DÜNYA - 26 Ocak 2012 Perşembe 17:41

ABDULLAH KIĞILI TFF`YE YÜKLENDİ

A
A
A
ABDULLAH KIĞILI TFF`YE YÜKLENDİ

Fenerbahçe Asbaşkanı Abdullah Kığılı, "Kiğılı "TFF yönetimi bu yangını hangi tarihte söndüreceği konusunda bugün bile tam bir fikir sahibi değildir" dedi.
TFF’nin Ankara Sheraton Otel’de düzenlediği Genel Kurul’da kürsüye çıkan Fenerbahçe Asbaşkanlarından Abdullah Kığılı, yaptığı konuşmasında 3 Temmuz 2011 tarihinden bugüne kadar yaşanan ve Futbolda şike yangını adı verilen olayın herkesin malumu olduğunu ifade ederek, "Bilinenleri tekrarlamaya gerek yok. Fakat bugünkü toplantı bu çerçevede TFF yönetimi ile TFF delegasyonu arasında bir bilgilendirme, bilgi alışverişi toplantısı olduğu için bu eksende kalarak bazı değerlendirmelerin yapılması bence
gereklidir. Öncelikle belirtmek isterim ki; TFF yönetimi bu olayı ilk günden bugüne kadar sağlam ve tutarlı bir çizgide yürütememiştir. Bu konuda o kadar çok zigzag yaşanmıştır ki bırakınız futbolun içinde olanları, kamuoyunun da kafasında soru işaretleri yaratılmıştır. Bu konunun ayrıntısına girmeksizin söylemem gerekir ki; TFF yönetimi bu yangını hangi tarihte söndüreceği konusunda bugün bile tam bir fikir sahibi değildir. Dünya ölçeğinde hangi düzeyde olursa olsun bugün için başarılı yöneticilerin
yanında iyi hukukçular olduğunda yönetimler daha kolay başarıya ulaşmaktadırlar ve daha az hata yapmaktadırlar. Ben şahsen bu konuda TFF yönetiminin özellikle bu konuda eksiklikler yaşadığı için kargaşalara neden olduğu kanısındayım. Oysa bu sorunun üstesinden gelmenin son derece yalın bir çizgide ele alınmasıyla mümkün olduğunu ülkemizin bu konunun uzmanı hukukçular ifade ediyorlar. Konuyu biraz açmak istiyorum. Sizlerinde bildiği gibi bu olayın 3 tane ayağı vardır. İlki ceza davası, 2. disiplin
soruşturması, 3. UEFA. söylenen husus şudur. Şike olayında ceza davası bitmeden TFF’nin disiplin soruşturması bitemez. Durum böyle olunca bu yalın gerçek TFF’nu bağlar bu durumda TFF beklemek durumundadır. Oysa TFF bugün disiplin soruşturmasını bitirmek için telaş içinde görülüyor. Buna gerek yoktur" diye konuştu.
Tahkim kurulu’nun daha önce verdiği kaleci recep öztürk olayını hatırlayan Kığılı, "İyi hukukçular yönetimleri başarılara götürürler ilkesinin örneği bugün TFF’nun yanı başında bekliyor. Yargıtay Başkanlığından emekli sayın Hasan Gerçeker TFF tahkim kurulu başkanıdır. Yönetim ona sorsa o hukuki gerçeği söyleyecektir. Hem şike olayı ortaya çıktıktan sonra tahkim kurulu bir başka olayda emsal tavrı zaten sergilemiştir. Kaleci Recep Öztürk davasını takip etmişinizdir. Bir olayda ağır ceza mahkemesinde bir
dava görülürken, aynı olayda bir futbolcuya TFF çatışı altında verilen cezaya itiraz edilmiştir. Tahkim kurulu ceza davası bitmeden disiplin soruşturması ve yargılaması bitemez diyerek durdurma kararı vermiştir. İşte size sağlam bir pusula. Bu aktardıklarım sadece Türk yargısı ve TFF için geçerli hususlar değildir. Uluslararası eksende de konu bu şekilde değerlendirilmektedir" şeklinde konuştu.
Verdiği örneklere İngiltere’den devam eden Kığılı, "Güncel bir örneği İngiltere’den vermek istiyorum. Futbolun ve sporun 3 önemli sorunu vardır. Doping şike ve ırkçılık. Bunlar arasında hiç şüphe yoktur ki; sosyal etkileri bakımından ırkçılık en büyük problem olarak görülür.
Chelsea ve İngiliz Milli Takımının kaptanı John Terry Ekimde Chelsea’nin Queens Park Rangers’la oynadığı maçta Terry’nin Anton Ferdinand’a maç boyunca ırkçı hakaretlerle bulunduğu basına yansıyor. Şikayet geliyor savcılık bir maçta ırkçı ifade kullanmaktan soruşturma başlatıp dava açıyor. İngiltere Futbol Federasyonu John Terry hakkındaki sportif cezayı adli yargılamanın sonuna bırakıyor. Yani Terry beraat ederse federasyon ceza vermeyecek. FIFA ve UEFA ırkçılığı şikeden ağır tehlike görüyor ama İngiltere
Federasyonu bu yargı sürecinin neticesi alınana kadar ben herhangi bir adım atamam diyor. Şimdi sormak gerekmiyor mu? Şikeden daha ciddi mücadele ettiği ırkçılıkla alakalı bir konuda UEFA nasıl oluyor da İngiltere’ye baskı yapmıyor. Gereğini yap diye. Bu olay göstermektedir ki TFF, Türk hukukuna saygı duyulmasını en az İngiltere Futbol Federasyonu kadar net ve kararlı bir şekilde ifade edebilmelidir. Sözü çok uzatmadan olayın UEFA ayağı ile ilgili düşüncemi de açıklayarak sözlerime son vermek istiyorum.
Çizmeye çalıştığım tablo UEFA’ya ne kadar anlatıldı ki UEFA’nın yönetimi ve hukukçuları ceza davası disiplin soruşturma önceliğini bilmez mi. Elbette bilir. O zaman bu telaş niye. Ayrıca bugün 58. maddenin değiştirilmesi konusunda tavsiye kararı çıksa TFF’da buna uyup değişikliği yapsa bunu ceza davası bitmeden uygulayabilecek mi. Bu olayın çekirdek noktası şurada; Türkiye tercihini şikeyi ve teşvik primini cezalandırmak için özel bir yasa yapınca ceza davası ile disiplin soruşturması çakıştı. Sorunun
temel kaynağı da bence budur. Bu böyle olmayıp konu disiplin hukuki içinde kalsaydı kısa sürede sonuç alınabilirdi" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.