ASAYİŞ - 18 Ocak 2021 Pazartesi 14:59

MİT ile emniyetin ortak operasyonuyla yakalanan DEAŞ’lılar hakkında dava açıldı

A
A
A
MİT ile emniyetin ortak operasyonuyla yakalanan DEAŞ’lılar hakkında dava açıldı

Ankara’da terör eylemi için keşif yaptıkları tespit edilen ve MİT ile emniyetin ortak operasyonuyla yakalanan DEAŞ üyesi iki terörist hakkında dava açıldı.

Ankara’da terör eylemi için keşif yaptıkları tespit edilen ve MİT ile emniyetin ortak operasyonuyla yakalanan DEAŞ üyesi iki terörist hakkında dava açıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Anvar Elmusa Elhayal’ın cep telefonunda Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleştirilen terör saldırısıyla ilgili görüntüler ile askeri amaçla kullanılan konum belirleme programının çıktığı belirtildi.


MİT ile Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin ortak çalışması sonucunda DEAŞ mensubu iki teröristin, Ankara’da terör eylemi yapmak için keşif ve istihbarat çalışması yaptığı tespit edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla operasyon düzenleyen ekipler, DEAŞ’lı kardeşler Amir Rakan Elmusa Elhayal ve Anvar Elmusa Elhayal’ı gözaltına aldı. Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak iki sanık hakkında dava açıldı. Cumhuriyet Savcısı Abuzer Furkan Aydoğan tarafından düzenlenen ve Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanık Anvar Elmusa Elhayal’ın, DEAŞ’ın Suriye’de etkin olduğu dönemde örgütte üst düzey sorumlu olduğunun belirlendiği, 2017’de eylem yapılacak yerlerin tespiti için keşif amacıyla Türkiye’ye gönderildiğinin tespit edildiği ifade edildi.



Telefonundan Viyana saldırganının görüntüleri çıktı


Sanık Anvar Elmusa Elhayal’in telefonunda yapılan incelemede, Kasım 2020’de Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleştirilen ve 4 kişinin ölümü 15 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan terör saldırısıyla ilgili görüntülerin bulunduğu belirlendi. Telefonda, saldırıyı gerçekleştiren terörist Ebu Ducane El Albani Kujtim Fejzulai’nin fotoğraflarının yer aldığı, fotoğrafların Telegram adlı program aracılığıyla gönderildiği tespit edildi. Yine telefonda çıkan 44 saniyelik videonun örgütün yayın organı tarafından yayınlanan görüntü olduğu, videoda saldırıyı gerçekleştiren teröristin, DEAŞ’ın sözde lideri Ebu İbrahim El Haşimi El Kureyşi’ye biat yemini yaptığının anlaşıldığı aktarıldı.



Telefonuna konum belirleme programı yüklemiş


Anvar Elmusa Elhayal’ın telefonunda değişik koordinatlara ait fotoğrafların yer aldığı kaydedilen iddianamede, bu fotoğrafların örgütün kullandığı "Atak Civilian" adlı konum belirleme programından indirildiğinin tespit edildiği belirtildi. Elhayal’ın örgüt adına edinmiş olduğu program aracılığıyla keşif faaliyetleri yaptığı, yapmış olduğu keşif faaliyetlerini derleyerek telefonuna yüklediği ve örgütün üst düzey elebaşlarına gönderdiği ifade edildi. Elhayal’ın Avusturya saldırısını düzenleyen teröristle de bağlantılı olduğu belirtilerek, yakalanmaması halinde Ankara’da benzer bir saldırı gerçekleştirme ihtimalinin olduğu vurgulandı.



DEAŞ’ın mezarcısı çıktı


İddianamede, sanık Elhayal’ın DEAŞ’ın etkin olduğu dönemde örgüt adına kepçe operatörlüğü yaptığı, örgütün yaptığı toplu katliamlarda cesetleri gömme işini üstlendiği de aktarıldı. Sanığın örgüt adına faaliyet gösterilen bölgelerde yol kontrol yapan ekipte de yer aldığının tespit edildiği bildirildi.


İddianamede ifadesine yer verilen Anvar Elmusa Elhayal, Suriye’de kepçe operatörlüğü yaptığını, DEAŞ’ın bölgeye gelmesinden sonra örgüt tarafından kepçesine el konulduğunu öne sürdü. DEAŞ’tan kaçarak Türkiye’de bulunan kardeşinin yanına geldiğini iddia eden Elhayal, burada tarım içinde çalıştığını söyledi. Telefonunda çıkan konum programını 1 ay önce indirdiğini ifade eden Elhayal, programı incelediğini ancak hiçbir şey anlamadığını, hiçbir yerin konum bilgisini telefonuna yüklemediğini öne sürdü. Elhayal, irtibatı olmadığını iddia ettiği Avusturya saldırısını gerçekleştiren kişinin fotoğrafının da telefonuna nasıl yüklendiğini bilmediğini savundu.


Diğer sanık Amir Rakan Elmusa Elhayal’ın da kardeşiyle birlikte örgüt adına Türkiye’de keşif çalışmaları yaptığı bildirildi. İddianamede, her iki sanığın da "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılması talep edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Başkanı Baran: "Ekonomiye dinamizm sağlayan yiyecek içecek sektörü kredi kartı komisyonu nedeniyle sıkıntılı" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, restoran, lokanta ve kafe ile benzeri yiyecek içecek hizmeti sunan işletmelerde KDV uygulamalarına ilişkin boykot çağrılarının sektörün motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini belirterek, "Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın" dedi. ATO’nun 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Abdurrahman Işıksever, ATO Meclis Divan Kâtibi ve 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Emre Güner, Meclis Üyesi Ayşe Nilay Çelik, Komite Meclis Üyeleri Hakan Sancur ve Meriç Çağlayan ile Komite Üyesi Aykut Altıntaş, ATO’nun Yiyecek ve İçecek Sektörü Çalışma Grubu Üyeleri Servet Alkan ve Beril Anaç ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Yiyecek içecek sektörünün son dönemde gerçekleşen denetimler ve boykotlar nedeniyle yaşadığı sıkıntıları ATO Başkanı Baran’a aktaran Işıksever, Başkent’teki lokanta, restoran ve kafelerin sorunları hakkında bilgi verdi. Ziyaretin ardından yazılı bir açıklama yapan Baran, yiyecek-içecek sektörünün pandemi sürecinden en fazla etkilenen sektörlerin başında geldiğini hatırlatarak, pandeminin ardından yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı, gıda arzında ortaya çıkan sıkıntılar, iklim değişikliğinin etkileri ve enflasyonun sektörü etkilemeye devam ettiğini söyledi. Yiyecek-içecek sektörünün hizmet sektörünün önemli bir bölümünü oluşturduğunu belirterek, ekonomideki önemine değinen Baran, "Komitemiz, denetimler başta olmak üzere, yaşadıkları sorunları aktardı" dedi. Baran, insanın temel ihtiyacını karşılayan yiyecek-içecek sektörünün tüm dünyada ekonomik kalkınmaya kaynaklık eden tarımsal üretimden perakendeye, restoranlara kadar bağlantılı olduğu sektörlerle birlikte ekonomik gelişmeye dinamizm sağladığını vurguladı. Türkiye’de ekonominin yaklaşık üçte ikisini oluşturan hizmet sektörünün ekonomik yapının iskeleti durumunda olduğunu kaydeden Baran, hizmet sektörü içinde de yiyecek-içecek sektörünün yaptığı yatırımların çarpan etkisinin, sağladığı istihdam ve ödediği vergilerle önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi. Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmelerin yiyecek-içecek sektörünün işletme giderlerini artırdığını belirten Baran, sektörün bankaların kredi kartı komisyon oranlarının yüksekliği nedeniyle sıkıntıya girdiğini, Katma Değer Vergisi’nin farklı oranlarda uygulanması nedeniyle de kafa karışıklığı yaşadığını anlattı. Baran, sektörün kira, işçilik, enerji gibi işletme giderlerinin artmasından da etkilendiğini söyledi. "Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir" ATO Başkanı Baran, restoran, lokanta ve kafe ile benzeri yiyecek-içecek hizmeti sunan işletmelerde menü, fiyat, KDV uygulamalarına ilişkin denetimler ile boykot gibi çağrıların hem sektörün hem de müşterilerin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini ifade ederek, "Hizmet sektörünün bel kemiği durumundaki yiyecek-içecek sektörünün sıkıntıya girmesi demek, sektör ile ilişkili onlarca sektörün, istihdam edilen binlerce çalışanın nihayetinde ticaretimizin sıkıntıya girmesi demek olur. Sektörde dürüst ve layıkıyla ticaretini sürdüren işletmelerimize haksızlık olur. Fahiş fiyat uygulayan, menü düzenlemelerine uymayan, KDV oranlarını farklı uygulayıp suiistimal ederek sektörü zora sokanlar elbette cezalandırılmalı. Ancak gecesini gündüzüne katarak dürüstçe çalışarak topluma yiyecek-içecek hizmeti sağlayan işletmelerimizi de dara düşürmememiz gerekiyor. Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın" dedi.
Mersin Özyiğit, 32 mahalle muhtarıyla buluştu Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, muhtarlarla daima iletişim halinde olduklarını ve birlikte çalıştıklarını belirterek, “Sorunların çözümü noktasında tüm imkânlarımızla görev yapacağız. Sorunları çözmeye gücümüz var, yeteneğimiz var, bilgimiz var, altyapımız var. Hiçbir endişeye mahal vermeden hizmetleri yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi. Özyiğit, Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök ve şube müdürleri ile birlikte 32 mahalle muhtarıyla bir araya geldi. Özyiğit ve Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, önceki dönem mahalle muhtarlarına hizmetlerinden dolayı plaket ve teşekkür belgesi verdi. “Beraberlik ve dayanışma içerisinde güzel işleri birlikte yapacağız" Seçilen muhtarları tebrik ederek, çalışmalarından başarılar dileyen Özyiğit, “Yeni bir döneme başlıyoruz. Hep birlikte çok güzel bir kenti yönetiyoruz. Bunun gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Bu güzel kent daha da güzel yapmak için birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte, omuz omuza çalışacağız. Muhtarlarımız mahallede olan her sorunu bizimle paylaşacaklar. Sorunların çözümü noktasında tüm imkânlarımızla görev yapacağız. Sorunları çözmeye gücümüz var, yeteneğimiz var, bilgimiz var, altyapımız var. Hiçbir endişeye mahal vermeden hizmetleri yerine getirmeye devam edeceğiz. Büyük bir birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde güzel işleri birlikte yapacağız. İnşallah yolumuz açık olur, güzel olur. Geçen dönemin üzerine koyarak çalışacağız" diye konuştu. Yenişehir’in, Türkiye’nin en gözde ilçelerinden biri olduğunu söyleyen Kaymakam Şengök ise “Başkanımın dediği gibi bu bir bayrak yarışıydı. Dokuz tane muhtarımız bu bayrağı yeni arkadaşlarımıza devretti. İnşallah yeni seçilenlerle birlikte görevi devam eden muhtarlarımızla birlikte güzel işlere, güzel hizmetlere imza atmayı hepimiz el birliğiyle başarırız. Yenişehir ilçesi gelişmişlik endeksinde gösterildiği gibi Türkiye’nin en gözde ilçelerinden birisi. Hem eğitim açısından, hem kültürel faaliyetler bakımından ve insan unsuru olarak en gözde ilçe. Tabi beklentiler yüksek olunca hizmetlerin de yüksek olması kaçınılmaz. Vatandaşımız en iyi hizmetlere layık. Kamu kurum ve kuruluşlarla birlikte belediye ile birlikte bunu yapmak bizlerin görevi” şeklinde konuştu.