GENEL - 14 Ocak 2012 Cumartesi 10:00

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI`NDAN YABAN HAYATI YEMLEME ÇALIŞMASI

A
A
A
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI`NDAN YABAN HAYATI YEMLEME ÇALIŞMASI

Orman ve Su İşleri Bakanlığı 9. Bölge Müdürü Zeki Şaltu, yaban hayvanlarının aç kaldığı zaman şehre indiğini belirterek, "Yaptığımız bu faaliyetlerle birlikte, özellikle yırtıcı ve insanlara zarar verecek yaban hayvanlarını, şehirde insanlara zarar verecek noktalardan uzak tutmaya çalışıyoruz" dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 9. Bölge Müdürü Zeki Şaltu ve beraberindeki heyet, Kızılcahamam Soğuk Su Milli Parkı’na yaban hayvanları için yem bıraktı. Yem bırakma çalışmasına, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 9. Bölge Müdürü Zeki Şaltu’nun yanı sıra, Kızılcahamam Kaymakamı Mustafa Çit, Kızılcahamam Belediye Başkanı Coşkun Ünal, Kızılcahamam Soğuk Su Milli Parkı Şube Müdürü Nihat Aksu katıldı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 9. Bölge Müdürü Zeki Şaltu, yaptığı konuşmada, "Biz özellikle yoğun kış şartlarının
yaşandığı durumlar ve ortamlarda Sayın Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun talimatları üzerine, Doğa Koruma Milli Parkları Genel Müdürlüğü’nün çatısı altında yaban hayatının kış şartlarında aç kalmaması için onlara takviye anlamında faaliyetler yapıyoruz" dedi.
Kuşlar, memeliler ve yırtıcılar için değişik türde ot, buğday tanesi, kasap ve mezbahalardan alınan atıklar ve sakatatların yabani hayvanlara verildiğini belirten Şaltu, her tarafın karla kaplı olması ve hayvanların yiyecek bulmakta zorlanmaması için takviye yapılması gerektiğine dikkati çekti. Şaltu, "Bunları besin zincirinin bir halkası olarak düşünürsek bunlara bizim takviye yapmamız lazım bu amaçla da Sayın Bakanımızın talimatları üzerine her yıl yoğun kış şartlarında birkaç defa, Ankara’nın değişik
yerlerinde bu tip faaliyetlerde bulunuyoruz. Amacımız da yaban hayatının devamlılığını sağlamak" diye konuştu. Şaltu, yaban hayvanlarının aç kaldığı zaman şehre indiğini belirterek, "Yaptığımız bu faaliyetlerle birlikte, özellikle yırtıcı ve insanlara zarar verecek yaban hayvanları şehirde insanlara zarar verecek noktalardan uzak tutmaya çalışıyoruz" dedi.
Şaltu, kamuoyunda yer edinen, ’domuz türünün birileri tarafından yaygınlaştırıldığı’ iddialarına ilişkin konuşmasında şunları kaydetti: "Domuzların fazla yoğun olmasının sebebi kesinlikle biz değiliz onu söyleyeyim, Bakanlık olarak biz değiliz. Bizim herhangi bir yerde domuz üretip başka bir yerlere taşımak nakletmek veya orada domuz popülasyonunu artırmak gibi bir düşüncemiz hiçbir zaman olmadı. Aksine onların azaltılması yönünde özellikle tarım alanlarına zarar verdiği için, av turizmi kapsamında
yöredeki insanlara gelir olsun diye bunların azaltılması yönünde bunların vurulmasını da sağlıyoruz. Domuz neslinin çoğalmasının birkaç nedeni var, bunların başında da doğa üzerindeki dengeyi insanoğlunun bozmasından kaynaklanıyor. Özellikle domuzun çok hızlı ve çok sayıda ürediğini biliyoruz, bunları yavru halindeyken birtakım yırtıcılar yavrularını yediği için bunlarda bir denge sağlanıyordu. Özellikle, hayvan neslinin azalmasıyla birlikte domuz nesli çoğalmaya başladı. Neslin artmasının tek nedeni
budur, onun dışında Bakanlığımızın ve Devletimizin domuz üretip ormana salması doğru değil".
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Hazine avcıları ahırdan tünel kazarak tümülüsün altını oydu Muş’ta yapısı itibarıyla piramitleri andıran topraktan yığma ve içinde mezar odası bulunan binlerce yıllık tümülüsler, definecilerin tahribatına uğrayarak yok olma ile karşı karşıya kaldı. Muş Ovası’nda yer alan ve antik dönemlere ait önemli yapılardan biri olan Yaygın Çarşı Tümülüsü, altın bulma iddiasıyla hazine avcıları tarafından tahrip edildi. Tarihi ve kültürel değer taşıyan bu tarihi eserin zarar görmesi, kamuoyunda büyük tepki uyandırdı. Tepenin yakınında bulunan bir ahırın içerisinden tünel kazarak tümülüsün altına kadar ilerleyen hazine avcıları, tümülüsün yanı sıra çevredeki diğer tarihi yapıları da tehdit ederek ciddi zararlara yol açtı. Hazine avcılarının izinsiz ve kontrolsüz kazı faaliyetleri, Yaygın’daki tarihi binaya da ciddi zarar verdi. Bu kazılar sırasında, binanın duvarlarında çatlaklar oluşurken temellinde ise ciddi hasarlar meydana geldi. Ahırdan kazılan tünel yağmurun yağması ile çökünce durumu fark eden vatandaşlar jandarma ve AFAD ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen ekipler, burada yaptıkları çalışmalar neticesinde konu ile ilgili soruşturma başlattı. Tarihi yapılara zarar veren hazine avcılarına tepki gösteren Maşallah Çelik, “Tepenin yakınındaki bir ahırın içinden tünel kazarak binanın altına kadar gelmişler. Yağmurların yağması ile tünel çöktü. Biz de fark ederek jandarmaya haber verdik. Jandarma ve AFAD gerekli incelemelerini yaptı. Burası tarihi bir yer, burayı korumamız lazım. Devletin desteği ile bu hazineciler yakalanmalı. Bina şu an çökme riski yüksek. Hazineciler binanın altını ağaç kütükleriyle destek vermişler. Bu bina ve bu tepe bizler için çok önemli” dedi.