POLİTİKA - 23 Ağustos 2021 Pazartesi 15:53

MHP Genel Başkanı Bahçeli: “Sakarya, Türk milletinin namus timsali, beka simgesi, bağımsızlık nişanesidir”

A
A
A
MHP Genel Başkanı Bahçeli: “Sakarya, Türk milletinin namus timsali, beka simgesi, bağımsızlık nişanesidir”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Sakarya yalnızca bir nehir, yalnızca bir şehir adı değil, Türk milletinin namus timsali, beka simgesi, bağımsızlık nişanesidir” dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Sakarya yalnızca bir nehir, yalnızca bir şehir adı değil, Türk milletinin namus timsali, beka simgesi, bağımsızlık nişanesidir” dedi.


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100. yılı dolayısıyla sosyal medya hesabı üzerinden bir mesaj yayımladı. Yayımladığı mesajda Sakarya ruhuna dikkat çeken Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:


“Coğrafyaların çalkalandığı, dünya genelinde huzur ve güvenliğin çoraklaştığı bir dönemde Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100’üncü yıl dönümünü hem buruk bir vicdanla hem de bıçkın bir ruh haliyle idrak ediyoruz. Buruğuz, çünkü zincirleme felaketlerin sıcak etkisiyle muhatabız. Duatepe’den sevk ve idare edilen, Sakarya’nın doğusunda 22 gün 22 gece devam ederek milletin makus ve menhus talihini tersine döndüren, asırlar boyunca süren ricat haline son veren bir muzafferiyetten vatan sevgisiyle mücehhez her insanımız elbette iftihar etmektedir. Aziz Atatürk tarafından, büyük ve kanlı bir savaş manasına gelen Melhame-i Kübra ifadesiyle anılan Sakarya Meydan Muharebesi imanın istilaya karşı direnişi, iradenin işgale karşı devleşmesi, iffetin ihanete karşı dersi, istiklalin zalim ihtirasa karşı defansıdır.


Sakarya’nın sırtına Türk tarihi vurulmuş, Türk milletinin varlık ve birliği kahramanca savunulmuştur. Sakarya’da, hatt-ı müdafaa yok, sath-ı müdafaa vardır; o satıh ise bütün vatandır. Her karış toprağı şehit kanıyla sulanmadıkça vatanın terki asla söz konusu olmayacaktır. Türk milleti bağımsızlığının, üzerinde yaşadığı topraklarda var oluşunun bedelini çok ağır şekilde ve dehşet verici şartlarda ödemiştir. Hiçbir odağın, hiçbir kudret sahibinin insafına sığınmadan, onun bunun merhamet ve lütfuna sarılmadan tarihine ve istiklaline sarılmıştır. Bugün kendi ülkelerinden kaçmak için korku içinde yabancıların uçaklarına doluşan, yetmedi bu uçakların iniş takımlarına sarılan insanların dramatik ve yürek yaralayıcı tablosu karşısında Milli Mücadele’nin bir kez daha mütalaası, yeniden ele alınması kanaatimce mecburidir. Kurucu kahramanlar hiç kimsenin ipiyle kuyuya inmedikleri gibi, ikram ve iltifat da beklememişlerdir.


Türk milletini en zorlu dönemlerde, ateşle çevrili devirlerde dirayetli halde tutan bu muazzam ve onurlu haslet Anadolu coğrafyasındaki mevcudiyetimizin kemer taşıdır. Bizim gidecek başka bir yurdumuz, terk edecek bir toprağımız, sığınacak bir limanımız yoktur. Zalimlerden medet ummadık, zulme göz yummadık, vatanımıza sırt dönüp müstevlilerin paralı askerliğine heves edenlerden olmadık. Nitekim Sakarya destanı bunun ispatı ve ilanıdır.


Emsalsiz mukavemetle tutunduğumuz Sakarya kıyıları Türkiye Cumhuriyeti’nin müşfik, muzaffer ve mübarek kollarının açılmasını teminle tarihin ana yatağının değişmesine yol açmıştır. Söz konusu bu değişim esaretin bataklığını kurutmuş, yıkılmış bir imparatorluğun enkazı üzerinde milli bir devletin kuruluşuna önayak olmuştur. Yıkım, gözyaşı, ayrılış, kopuş, bölünüş, çöküş yaşamamak için tarihin gür sesine kulak vermeliyiz, bugünün kahredici hadiselerinden ibret alarak geleceğimiz için sonuçlar çıkarmalıyız. Sakarya ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ seslenişinin beyanıdır. Bu beyan vicdanımızda mahfuzdur.


23 Ağustos 1921’de başlayıp 13 Eylül 1921’de zaferle neticelenen Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100’üncü yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, kahraman silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi hürmet, takdirat ve rahmetle yad ediyorum. Allah hepsinden razı olsun diyorum. Sakarya şuuru tıpkı bir kor gibi maşeri vicdanda saklı durdukça hıyanet ve hüsran muhakkak surette ayaklar altında ezilmeye mahkum kalacaktır. Sakarya yalnızca bir nehir, yalnızca bir şehir adı değil, Türk milletinin namus timsali, beka simgesi, bağımsızlık nişanesidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.