POLİTİKA - 12 Şubat 2013 Salı 16:23

CHP GRUP TOPLANTISI (2)

A
A
A
CHP GRUP TOPLANTISI (2)

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın Balyoz davası sanıklarından emekli Orgeneral Ergin Saygun`u tedavi gördüğü hastanede ziyaretinin doğru ve insani bir hareket olduğunu belirterek, ``Vicdanı rahatsız. Doğruyu yapmadığını o da görüyor artık. Görmek zorunda. Dünyanın neresine giderse gitsin, önüne hukuk ucubesi çıkarılıyor. `Sen yanlış yapıyorsun` deniliyor. O da anladı, jeton biraz geç düştü`` dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda duyarlılıklarını koruduğunu belirterek, ``Lizbon`da düzenlenen Sosyalist Enternasyonal Toplantısı`nda Suriye konusunda bir komisyon kurulmasına karar verildi. Öneriyi yapan biziz ve öneri kabul edildi. Önümüzdeki süreç içinde komisyon seçildiğinde Sayın Loğoğlu bu komisyonun üyesi olarak görev yapacak. Bakınız biz, her uluslar arası toplantıda Türkiye`nin vakarına yakışırız, saygınlığına yakışır, sözü dinlenen bir ülke olması için, CHP olarak elimizden gelen her tünlü çabayı inançla ve kararlılıkla gösteriyoruz. Herkesin bunu böyle bilmesini istiyoruz. Sosyalist Enternasyonal Toplantısı`nda da bunu gösteriyoruz. Komisyon kurulacak ve bu uluslararası komisyon Suriye konusunda çözüm üretecek. Bizde o çözümün bir parçası olacağız`` diye konuştu.
``SURİYE OLAYINDA BİZ NE O TARAFTANIZ, NE DE BU TARAFTANIZ``
``Suriye olayında biz ne o taraftanız, ne de bu taraftanız`` diyen Kılıçdaroğlu, ``Biz Suriye halkının yanındayız. Suriye halkı acı çekmemeli, bedel ödememeli, sürgünleri yaşamamalı. Suriyeliler birbirlerine silah çekmemeli. Bizim üstümüze düşen görev budur. Birilerinin eline silah verip git kardeşini öldür diyen bir anlayışı CHP olarak kabul etmiyoruz`` dedi.
``ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU SİYASAL PARTİLERİN TURNUSOL KAОIDI OLMUŞTUR``
Seçimlerden önce CHP olarak Türkiye`nin çağdaş ve özgürlükçü bir Anayasaya sahip olmasını gerektiğini her fırsatta dile getirdiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, seçimlerden önce de bir komisyon kurduklarını, hedeflerini ve ilkeleri ortaya koyduklarını belirtti. Çağdaş ve özgürlükçü bir Anayasa oluşturmak istediklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ``Seçimler bittikten sonra bize dediler ki, ``˜siz özgürlükçü bir Anayasa istiyorsunuz öyle mi?` Bizde ``˜evet` dedik. ``˜Hukukun üstünlüğünden yana bir Anayasa istiyorsunuz demi` dediler, biz de ``˜evet` dedik. O zaman bir uzlaşma komisyonu kuralım, hay hay buyurun dedik. Biz de üç milletvekili arkadaşımızı görevlendirdik. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın, görüşmeler devam ediyor. Bu görüşmeden her siyasal partinin Türkiye`ye nasıl baktığını göstermesi açısından çok önemlidir. Bu komisyon Türkiye`de siyasal partilerin turnusol kağıdı olmuştur. Ülkeye nasıl bakıyoruz, demokrasiye nasıl bakıyoruz, rejime nasıl bakıyoruz, insan haklarına nasıl bakıyoruz, bunu herkes koyduğu önerilerle kendisini gösterdi. Biz CHP olarak Anayasa değişiklikleri konusunda söylediklerimizin hep arkasında durduk. Önerilerimizde söylediklerimiz neyse o paralelle gitti. Şimdi, bazı öneli düzenlemelerde var, bizim önerilerimiz arasında. Örneği torba kanun ucubesini kaldırıyoruz, bunu teklif ediyoruz. Örneğin; kanun hükmünde kararname çıkartarak parlamentoyu devre dışı bırakan bir anlayışa karşı çıkıyoruz. Bunu da önerdik. Çağdaş bir Anayasa olsun istiyoruz. Öneriler ve çalışmalar devam ediyor. Birden bire bir itiraz, ``˜Efendim ya Mart ayı sonuna kadar bitirirsiniz, bitirmezseniz biz kendi Anayasamıza göre çıkacağız`` diye konuştu.
``ŞANTAJLA BİR ÜLKENİN ANAYASASI DEĞžİŞMEZ``
Şantajla bir ülkenin Anayasasının değişmeyeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ``O şantaj belki birileri için geçerlidir ama onların unutmaması gereken bir şey var; hiçbir şantaj, hiçbir CHP`li için geçerli değildir`` dedi. Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının devamı sırasında AK Parti`nin ``˜Başkanlık Sistemi` önerisini de eleştiren Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemini masaya gelmesi durumunda görüşmeyeceklerini söyledi. Parlamenter sistemin kuruluşunun yeni olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, tarihten örnekler vererek, ``Ne yaparlarsa yapsınlar, bizim rejimimizi kuran irade kurucu iradedir. Rejimi değiştirmek için sizin vereceğiniz önerge TBMM`den CHP olduğu sürece asla ve asla geçemez`` diye konuştu.
``SEN KENDİ TARİHİNİ BİLMEKTEN ACİZ BİR ADAMSIN``
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a göndermede bulunan Kılıçdaroğlu, ``Demokrasi benim için ayak bağıdır demiştin. Neymiş, yasama, yürütme ve yargı ayak bağı``¦ Bunu söyleyen kişi devletin bütün yetkilerini kendi üstünde toplamak istiyor. Sen kendi tarihini bilmekten aciz bir adamsın. Sendi kendi tarihini bilsen, Erzurum`u, Sivas`ı bilsen, başkanlık sistemini mi önerirsin. Bir tek CHP`li kalıncaya kadar, asla ve asla düşüncelerimizden ödün vermeyeceğiz ve parlamentoda onurumuzla mücadele edeceğiz`` dedi.
``BIRAKIN AVRUPA BİRLİОİ`NE ALMAYI, ŞANGAY BEŞLİSİ`NE BİLE ALMAZLAR``
TBMM`nin ``˜kanla ve göz yaşıyla` kurulduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, parlamenter sistemin ardından gözyaşı bıraktığını söyledi. TBMM`nin Türk halkının onuru olduğunu sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
``Biz öteden beri çağdaş uygarlığa hedefleyen bir siyasal anlayışa sahibiz. Çağdaş uygarlık sürekli gelişen bir kavramdır. Tıpkı demokrasi gibi. Çağdaş uygarlık statik bir anlam taşımaz. İnsan hakları üzerine kuruludur. Yönümüzü batıya çevirdik derken, yönümüzü çağdaş uygarlığa çevirdik diyoruz biz. Demokrasi yüzde 51 demek değildir. Demokrasi rakamlarla ölçülmez, yine söyledim bir kez daha söylüyorum; ``˜Dünyanın düz olduğunu milyonlar kabul ediyordu, ama bir kişi çıktı dünya yuvarlaktır` dedi. Şimdi hiç kimse dünyanın düz olduğunu söylemiyor. İnsan oğlu gelişiyor, demokrasi gelişiyor, insan hakları gelişiyor. Bu çerçevede bakmamız gerekiyor. Eğer siz yetkilerin tamamı bende, ben istediğimi yapayım. Bunun adı ne olsun demokrasi olsun. Samimi söylüyorum, bu anlayışa sahip olanları bırakın Avrupa Birliği`ne almayı Şangay Beşlisi`ne bile almazlar. Ama o beyefendiye bir tavsiyem var. Bir üçlü yapsınlar, Katar, Suudi Arabistan, Türkiye. Biraz da zorlarsa onun da liderliğini alır. Böyle bir anlayış olabilir mi? 21. yüzyılın Türkiyesi böyle bir anlayışa hapsedilebilir mi?.``
``VİCDANI RAHATSIZ, DOОRUYU YAPMADIОINI O DA GÖRÜYOR ARTIK``
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın sağlık nedenleriyle tahliye edilen Balyoz davası sanıklarından emekli Orgeneral Ergin Saygun tedavi gördüğü hastanede ziyaretini değerlendiren Kılıçdaroğlu, ``Düne kadar herkes Ergenekoncuydu. Birden bire jeton düştü Ergin Saygun`u ziyarete gitti`` dedi.
Başbakan Erdoğan`ın, Ergin Saygun`u ziyaretinin doğru ve insani bir hareket olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, ``Vicdanı rahatsız. Doğruyu yapmadığını o da görüyor artık. Görmek zorunda. Dünyanın neresine giderse gitsin, önüne hukuk ucubesi çıkarılıyor, sen yanlış yapıyorsun deniliyor. O da anladı, diyeceksiniz jeton biraz geç düştü. Unutmamız gereken bir şey var, hiç düşmemesinden daha iyidir. O ziyaret, aynı zamanda bizden özür anlamına da gelir. Defalarca yanlış yapıyorsunuz dedik. Şimdi bu ziyareti yaptın diye sakın ola ki kamu vicdanında temizlendin anlamına gelmez. Bunu da iyi bilmeni isterim. Fatih Hilmioğlu, kanserle mücadele ediyor, o da hapiste. Mehmet Haberal`ı hastaneden zorla çıkarıp, hapishaneye getirdiniz. Diyorsun ki çağdaş, demokratik, özgürlükçü bir Türkiye olsun. Ama gidiyorsun 12 Eylül yasalarının arkasına saklanıyorsun. 12 Eylül yasalarının arkasına saklanan kişiden özgürlük, hele hele düşünce özgürlüğü hiç çıkmaz. Darbe yasalarının olduğu bir yerde özgürlükten söz edilemez`` diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Antika otomobili ile antik şehirler turunda Klasik otomobil tutkunu Cengiz Arsay, 1936 model arabasıyla çıktığı Antik Şehirler turunda duraklarından biri olan Konya’ya ulaştı. Antika otomobili ile Antik Şehirlerin önemine dikkat çekmek için bu tura çıktığını ifade eden Cengiz Arsay, “Bu araçların da bu tip etkinliklerde önemli bir rol alabileceklerini göstermek istiyoruz” dedi. İzmir’den 1936 model otomobili ile Antik Şehirler turu çerçevesinde oğlu ile yola çıkan Cengiz Arsay Konya’ya ulaştı. Konya Klasik Otomobilciler Derneği Başkanı Muammer Deveci ve klasik otomobil severlerin oluşturduğu konvoy ile Konya’nın Isparta kara yolu girişi Akyokuş mevkiinde karşılanan Cengiz Arsay, bir süre klasik otomobil severler ile sohbet etti. Bu turu başlamasındaki en büyük etkenin antika araçlar ile antik şehirlere farkındalık oluşturmak olduğunu ifade eden Arsay, bu turun uluslarası boyut kazanmasını son derece arzuladığını ifade etti. Daha sonra Cengiz Arsay’in 1936 model otomobilinin de içinde olduğu 12 klasik otomobilden oluşan konvoy, tarihin ilk medeniyetlerine ev sahipliği yapmış Çatalhöyük’e doğru yola çıktı. Cengiz Arsay’ın Antik Şehirler turuna çıktığı klasik otomobil 1936 model 88 yaşında 1936 Ford Deluxe. Zamanın teknolojileri yapılan bu otomobilde, günümüzdeki otomobillerde bulunan c¸ift elektrikli korna, c¸akmak, ku¨llu¨k ve arkada c¸ift stop lambası standart olup ayrıca, Deluxe serisinin bu ekipmanlara ilaveten ampermetre ve aku¨ s¸arj lambası, arkada ku¨llu¨k, saat, torpido go¨zu¨ kilidi, banjo s¸ekli direksiyonları ve maun desenli o¨n panelleri var. "Oğlumla birlikte bu turu kişisel olarak düzenledik" Tura çıkmasındaki asıl hedefleri anlatan Cengiz Arsay, “Biz İzmir’den yola çıktık ve Türkiye’nin antik ve tarih öncesine giden varlıklarını ziyaret ederek bugün Konya’ya geldik. Sonra da Çatalhöyük’e devam edeceğiz. Biz antika otomobil meraklılarıyız, bunların koruyucularıyız. Bu araçların da bu tip etkinliklerde önemli bir rol alabileceklerini göstermek istiyoruz. O yüzden de oğlum Ata ile birlikte bu turu kişisel olarak düzenledik. Fakat arzu ediyoruz ki bu ileriki yıllarda uluslarası tura dönüşsün. 2. Dünya Savaşı öncesi araçlarının Türkiye’ye gelip buradaki değerleri ziyaret etmelerini arzu ediyoruz. Konya’dan sonra Ankara üzerinden Mardin’e devam etmek istiyoruz. Umarım aracımız da bu konuda bize zorluk çıkarmaz, yardımcı olur. Çünkü 88 yaşında 1936 model. Dolasıyla onun yardımına çok ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. "Türkiye’deki antik kentlerin tanıtımını yapmak" Konya Klasik Otomobilciler Derneği Başkanı Muammer Deveci ise “Cengiz Arsay, bizim gönül taşlarımızın ve klasik otomobil klasmanının döğenidir. Aynı zamanda da Klasik Otomobil Müzesi de var. Bizim en eskilerimizden ve bu işin çığırını açan arkadaşlarımızdan biridir. Cengiz bey, Antik Şehirler turunda. Özel bir turdur bu. Türkiye’de daha önce yapıldı mı bilmiyorum. Cengiz bey şu anda 90 yaşındaki arabasıyla antik şehirler turu düzenledi. Burada esas ana gaye, kendisinden ve aracından ziyade dünyaya ve bu işin ilgililerine Türkiye’deki antik kentlerin tanıtımını yapmak. Bu sebeple kendisine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Van Osman Küncü, minibüsün çığ altında kaldığı günü anlattı Van-Bahçesaray karayolunda yaklaşık 4.5 ay önce çığ altında kalan minibüsün sahibi, yol açılınca yakınları ile bölgeye geldi. Van’da 133 gün önce Bahçesaray yönüne ilerleyen Osman Küncü yönetimindeki minibüs ile Temir Sabırlı yönetimindeki hafif ticari kamyonette bulunan toplam 10 kişi, 3 bin rakımlı Karabet Geçidi inişinde kar ve tipiye yakalandı. Mahsur kalanlar, ekiplerden yardım istedi. Çığ riski nedeniyle ulaşıma kapatılan bölgeye ekipler ulaşamayınca, araçları terk eden 10 kişi, 9 kilometrelik yolu yaya olarak yürüyüp, ilçeye ulaştı. Terk edilen 2 araç ise daha sonra çığ altında kaldı. Bölgeye gelen araç sahipleri, minibüs ve hafif ticareti aracı küreklerle kurtarmaya çalıştı. Temir Sabırlı, beraberindekiler ile birlikte karayolları ekiplerinin yardımı ile çığ altında kalan aracını kurtarırken, Osman Küncü ise çığ minibüsünü şarampole yuvarlandığı için bir şey yapamadı. İlerleyen günlerde hava şartlarının kötüleşmesi sonucu yol tamamen trafiğe kapandı. Yaklaşık 4.5 aydır kapalı bulunan yol, Perşembe akşamı ulaşıma açıldı, araç trafiğine Cuma günü izin verildi. İsmail Küncü ve beraberindeki yakınları yolun açılmasıyla 4.5 aydır çığ altına minibüsünün yanına geldi. İçerisinde bulunan bazı malzemeleri çıkarırken, minibüsün çıkarılması için yetkililerden yardım talebinde bulundu. Aracı çığ altında kalan İsmail Küncü, 4.5 ay önce yaşananları anlattı. Bahçesaray denildiğinde 4-5 Şubat 2020 yılında meydana gelen ve 42 kişinin hayatını kaybettiği çığ faciasının aklına geldiğini ifade eden Küncü, "Olay halen ilk günkü gibi taze. Orada şehit olanlara Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır diliyorum. 22 Aralık 2023 tarihinde saat 13.20 sularında Van’dan Bahçesaray’a hareket ettik. Karabet Geçidi’ne geldiğimde kar yağışı ve tipi başladı. Bu alana geldiğimizde iki araçtan birinin kara saplandığını gördük ve onu çıkarmaya çalıştık. Onu çıkardığımız sırada önümüze çığ düştü. Çığ düşünce burada mahsur kaldık. Bizde araçlarımızı bırakıp yaya olarak Bahçesaray’a gittik. Bizden sonra gelen çığlar aracımı aşağı sürükledi. Yaklaşık 4.5 aydır aracım kar altında bekliyor" dedi. "Aracımın burada olması uykularımı böldü" Resmi olarak yolun bu gün açıldığını ifade eden Küncü, "Kaymakam beyden izin bekliyorum. İzin veremeden aracımı çıkaramam. Burada halen çığ tehlikesi olduğundan dolayı kaymakam beyin iznini bekliyoruz. Yol açılınca aracımın durumunu merak ettim ve buraya geldim. Acaba yerinde duruyor mu, yoksa daha aşağıya kaymış mı. Aracım çığ altına kaldıktan sonra zaman zaman geldim. Belki 20 seferden fazla geldim. Aracımın burada olması uykularımı böldü, çoğu geceleri uyuyamadım . Aracımı buradan kendi imkanlarımla çıkaramam. Büyük bir masraf ister. İnşallah yetkililer yardımcı olur" diye konuştu.
Samsun Vezirköprü Geleneksel Çocuk Oyunları Şenliği Samsun’un Vezirköprü ilçesinde İlkokullarda Fiziksel Etkinlikler(İFET) ve Geleneksel Çocuk Oyunları Şenliği (GÇOŞ) kapsamında düzenlenen yarışmalarda ilçe birincileri belli oldu. 30 Nisan ve 2 Mayıs 2024 tarihlerinde Okul Sporları Faaliyet Programı’nda yer alan İlkokullarda Fiziksel Etkinlikler ve Geleneksel Çocuk Oyunları Şenliği İlçe Birinciliği Vezirköprü Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü Köprülü Mehmet Paşa Spor Salonunda gerçekleştirildi. Geleneksel oyunları unutmamak adına düzenlenen yarışmalara ilçedeki ilkokullardan yoğun bir katılım oldu. Toplamda bin 100 öğrenci ve 78 sınıfın katıldığı ilçe birinciliği yarışmaları izleyenlere keyifli anlar yaşattı. 1-2-3 ve 4. sınıfların yer aldığı İlkokullarda Fiziksel Etkinler (İFET), her sınıf düzeyi için belirlenen oyunlar ile yapıldı. 1.sınıflar El Değdirerek Bayrak Koşusu, 2.sınıflar Dairesel Bayrak Koşusu, 3.sınıflar Çift Ayak Atlama 4. sınıflar Fasulye Torbası Atma oyununda yarıştılar. 5-6-7 ve 8. Sınıfların yer aldığı Geleneksel Çocuk Oyunları şenliğinde ise 5.sınıflar Yağ Satarım Bal Satarım, 6.Sınıflar Mendil Kapmaca, 7.Sınıflar Kaleli Yakan Top, 8.Sınıflar Halat Çekme oyunlarında yarıştılar. Şenliklere katılarak yarışmaları izleyen ilçe kaymakamı Özgür Kaya ve Belediye Başkanı Av. Murat Gül, yarışmaların sonrasında çocuklarla bir araya gelerek sohbet ettiler. Ödül törenine Vezirköprü Kaymakam Özgür Kaya, Vezirköprü Belediye Başkanı Av. Murat Gül, İlçe Milli Eğitim Müdürü Resul Özata, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürleri Burak Akça, İbrahim Sezer ve Murat Güven, Vezirköprü Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Mehmet Uyar katıldı. Toplamda 240 öğrenciye ve okullara ödülleri dağıtıldı. Vezirköprü Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü Mehmet Uyar, "Birinci olan okullar Samsun’da düzenlenecek olan İFET ve GÇOŞ yarışmalarında ilçemizi temsil edecekler. Okullarımıza başarılar diler, katılım sağlayan okullarımıza da teşekkür ederiz" dedi.
Gaziantep Baklava yapımını kolaylaştıran makineler talep görüyor Baklava üretiminin kalbi olan Gaziantep’te, baklavacı makinesi tamir ve satışı yapan usta Mehmet Cihan, baklava yapımını kolaylaştıran makinelerine olan ilginin son zamanlarda arttığını belirtti. Geleneksel tatlı baklavanın üretim sürecini hızlandıran ve daha az emek gerektiren bu makineler, hem ev kullanıcıları hem de profesyonel üreticiler tarafından tercih ediliyor. Usta Cihan, Makinelerin, baklava yapımında en zorlu adımlardan biri olan yufka açma işlemini otomatikleştirdiğini ve bu sayede, daha hızlı ve standart kalitede üretim yapmanın mümkün olduğunu ifade etti. Baklava sektöründe yaşanan bu teknolojik gelişme, Gaziantep’teki baklavacıların işlerini büyütme ve daha geniş pazarlara ulaşma şansını artırıyor. “Baklavacılar için büyük bir avantaj oldu” Baklava makinesi hakkında bilgi veren Cihan, “Çocukluğumdan beri tamir işlerine ilgim vardı. Önce baklavacı ustasıydım. Yanıma gelen baklava makinası yapan ustaların eline bakarak makine tamirciliği mesleğini çözdüm. Türkiye’nin yüzde 50’sine hizmet vermekteyiz. Sahada çalışanlarımız var. Baklavacılıkta makine tamircisi eksikliğini gördüm. En iyi şekilde makine tamirciliği yapmak istedim. Bu makineler tatlı ve baklava yapıyor. Baklavacılar için büyük bir avantaj oldu. Süre sıkıntısı yaşamadan baklavayı kısa sürede yapmayı kolaylaştırıyor. Ramazan öncesi ve ramazan sonrası baklava makinesine ilgi çok fazlaydı. Bu yoğunluk hala devam ediyor. Çünkü baklavacı ve tatlıcılar için büyük bir avantaj bu makineler” diye konuştu.