SPOR - 12 Temmuz 2020 Pazar 20:41

Süper Lig: MKE Ankaragücü: 1 - Galatasaray: 0 (Maç sonucu)

A
A
A
Süper Lig: MKE Ankaragücü: 1 - Galatasaray: 0 (Maç sonucu)

Süper Lig Cemil Usta Sezonu 32.

Süper Lig Cemil Usta Sezonu 32. hafta mücadelesinde MKE Ankaragücü, sahasında Galatasaray’ı 1-0 mağlup etti.



Maçtan dakikalar (İkinci yarı)


55. dakikada Taylan Antalyalı’nın pasında topla buluşan Ömer Bayram’ın ortasında ceza sahası içinde Belhanda’nın vuruşunda meşin yuvarlak auta çıktı.


57. dakikada Pinto’nun Adem Büyük’e ceza sahasının hemen dışından yaptığı faul sonrası kazanılan serbest vuruşu kullanan Ömer Bayram’ın şutunda top yan kale direğinden oyun alanına geri döndü.


61. dakikada Emin Bayram’ın ceza sahası içerisinde Michalak’a yaptığı müdahale sonrasında hakem Atilla Karaoğlan penaltı noktasını gösterdi.


62. dakikada penaltı atışını kullanan Scarione’nin vuruşunda top ağlarla buluştu. 1-0


90. dakikada Selçuk İnan’ın ceza sahasının dışından vuruşunda top kaleyi bulmadı.



Stat: Eryaman


Hakemler: Atilla Karaoğlu x, Esat Sancaktar xx, Samet Çavuş xx


MKE Ankaragücü: Friedrich xx, Kitsiou xx, Kulusic xx, Pazdan xx, Pinto xx, Faty xx, Lukasik xx, Scarione xx (Sedat Ağçay dk. 81 ?), Michalak xx (Atilla Turan dk. 90+5 ?), Lobzhanidze xx (İlhan Parlak dk. 74 xx), Orgill xx (Rivas dk. 90 ?)


Yedekler: Korcan Çelikay, Mahmut Akan, Cebrail Karayel, Fatih Tultak, Orkan Çınar, Ender Aygören


Teknik Direktör: İbrahim Üzülmez


Galatasaray: Okan Koçuk xx, Linnes xx, Emin Bayram xx, Marcao xx, Saracchi xx, Belhanda xx (Selçuk İnan dk. 77 xx), Taylan Antalyalı xx (Mariano dk. 77 xx), Seri xx (Ahmet Çalık dk. 89 ?), Emre Akbaba xx (Yunus Akgün dk. 89 ?), Ömer Bayram xx (Sekidika dk. 77 xx), Adem Büyük xx


Yedekler: Berk Balaban, Şener Özbayraklı, Jimmy Durmaz


Teknik Direktör: Fatih Terim


Gol: Scarione (dk. 62 (pen.) (Ankaragücü),


Sarı Kartlar: Belhanda, Marcao, Saracchi (Galatasaray), Pazdan, Kitsiou, Orgill, Mahmut Akan (Ankaragücü)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.