiklerini belirtti.


Getirilen tedbirlerin sanayi işletmelerinde çalışanların, ziyaretçilerin, tedarikçilerin, yani tüm paydaşların sağlığını gözettiğini vurgulayan Varank, “Tüm sanayicilerimizin kolaylıkla uygulayabileceği bir çerçeve çizdik. Sektörel farklılıklar, çalışan sayısı ve operasyonel faaliyetler gibi detaylarda elbette uygulama farklılıkları olabilir. Buradan hareketle kılavuzda tutarlı ve esnek bir yaklaşım sunduk. Örneğin gıda üretim tesisiyle, demir-çelik tesislerini aynı kefede tutmadık. Bununla birlikte firmalara yüksek maliyetler de yüklemiyoruz. Yani, basit ama etkili tedbirler alınmasını öneriyoruz. Pandemi koşullarında firmaların bu tedbirlere harfiyen uyması gerekiyor. Ancak bu kurallara uyulması halinde; salgının üretime olan etkisi azalarak yok olacak, reel sektörün pandemiye karşı dayanıklılığı artacak ve dış talepte başlayan iyileşmeyle birlikte üreticilerimiz, Covid-19 sonrası dönemde rakiplerinin önüne geçecek” şeklinde konuştu.


Kılavuzun içeriğine ilişkin bilgilendirmede bulunan Varank, “İlk bölümde Covid-19’un bulaş özelliklerine yer verdik. Burada; hastalığın hangi yollarla bulaştığı, inkübasyon ve enfeksiyon periyodu, damlacık, temas ve solunum yolları önlemlerine ilişkin bilgiler var. İzleyen kısımda, korunma ve kontrol önlemlerini açıkladık. Fiziki mesafenin korunması, maske takılması, uygun temizlik ve dezenfeksiyon işlemlerinin sağlanması ve el hijyeni gibi bulaşı azaltıcı tedbirlere yer verdik. Ayrıca bu tedbirlerin nasıl uygulanması gerektiğini de açıkladık. Birkaç somut örnek vereyim. Sanayi kuruluşuna girişte, herkesin ateşi ölçülüp kayıt altına alınmalı. Eğer ölçülen değer 38 derecenin üzerindeyse, ilgili kişi tesise alınmamalı ve 15 dakika sonra yeniden ölçüm yapılmalı. Tekrarlanan ölçümde ateş yine 38 dereceyi geçiyorsa, bu kişilerin en yakın sağlık kuruluşuna sevkleri yapılmalı.


Yemekhaneler, üretim alanları, ofisler, toplantı salonları, mescitler, asansörler ve personel servisleri gibi ortak alanlarda da uyulması gereken kuralları belirledik. Fiziki mesafe kuralı olarak, 1 buçuk metre ile 2 metrelik güvenli mesafe ayarlanmalı. Fiziki mesafenin sağlanmasının mümkün olmadığı durumlarda; mutlaka maske kullanılmalı. Atıkların bertaraf edilmesi için de izlenmesi gereken adımları sıraladık. Örneğin maske, eldiven ve siperlik gibi kişisel koruyucu donanımların kullanıldıktan sonra ortadan kaldırılmasıyla ilgili işlemleri belirledik. Çalışan personele, virüse ilişkin düzenli eğitim verilmeli, el hijyeni ve ortam temizliğiyle ilgili Covid-19 farkındalığı sağlanmalı. Sanayi kuruluşlarımız, tesislerinde güvenli ve hijyenik üretim yapmak istiyorlarsa, Kılavuzumuzda yer alan kuralların tamamına dikkat etmeliler” ifadelerini kullandı.


Bakan Varank, kılavuzun firmalara salgınla mücadele ederken sadece yol göstermekle kalmayacağını aynı zamanda salgın sonrası dönemin ihtiyacı olan, firmaların güvenilir ve hijyenik üretim standartlarına uygunluğunun belgelendirilmesini de sağlayacağını söyleyerek, “Sanayi tesisleri, Kılavuzda yer alan standartları sağlıyorlar ve süreçlerini buna uygun yürütüyorlarsa, TSE’ye başvurabilecekler. Bir kontrol listemiz olacak. Başvuran işletmeleri buna göre denetleyecek ve denetimi geçenlere adeta uluslararası bir kalite belgesi şeklinde COVID-19 Güvenli Üretim Belgesi vereceğiz. Bu belge sanayicimize önemli avantajlar da getirecek. Örneğin çalışanların iş yerlerine güvenmesini sağlayıp, verimlilik artışlarına katkıda bulunacak. İnsan sağlığına uygun üretimi teşvik edecek ve tüketicilerin hijyen ve sanitasyon konularında kafalarındaki soru işaretlerini giderecek. Yaşadığımız bu dönemin ruhunu iyi anlamak; iç ve dış piyasaları bu gözle yeniden yorumlamak gerekiyor. Önümüzdeki dönemde uluslararası ticarette bu tip belgelendirmeler daha fazla ön plana çıkacak. Yabancı müşteriler, muhatap olduğu firmaların hijyen şartlarını sağlayıp sağlamadığına çok daha fazla dikkat edilecek. Üretimi güvenli koşullarda gerçekleştirenler, piyasanın da hâkimi olmaya başlayacaklar. Türk sanayicisi, bu eğilime yön verebilecek kabiliyettedir” dedi.


Organize sanayi bölgelerinde korona virüs testlerinde gelinen son duruma ilişkin bilgi veren Varank, “Özellikle üretim tesislerinin bizden talep ettiği bir uygulamaydı bu. Böylece güvenli üretim ortamının sağlanmasıyla ilgili kimsenin aklında bir şüphe kalmaması, Özellikle emekçilerimizin bu konuda rahat etmesiyle ilgili bir uygulamadan bahsediyoruz. Sağlık bakanlığımızla beraber çalışıyoruz. Onlar, sadece sanayiye hizmet edecek laboratuvarları kuruyorlar ve alınan örnekleri test ediyorlar. Pilot uygulama olarak Kocaeli’de başlamıştık, Ankara’da test işlemleri devam ediyor bu ay sonuna kadar bütün OSB’lerde bunu başlatmak istiyoruz ama öncelikle büyük sanayi şehirlerinden başlamak üzere. Test vaka oranına baktığımızda binde 3’ler seviyelerinde rakamı görebiliyoruz. Bu bizim açımızdan oldukça sevindirici. Üretim tesislerinde böyle bir rakamlar karşılaşmış olmak bizim açımızdan sevindirici” dedi.


TSE’nin yayınladığı bez maske standartları sonrası başvurular hakkında bilgi veren Varank, “Bez maskeler de bu salgınla mücadelede hem enfeksiyona karşı kendini korumak hem de muhatap Olduğumuz insanlara bulaştırmamak açısından önemli. Piyasada özellikle vatandaşlarımızın bir endişesi olmasın, güven içinde hangi bez maskeyi almaya karar versinler diye standartlarımız oluşturduk ve yayınladık. 11 firma şu anda TSE belgesi almak üzere bez maskede başvurularını yaptı. Bazılarının üretim tesisleri denetleme süreçleri bitti laboratuvar testleri başladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eyüpsultan’da hatalı park kavgasında canından oluyordu: Sopayla ve bıçakla saldırdılar Eyüpsultan’da hatalı park nedeniyle tartıştığı şahsın ve yakınlarının bıçaklı ve sopalı saldırısına uğrayan minibüs sürücüsü, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkeli kalabalık taşla ve sopayla minibüse de zarar verirken, o anlar cep telefonu ve güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, dün 16.30 sıralarında Eyüpsultan Girne Caddesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Halil İbrahim Odabaşı minibüsünü evinin önüne park etmek istediği sırada başka bir ticari aracın hatalı park ederek, alanı kapattığını gördü. Bunun üzerine otomobilin üzerinde bulunan telefon numarasını arayan Odabaşı, hatalı park eden sürücüden aracını düzeltmesini istedi. Hatalı park eden kişi aracının park yerini değiştirdikten sonra iki sürücü arasında bir tartışma çıktı. Kısa süreli tartışmanın ardından şüpheli olay yerinden ayrıldı. Ancak şahıs, bir süre sonra aralarında kadınların da olduğu akrabalarından oluşan bir grupla olay yerine geri geldi. Bıçaklı saldırgandan tekme ile kurtuldu Sürücü ile birlikte gelen gruptakiler, Odabaşı’na bıçakla ve sopayla saldırdı. Odabaşı, gruptan bir kişinin bıçaklı saldırısından kurtulmak için tekme atıp ardından markete sığındı. Odabaşı, kendini markete kilitleyerek saldırganlardan korudu. Öfkesini atamayan grup, bu sefer de Odabaşı’nın minibüsüne taşlarla ve sopalarla saldırdı. Çevredeki vatandaşların araya girmesiyle sakinleşen gruptakiler dağıldı. Aracı zarar gören Halil İbrahim Odabaşı, emniyete giderek şikayetçi oldu. Şüphelilerin Odabaşı’nın minibüsüne saldırı anları ise cep telefonu ve güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. “Bu bildiğiniz canavarlık” Yaşanan olayın bir canavarlık olduğunu söyleyen Halil İbrahim Odabaşı, “Saat 4 buçuk 5 arası kapıma geldim. Arabayı park ettim. İsimlerini bilmiyorum, plakayı da tanımıyorum. Arabayı ortaya park ettiği için aradım ve arabayı biraz ileri almasını rica ettim. Ortaya park ettiği için iki tarafa da yanaşamıyordum. Sonra bu arkadaş, 20 dakika sonra geldi. Ani bir çıkış yaptı. Sonra geri geri gelip, yanımda durdu. Benimle tartışmaya girdi. ‘Ben 20 senedir burada oturuyorum. Sen beni arayamazsın’ dedi. Ben de bir ricada bulundum, ’Arabanı çek, ben de yanaşayım’ dedim. Kendi aramızda böyle bir tartışma oldu. ’2 dakika sonra görüşeceğiz seninle’ dedi. Bizde burada arkadaşla muhabbet ederken, arkadaşım bana ‘Koş geliyorlar’ dedi. Ellerinde bıçakla geliyorlardı. Zaten kamera kayıtlarında belli. Ben o anda zaten bakkala doğru koşmaya başladım. Genç arkadaşlardan biri ben o anda arabanın etrafında dönerken bıçakla saldıracaktı. O arada çelme taktı, yere düştüm ben. O anda bıçağı sallarken ben onun karnına vurdum. Kendini geri attı. Mahalledeki genç arkadaşlar bunu tutunca ben de can havliyle bakkalın içine kendimi attım. Kapısını kilitledim bir anda. O anda kapıya vurarak ‘Seni öldüreceğim’ dedi. Mahalledeki eş dost araya girince olay sakinleşti. Arabama geldiğimde çok hasar vardı. Kamera kayıtlarını izlediğimde, hanımı çoluğu çocuğu toplayıp katliama gelmiş resmen. Ben arabamın başına gelince şok oldum zaten. Bu bildiğiniz canavarlık. Ben belki orada ayağımla tepki vermeseydin bugün yaşamıyor olabilirdim” şeklinde konuştu.