GENEL - 27 Ekim 2020 Salı 15:28

Bakan Pakdemirli: “Hobi bahçelerine müsamaha göstermeyeceğimiz bilinmeli”

A
A
A
Bakan Pakdemirli: “Hobi bahçelerine müsamaha göstermeyeceğimiz bilinmeli”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Belediyelerimiz bizimle iş birliği yapmak istiyorlarsa, bilhassa hobi bahçesi adı altında tarım arazilerinin amacı dışında kullanılmasına engel olabilirler.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Belediyelerimiz bizimle iş birliği yapmak istiyorlarsa, bilhassa hobi bahçesi adı altında tarım arazilerinin amacı dışında kullanılmasına engel olabilirler. Kanundaki boşluklar istismar edilerek ortaya çıkarılan bu hobi bahçesi sorununu, en kısa zamanda Meclis’te çözmüş olacağız" dedi.


Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı’na katıldı.


Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Pakdemirli pandemi sürecinde, sağlık ve gıda-tarım sektörünün öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurgulayarak “Her iki alanda da girdiğimiz imtihandan alnımızın akıyla çıktık. Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı sıkıntıları, güçlü, sağlık ve tarım altyapımız sayesinde kolayca göğüsledik. Ve hatta kendi ihtiyacını karşılamasının ötesinde, aramızda dostluk köprüsü kurduğumuz birçok dost ve kardeş ülkeyle de imkanlarımızı paylaştık” dedi.



"Markalaşmaya belediyelerimizin sahip çıkması gerek"


Artık satılan ürünün sadece ambalajının değil, onun hikâyesinin ve markasının insanların tercihlerini etkilediğini belirten Pakdemirli “İşte tam da burada, belediyelerimize çok büyük işler düşüyor. Bilhassa yereldeki bütün tarım, gıda ve orman ürünlerinin markalaşmasını sağlamak, hikâyelerinin yazılmasına yardımcı olmak, üreticimize rehberlik etmek, çiftçimize yardımcı olmak, belediyelerimizin sahip çıkması gereken önemli konulardır. Bu manada sizler, üreticimizi destekleyip yönlendirdikçe, biz de Bakanlık olarak her türlü desteği vereceğiz, bunun da sözünü buradan vermiş olayım” diye konuştu.


Birçok belediye sınırları içerisinde kırsal alanların önemli yer tuttuğunu söyleyen Bakan Pakdemirli şöyle devam etti:


“Kırsal alanlarda; üretim, katma değeri artıran faaliyetler ve istihdam öne çıkıyor. Bakanlık olarak; “Kırsal alanda refahı yükseltmek, kırsalda gelir ve istihdam olanaklarını artırmak ve kırsal ekonomiyi çeşitlendirmek” hedefiyle 81 ilimizde yoğun şekilde çalışıyoruz. Kırsaldaki yatırımlara önemli destek sağlıyor, kadınlarımıza, gençlerimize yeni iş imkânları oluşturmaya gayret ediyoruz. Bugüne kadar genç çiftçi ve ORKÖY projeleri dâhil olmak üzere yaklaşık 316 bin projeye, 12,2 Milyar Lira hibe desteği sağladık. Bu destekler sayesinde, kırsalda yaklaşık 20 milyar liralık yatırım yapıldı, doğrudan 230 bin yeni istihdam oluşturuldu. Ekonomik yatırımları 2025’e kadar uzattık. TKDK- IPARD kırsal kalkınma destekleri devam ediyor.”



Belediyeler Çiftçilerimizin Projelerden Haberdar Olmasına Yardımcı Olmalı


Dijital Tarım Pazarı, yani DİTAP’la kırsaldaki üreticileri ve tüketicileri bir araya getirdiklerini, ayrıca tarımsal üretim ve girişimcilik konusunda toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla “Geleceğin Tarımı, Tarımın Geleceği” platformunu hayata geçirdiklerini belirten Pakdemirli sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bu platform ile de, tarımdaki potansiyeli ve yeni fırsatları, sektöre yatırım yapmak isteyen ve ilgisi olan girişimcilere aktarıyoruz. Bu minvalde belediyelerimizi de bu platforma destek vermeye, girişimcileri bu platforma yönlendirmeye davet ediyorum. Bu kapsamda girişimcilerimiz için fizibilite raporları ve yatırım rehberleri hazırladık. Sizlerden isteğimiz, Müdürlüklerimizle iletişim halinde olmanız ve çiftçimizi, yetiştiricimizi bu projelerden daha çok haberdar etmeniz. Onlara vizyon çizmeniz, ufuk açmanız, yardımcı olmanız.”



45 milyon kişiye içme ve kullanma suyu temin ettik


Diğer bir konularının da; hayatın ana kaynağı olan su konusu olduğuna vurgu yapan Bakan Pakdemirli “Su, bu yüzyılın stratejik mücadele alanlarından birisi. Son 18 yılda, tam 585 adet baraj inşa ettik. Bu oran, Cumhuriyetin ilk 70 yılında yapılan baraj sayısının tam 2 katıdır. DSİ, bütün şehirlerin içme ve kullanma suyu yatırımlarını belediyelerle protokol yaparak yatırım programına alınması kaydıyla yapabilir hale geldi. Ülkemizde şu anda DSİ eliyle bitirilen 340’a yakın içme suyu tesisi hizmet vermekte. Bu tesislerle 45 milyon kişiye, 4,5 milyar metreküp içme kullanma suyu temin edilmektedir. İnşallah 2023 yılına kadar bu rakamın, toplam 5 milyar metreküp’e ulaşmasını hedefliyoruz. Yine 2040 ve 2071 yılına kadar su sıkıntısı yaşanmaması için, güvenilir su kaynaklarını 81 ilimize ulaştırmak için, çalışmalarımız son sürat devam ediyor. Ayrıca inşa ettiğimiz atıksu tesisleri ile de, günlük 236 bin m atık suyun arıtılarak, tarımsal sulamada kullanılmasını sağlıyoruz. Bu konudaki hedefimiz de; 2023 yılında, günlük 750 bin m atık suyu kullanılabilir hale getirmek” ifadelerini kullandı.


Hayvancılığa Bakanlık olarak gerekli desteği sağladıklarını ifade eden Pakdemirli “Bu kapsamda son iki yılda; hayvancılık desteklerini yüzde 78 artışla, 6,6 Milyar Liraya çıkardık. Yine son iki yılda; büyükbaş hayvan varlığını yüzde 8 artırarak 18,6 milyon başa, küçükbaş hayvan varlığını ise yüzde 20 artırarak, 55,1 milyon başa çıkardık. Süt üretimiz yüzde 4 artışla 23 milyon tona, kırmızı et üretimimiz ise yüzde 7 artışla, 1,2 milyon tona ulaştı. Su ürünleri üretimimiz %33 gibi rekor bir artışla, 837 bin tona ulaştı. Su ürünleri ihracatında 2023 hedefi olan 1 Milyar Doları, tam 4 yıl önce 2019’da yakaladık” açıklamasını yaptı.



"Daha yeşil bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz"


Ormanların ülkemizin stratejik bir meselesi olduğunu belirten Bakan Pakdemirli şöyle devam etti:


“Hizmete açtığımız 1.556 adet mesire yeri ve şehir ormanımız bulunmakta. Bakanlığımıza ait pek çok mesire yeri; il, ilçe ve belde belediye başkanlıklarımızca işletilmektedir. Tabi mevcut orman varlığımızı artırmak için, güçlü orman teşkilatımızla birlikte gece-gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Geçen yıl, Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle ilan edilen 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü’nde, “Geleceğe Nefes” projesi kapsamında, 11 Milyon fidanı toprakla buluşturmayı hedeflemiştik. Hamdolsun, başta vatandaşlarımız olmak üzere, kurum, kuruluş ve belediyelerimizin de katkılarıyla hedefimizi aşarak, 13,8 milyon fidanı toprakla buluşturduk. İnşallah bu yıl da, 11 Kasım günü sizlerin de katkılarıyla, vatandaşlarımızla birlikte, pandemi şartlarına riayet ederek, bini aşkın lokasyonda fidanlarımızı hep birlikte toprakla buluşturacağız. İnanıyorum ki inşallah, daha yeşil bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz”


Gıda denetimleri konusuna da değinen Bakan Pakdemirli “Tarladan çatala, üretimden tüketime gıda zincirindeki her aşamadan sorumluyuz. Bu doğrultuda; belediyelerimizle ortak bir çalışma alanımız var ki, o da gıda denetimleri. Gıda denetim sayısını; Bakanlık olarak yüzde 8 artırarak, yıllık 1,2 Milyonun üzerine çıkardık. 2012 yılından bu yana; 26 defa, 1609 firmada, 3605 farklı parti ürünü kamuoyuna duyurduk.2020 yılında gıdalarda taklit ve tağşiş yapan firmaları 5 kez ifşa ettik. Yapmış olduğumuz ifşalarla hem üreticimizde, hem de tüketicimizde farkındalık oluşturuyoruz. Bu anlamda belediyelerimizin çabası her türlü takdirin üzerinde. Bundan sonra da, vatandaşımızın sağlığıyla oynayanlara karşı, sizlerden daha güçlü destek bekliyoruz” diye konuştu.



İsrafla ve kayıplarla mücadele konusunda belediyelerin desteği önemli


Geleceğe Nefes” gibi önemsediği bir diğer projenin de israfa karşı başlattıkları Gıdanı Koru, Sofrana Sahip Çık kampanyası olduğunu söyleyen Pakdemirli “Biz soframızı kardeşleriyle paylaşan, yerdeki ekmeği öpüp yükseğe kaldıran bir milletiz. Fakat dünyada gıda paylaşımındaki adaletsizlik, son 50 yılda giderek büyüdü. Ve israf, soluksuz bir şekilde artmaya devam etti. Şimdi size çok çarpıcı rakamlar vermek istiyorum, bakın: Dünyada üretilen gıdanın her yıl 3’te 1’i, kayıp veya israf oluyor. Yani 1,3 milyar ton gıda, ya kaybediliyor ya da israf ediliyor. Üretilen gıdanın, tarladan perakendeye gelinceye kadar, yüzde 14’ü kayboluyor. Dünyada her 9 insandan 1’i açlıkla karşı karşıya iken, 670 milyondan fazla yetişkin ve 140 milyon genç obezite sorunu yaşıyor. Evet, elbette dünyada herkes için gıda var. Ancak mevcut dünya düzeni, her gece 821 Milyon kişinin yatağa aç girmesine neden oluyor. Ülkemizde ise, her yıl 18,8 milyon ton gıda çöpe gidiyor. Bu da yaklaşık 625 bin çöp kamyonunun taşıdığı çöp miktarına denk geliyor. Ülkemizin yıllık gıda cirosu, 500 milyar liradır. Şu an ülkemizde önemli bir toplumsal farkındalık meydana getirebilir, yüzde 2’lik bir tasarruf sağlayabilirsek, 10 Milyar Liramızı çöpe atmamış oluruz. Çünkü bu rakam, 360 bin ailenin yıllık asgari geçimi demektir. Bu tasarruf oranını yüzde 5’e çıkartırsak da, 25 milyar liramızı çöpe atmamış oluruz. Çünkü bu rakam da 900 bin ailenin yıllık asgari geçimi demektir! İşte bu noktada, israfla ve kayıplarla mücadele konusunda belediyelerin desteği, bizim için çok çok önemli” ifadelerini kullandı.



"Hobi bahçelerine müsamaha göstermeyeceğimiz bilinmeli"


Tarım ve ormancılık ile ilgili daha birçok konuda belediyelerin, faaliyetler yürütebildiğine işaret eden Bakan Pakdemirli sözlerine şöyle devam etti:


“Örneğin; Belediye mülkiyetindeki boş ve atıl tarım arazilerinin ekilmesi konusunda vatandaşımıza önderlik edebilirsiniz. İmar çalışmaları sırasında tarım alanlarının korunmasını sağlayabilirsiniz. Küçük ölçekli sulama ve altyapı projeleri ile bizim büyük çaplı projelerimizde destekleyici ve tamamlayıcı olabilirsiniz. Yine illerinizde atık su arıtma tesisleri kurarak, buradan çıkan suyun bitkisel üretim, park ve bahçeler gibi yeşil alanlarda kullanılmasını sağlayabilirsiniz. Sözleşmeli üretim ile üreticilerimizin ürünlerinin, belediyelerimiz vasıtası ile pazarlanmasını sağlayabilirsiniz. Uygun orman arazilerinin gelir getirici türlerle ağaçlandırılması için bizimle işbirliği yapabilirsiniz. Yine alternatif tıp alanında, tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda da hazırlayacağınız projeleri bizimle paylaşabilirsiniz. Hayvancılığımızın gelişimi için de, mera, otlak ve yaylakların bakımına, ıslah projelerine destek verebilirsiniz. Yine vurgulamak istediğim bir konu daha var ki: Belediyelerimiz bizimle iş birliği yapmak istiyorlarsa, bilhassa hobi bahçesi adı altında tarım arazilerinin amacı dışında kullanılmasına engel olabilirler. Zira hobi bahçelerinin verimli tarım arazilerini böldüğünü, su kaynaklarını plansız bir biçimde tükettiğini, imarsızlığın yaygınlaşmasına neden olduğunu artık hepiniz biliyorsunuz. Dolayısıyla bu konuda müsamaha göstermeyeceğimizin de bilinmesini isterim. Kanundaki boşluklar istismar edilerek ortaya çıkarılan bu hobi bahçesi sorununu, en kısa zamanda Meclis’te çözmüş olacağız"


Yeni dünyada ekonomik kalkınma değil, insanı merkeze alan çevresel kalkınmanın önemli olduğunu belirten Türkiye Belediyeler Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin,” Başaramazsak bugün Korona diye virüs hayatımızı alt süt ediyor yarın başka bir virüs hayatımızı alt üst edecek. Pandemi bize gösterdi ki; Gıda güvenliği, kendi kendine yetmek çok önemli. Kendi kendine yetmek çok önemli. Gıdaya dayalı sanayi hiç durmadan çalıştı. Toplumumuzun , dünyanın talebini yerine getirmeye başladı sanayimiz. Karbonsuz Dünya Karbonsuz Türkiye, yeşil Dünya, yeşil Türkiye için çalışmalıyız. Fikir projeleri başlattık. Görüntü kirliliğinden yeşil kentlere, güvenli kentlere.. Toprak bizim için altın. Torağımızı iyi bir şekilde işlemek için Tarım Daire Bakanlığını urduk. Çiftçilerimizi arayıp buğday tohum desteği vereceğiz dediğimizde şaşırdılar. Şehir ekonomisi topraktan, tarımdan başlıyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Urla ekonomisine Enginar Festivali dopingi Her yıl düzenlenerek geleneksel hale gelen Uluslararası Urla Enginar Festivali, üç günlük bir lezzet şöleni ve karnaval havasıyla son buldu. Urla ilçesi, farklı illerden yüzbinlerce kişiyi ağırladı, esnaf ve üreticinin yüzü festivalle güldü. 10. Uluslararası Urla Enginar Festivaline ev sahipliği yapan Urla ilçesi, Türkiye’nin farklı illerinden yüzbinlerce kişinin akınına uğradı. Enginarın ham halinin yanı sıra, çeşit çeşit yemeklerinin yer aldığı 450 stantta ayrıca; takı, hediyelik eşya, giyim gibi ürünler de satışa sunuldu. Enginarın pilavından dolmasına, suşisinden dönerine, cheesecakeinden reçeline, midyesinden kokorecine, cipsinden böreğine, boyozundan kısırına birçok çeşidi ziyaretçilerin damaklarını tatlandırdı. Urla Enginar Festivali, üç günlük bir lezzet şöleni ve karnaval havasıyla son buldu . Urla’nın ekonomisine can suyu sağlamak ve tarım alanlarını artırmak amacıyla düzenlenen festival, üreticisinden esnafına herkesin yüzünü güldürdü. "Sadece bir festival yapmadık" Festivalle ilgili değerlendirme yapan Urla Belediye Başkanı Yüksek Mimar Selçuk Balkan, festival boyunca herhangi bir olumsuzluğun yaşanmadığını belirtti. Başkan Balkan, festivalde üreticinin, esnafın ve vatandaşların mutlu olduğunu dile getirerek, önümüzdeki senelerde festivalin kalitesini ve kapsamını arttırarak ilerleme kaydedeceklerinin altını çizdi. Selçuk Balkan, “Üç günlük festivalimizin sonuna geldik. Üreticinin ürünlerini doğrudan tüketici ile buluşturduğu, yoğun katılımda esnafımızın ve vatandaşımızın mutlu olduğu bir festivali geride bıraktık. İlçemiz, gastronomi turizminde marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Gelişen ve büyüyen ilçemizde üreticimizi ve esnafımızı korumak zorundayız. Hem kültür zenginliğimizi uluslararası boyuta taşıyacak hem üreticimizi ve esnafımızı koruyacağız. Sadece bir festival yapmadık. Tarihiyle, sanatıyla ve kültürüyle ilçemizi tanıttık. Bunu yaparken de üreticimizi ve esnafımızı kalkındırdık. Tarım arazilerimizi korumak, sürdürülebilir kırsal kalkınma politikaları geliştirip, pazar payımızı büyütmek en büyük hedeflerimizden biri" diye konuştu.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail ile ihracat ve ithalat işlemlerini tüm ürünleri ihtiva edecek şekilde durdurduk" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail ile ihracat ve ithalat işlemlerini tüm ürünleri ihtiva edecek şekilde durdurduk" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde "Vakıf Haftası 100. Yıla Özel 201 Eser Toplu Açılış Töreni"ne katıldı. Erdoğan, bu yılki Vakıf Haftası’nı yurt içinde ve yurt dışında restorasyonu tamamlanan 201 vakıf eserinin toplu açılışını yaparak idrak ettiğini, hem haftanın hem de açılışını yaptıkları vakıf kültür varlıklarının Türkiye’ye ve millete hayırlı olmasını diledi. 1996-2002 yılları arasında yalnızca 56 tarihi eserin onarıldığı dikkate alındığında, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün nasıl bir başarıya imza attığının görüleceğini belirten Erdoğan, "Sadece Türkiye içinde, sadece Anadolu ve Trakya’da değil dünya üzerinde nerede bizlere ait, atalarımıza ait kültürel miras varsa oraya ulaşıyor ve gün yüzüne çıkarıyoruz. Son 21 yılda ülkemiz içinde ve gönül coğrafyamızın dört bir yanındaki 5 bin 500 ecdat yadigarı eseri yeniden ayağa kaldırdık. Burada tek tek sayamayacağımız pek çok eserin restorasyonunu, imarını ve ihyasını hamdolsun başarıyla gerçekleştirdik. Biraz evvel yaptıkları konuşmalarda hem Vakıflar Genel Müdürlüğümüz, hem de Kültür Bakanımız yürütülen çalışmalarla özellikle kapsamlı bilgileri bizimle paylaştılar. Ecdadın emanetlerine en güzel biçimde sahip çıkan Vakıflar Genel Müdürlüğümüzü şahsım, milletim adına tebrik ediyorum" diye konuştu. "Bizim kültürümüzde marifet iltifata tabidir" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle vakıf kültürümüzün yaşatılmasına öncülük edenleri taltif etmek, onlara emekleri için teşekkür etmek çok önemlidir. Vakıf Haftamız münasebetiyle bugün aynı zamanda vakıf insanı olarak Bayram Kızılaslan kardeşimize de ödülünü takdim ediyoruz. İş adamı kimliğinin yanı sıra hayırseverliği ile de maruf olan Bayram Kızılaslan kardeşimiz 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Malatya Yeni Camii’nin tüm yapım masraflarını üstlendi. Bayram kardeşimizin maddi desteği ile şehrimizin simgelerinden olan bu tarihi eseri inşallah süratle ayağa kaldıracağız. Allah kendisinden razı olsun diyorum. Depremde yıkılan ve hasar gören vakıf eserlerimizin ihyası için gösterilen her türlü çabayı takdirle karşıladığımızı burada ifade etmek istiyorum. Bu hafta dolayısıyla bir kez daha vakıf medeniyetimizin oluşumunda, sürdürülmesinde, muhafazasında emeği geçen herkese ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete intihal eden vakıf insanlarımızı ve hayırseverlerimizi rahmetle yad ediyorum" dedi. Erdoğan, sadece vakıf eserlerinin korunması ve ihyasında değil kültürel hizmetlerden burslara, muhtaçlara yardımdan cemaat vakıflarına kadar geniş bir alanda genel müdürlüğün iftihar kaynağı olan çalışmalara imza attığına dikkat çekti. Erdoğan, ilk-orta-lise ve yükseköğrenim seviyesinde toplam 50 bin ihtiyaç sahibi öğrencinin vakıflardan burs veya eğitim yardımı aldığını bildirdi. "İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan soykırım davasına da müdahil olmayı kararlaştırdık" Genel müdürlüğün 7 Ekim’den beri soykırıma uğrayan Gazzelilere el uzattığını görmekten ayrıca memnuniyet duyduğunun altını çizen Erdoğan, "Mart ayının sonunda toplam 3 bin tonluk 125 bin gıda kolisi taşıyan 8’inci iyilik gemimizi Gazze’ye uğurladık. Daha sonra bu yardımlarımızı artırarak devam ettirdik, devam ettiriyoruz. Bugüne kadar toplam 50 bin tona yaklaşan insani yardım miktarıyla Türkiye dünyada Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülke konumuna ulaştı. İyice canileşen İsrail yönetimini ateşkese zorlamak maksadıyla diplomasi ve ticaret boyutunda baskının dozunu sürekli yükseltiyoruz. İlk etapta 54 ürün grubuna ihracat kısıtlaması getirmiştik. Geçen haftadan itibaren İsrail ile ihracat ve ithalat işlemlerini tüm ürünleri ihtiva edecek şekilde durdurduk. İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açılan soykırım davasına da müdahil olmayı kararlaştırdık" şeklinde konuştu. "15 bini çocuk, 35 bin kardeşimizin hayatına kastedenlerin hukuk önünde hesap vermesi için tüm imkanlarımızı kullanacağız" 15 bini çocuk, 35 bin kişinin hayatına kastedenlerin hukuk önünde hesap vermesi için tüm imkanları kullanacaklarını bildiren Erdoğan, "Bu kararlarımızın bölgede akan kanın durmasını isteyen diğer ülkelere de cesaret aşılayacağına inanıyorum. Filistin halkının en zor günlerinde imdadına koşan aziz milletimiz kardeşlik vazifesini ifa etme yanında insanlığın da vicdanı olmuştur. İçimizdeki kimi işgüzarlar bunu görmese veya gördükleri halde çarpıtsalar da devletiyle, vatandaşıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla Türkiye, Gazze sınavını en başarılı veren ülkelerden biridir. Bunda AFAD’ımızın, Türk Kızılay’ın, Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün ve diğer gönüllü kuruluşlarımızın gerçekten büyük payı vardır. Sizlerin şahsında dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara ve mağdurlara destek olan herkesi, tüm kurumlarımızı tebrik ediyorum" açıklamalarında bulundu. "Eski Türkiye manzaralarını milletimize tekrar yaşatmamakta kararlıyız" Sevgi ve merhamet medeniyetinin temsilcileri olduklarını belirten Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Nefes alırken havayı, su içerken ırmağı, hasat toplarken toprağı, meyve koparırken ağacı özellikle incitmemeye, zarar vermemeye çalışan yüce gönüllü bir kültür ikliminde yetişerek hamdolsun bugünlere geldik. Cenk meydanlarında hasımlarımızla göğüs göğüse muharebe ederken bile gayri meşru, gayri insani yollara tevessül etmedik. Sefere çıktığında dalından kopardığı bir meyvenin ücretini bile ödeyen ecdadımız bizlere gerçekten hem örnek olacak hem de iftihar edeceğimiz eşsiz bir miras bırakmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in şu tavsiyesi yıllarca milletimize rehberlik etmiştir. ‘Hüner bir şehir bünyâd etmektir. Reâyâ kalbin âbâd etmektir.’ Önemli olan sadece toprak kazanmak değildir. Bir şehri imar etmek gönülleri de fethetmektir. Bu anlayışla hem nice şehirler, yollar, köprüler imar ettik hem de kalpleri kazandık. Vakıflarımız şehirlerimizin imarı yanı sıra fethettiğimiz yerlerin, halkın gönlünü kazanmamıza vesile olan en önemli kurumlarımızdır. Balkanlar’dan Afrika’ya, Asya’dan Orta Doğu’ya kadar gönül coğrafyamızın her bir köşesinde ecdat tarafından inşa edilen camilerin, imaretlerin, köprülerin ve kervansarayların çoğunluğu vakıf eseridir." "İnsana hizmet İslam medeniyetinin temelini oluşturur" "Selçukluyu, Osmanlıyı gezen batılı seyyahlar bu devlet için ‘Vakıf Cenneti’ tabirini kullanmışlardır" sözünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "’Hayırda yarışınız’ emri mucibince atalarımız vakıf kurmak suretiyle özellikle birbiriyle yarışmış kimseyi çaresiz ve sahipsiz bırakmamıştır. Fakir fukarayı, garip gurebayı, yolda kalanı, yetimi, öksüzü, düşkünü, biçareleri gözeten, ihtiyaç sahiplerine yardımı esirgemeyen vakıflarımız aynı zamanda milletimizin huzur ve güvenliğinin de teminatı olmuştur. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkemizin ete kemiğe büründüğü kurum tartışmasız bir şekilde vakıflarımızdır. İslam’a göre insan zübde-i alem yani alemin özüdür. İnsana hizmet İslam medeniyetinin temelini oluşturur. Vakıflarımız yalnızca insana hizmetle kendilerini sınırlandırmamıştır. Şanlı tarihimizde özellikle aç kuşlar için göç eden leylekler için hatta ağaçlar için köprüler için kurulan nice vakıflar görüyoruz. Hayata ve hayatın akışına dair ne varsa oraya hitap eden, elini uzatan ve kol kanat geren bir hayır kurumuna, yapıya veya vakfa mutlaka rastlıyoruz" dedi. Sadece vakıf kurmakta değil, ecdat vakıflarının korunması ve vakıf malına el sürülmemesi hususunda da çok büyük itina gösterildiğinin altını çizen Erdoğan, "Vakfa çivi çakan abat bir çivi söken berbat olur sözü hem vakıf hizmetlerinin değerini hem de riskini ortaya koyuyor. Vakıf faaliyeti öyle hassas öyle titizlikle yürütülmesi gereken bir iştir ki kişiye cennetin kapılarını da açabilir. Allah korusun cehenneme de sürükleyebilir. Çünkü bir vakfiyede tüm insanların, tabiatın, hayvan ve bitkilerin, gelecek kuşakların hukuku vardır. Kerim devlet geleneğimizde bir vakıf içinden geçerken üzerine vakıf malının tozu bile bulaşmasın hassasiyetiyle faaliyetler yürütülmüştür. Aynı inceliğe başka alanlarda da şahit oluyoruz. Vakıf malına gösterilen bu ihtimamın kamuya dair tüm işlerde hepimize örnek olması gerektiğine inanıyorum. Burada şu hususun altını çizerek ifade etmek istiyorum vakıf eserleri nasıl bize ecdadın ve vakıf sahibinin emanetiyse kamu malı ve kamu görevi de milletin emanetidir. Tüy bitmemiş yetimin hakkının olduğu kamu malı ve kamu görevi ancak böyle yüksek bir şuurla yerine getirilirse verimli olur, bereketli olur, faydalı olur, sorumluluğun hakkı tam manasıyla verilmiş olur" ifadelerine yer verdi. "Millete büyüklenmek, yukarıdan bakmak, efendilik taslamak, sorunlarını görmezden gelmek kesinlikle kabul edilemez, hele hele kamu malına el uzatmak bizim nazarımızda ihanete eş değerdir" Kamu görevlisinin, kendi mesuliyeti veya mesuliyet sahasıyla ilgili işlerde vatandaşlara hizmet etmeye memur, mesul ve mecbur olduğunu aktaran Erdoğan, "Millete hizmet yolunda üşengeçliğe, rehavete, kaprislere ’bugün git, yarın gel’ sorumsuzluğuna asla ve asla yer yoktur. Her zaman söylüyorum, bugün bir kez daha ifade ediyorum. Bulunduğumuz tüm makamları, aziz milletimize borçluyuz. Hangi konumda olursak olalım hepimiz milletimize karşı sorumluyuz. Millete büyüklenmek, yukarıdan bakmak, efendilik taslamak, sorunlarını görmezden gelmek kesinlikle kabul edilemez hele hele kamu malına el uzatmak bizim nazarımızda ihanete eş değerdir" şeklinde konuştu. "Milletin derdiyle dertlenmedikten, sorunlarına çözüm bulup hayır duasını almadıktan sonra hangi vazife olursa olsun insan için yüktür" Siyasetçilerin, kamu görevlilerinin, yönetim mevkiindekilerin ülkeye ve millete karşı vazifelerini yerine getirme noktasında hiçbir bahanesi olamayacağına dikkat çeken Erdoğan, "Milletin derdiyle dertlenmedikten sorunlarına çözüm bulup hayır duasını almadıktan sonra hangi vazife olursa olsun insan için yüktür. Eski Türkiye manzaralarını milletimize tekrar yaşatmamakta kararlıyız. Bu konuda özellikle son dönemde artan serzenişlerin farkındayız. Tespit ettiğimiz tüm eksiklerin, hataların, varsa ihanetlerin üzerine inşallah bundan sonra çok daha kararlı bir şekilde gideceğiz. Kamu hizmetlerinin sorunsuz ve kusursuz sunulması için her türlü tedbiri alacak bürokratik atalete hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğiz" açıklamalarında bulundu. Erdoğan, son iki yılda tamamlanan 201 vakıf eserin toplu açılışını yaptı Cumhurbaşkanı Erdoğan programda, Vakıf İnsan Ödülü’nü 6 Şubat depremlerinde hasar gören camilerin restorasyonuna sponsor olarak katkıda bulunan iş adamı Bayram Kızılaslan’a verdi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksu ise Süleymaniye Camii’nin kıble cephesindeki İznik çinileriyle yapılmış mihrapla bezeli ve mihrabın her iki tarafına yazılmış Fatiha Suresi’ni içeren eseri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim ettiler. Erdoğan programda, son iki yılda tamamlanan 201 vakıf eserin toplu açılışını da yaptı.
Manisa Turgutlu’da en güzel Dumanlı Papaz Eriği yarışması düzenlendi Turgutlu Belediyesi ve Turgutlu Doğa Kültür Yaşam Derneği (YAŞAMDER) işbirliğiyle Yerel Tohum Takas ve Bahar Şenliği’nde Dumanlı Papaz Eriği Hasadı ve En Güzel Erik Yarışması gerçekleştirildi. Turgutlu Belediyesi ve YAŞAMDER tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen ve birbirinden renkli etkinliklere ev sahipliği yapan Yerel Tohum Takas ve Bahar Şenliği’nde; Turgutlu’da yetişen, tadı ve üzerindeki buğusuyla hem Türkiye’de hem de dünyada adından söz ettiren Dumanlı Papaz Erik Hasadı “En Güzel Erik Yarışması” yapıldı. Jüri üyeleri tarafından yapılan değerlendirmelerin ardından dereceye giren isimler belli oldu. ‘En Güzel Erik Yarışması’nın birincisi olarak 2 bin TL mazot ödülünü kazanan isim Hasan Atay olurken, bin TL gübre ödülünün sahibi olan Selahattin Gür, yarışmada ikinci oldu. Yarışmayı kazanan isimlere ödüllerini Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, eşi Sabriye Akın, Cumhuriyet Halk Partisi Turgutlu İlçe Başkanı Hasan Ayma takdim etti. Birincilik ödülü SMA Hastası Feyyaz Alperen için bağışlandı ‘En Güzel Erik Yarışması’nı birinci olarak tamamlayan Hasan Atay, birincilik ödülünü SMA hastalığıyla mücadele eden Turgutlulu Feyyaz Alperen Cantekin’in sağlığına kavuşması için sürdürülen yardım kampanyasına bağışladı. Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, “Yerel Tohum Takas ve Bahar Şenliği’mizde ‘En Güzel Erik Yarışması’nı gerçekleştirdik. Çiftçilerimizin üretimlerine bir nebze de olsa katkı sağlamak ve sadece Turgutlu’muzda yetişen dumanlı papaz eriğimizi tanıtmak için bu yarışmayı düzenledik. Yarışmamıza katılan ve dereceye giren çiftçilerimizi tebrik ediyorum. Ayrıca SMA hastalığıyla mücadele eden Feyyaz evladımızın yardım kampanyasına ödülünü bağışlayan Hasan kardeşime teşekkür ediyorum. Tüm hemşehrilerimizden Feyyaz Alper’in kampanyasına gönüllü olmasını rica ediyorum. Turgutlu bir tarih daha yazsın, 2. kampanyamız başarılı olsun” dedi.
Ankara 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinin kesin sonuçları açıklandı Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinin kesin sonuçlarını açıkladı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ahmet Yener, 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerinin kesin sonuçlarını açıkladı. Kurul üyeleri ile basın açıklaması yapan yener seçimlerde partilerin aldığı büyükşehir, il belediye başkanlığı ve belde belediye başkanlığı sayılarını açıkladı. Seçim sonuçlarının her an siyasi partilerle paylaşıldığını hatırlatan Yener, ıslak imzalı tutanakların da YSK’nın sitesinden yayımlanacağını duyurdu. “Münferit bazı hadiseler dışında seçimler, huzur ve güven içerisinde yapılarak sonuçlandırılmıştır” Kesin seçim sonuçlarının YSK’nın internet sitesinde yayımlanacağını hatırlatan Yener, “31 Mart 2024 Pazar günü yapılan 34 siyasi partinin katıldığı Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde 207 bin 848 sandıkta 61 milyon 441 bin 882 kayıtlı seçmen ile seçimlere gidilmiştir. 61 milyon 441 bin 882 kayıtlı seçmenin 31 milyon 85 bin 280’i kadın oran yüzde 50.59, 30 milyon 356 bin 602’si oran 49 nokta 41 seçmendir. Münferit bazı hadiseler dışında seçimler, huzur ve güven içerisinde yapılarak sonuçlandırılmıştır. Seçim süreci içerisinde tüm veriler ve seçmen listeleri seçim takviminde öngörülen tarihlerde siyasi partilerimizle paylaşılmıştır. Sisteme girilen sonuçlar ve resmi formatı sayım döküm cetvelleri ve sandık sonuç tutanakları Yüksek Seçim Kuruluna geldiği andan itibaren eş zamanlı olarak seçime katılan siyasi partilerle paylaşılmıştır. Seçime katılan siyasi parti temsilcileri, seçim sonuçlarını başkanlığımızda canlı olarak sunulan ekran üzerinden takip etmişlerdir. Kesin seçim sonuçlarının ilanıyla birlikte tutanaklar internet sitemizde, ıslak imzalı olarak tüm vatandaşlarımızın erişimine açılacaktır. Yüksek Seçim Kurulu açık veri portalında 2009-2024 yılları arasında yapılmış olan Cumhurbaşkanlığı Seçimi, Milletvekili Genel Seçimi, Mahalli İdareler Genel Seçimi ve Halk Oylaması seçimlerine ait veri ve bilgilerin paylaşımı yapılmaktadır” ifadelerine yer verdi. Nerelerde seçim yenilenecek 31 Mart 2024 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonrasında, yapılan itirazlar üzerine 2 Haziran 2024 tarihinde yeniden seçim yapılacak yerleri sıralayan Yener “Aksaray Güzelyurt, Kayseri Pınarbaşı, Şanlıurfa Hilvan ilçeleri ile Sivas Yıldızeli-Güney Kaya, Tunceli Mazgirt-Akpazar, Kırklareli Lüleburgaz-Büyükkarıştıran ve Aksaray Merkez Sağlık Beldelerinde seçimler yenilenecektir” ifadelerini kullandı. “Büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde ise 47 milyon 867 bin 134 seçmen kayıtlı olup katılım oranı yüzde 78.12 olarak gerçekleşmiştir” Seçimlere katılım oranına ve kesim seçim sonuçlarına göre partilerin aldığı başkanlıklara dair bilgi veren Yener, “31 Mart 2024 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Genel Seçiminde il genel meclisi üyeliğinde 13 milyon 563 bin 800 kayıtlı seçmen bulunmakta olup katılım oranı yüzde 80.09 olarak gerçekleşmiştir. Büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde ise 47 milyon 867 bin 134 seçmen kayıtlı olup katılım oranı yüzde 78.12 olarak gerçekleşmiştir. 30 büyükşehirde Adalet ve Kalkınma Partisi 12, Yeniden Refah Partisi 1, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi 3, Cumhuriyet Halk Partisi 14 büyükşehir belediye başkanlığı kazanmıştır. Belediye Başkanlığı seçimlerinde ise 57 milyon 708 bin 541 kayıtlı seçmen bulunmakta olup katılım oranı yüzde 78.11 olarak gerçekleşmiştir. 51 il belediye başkanlığından Adalet ve Kalkınma Partisi 12, İYİ Parti 1, Büyük Birlik Partisi 1, Yeniden Refah Partisi 1, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi 7, Cumhuriyet Halk Partisi 21, Milliyetçi Hareket Partisi 8, belediye başkanlığı kazanmıştır. 919 ilçede ise 346 Adalet ve Kalkınma Partisi, 22 İYİ Parti, 1 Sol Parti, 13 Büyük Birlik Partisi, 1 Demokratik Sol Parti, 37 Yeniden Refah Partisi, 57 Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, 314 Cumhuriyet Halk Partisi, 2 Demokrat Parti, 114 Milliyetçi Hareket Partisi, 1 Türkiye İşçi Partisi, 1 Demokrasi ve Atılım Partisi, 1 Saadet Partisi, 9’da bağımsız aday seçimleri kazanmıştır. 316 belde belediye başkanlığında ise 168 Adalet ve Kalkınma Partisi, 7 İYİ Parti, 1 Sol Parti, 6 Büyük Birlik Partisi, 1 Memleket Partisi, 1 Demokratik Sol Parti, 24 Yeniden Refah Partisi, 10 Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, 60 Cumhuriyet Halk Partisi, 1 Hür Dava Partisi, 3 Demokrat Parti, 96 Milliyetçi Hareket Partisi, 3 Demokrasi ve Atılım Partisi, 3 Saadet Partisi, 2 bağımsız aday belediye başkanlığını kazanmıştır. Belediye Meclisi Üyeliği seçimlerinde ise Seçimlerine ise 57 milyon 715 bin 191 kayıtlı seçmen bulunmakta olup katılım oranı yüzde 78.10 olarak gerçekleşmiştir” diye konuştu. En düşük ve en yüksek katılım nerelerde Yapılan seçimlerde en düşük ve en yüksek katılım oranlarına da yer veren Yener, “En düşük olanlar büyükşehir belediye başkanlığında yüzde 67.34 ile Diyarbakır, il belediye başkanlığında yüzde 59.63 ile Bingöl, ilçe belediye başkanlığında yüzde 59.76 ile Diyarbakır Bağlar, belde belediye başkanlığında ise yüzde 36.18 ile Yozgat Akdağmadeni Belekçihan beldesi olmuştur. Katılımı yüksek olduğu yerler ise büyükşehir belediye başkanlığında yüzde 84.97 ile Manisa, il belediye başkanlığında yüzde 83.44 ile Artvin, ilçe belediye başkanlığında yüze 95.93 Kırıkkale Karakeçili ilçesi, belde belediye başkanlığında ise yüze 98.04 ile Aksaray Merkez Yeşiltepe beldesi olmuştur. Yine 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen seçimlerde seçmen sayısı en fazla olan 5 büyükşehir belediyesinde katılım oranları ise şu şekildedir; Ankara’da yüzde 79.39, Antalya’da yüzde 78.47, Bursa’da yüzde 78.84, İstanbul’da yüzde 79.28 ve İzmir’de yüzde 79.02 olarak gerçekleşmiştir” dedi.