GENEL - 02 Haziran 2020 Salı 14:48

TOBB Türkiye Maden Meclisi Başkanı Kırşan: “Madencilik sektöründe çarklar dönüyor”

A
A
A
TOBB Türkiye Maden Meclisi Başkanı Kırşan: “Madencilik sektöründe çarklar dönüyor”

TOBB Türkiye Maden Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, Covid-19 salgını nedeniyle dünya maden endüstrisinde meydana gelen değişimleri ve Türkiye madencilik sektörünün salgından nasıl etkilendiği konusunda değerlendirmelerde bulundu.

TOBB Türkiye Maden Meclisi Başkanı İbrahim Halil Kırşan, Covid-19 salgını nedeniyle dünya maden endüstrisinde meydana gelen değişimleri ve Türkiye madencilik sektörünün salgından nasıl etkilendiği konusunda değerlendirmelerde bulundu.


Geçen hafta yenilenen TOBB Türkiye Maden Meclisi seçimine tek aday olarak katılan ve oy birliğiyle Başkan seçilen İbrahim Halil Kırşan, Covid-19 salgınının dünyadaki en büyük ham madde tüketicisi olan Çin’den yayılmasının ve Çin’in bu salgın nedeniyle dış dünyaya kapılarını kapatmasının olumsuz etkilerinden bahsetti. Kırşan, başta madencilik olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkileyen Covid-19 salgını ve buna bağlı olarak, altın hariç madencilik ürünleri olan; bakır, kurşun, çinko, nikel gibi emtia fiyatlarında ciddi düşüşler meydana geldiğini aktardı.


Kırşan, Covid-19 salgını nedeniyle bakır fiyatlarının son dört yılın en düşük düzeyine inerek yılbaşından bu yana yüzde 22, alüminyumun yüzde 14, çinkonun yüzde 20 ve nikelin yüzde 20’nin üzerinde değer kaybettiğini ifade etti. Bu yılın başında 14 bin doların üzerinde seyreden nikelin 12 bin doların altına, 6 bin dolar seviyelerinde seyreden bakırın 4 bin 250 dolar seviyelerine, 2 bin 500 dolar seviyelerinde seyreden çinkonun 2 bin doların altına, 2 bin doların biraz üzerinde seyreden kurşunun ise bin 500 dolara kadar indiğini belirten Kırşan, salgının etkisinin kırıldığı ve kontrol altına alınmaya başladığı bugünlerde ise emtia fiyatlarının biraz toparlanarak nikelin 12 bin 250 dolara, bakırın 5 bin 350 dolara, çinkonun bin 975 dolara, kurşunun ise bin 660 dolara çıktığını ifade etti.


Küresel çapta ilan edilen bu pandemi sürecinden etkilenen pek çok endüstri kolu gibi dünya maden endüstrisinin de bu süreçten olumsuz etkilendiğini ifade eden TOBB Türkiye Maden Meclisi Başkanı Kırşan, dünya madencilik endüstrisinde söz sahibi önde gelen ülkeleri olan; ABD, Kanada, Avusturalya ve Güney Afrika gibi ülkelerin madencilikte söz sahibi firmaları birbiri ardına Şubat, Mart ve Nisan ayları içerisinde madencilik operasyonlarını kısacaklarını söyledi. Ayrıca Kırşan, geleceğe ilişkin zorunlu olmayan yatırımlarını askıya alacaklarını ve üretimde ciddi manada yavaşlamaya gideceklerini kamuoyuna deklare edildiğini söyledi.


Dünya maden endüstrisinde yukarıda ifade edilen olumsuzluklardan ülkemiz madencilik sektörünün de etkilendiğini belirten Kırşan, yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen ülkemiz madencilik sektörü salgın sürecinde ön alarak alınması gerekli her türlü tedbiri süratle almasıyla bulaşın önüne geçtiklerini hükümetin ve özellikle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in desteğiyle belli bir yaşın üstünde ve kronik hastalığı olanlar hariç istihdamda büyük kayıplar yaşanmadan çarkların döndürülerek üretime devam edildiğini ve bunun da sektör açısından büyük bir başarı olduğunu vurguladı.


Korona virüs salgınının beraberinde getirdiği olumsuzluklardan madencilik sektöründe en büyük şoku krom üreticilerinden yaşadığını ifade eden Kırşan, arz-talebe bağlı olarak kırılgan bir fiyat mekanizmasına sahip olan krom madeninin salgın süreci ile beraber 200 doların altına inmesi ile birçok krom madeninin üretimi ara verdiğini, gücü olan belli sayıda krom üreticisinin ise stoka çalıştığını ve önümüzdeki süreçte fiyatların yükselmesine bağlı olarak bu stokların eritilebileceğini belirtti. Altın, bakır, kurşun ve çinko gibi madenlerde üretimin aksamadan devam ettiğini belirten Kırşan, Çin’in kapılarını kapatmasıyla ülkemizde özellikle mermer ve doğal taş sektörünün üretim ve ihracat boyutuyla bundan olumsuz etkilendiğini, ancak Çin’in salgın sürecini geride bırakmasıyla beraber gelen sinyallerin olumlu olduğunu ve kısa sürede stoklarda biriken ürünlerin ihracata konu olacağını belirtti.


İtalya, İspanya ve Fransa gibi Avrupa Birliği ülkelerde salgın sürecinin ağır seyretmesi ve bu gibi ülkelere ihracatın yapılamaması sebebiyle feldspat, kuvars, kalsit, bentonit, barit ve trona gibi endüstriyel ham maddelerin üretim ve ihracatında bir miktar yavaşlama olduğunu kaydeden Kırşan, salgın sürecinin sonunda gelmesiyle beraber bu ham maddelere biriken talep nedeniyle hızlı bir toparlanma sağlanarak ihracatın artabileceğini ifade etti.


Kırşan, Türkiye’de salgın sürecinde zorunlu olarak uygulanan seyahat ve sokağa çıkma kısıtlaması gibi uygulamalardan dolayı ara verilen maden arama projeleri ile ertelenen maden yatırımlarının önümüzdeki yaz ayları ile beraber hızlı bir şekilde hayata geçirileceğini belirtti. Kırşan, salgın nedeniyle madencilik sektöründe yaşanan üretim kayıplarının ve ihracattaki gerilemelerin telafisinin mümkün olabileceğini, alınacak tedbirlerle hızlı bir toparlanmanın zor olmayacağını ancak bunun yasal düzenlemelerle desteklenmesi gerektiğini, madencilik sektörünün en büyük özleminin ise çıkarılacak yeni bir maden kanunu olacağını da ifade etti.



İbrahim Halil Kırşan kimdir?


TOBB Türkiye Maden Meclisi Başkanlığına seçilmeden önce kamuda ve özel sektörde uzun yıllar madencilik ve enerji sektörlerinde çalışan Kırşan MTA Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı ve Genel Müdür Yardımcılığı, Başkent Doğalgaz Genel Müdür Yardımcılığı ile Özelleştirme İdaresinde Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunmuş ve 30 yıllık kamudaki bürokratik görevlerinden sonra kendi isteğiyle emekli olup özel sektöre geçmiştir. İbrahim Halil Kırşan halen Çiftay A.Ş Enerji ve Maden Grubu Başkanı olarak görev yapmaktadır.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Uzmanlar kan sulandırıcı ilaç kullanımı konusunda uyardı Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, herhangi bir doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaç kullanılmaması gerektiği konusunda uyardı. Tüm dünyada etkili olan Covid-19 sonrası kan sulandırıcı ilaç kullanımı yaygınlaştı. Doktor önerisi olmadan kan sulandırıcı ilaçların kullanımının faydadan çok sağlığa zararlı olabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, bir ihtimalle kan sulandırıcı ilaçların var olan ülseri kanatabileceğini ve beyin kanamasına neden olabileceğini belirterek, risk oluşturabileceğini vurguluyor. Uzmanlar, kalp ve damar hastalıklarından korunmak için düzenli sporun ilaçtan daha faydalı olduğu tavsiyesinde de bulunuyor. “Ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir” İHA muhabirine konuşan Hastane Başhekimi ve Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kan sulandırıcı ilaçların koronavirüs sürecinden sonra sık sık sorulan sorular arasında olduğunu belirtti. Kan sulandırıcı ilaçların bir taraftan faydası varken, bir taraftan da kanamaya uygun zemin hazırladığını ifade eden Doç. Dr. Sarıkaya, "Kan sulandırıcı kullanmak iki tarafı keskin bıçak gibidir. Haftada 2-3 gün aspirin kullanayım veya sürekli aspirin kullanayım diye kendi kendimize verdiğimiz kararlar uygun değildir. Mutlaka bir doktor kontrolünden geçtikten sonra kullanacağız. Kan sulandırıcılar özellikle kardiyovasküler hastalıklarda korumada kullanılan ilaçlardır. Yoksa hiç muayene yapmadan, gerekli ileri değerlendirmeler yapmadan kan sulandırıcı kullanmanın herhangi bir faydası olmadığı gibi zararlı da olabilir. Var olan ülseri kanatabilir, beyin kanamasına yol açabilir. Kan sulandırıcılar uygun endüksiyonlarda kullandığında hastada ölüm riskini azalttığı için önemli ilaçlar ama mutlaka iyi bir değerlendirme, iyi bir anamnez, iyi bir fiziki muayene ve 10 yıllık kardiyovasküler hesaplaması sonucu öneririz” dedi. “Günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” Genellikle insanların kalp krizi geçirmemek için kan sulandırıcı ilaçlara başladığını dile getiren Sarıkaya, "Eğer kalp krizi geçirmek istemiyorsak ilaçtan daha faydalı olan egzersiz ve diyetle birlikte varsa risk faktörleriyle mücadele etmek gerekiyor. Örneğin tütün kullanımı varsa ondan uzaklaşma, sigara ve sigara ürünlerinin tamamından uzak durmalıyız. Yine varsa bir şeker hastalığını tedavi etme veya varsa bir kolesterol hastalığı bunu tedavi ederek bu riski azaltabiliriz. Ailede genç yaşta kalp krizi varsa, bununla beraber sigara içiyorsanız kalp krizi geçirme neredeyse kaçınılmaz oluyor. Diyet yapın, fazla kilonuz varsa bunlardan kurtulmaya çalışarak günlük en az yarım saat tempolu yürüyüşle riski en aza indirin” diye konuştu.
Bursa Bursa Uludağ Üniversitesinin acı günü Bursa’da vefat eden Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünün 43 yıllık öğretim üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlandı. Kanser tedavisi gören Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit, hayatını kaybetti. Prof. Dr. Yiğit, son yolculuğuna 43 yıl boyunca görev yaptığı Makine Mühendisliği Bölümü önünden uğurlandı. 2 dönem Mühendislik Fakültesi Dekanlığı ve bir süre Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü yapan Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için Ali Durmaz Makine Mühendisliği Bölüm Binası önünde cenaze töreni düzenlendi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, rektör yardımcıları, dekanlar, akademisyenler, idari personel, öğrencileri, ailesi ve çok sayıda seveni katıldı. Törende kısa bir konuşma gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kendisini asistan olduğu dönemden itibaren tanıdığını ve son derece kıymetli bir hoca olarak gördüğünü belirtti. Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit’i iyi bir insan ve iyi bir olarak bildiklerini kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, “Mekanı cennet olsun. Yakınlarına Allah’tan sabırlar niyaz ediyorum. Çalışkan, iyi niyetli, dürüst ve dost canlısı birisi olarak tanıdım. Herkes de hocamızı bu özellikleriyle bilmektedir. Hürmet ettiğimiz, üst kuşak abi hocalarımızdan birisiydi. Allah’tan rahmet diliyoruz” şeklinde konuştu. Yoğun bir katılımın olduğu törende ailesi, sevenleri ve dostları da Prof. Dr. Abdulvahap Yiğit için duygularını dile getirdi. Yiğit’in 15 Temmuz Şehitler Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Ertuğrul Mezarlığı’na defnedildi.
Edirne Edirne’de üniversite öğrencilerinden Filistin’e destek gösterisi Edirne’de İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla bir araya gelen Trakya Üniversitesi öğrencileri, sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirdi. Trakya Üniversitesi öğrencileri, İsrail’i "Say Stop" diyerek protesto etti. Bolca Ana Yemekhanesi önünde bir araya gelen üniversite öğrencileri, ellerinde Türk ve Filistin bayrakları ile dövizler taşıyarak Balkan Yerleşkesi’ndeki Yaşam Merkezi’ne kadar yürüdü. Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları Üniversiteler Birimi Edirne Başkanı Eren Çam okudu. 1948’den bugüne kadar milyonlarca masum ve mazlum Filistinliyi göç, kıtlık ve ölümle sınayan İsrail yayılmacılığının 7 Ekim 2023 itibariyle tarihin akışı içerisinde insanlığın utanç tablosu olarak değerlendireceği bir soykırım halini aldığını söyleyen Çam, "209 gündür çocuk, kadın, erkek, genç, yaşlı, engelli ayırt etmeksizin 35 bin kişinin İsrail barbarlığı tarafından katledildiği, binlerce kişinin evinden, yurdundan göçe sürüklendiği, kundaktaki bebeklerin bombardımanlar sonucunda enkaz altında can verdiği bir soykırım yaşanmaktadır. İnsanlığın yaşadığı acıları canı yananın rengine, dinine ve diline göre tasnif etmeyi, kınamayı ve lanetlemeyi kendisine paye bilen iki yüzlü egemen güçler ile uluslararası örgütler ise vahşeti yaşatan İsrail olunca bir kez daha sessiz kalmayı, katledilen bebeklerin görüntülerine karşı gözlerini kapatmayı, masum kadınların feryatlarına karşı kulaklarını tıkamayı tercih etmişlerdir" dedi. Arizona’da, Florida’da, Ohio’da, Texas’ta, Kaliforniya’da yıllardır sırtlarını dayadıkları tüm üniversitelerin artık onlar için tehlikeden ibaret olduğunu aktaran Çam, Gazze’de yaşanan katliama karşı on binlerce gencin katılımıyla ilk günden bugüne kadar gerçekleştirilen "Say Stop" eylemleri, boykot çağrıları ve yardım faaliyetlerine ara vermeden devam edeceklerini ifade etti. Eylem basın açıklamasının ardından sona erdi.
Eskişehir Anadolu Üniversitesinde International Staff Mobility Week Programı başladı Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Birimi, 2024 Anadolu International Staff Mobility Week etkinliğine ev sahipliği yaptı. Bu yıl ikincisi düzenlenen etkinliğe 9 farklı ülke ve 11 farklı yükseköğretim kurumundan çok sayıda akademisyen ve personel katılım gösterdi. Hem Avrupa Birliği ülkeleri hem de Avrupa Birliği ülkeleri dışındaki ülkelere öğrenci ve personel hareketliliği imkânı sunan Erasmus+ Programı katkılarıyla düzenlenen etkinliğin açılış törenine Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Resül Usul, Uluslararası İlişkiler Birimi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu başta olmak üzere çok sayıda kişi katılım gösterdi. UİB Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu’nun moderatörlüğünde başlayan ilk oturumun ardından Bosna Hersek, Ürdün, Bulgaristan, Kosova, Fas, Filistin, Polonya, Ukrayna gibi ülkelerden gelen yükseköğretim kurumu temsilcileri, gerçekleştirdikleri sunumlar ile yükseköğretim alanındaki çalışmaları hakkında katılımcılara bilgi verdiler. Dört gün boyunca paneller, eğitimler ve geziler düzenlenecek Dört gün sürecek olan etkinlikte gerçekleşecek olan paralel oturumlarda katılımcıların katkılarıyla yükseköğretimde uluslararasılaşmanın önemi vurgulanacak, Erasmus+ Uluslararası Kredi Hareketliliği ve Kağıtsız Erasmus (Erasmus Without Paper) konularında deneyim paylaşımları gerçekleştirilecek. Program kapsamında ayrıca katılımcılar, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Bilimleri Fakültesi, Hukuk Fakültesi ve Turizm Fakültesi akademisyenleri ile ikili iş birlikleri için bir değerlendirme toplantısı da gerçekleştirecek. 10 ülkeden gelen katılımcılara Türkiye’yi, Türk kültürünü ve şehri en iyi şekilde tanıtmak amacıyla rehber eşliğinde Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi, Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı, Odunpazarı, Seyyid Battal Gazi Külliyesi ile Frigya Vadisi ziyaretleri de geçekleştirilecek. Program dahilinde ayrıca Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü ile de Türk Yemeği Atölyesi düzenlenecek. Etkinlikler, değerlendirme oturumu ve sertifika takdimi ile sona erecek.