YEREL HABERLER - 06 Şubat 2014 Perşembe 12:34

Bakan Bozdağ “izmir Başsavcısını Aradım Canlı Yayında Soruşturma Yapılır Mı Diye Sordum”

A
A
A
Bakan Bozdağ “izmir Başsavcısını Aradım Canlı Yayında Soruşturma Yapılır Mı Diye Sordum”

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ:
“BENİMLE İLGİLİ ADANA’DAN DA BİR FEZLEKE GELDİ. ADANA BAŞSAVCISINI DA ARADIM”
“İSİMSİZ DİNLEME YAPILAMAYACAK”
“TELEFON DİNLEMESİ İLE İLGİLİ SÜRELER 6 AYDAN 3 AYA İNDİRİLİYOR, SINIRSIZ DİNLEME 6 AYLA SINIRLANDIRILIYOR”
“ÖYM’LERDEKİ 23 BİN SORUŞTURMA SAVCILIKLARA, 5 BİN 600 DAVA DA KANUN ÇIKAR ÇIKMAZ AĞIR CEZA MAHKEMELERİNE DEVREDİLECEK”
“TEKNİK TAKİP SÜRESİ 4 HAFTA İLE SINIRLANDIRILIYOR. ÖRGÜT VARSA ARTI 4 HAFTA DAHA UZATILABİLİYOR”
“MAHKEMELER TERÖRLE MÜCADELENİN BİR ARACI OLAMAZ”
“BAKANLARLA İLGİLİ FEZLEKELER GEÇEN HAFTA SAVCILIKLARA İADE EDİLDİ”
“BEN HUKUKUN İÇİNDE BİR İŞ YAPTIM. HUKUKUN DIŞINA ÇIKMADIM. SUÇ OLACAK HİÇBİR ŞEY YAPMADIM”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “İzmir Cumhuriyet Savcısını aradım. Kanunen Adalet Bakanlığı’na bağlıdır, önemli olaylar olduğu zaman ilgili savcılar Adalet Bakanlığı’na derhal bilgi vermekle yükümlüdürler. Ben başsavcıyı aradığımda TV’ler soruşturmayla ilgili detayları paylaşılıyor. Kendisine de söyledim, soruşturmalar gizlidir. İnsanların lekelenmeme hakkına hepimizin saygı duyması esastır. Hukuk uymak ve hukuku uygulamak hepimizin görevidir” dedi.
Bakan Bozdağ, basın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya geldi. TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın da katıldığı toplantı, basın mensuplarının görüntü almasının ardından basına kapalı olarak gerçekleştirildi. Burada gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Bozdağ, bilgisayarı aldığı zaman polisin içindeki aldığı verilerin bir kopyasını bir tutanakla müdafiye vereceğini belirterek, bunun herhangi bir oynama veya ekleme yapılmaması için yapılacağını söyledi. Bakan Bozdağ, dinleme talebinde hat sahibinin, hattın kime ait olduğuyla ilgili hattın belgesi olacağını kaydederek, “Başkası üzerine kayıtlıysa kimin adına kayıtlıysa onun adı olacak. İsimsiz dinleme yapılamayacak” diye konuştu.
Telefon dinlemelerinde sınırsız ve sonsuz dinlemeye son verildiğine dikkat çeken Bakan Bozdağ, “Telefon dinleme ile ilgili süre 6 aydan 3 aya indiriliyor. Sınırsız dinleme süreleri de 6 ayla sınırlandırılıyor. Teknik takip süresi 8 haftadan 4 haftaya indiriliyor, eğer örgüt çerçevesindeyse artı 4 hafta daha süre alınabiliyor” dedi.
Yasa yürürlüğe girer girmez özel yetkili mahkemelerin ellerindeki dosyaları ve davaları ilgili ağır ceza mahkemelerine devredeceklerini ifade eden Bakan Bozdağ, “ÖYM’lerde 23 bin soruşturma, 5 bin 600 dava var. Bu soruşturmalar savcılıklara, davalar ağır ceza mahkemelerine devredilecek” şeklinde konuştu.
Bakan Bozdağ, düzenlemelerin önümüzdeki hafta komisyondan çıkacağını, daha sonraki hafta da yasalaşacağını kaydetti. Bakan Bozdağ, özel yetkili mahkemeler ile ilgili bir soru üzerine, “Öncelikle terörle ilgili konuya cevap vereyim. Türkiye terörle 30 yılı aşkın bir süredir bununla mücadele ediyor. Terör bitti mi Türkiye’de? Terör yine varlığını sürdürüyor. Türkiye’nin terörle mücadelesinde bu mahkemelerin bu amacı ne kadar karşıladığı elbette ki tartışılır. Hiç faydası olmamış mıdır, elbette olmuştur. Hukuk devletinde mahkemeler terörle mücadelenin aracı olamaz” ifadesini kullandı.
133 ayrı yerde ağır ceza mahkemesinin olduğunu açıklayan Bakan Bozdağ, “Her ilde ağır ceza mahkemesi var. 270 tane ağır ceza mahkemesi var. Güvenlikle ilgili herhangi bir sıkıntı yaşanmayacaktır. Ağır cezalarda görev yapan hakimler tecrübeli kişiler. Başkan ve diğer üyeleri kıdemli kişiler, onlar da tecrübeli kişilerdir” diye konuştu.
Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:
“Mahkemeler birinin mahkumiyetine karar verdiğinde temyiz yolu var ve insanlar bunu biliyor. Kendi hürriyet alanıma çok ciddi bir müdahale var. Devlet olarak bunu bizim daha güvenceli bir usule bağlamamız; bu vatandaşlık hakları bakımından son derece önemli olduğunu düşünüyoruz.”
"BAKANLARLA İLGİLİ FEZLEKELER GEÇEN HAFTA SAVCILIKLARA İADE EDİLDİ”
“4 bakanla ilgili fezleke neden geri gönderildi?” sorusuna ise Bakan Bozdağ şöyle cevap verdi:
“Fezlekeleri geçen hafta Adalet Bakanlığı savcılıklara iade edildi. Geçen hafta iadesi yapıldı. Bakanlarla ilgili savcılıkların uyması ve uyulması gereken kurallar düzenlenmektedir. Bu çerçevede bizde genelge var. Bu genelgeye göre iade etti. Bu geneldeki bazı hususlara uyulmadığı için bu fezlekeleri iade etti.”
Bakan Bozdağ, “İzmir Cumhuriyet Savcısını aradım. Kanunen Adalet Bakanlığı’na bağlıdır, önemli olaylar olduğu zaman ilgili savcılar Adalet Bakanlığı’na derhal bilgi vermekle yükümlüdürler. Ben başsavcıyı aradığımda TV’ler soruşturmayla ilgili detayları paylaşılıyor. Kendisine de söyledim, soruşturmalar gizlidir. İnsanların lekelenmeme hakkına hepimizin saygı duyması esastır. Hukuka uymak ve hukuku uygulamak hepimizin görevidir. Soruşturmanın gizliliği insanların hukukunu, onurunu korumak içindir. Ben soruşturmalara müdahale edilmemesi gerektiğine inananlardanım” dedi.
“Bana bir tane adalet bakanını gösterin ki başsavcı aramamıştır” diyen Bakan Bozdağ, şunları kaydetti:
“Başsavcı hem benimle konuşmamış, benim rızam dışında tutanak tutuyor, onu ifşa ediyor. O da ayrıca bir suç, benim söylemediğim şeyleri ekliyor. 32 tane de klasörü ekleyerek gönderiyor. Ben Adalet Bakanı olarak hukukun içinde kaldım. Hukukun dışına hiç çıkmadım. Suç olacak hiçbir şey yapmadım. Kemal Kılıçdaroğlu dün açıklama yapıyor. ‘Fezlekeler elimizde’ diyor, ‘Satır satır okuduk’ diyor.”
Gazetecilerin “Savcı mı verdiği diyorsunuz?” şeklindeki sorusuna ise Bakan Bozdağ, “Hayır kim verdi bilmiyorum” karşılığını verdi. Bakan Bozdağ, kendisiyle ilgili başka bir fezlekenin de Adana’dan geldiğini söyledi. Bunun üzerine bir gazetecinin ‘Adana’yı aradınız mı?” şeklindeki sorusuna Bozdağ, “Evet aradım, aynı soruşturmalarla ilgili usul var. MİT Kanunu’nun 26. maddesi” cevabını verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.