YEREL HABERLER - 29 Ocak 2014 Çarşamba 11:19

Ankara Büyükşehir’in Son Amblemine Mahkemeden Onay

A
A
A
Ankara Büyükşehir’in Son Amblemine Mahkemeden Onay

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “Atakule silueti, iki adet minare ve hilalin üst kısmında Ankara Kalesi figürleri ile 5 yıldızdan” oluşan amblemine yapılan itiraz, 4. İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, Ankara 3. İdare Mahkemesi’nin iptali üzerine 15 Temmuz 2011’deki olağan oturumda yeni amblemi belirlemişti. Hem Türkiye tarihine hem de Ankara’ya ilişkin çeşitli özellikler taşıyan amblem, Belediye Meclisi’nde kabul edilmiş ve kullanılmaya başlanmıştı. Yeni amblemin kullanımına ilişkin yapılan itiraz Ankara 4. İdare Mahkemesi tarafından değerlendirildi. Mahkeme, “81. madde ile (5272 sayılı Belediye Kanunu’nun 81. maddesi) belediye meclislerine, belediyeyi tanıtıcı amblem, bayrak ve flama belirleme konusunda karar alma yetkisi tanınmış olup, anılan yetki uyarıcınca davalı idarece, Ankara’yı kendine özgü kimliği ile tanıtıcı nitelikte olan bir şekilde oluşturulan amblemin belirlenerek kabulüne ilişkin dava konusu Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararında hukuka aykırılık görülmemiştir” diyerek, davacı Rahmi Kumaş’ın ambleme yaptığı itirazı reddetti. Ankara 4. İdare Mahkemesi’nin kararı ile Ankara’nın amblemi hukuken bir kez daha onaylanmış oldu. İtirazın reddedilmesi ile amblem aynı şekliyle kullanılmaya devam edilecek.
Amblemin kabul edildiği Belediye Meclisi toplantısında amblemin anlamı şöyle açıklanmıştı:
“Amblemin altındaki hilal ve yıldız ülkemizin bağımsızlığını, milletimizin birlik ve bütünlüğünü yansıtmaktadır. Amblemin üstündeki 5 adet yıldız, Anadolu’da kurulan Türk devletlerinin başkentlerini sembolize etmektedir (Konya, Bursa, Edirne, İstanbul ve Cumhuriyetimizin Başkenti Ankara). Yukarıya doğru yükselen minareler ve ortasındaki Atakule silueti Hacettepe sırtlarından güneye bakışta Kocatepe Camii arasından Atakule’nin görünen siluetidir. Amblemin altındaki hilalin üstünde görülen kale figürleri de tarihi Ankara Kalesi’dir. Amblemin fon rengi gece mavisi üzerine ultramer mavisi olarak tespit edilmiştir. Ancak amblem değişik yerlerde, günün önemine göre orijinal dizayn bozulmamak kaydıyla çeşitli renklerde kullanılabilir. Amblemimiz yukarıdaki şartlara uygun olarak aynı zamanda flama olarak da kullanılır.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Simit fiyat tarifesinde Ticaret Bakanlığı’nın onayı zorunlu hale getirildi Tacir ve sanayiciler tarafından üretilen mal ve hizmetlerin azami fiyat tarifelerinin düzenlenmesi hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmelikte değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren değişikliğe göre simit fiyatlarına ilişkin olumlu görüşü Ticaret Bakanlığı verirse fiyatlarda artış yapılabilecek. Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğinin ayrıntıları şöyle: “Tarifeler, yönetim kurulunun teklifi ve meclisin onayıyla yürürlüğe girer. Tarifelerin tespitinde ilgili meslek komitesinin görüşü alınır. Meslek komitesi en geç onbeş gün içinde görüşünü bildirmek zorundadır. Ancak, simit ile 4/1/2012 tarihli ve 28163 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde tanımı yapılan ekmeğe ilişkin tarifenin belirlenmesi aşamasında yönetim kurulu; onbeş gün içinde Ticaret İl Müdürü ve Tarım ve Orman İl Müdürü ile esnaf ve sanatkarlar odaları birliği, tarifeyi düzenleyen oda ve ilgili belediyenin temsilcilerinden oluşan heyetin değerlendirmesini alır. Heyetin değerlendirmesi ve ilgili meslek komitesinin görüşü de dikkate alınarak yönetim kurulunca oluşturulan ekmek tarifesine ilişkin teklif, Ticaret Bakanlığının olumlu görüşünün alınmasından sonra yapılacak ilk toplantıda meclisin onayına sunulur. Ancak, Bakanlık tarafından olumsuz görüş bildirilmesi durumunda, heyetin toplanmasına gerek olmaksızın gerekçeleri ile birlikte yönetim kurulunca hazırlanan yeni tarife talebi, yeniden Bakanlığın görüşü alındıktan sonra meclisin onayına sunulur.”
Erzincan “Bağ Küllemesi Hastalıkları” yüzde 90 verim kaybına yol açabilir Üzümlü İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik ekipleri tarafından arazi kontrolleri kapsamında üzüm bağlarında, külleme, mildiyö, ölükol ve salkım güvesinde ilaçlama dönemleri ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Tescilli cimin üzümünün bağlarında “Bağ Küllemesi Hastalıkları” ile mücadelenin yapılmaması durumunda yüzde 90 verim kaybı yaşanacağı belirtildi. Bağ Küllemesi, asmanın yaprak, sap, sürgün, salkım gibi tüm yeşil aksamında gelişerek zarar oluşturan önemli bir hastalıktır. Hastalık, iklim şartlarının uygun gittiği ve mücadelesinin doğru yapılmadığı yıllarda yüzde 90’a varan ürün kayıplarına neden oluyor. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesinde Ziraat Yüksek Mühendisi olarak görev yapan Selahattin Albayrak, konu hakkında üreticileri bilgilendirerek şu uyarılarda bulundu; ‘Hastalığın yapraktaki Belirtileri’ “Hastalık başlangıçta yaprakların üst yüzeyinde yağ lekesine benzeyen sarımsı-açık yeşil renk açılmalarına neden olur. İleriki dönemde yaprak parlaklığını ve esnekliğini kaybeder, kalınlaşır, gevrekleşir ve kenardan içe doğru kıvrılır. Hastalığın bulunduğu kısımlarda grimsi-beyaz tozlu bir görünüm oluşur. ‘Hastalığın sürgünlerdeki belirtileri’ Sürgünler üzerinde başlangıçta siyaha yakın koyu renkli lekeler oluşur. Sürgündeki bu lekeler sezon sonuna doğru kırmızımsı kahverengine dönüşmektedir. ‘Hastalığın tanelerdeki belirtileri’ Hastalığa erken yakalanan taneler küçük kalır ve gelişemez. Hastalık tanelerde meyve sapı istikametinde çatlamaya neden olur. Taneler ben düşme dönemine kadar hastalığa duyarlıdır. ‘Mücadelesi ve kültürel önlemler’ Hastalıklı çubuklar budanarak imha edilmelidir. Yetişme sezonu içinde yaprak ve sürgün seyreltmesi yapılarak asmanın iç kısımlarına kadar iyi bir havalanma ve güneşlenme sağlanmalıdır. ‘Kimyasal mücadele’ 1. İlaçlama: Sürgünlerin 25-30 cm uzunlukta olduğu dönemde, 2. İlaçlama: Çiçeklenme öncesi, çiçek tomurcuklarının ayrıldığı dönemde, 3. İlaçlama: Tanelerin saçma iriliğinde olduğu dönemde, 4. ve sonraki ilaçlamalar: Üçüncü ilaçlamadan sonra hastalık gelişimi ve kullanılan ilacın etki süresi dikkate alınarak ben düşme dönemine kadar yapılmalıdır. Son ilaçlama ile hasat arasında gerekli bekleme süresine dikkat edilmelidir.”