POLİTİKA - 23 Kasım 2021 Salı 21:49

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarmak için hazırlıklarımızı tamamladık"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarmak için hazırlıklarımızı tamamladık"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Öğretmenlerimizin haklarını güvence altına alacak bir Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarmak için hazırlıklarımızı tamamladık.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Öğretmenlerimizin haklarını güvence altına alacak bir Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarmak için hazırlıklarımızı tamamladık. Meclis sürecinin ardından yürürlüğe girecek bu kanunla mevcut hakları korunan öğretmenlerimize ilave mali ve sosyal haklar da sağlıyoruz. Artık yürüttükleri görevi bir kariyer mesleği olarak tamamlanacak öğretmenlerimize 3600 ek gösterge başta olmak üzere sağlayacağımız tüm hakların şimdiden hayırlı olmasını diliyorum" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Öğretmenler Günü dolayısıyla 81 İlden 81 Öğretmenle yemekte bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenleri ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Ömrünü öğrenmeye, öğretmeye, vatanına, milletine değerlerine bağlı nitelikli nesiller yetiştirmeye adamış bir öğretmenin hakkı asla ödenmez. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nün öğretmenlerimize, ülkemize milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu anlamlı gün vesilesiyle tüm öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyorum. Görevi başında şehit olanlara da darı bekaya uğurladığımız tüm öğretmenlerimizi burada tekrar rahmetle yad ediyorum. Bölücü örgütün, ömürlerinin baharındayken bizden kopardığı Şenay Aybüke Yalçın kızımıza, Necmettin Yılmaz evladımıza ve daha nice kahraman eğitimcilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bugün hangi konumda olursak olalım her birimiz, üzerimizde hakkı olan bu hocalarımızı, sevgiyle, saygıyla hatırlıyoruz. Bize şefkatle yaklaştıkları için, bizi sabırla yetiştirdikleri için, bize rehberlik ettikleri için, aradan geçen o yıllara rağmen öğretmenlerimizi şükranla yad ediyoruz" dedi.



“Ne yaparsak yapalım öğretmenlerimizin hakkını ödemeyeceğimizin farkındayız"


"Ne yaparsak yapalım öğretmenlerimizin hakkını ödemeyeceğimizin farkındayız" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl öğretmenlik sadece ücreti mukabili yapılan bir meslek değilse öğretmenlerimiz için yapılanlar da onların emeklerinin karşılığı olamaz. Ömrünü öğrenmeye, öğretmeye, vatanına, milletine, değerlerine bağlı, nitelikle nesiller yetiştirmeye adamış bir öğretmenin hakkı asla ödenmez. Son 19 yılda eğitim öğretimin her alanında attığımız adımlarla bir taraftan ülkemizi hedeflerine yaklaştırırken diğer taraftan da öğretmenlerimize minnet borcumuzu yerine getirmeye çalıştık. Göreve geldiğimizde en önemli mesele altyapı eksikliğini gidererek okullarımızı çok önemli standartlara kavuşturmaktı, kavuşturduk" dedi.



“Mevcut öğretmen sayımızın yüzde 73’übizim dönemimizde atandı”


Eğitim öğretim alanında gerçekleşen hizmetlere ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Derslik sayımızı 343 binden 601 bin seviyesine çıkartarak ülkemizin her köşesini modern eğitim kurumlarıyla donattık. 2002 yılından bugüne kadar 713 bin 625 öğretmenimizin atamasını yaparak okullarımızın kadro ihtiyacını çözdük. Mevcut öğretmen sayımızın yüzde 73’ü bizim dönemimizde atandı. 2002 yılında ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 36 iken bu sene aynı sayı 23’e indi. Ortaöğretimde bu rakam 30’dan 22 ‘ye geriledi. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 28, ortaöğretimde 18 iken ilköğretimde 15 Ortaöğretimde 13 olmuştur. Ülkemizin tüm coğrafi bölgelerindeki öğretmen norm doluluk oranları birbirine yakın bir seviyeye ulaşmıştır" diye konuştu.



“Kadın öğretmen oranı yüzde 50 ‘in altındayken yasakçı zihniyetle mücadelemiz neticesinde bu oran yüzde 60’ı bulmuştur”


2002’den bu yana kadın öğretmen sayısında önemli bir atış olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:


"Bizden önce kadın öğretmen oranı yüzde 50 ‘in altındayken yasakçı zihniyetle mücadelemiz neticesinde bu oran yüzde 60’ı bulmuştur. Ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak her sene başında yaşanan kargaşanın önüne geçtik. Hem ailelerimizi büyük bir dertten kurtardık. 81 vilayetin tamamın kazandırdığımız kütüphane, spor salonu, laboratuvarlar ile okullarımız arasındaki farkları önemli ölçüde giderdik. Müfredatta yaptığımız reformlarla daha modern daha özgün kendi kabiliyetlerine daha uygun dersleri seçme imkanı sunduk. Çocuklarımızın bir kısmının ayağına adeta pranga vuran katsayı problemini ortadan kaldırarak mesleki eğitimi cazip hale getirdik. Evlatlarımızı dar kalıplara mahkum eden formatlayan jakoben eğitim modeli yerine her bir öğrencimizin içindeki yeteneği keşfetmeyi amaçlayan bir yaklaşımı eğitim sistemimize hakim kıldık. Bu gayretlerimizle ülkemizi eğitim alt yapısı açısından değil müfredat ve içerik açısında da günümüz ihtiyaçlarıyla uyumlu bir çehreye kavuşturduk."



“İnsanı ihmal eden, insan faktörünü dikkate almayan hiçbir politika hedefine ulaşamaz”


Son 19 yılda bütçede en büyük payın daima eğitime tahsis edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önümüzdeki yıl için eğitim bütçemizi 274 milyar 385 milyon lira olarak belirledik. Bu rakam merkezi yönetim bütçesinin yüzde 15,7’sine tekabül ediyor. Böylece ülkemizi dünyanın devler ligine taşıma mücadelemizin odağında eğitimin bulunduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koyduk. Eğitimde son 19 yılda elde ettiğimiz başarılara yenilerini eklemeyi hedefliyoruz. 2023 ‘e giderken bir taraftan ülkemizin en önemli ihtiyaçlarından olan mesleki ve teknik eğitim özendirirken diğer taraftan eğitimde fırsat eşitliğini daha da güçlendirecek adımlar atmayı sürdüreceğiz. İnsanı ihmal eden, insan faktörünü dikkate almayan hiçbir politika hedefine ulaşamaz. Özellikle eğitim gibi doğrudan çocuklarımızı ve istikbalimizi ilgilendiren bir meselede işin merkezinde insanın bulunması gayet tabiidir. Bu anlayışla öğretmenlerimizi dünyanın en iyi en donanımlı en huzurlu eğitimcileri haline getirmek için üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz, yapacağız. Sizlerin çocuklarımızın eğitim öğretimi konusunda gösterdiğiniz gayreti ve fedakârlıkları yakından takip ediyoruz. Öğretmenlerimizin sıkıntısını kendi sıkıntımız görerek şartları zorlama pahasına gereken her adımı atıyoruz" şeklinde konuştu.



“Öğretmenlerimizi korumayı gözetmeyi sürdüreceğiz"


2002’den bu yana öğretmenlerin maaşlarında ciddi bir artış olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdiye kadar ülkemizin imkanı genişledikçe ortaya çıkan katma değerden özellikle öğretmenlerimizin istifade etmesini sağladık. Öğretmenlerimizin mali ve sosyal haklarında önemli iyileştirmelere gittik. Göreve yeni başlayan bir öğretmenimizin maaşı 2002 yılında 470 lira iken Temmuz 2021 itibariyle nereye çıktı biliyor musunuz? 5 bin 100 liraya yükseldi. Nereden nereye. 2002 yılında aynı öğretmenin aylık 60 saatten aldığı toplam ek ders ücreti 165 lira iken Temmuz 2021 itibari ile 1 272 liraya çıktı. 2002 yılından ek ders ücreti ile birlikte bir öğretmenin eline 635 lira geçerken bugün 6 bin 372 lirayı geçmektedir. Ayrıca 2002 yılında bir öğretmenin eğitim öğretim hazırlık ödeneği 175 lira iken bu sene itibari ile bu rakam 1250 liraya ulaşmıştır. Büyük Türkiye vizyonuna yakışır biçimde inşallah büyük Türkiye’nin mimarları olan öğretmenlerimizi korumayı gözetmeyi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.



“Öğretmenlerimize 3600 ek gösterge başta olmak üzere saplayacağımız tüm hakların şimdiden hayırlı olmasını diliyorum"


Öğretmenlere müjdeler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öğretmenlerimizin haklarını güvence altına alacak bir Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarmak için hazırlıklarımızı tamamladık, meclis sürecinin ardından yürürlüğe girecek bu kanunla mevcut hakları korunan öğretmenlerimize ilave mali ve sosyal haklar da sağlıyoruz. Artık yürüttükleri görevi bir kariyer mesleği olarak tamamlanacak öğretmenlerimize 3600 ek gösterge başta olmak üzere saplayacağımız tüm hakların şimdiden hayırlı olmasını diliyorum" açıklamasında bulundu.


Program sonrası Milli Eğitim Mahmut Özer tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a okulu olan İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde 1970- 71 yılı 5B sınıfı öğrenci ve öğretmenlerine ait fotoğrafların yer aldığı bir tablo hediye edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.