POLİTİKA - 28 Haziran 2020 Pazar 14:33

Dışişleri Bakanlığı’ndan ABD İnsan Ticareti Raporu’na tepki

A
A
A
Dışişleri Bakanlığı’ndan ABD İnsan Ticareti Raporu’na tepki

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2020 yılı İnsan Ticareti Raporu’nda ülkemizin insan ticaretiyle mücadelesini arttırdığı teyit edilmektedir.

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2020 yılı İnsan Ticareti Raporu’nda ülkemizin insan ticaretiyle mücadelesini arttırdığı teyit edilmektedir. Buna karşın, Türkiye’nin bir üst kategoriye çıkarılmamış olması hayal kırıklığı oluşturmuştur" ifadeleri kullanıldı.


Dışişleri Bakanlığı, ABD İnsan Ticareti Raporu’nun Türkiye’ye ilişkin bölümü hakkında yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2020 yılı İnsan Ticareti Raporu’nda ülkemizin insan ticaretiyle mücadelesini arttırdığı teyit edilmektedir. Buna karşın, Türkiye’nin bir üst kategoriye çıkarılmamış olması hayal kırıklığı oluşturmuştur. Türkiye, 4 milyona yakın yerinden edilmiş kişiye ev sahipliği yapmakta ve bölgemizde yaşanan istikrarsızlıklar nedeniyle her yıl daha fazla oranda artan göç yükünü omuzlamaktadır. Buna rağmen, Türkiye, insan ticaretiyle kararlı bir şekilde mücadele etmektedir. Bu çerçevede, taraf olduğu sözleşmeleri ve ilgili kanunları yetişmiş kadrolarıyla uygulamaya, toplumda bu konuda farkındalık oluşturmaya, mağdurları etkin bir şekilde tespit etmeye ve korumaya, suçluları adalet önüne çıkarmaya, sivil toplum ve uluslararası kuruluşlarla işbirliğine devam etmektedir" denildi.


"Rapordaki bulgular PKK/YPG’nin çocuk kaçırmak dahil işlediği suçlarla bir terör ve suç örgütü olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" ifadesine yer verilen açıklamada şunlar kaydedildi:


"Dolayısıyla bu rapordaki veriler de ABD’nin bu terör örgütünü meşru ortak olarak kabul etmekten vazgeçmesi gerektiğini göstermektedir. Raporda, terör örgütü PKK tarafından zorla kaçırılan çocuklara atıf yapılırken, Diyarbakır’da 303 gündür eylem yapan 140 aileye, evlatlarına kavuşan 13 aileye yer verilmemiş olması ise eğer kasıtlı değilse, büyük bir eksikliktir. Türkiye, ciddi bir insan hakkı ihlali olan insan ticareti suçunun cezalandırılması ve suç mağdurlarının korunması için her türlü çabayı göstermeye ve uluslararası işbirliğini geliştirmeye kararlıdır".

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.