GENEL - 19 Ocak 2012 Perşembe 17:27

DAVUTOĞLU-SALİHİ ORTAK BASIN TOPLANTISI

A
A
A
DAVUTOĞLU-SALİHİ ORTAK BASIN TOPLANTISI

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, füze kalkanı konusunda, ’’Biz hiçbir komşumuza dönük olarak tehdit algısı içinde değiliz. Hiçbir NATO dokümanında ve bizim ilgili olduğumuz dokümanda da böyle bir tehdit tanımlaması olmasını kabul etmeyiz. Bu, NATO sistemi içinde savunmaya dönük ve balistik füze tehdidi karşısında NATO ülkelerinin geliştirdiği bir projedir. Herhangi bir şekilde İran’a dönük bir hedefi yoktur’’ dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı’nda İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ile bir araya geldi. Basın mensuplarının füze kalkanı konusunda İran’a güvence verilip verilmediği sorusu üzerine Davutoğlu, Türkiye’nin en büyük güvencesinin dostluğu ve kardeşliği olduğunu söyleyerek, ’’Hangi konu olursa olsun biz İranlı kardeşlerimizle konuşuruz. Radar konusunun Türkiye’de yer alması konusunda biz kanaatlerimizi her zeminde, her ortamda NATO’da da, Brüksel’de de aynı açıklıkla her yerde
belirttik. NATO karargahında da bunu söyledim. Biz hiçbir komşumuza dönük olarak tehdit algısı içinde değiliz. Hiçbir NATO dokümanında ve bizim ilgili olduğumuz dokümanda da böyle bir tehdit tanımlaması olmasını kabul etmeyiz. Bu NATO sistemi içinde savunmaya dönük ve balistik füze tehdidi karşısında NATO ülkelerinin geliştirdiği bir projedir. Herhangi bir şekilde İran’a dönük bir hedefi yoktur’’ dedi.
Türkiye’nin, Irak’ın içişlerine karıştığı yönündeki iddialara da cevap veren Davutoğlu, Türkiye’nin dış politikasında komşu veya her hangi bir ülkenin iç işlerine karışma gibi bir konunun olmadığının altını çizerek, ’’Biz her zaman Irak gibi dost ve kardeş ülkeye hep yapıcı katkılarda bulunmaya çalıştık. Bunun da birinci şahidi Maliki’nin kendisidir’’ şeklinde konuştu.
Irak ve Türkiye olarak birbirlerinin iç işlerine karışmayacakları konusunda ilkesel bir tutum olduğunu hatırlatan Davutoğlu, ’’Bu kritik süreçte her bir komşu ülkede olan olaylar diğer komşu ülkeleri etkilemektedir ve bunun için de ortak bir çaba içine girmek zaruret halini almıştır. Karışma ilkesinden çok yapıcı yaklaşımlarla birbirine yardımcı olmak ilkesi önemli. Türkiye-İran ilişkileri buna örnektir. Tarih boyu bu bölgede bütün halklar, tüm dinler, mezhep grupları bir arada yaşadı ve yaşamaya devam
edecek’’ ifadelerini kullandı.
Irak’ta ABD’nin çekilmesiyle bir bayram yaşanabileceğini belirten Davutoğlu, ’’Böyle bir dönem yaşanması gerekirken, Irak’ta siyasiler arasında güvensizlik ortamı doğmuş olmasıdır. Bizim tek çabamız, Irak’ta bu güvensizlik ortamının ortadan kaldırılmasıdır. Türkiye’nin pozisyonu açıktır. Biz Ortadoğu bölgesindeki tüm kardeşlerimizi hangi mezhep, etnisite olursa olsun eşit mesafedeyiz ve yardıma hazırız ama etrafımızda olan olumsuzlukları da sadece izlemekle yetinmeyiz’’ dedi.
Salihi ise, çalışmalarda sabrın öneminin altını çizerek, Türkiye’nin Irak’ın ekonomisine büyük katkıda bulunduğunu söyledi. Gazetecinin İran’a ait kamyonların Türk sınırında tutulduğuna dair soruya ise Davutoğlu, hukuki bir konu olduğunu ve konunun bu çerçevede ele alındığını belirtti. Davutoğlu, Suriye konusunda aynı görüşleri paylaştıklarını belirterek, önemli olanın sinerji yaratmak olduğunu ifade etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.