SAĞLIK - 25 Ekim 2020 Pazar 09:40

(Özel) Covid-19 hastası: “Torunu kucaklayıp öpüyorduk, 2 gün ateşlendi sonra kenara çekildi”

A
A
A
(Özel) Covid-19 hastası: “Torunu kucaklayıp öpüyorduk, 2 gün ateşlendi sonra kenara çekildi”

Son günlerde kapalı ortamlarda bir araya gelmeler sonucunda Covid-19 vaka sayısındaki artış devam ediyor.

Son günlerde kapalı ortamlarda bir araya gelmeler sonucunda Covid-19 vaka sayısındaki artış devam ediyor. 11 günlük yoğun bakım tedavisinin ardından servise alınan 53 yaşındaki Hamza Akgün, “Sürekli de kucaklayıp öpüyorduk. Torun 2 gün ateşlendi. Ondan sonra karşıya çekildi. Hepimizi sıradan zımbaladı diye düşünüyorum” dedi.


Covid-19 yoğun bakım servisinde 11 günlük tedavisinin ardından normal servise alınan 53 yaşındaki Hamza Akgün, “2 hafta öce baş ağrısından dolayı hastaneye gittim. Bir test yapıldı ve testimin sonucu pozitif çıktı. 2 gün Elmadağ Hastanesinde serviste yattım. Oradaki cihazların beni rahatlatmayacağını söylediler. Daha sonra beni ambulansla Gazi Mustafa Kemal Hastanesine getirdiler ve yoğun bakıma aldılar. 11 gün yoğun bakımda yattım. 11 günlük süreç için bütün personele teşekkür ediyorum. Tabii ki yoğun bakım sürecinde bazı sıkıntılar olacak. Hep iyi olacak diye bir kaide yok. Ama en güzel tarafı şudur ki, sağlık çalışanlarının, doktorların birebir ilgilenmesi” ifadelerini kullandı.



“Torunu kucaklayıp öpüyorduk, 2 gün ateşlendi sonra kenara çekildi”


Mesleğinin aşçılık olduğunu ve bu yüzden sürekli hijyenine dikkat ettiğini, bundan dolayı da kendine bulaşmayacağını düşündüğünü dile getiren Akgün, “Benim 2 yaşında bir torunum var. Sadece tahmin üzerine yürütüyorum. Torun aramızda bir maskot gibi dolaşıyor. Bundan zannedersem. Çünkü gelinim, oğlum, kızım, eşim, yeğenim ve yeğenimin kocası, biz böyle bir aile içerisindeyiz. Ama bu Covid-19 döneminde baya ciddi bir şekilde mesafeleri de koruduk. Ama torunumu birimizden birimiz sevdik. Sürekli de kucaklayıp öpüyorduk. Torun 2 gün ateşlendi, ondan sonra karşıya çekildi. Hepimizi sıradan zımbaladı diye düşünüyorum. Ama fazla büyük bir belirti vermedi bana” şeklinde konuştu.



“Bu mücadelenin ön safhalarında savaşan insanlarız”


Covid-19 yoğun bakım servisinde kendi isteği ile çalıştığını belirten Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi Yoğun Bakım Sorumlusu Dr. Buket Bayram ise, “Yoğun bakım tabii ki çok zor bir süreç. Hem hasta hem de sağlıkçılar açısından. Bu mücadelenin ön safhalarında savaşan insanlarız. Tabii bu hasta yakınları için de oldukça sıkıntılı bir süreç. Ama elimizden geldiğince hastalara olsun, hasta yakınlarına olsun güven vermeye çalışıyoruz. Tabii sağlık çalışanlarının da kaygısı var. Sonuçta hepimizin bir ailesi var. Acaba hastalık bana da bulaşır mı kaygısı yaşıyoruz. Yakınlarımıza ve çevremize hastalık bulaştırma endişesi yaşıyoruz. Hastalıktan vefat edenler için onun üzüntüsünü yaşıyoruz. Yani zorlu bir süreç ve inşallah bu zorlu süreci atlatacağımızı ümit ediyorum” diye konuştu.



“Doktor, hemşire, personel hepsi tulumun içinde, hastalar hiçbirini ayırt edemiyorlar”


Covid-19 sürecinde yoğun bakım tedavisinin hasta ve hasta yakınları için zorlu geçtiğini, bu süreçte en önemli şeyin moral olduğunu belirten Dr. Bayram, “Yoğun bakım süreci şöyle zorlu geçiyor. Hastalar hiçbirimizi tanımıyor. Doktor, hemşire, personel hepsi tulumun içinde, hiçbirini ayırt edemiyorlar. Yakınları ile diyalog kuramıyor. Biz onun için elimizden geldiğince hasta yakınlarına saat 12.00 ile 15.00 arasında bizzat arayarak doktor bilgi veriyor. Hatta hasta yakınları da kendi iletmek istediklerini söylüyorlar. Mesela şu anda yatan bir hastam var, Murat Bey. Bana tembih etti, ’Eşimi arayın arabamın aküsü biter, çalıştırsın, caminin orada öğle namazı ile ikindi namazı arasında’ diye. Şimdi birazdan arayıp eşine onu bildireceğim. Uzun süre yatan bazı hastalarımızın ailelerini görüntülü arıyoruz bizim nezaretimizde, yakınları ile görüşebilsin diye. Yani moral çok önemli işin açıkçası” açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Lösemi tedavisi gören genç kıza hastanede evlilik teklifi İzmir’de lösemi tedavisi gören Nehir Yurtsever, kaldığı hastanede erkek arkadaşı Emre Coşkun tarafından sürpriz bir evlilik teklifi aldı. İzmir’in Buca ilçesinde yaşayan 19 yaşındaki Nehir Yurtsever, bacaklarında morluklar oluşması üzerine doktora başvurdu ve genç kıza lösemi teşhisi kondu. Daha sonra Yurtesever’in tedavisine İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi’nde başlandı. Bu zorlu süreçte sevgilisini yalnız bırakmak isteyemeyen Nehir Yurtsever’in 20 yaşındaki erkek arkadaşı Emre Coşkun, İstanbul’daki okulunu dondurup İzmir’e geldi. Burada kız arkadaşına refakatçilik yapan Coşkun, sürpriz bir evlilik teklifine imza attı. Hastane odasında dansa kaldırdığı sevgilisine ‘Benimle evlenir misin?’ diyen Emre Coşkun, Nehir Yurtsever’in ‘Evet’ cevabını vermesi sonrasında ailesi ve arkadaşları da hastane bahçesinde ‘Kalk Kız Evlencez’ pankartı açtı. “Evlilik teklifine çok şaşırdım” Evlilik teklifi aldığı için çok mutlu olduğunu dile getiren Nehir Yurtsever, “Hayata karşı yeni bir böyle tutunmak için tekrar böyle bir amaç oldu. Böyle durumlarda motivasyon gerçekten çok önemli. Ben de bunu yaşayınca çok şaşırdım çünkü böyle şey hiç beklemiyordum. Bunu böyle ara sıra konuşuyorduk ama çok seneler sonra olacak diye konuşuyorduk ama hiçbir şey ertelememe kararı aldık. Çok mutluyum, heyecanlıyım. Yani buradan hemen çıkıp bu anları yaşamak istiyorum. Buradan çıktıktan sonra öncelikle tamamen iyileşip, İtalya’ya gitmek istiyoruz. Orayı ilk sevgili olduğumuz zamandan beri görmek çok istiyoruz. Biz Kiraz Mevsimi dizisi sayesinde de tanıştık diyebiliriz. O yüzden bizim için o dizinin geçtiği yer de çok önemli. Hatta belki izlerlerse de falan da bizim için böyle çok anlamlı. Olursa düğünümüzde de o şarkılarla dans etmek istiyoruz. Polonya’ya gitmek istiyoruz okumak için. Olur mu olmaz mı bilmiyorum ama onun dışında işte yeni yerler görmek, kendi yapmadığımız şeyleri yapmak özellikle ben cesaret edemediğim ne varsa buradan çıktıktan sonra cesaret edip yapmak istiyorum” diye konuştu. “Evlilik teklifi morali açısından güzel oldu” Lösemi tedavisinin uzun sürdüğünü ve sabır gerektirdiğini ifade eden Hemotoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Seçkin Çağırgan “Bu dönem boyunca moralini yüksek tutabilmesi tabii ki yakın çevresinin destekleri çok önemli. Burada tabii ki hastalığının ilk gününde böyle bir teklif almış olması onur sevindiren moralini yükselten bir teklif almış olması onun açısından iyi bir başlangıç diyebilirim moralini düzeltmesi açısından iyi başlangıç diyebilirim” dedi. “Akut lösemiler artık günümüzde tedavi edilebiliyor” İlk hastaneye geldiğinde Nehir Yurtsever’in telaşlı olduğunu söyleyen Hemotoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Seçkin Çağırgan, “Arkadaşları ve ailesiyle birlikte hastanemize geldiler. Nehir’e hastalığıyla ilgili ön bilgiler verdik, rahatlatmaya çalıştık. Çünkü akut lösemiler artık günümüzde tedavi edilebilir hastalıklar arasında özellikle gençler hastalarımızda yüksek oranda uygun tedavilerle hastalığından tamamen kurtarmak mümkün olabiliyor” şeklinde konuştu.
Muğla Bodrum’un yolları yenilendi Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Bodrum’un en önemli sorunlarından biri olan altyapı eksiklerinin tamamlanması için önemli projeler hayata geçirildi. Yaklaşık 1 Milyar 250 Milyon TL yatırımla kanalizasyon, atıksu arıtma tesisleri, terfi merkezleri ve istasyonları, içme suyu hatları gibi birçok farklı proje Bodrum halkının hizmetine sunuldu. Bu çalışmalar hayata geçirilirken Yarımada’nın farklı noktalarında kazı çalışmaları yapıldı ve yollarda bozulmalar meydana geldi. Bu nedenle bozulan yollarda Büyükşehir Belediyesi ile Bodrum Belediyesi asfaltlama çalışmaları başlattı ve 10 mahallede sıcak asfalt çalışması yapılarak vatandaşların hizmetine sunuldu. Çalışmalar kapsamında Akyarlar 3,50 km, Turgutreis 5,70 km, Gümüşlük 1,65 km, Koyunbaba 2,50 km, Geriş 4,10 km, Yalıkavak 6,80 km, Gündoğan 4,92 km, Gölköy 3,00 km, Kızılağaç 1,90 km ve Çiftlik 3,93 km olmak üzere toplam 38 km yol çalışması yapıldı. Bodrum Yarımadasında yaşayan vatandaşlar ve esnaflar yolların yapılmasından dolayı mutlu olduklarını belirttiler. 30 yıldır Yalıkavak’ta esnaflık yapan Benan Gönülal, yaptığı açıklamada çalışmaların ardından yolların güzel hale geldiğini ve bu şekilde özellikle yerel turistin bölgeye daha çok geleceğini söyledi. Gönülal, “30 yıldır Yalıkavak’ta beyaz eşya sektöründe esnaflık yapıyorum. Ben nerdeyse her gün bu caddeyi kullanıyorum. Yolumuz, yapılan çalışmaların ardından çok güzel oldu. Şu günkü hali gerçekten çok güzel. Bir diğer açıdan baktığımızda turizmdeki en büyük eksikliğimiz yollardı. Ancak bu tür çalışmalarla yerli turistin ilgisini daha çok çekebiliriz” dedi. Yine Turgutreis’te 36 yıldır esnaflık yapan Kamuran Çaray, “İki sene önce çok kötüydü. Dışarıdan gelen insanlar çok şikayet ediyordu. Ben turistik bir işletmenin sahibiyim. Sevinçiliyz, daha iyi olur diye umuyorum” diye konuştu. Turgutreis bölgesinde çiçekçilikle uğraşan Hasan Ali Ünlü, kanalizasyon çalışmaları sırasında yolların çok bozulduğunu ancak bundan sonrasının güzel olduğunu söyledi. Ünlü, “ Bundan önce kanalizasyon çalışması vardı. Bu nedenle yollarımız berbattı. Bunun zorluğunu çektik ve bundan sonrası güzel olacak. Şu an yolların son hali çok güzel. Biz eskiden kanalizasyonumuzu vidanjörle çektiriyorduk, şimdi kanalizasyonumuz bağlanacak. Ayrıca asfaltlarımız ve yollarımızda güzel oldu” diye konuştu.