GENEL - 13 Mayıs 2022 Cuma 10:52

MKE tarafından üretilen ve Jandarma’ya verilmek üzere anlaşılan 40 mm Tamburalı Bombaatarların 500 adetlik son partisi de teslim edildi

A
A
A
MKE tarafından üretilen ve Jandarma’ya verilmek üzere anlaşılan 40 mm Tamburalı Bombaatarların 500 adetlik son partisi de teslim edildi

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) A.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) A.Ş. arasında imzalanan protokol çerçevesinde toplamda bin adetlik 40 mm Tamburalı Bombaatar Jandarma Genel Komutanlığı’na teslim edilecekti. 500 adetlik ilk partisi 29 Mart’ta teslim edilen bombaatarların ikinci partisi de bugün gönderildi. Bu çerçevede Jandarma’ya bin adetlik bombaatar teslimatı tamamlanmış oldu.


Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş. tarafından, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda yerli ve milli ürünler geliştirilip üretilmeye devam ediliyor. Bu çerçevede tasarlanan ve kalifikasyon testleri tamamlanan, bugüne kadar binlercesi teslim edilen "40 mm Tamburalı Bombaatar" alanında en iyiler arasında yer alıyor. Kalifikasyon testleri başarıyla tamamlanan 40 mm Tamburalı Bombaatar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin talepleri doğrultusunda uzun yıllardır teslim edilmeye devam ediyor. Bugüne kadar binlercesi teslim edilen 40 mm Tamburalı Bombaatarların 500 adetlik yeni bir partisi ise Jandarma Genel Komutanlığına teslim edilmek üzere yola çıkıyor. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile imzalanan sözleşme çerçevesinde toplamda bin adetlik 40 mm Tamburalı Bombaatarın Jandarma Genel Komutanlığına teslim edilmesi planlanıyor.



40 mm Tamburalı Bombaatar özellikleri


Nişangah dahil boş ağırlığı 6 kilogram 750 gram olan 40 mm bombaatar, yarı otomatik çalışma mekanizmasına sahip. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin talepleri doğrultusunda uzun yıllardır üretilen 40 mm Tamburalı Bombaatar, yapılan geri dönüşler ile geliştirilmeye devam ediyor. Etkili menzil alanı 375 metre olan bombaatar, 10 saniyede 6 adet bomba atabiliyor. Öte yandan namlu çıkış hızı saniyede 76 metre olan bombaatar sayesinde, sahada etkin ve hızlı reaksiyon gösterilebiliyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilgi arttı Gaziantep’te özel bir hastanede görev yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilginin arttığını söyledi. Bacak estetiği, günümüzde özellikle kadınlar arasında büyük bir ilgi görmektedir. Yaz aylarının gelmesiyle etek giymek isteyen kadınlar için şeffaf çoraptan kurtulma isteği oldukça yaygınlaştı. Bu alanda yapılan estetik işlemler ile ilgili bilgi veren Dr. Deniz, “Bacakların görünümünü iyileştirmeyi amaçlar. Özellikle bacak eğrilikleri, sarkmalar ve selülit gibi görüntü bozukluklarına yönelik nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamaları, bacakları ilk günkü gibi taze ve canlı hale getirebilir” dedi. “Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” Bacak estetiğiyle ilgili bilgi veren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, “Bacak bildiğimiz üzere motor fonksiyonları yani yürüme hareket fonksiyonu olan bir organdır. Bacak aynı zamanda dış görüntüsü olan çok önemli bir organımız. Özellikle kadınların çok önemsediği bacak estetiği günümüzde çok araştırılmakta. Bu konuyla ilgili bacak eğrilikleri, bir takım sarkmalar bunlara yönelik germe işlemleri ve dolgu işlemleri çok yapılmaktadır. Ancak bacak üzerindeki kılcal damarların ya da selulitlerin görüntü bozukluğu genellikle çok kolay yok edilmemektedir. Bunlarla ilgili en gelişmiş nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamalarıyla bacaklarınız ilk gün ki gibi yani yeni doğmuş gibi olur. Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” ifadelerini kullandı. “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var” Bacak estetiğine yoğun ilgi olduğunu söyleyen Dr. Deniz, “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var. Malum yaz aylarındayız ve kadınlar etek giyinmek istiyor. En büyük sorunlardan bir tanesi şeffaf çoraptan kurtulma isteğidir. Bu alan çok yeni bir alan. Kalp damar cerrahlarımızın birçoğu kalp ameliyatları, diğer damar açma ameliyatları çok yoğunlaştığımızdan varislere çok fazla yönelemiyoruz. Bu estetikte kalp ameliyatı kadar önemlidir. Bacak estetiği çok önemlidir. Çünkü tüm düşüncemiz ve beynimiz o ciltteki görünen bir damar oluyor. Bunlardan saniyeler içerisinde kurtulmak mümkün. İğnesiz, acısız bir işlem. Çorap giymediğimiz için bacaklarımız daha rahat nefes alıyor. Özgüvenli yürüyebiliyoruz. Cildimiz daha canlı bir görüntü oluşturuyor. Biz işlem öncesinde sorun ne onu buluyoruz. O sorunu da tedavi ediyoruz” şeklinde konuştu. “3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir” İşlem sürecinin oldukça kısa olduğunu belirten Dr. Deniz, “İşlem bittikten sonra 3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir. Burada önemli olan hastanın ten rengidir. Hastanın ten rengine göre cihazlar ayarlanıyor. Daha sonrasında ise tüm tedaviler yapılıyor. Hasta seçimi yapılmıyor. Vücutta rahatsız olunan tüm lekeleri yapma olanağımızda mümkündür” diye konuştu.
Ankara Kimlik dolandırıcılığı gerçeği trafik cezasından ortaya çıktı Ankara’da yaşayan Rümeysa Sivri Nalbat, hiç gitmediği Bitlis’ten gelen trafik cezası hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara’da ikamet eden ev hanımı Rümeysa Sivri Nalbat’a 34 BEM 307 plakalı otomobilden Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) cezası geldi. Nalbat’ın girişimleri neticesinde aracın kiralık olduğu ortaya çıktı. Adını haritalardan bilen, hayatı boyunca hiç Bitlis’e gitmeyen ve kullanmadığı araç ile kendisine trafik cezası gelmesini şaşkınlıkla karşılayan Nalbat, ceza ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Hayatından hiç Bitlis’e gitmediğini ve araç kiralamadığını söyleyen Rümeysa Sivri Nalbat, "19 Nisan Cuma günü evimize bir ceza geldi. Bitlis’te Güroymak’ta bir ceza yediğim yazıyordu. Cezayı araştırdığımızda benim kimliğim adına bir araç kiralandığı ortaya çıktı. Hayatımda Bitlis’e gitmedim ve böyle bir araç kiralamadım. Onun için de bugün gelip bir suç duyurusunda bulunduk. Benim TC kimlik numaramdan ve ismim adresim yazıyordu. Bitlis’te bir araç kiraladığım yazıyordu. Ceza makbuzuna baktığımızda ceza 9 Mart’ta gelmiş görünüyor ve 9 Mart’ta ben evimdeydim. Ayrıca ben kimliğimi hiçbir zaman kaybetmedim. Kimliğim her zaman yanımdaydı. Hayatımda hiçbir zaman Bitlis’e gitmedim" dedi. Eşi Enes Nalbat ise, eşinin adına gelen ceza hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek, sahte kimliğin herhangi bir olaya karışmadan bu olaydan kurtulmak istediklerini belirtti.