POLİTİKA - 01 Mart 2012 Perşembe 15:58

MHP LİDERİ BAHÇELİ`DEN POLİSE SALDIRIYA TEPKİ

A
A
A
MHP LİDERİ BAHÇELİ`DEN POLİSE SALDIRIYA TEPKİ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ülkenin büyük bir felaketin ve milleti acılara boğacak bir saldırın eşiğinden döndüğünü belirterek, "Türk polisine yönelen bu kirli ve kanlı saldırıyı kınıyor; planlayıcılarının, iştirakçilerinin ve azmettiricilerinin bir an önce yakalanarak hak ettikleri cezaya çarptırılmalarını bekliyorum" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, İstanbul Sütlüce’de gerçekleşen saldırıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, ülkenin büyük bir felaketin ve milleti acılara boğacak bir saldırının eşiğinden döndüğünü belirterek, "İstanbul’un Beyoğlu ilçesinin Sütlüce semtinde, Çevik Kuvvet görevlilerini taşıyan bir midibüsün geçişi esnasında, yakınlarda bulunan bir motosiklet üzerine yerleştirilen uzaktan kumandalı bomba düzeneğinin patlatılmasıyla maalesef 15’i polis, birisi sivil vatandaş olmak üzere 16 kişi yaralanmıştır.
Tesellimiz bu hain eylemde can kaybımızın olmamasıdır. Türk polisine yönelen bu kirli ve kanlı saldırıyı kınıyor; planlayıcılarının, iştirakçilerinin ve azmettiricilerinin bir an önce yakalanarak hak ettikleri cezaya çarptırılmalarını bekliyorum. Yaralı polislerimize ise acil şifalar diliyor, hepsine geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum" dedi.
Son hadisiyle ’şımaran terör uzantılarının’ ve ’pusuda uygun zaman kollayan gözü dönmüş canilerin’ ellerine geçirdikleri ilk fırsatta kinlerini kusacaklarını gösterdiğini vurgulayan Bahçeli, şunları dedi:
"Eylem sahalarını şehirlerimize kadar genişleten terörist saldırganların, sivil hedefler için de zaman ve uygun ortam gözledikleri gelişmelerden ve yaşananlardan anlaşılmaktadır. Nitekim 31 Ekim 2010 gününde İstanbul Taksim’deki canlı bomba acımasızlığıyla, 20 Eylül 2011 tarihinde Ankara Kızılay’da geçekleştirilen bombalı saldırının yüreklerimizi burkan ve endişeye sevk eden ağır sonuçları henüz tazeliğini muhafaza etmektedir. AKP hükümetinin; teröristlerin can suyu, heyecan kaynağı ve teşvik pirimi
olması milletimizin büyük badirelere maruz kalmasına yol açmaktadır. Bununla birlikte şehirlerimize bombaların yerleştirildiği PKK’nın Oslo’da yapılan müzakerelerde ortaya çıkmasına rağmen, konuyla ilgili Hükümet cenahından doyurucu ve herkesi teskin edici bir izahat bugüne kadar yapılmamıştır. Bu kapsamda partimiz 18 Eylül 2011 tarihinde, Oslo’daki ihanet masasında dile gelen vahim iddiayı gündeme taşımış ve şu sorunun cevabını muhataplarından duymak istemiştir:
’MİT eski müsteşar yardımcısının dile getirdiği, metropollere PKK tarafından yerleştirilen ve vatandaşlarımızı vahşice öldürmeye ayarlı bombalar hangi şehirlerimizdedir? Bu konuda bir tedbir alınmış, failler yakalanmış mıdır?’ Tarifi olmayan bir tehdide işaret eden bu sorunun cevabı hala verilememiş, üstelik hem sivil vatandaşlarımızın hem de güvenlik kuvvetlerimizin yurdumuzun her köşesinde terör cenderesine maruz kalmasına bile bile göz yumulmuştur."
AK Parti hükümetinin hali hazırda hangi şehirlere ve nerelere bomba düzeneklerinin yerleştirildiğini açıklamakla mükellef olduğunu ve bunun da boyunlarının borcu olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Bilinmelidir ki, kanlı terörün şehirlere taşıdığı bombaları öğrenip de gereğini yapmayan ve lazım gelen tedbiri almayan kim varsa, Türk milletinin düşmanı ve ihanetin başıdır. Bu nedenle, milletimizin esenliği, dirliği ve emniyeti için emekli olmuş bir kamu görevlisi tarafından ifşa edilen hususun üzerine en başta
Cumhuriyet savcıları olmak üzere herkes gitmelidir. Şayet, bundan sonra şehirlerimizde bomba patlarsa, bugünden alınması gelen önlemleri ihmal eden herkes bunun ortağı ve doğal uzantısı olmaktan kurtulamayacaktır. Bu itibarla AKP hükümeti, bu sis perdesini kaldırmalı, şaibe örtüsünü aralamalı ve şehirlerimize giren bombalarla ilgili acilen açıklama yapmalı ve girişim başlatmalıdır. Türk milletinin güvenliği ve geleceği, hayat ve varlık hakkı tesadüflere bırakılmayacak kadara aziz ve paha biçilmezdir"
ifadesini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa TOKİ 2 Kültür ve Sanat Merkezi kursiyerlerinin eserleri görücüye çıktı TOKİ 2 Kültür ve Sanat Merkezi kursiyerlerinin birbirinden güzel el işi ürünleri Yunusemre Belediyesi 100. Yıl Meydanı’nda görücüye çıktı. TOKİ 2 Kültür ve Sanat Merkezi’nde Yunusemre İlçe Halk Eğitim Merkezi’nden uzman öğretmenler eşliğinde el işi ürünler üreten kursiyerler, Yunusemre Belediyesi 100. Yıl Meydanı’nda emeklerini sergiledi. Sergin açılışına Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, İlçe Halk Eğitim Müdürü Ayşen Oğuz, Başkan Yardımcısı Emine Özge Arslan, kursiyerler ve hocaları katıldı. Kursiyerleri kutlayan Başkan Balaban açılışta yaptığı konuşmada, “TOKİ 2 Kültür ve Sanat Merkezi’nde takı tasarım, kaligrafi, amigrumi, soğuk seramik ve ahşap oyma gibi eserleri üreten kursiyerlerimizin değerli eserlerini belediyemiz önünde sergiliyoruz. Belediye olarak bu tür eserlerin ortaya çıkması adına çalışmalarımız sürecek. Tüm kursiyerlerimize böyle güzel eserleri sergiledikleri için teşekkür ediyor; vatandaşlarımızı 3 gün boyunca sergilenecek olan eserleri görmeye davet ediyoruz” dedi. Sergi, 15-16-17 Mayıs 12.00-18.00 saatleri arasında 100. Yıl Meydanı’nda gezilebilecek. Öte yandan Muradiye Engelsiz Yaşam Merkezi’nde eğitim gören özel öğrencilerin birbirinden güzel eserleri Forum Magnesia’da görücüye çıktı. Atık malzemelerden oluşan eserler, bugün 22.00’ye kadar vatandaşların beğenisine sunulacak.
Antalya Prof. Dr. Naci Görür: "Antalya’yı depremde etkileyecek üç tane deprem zonu var" Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2024 yılı faaliyet dönemi 8. Olağan Toplantısı’nın konuğu olan Bilim Akademisi Üyesi, Jeolog ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, "6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremlerin Helen Kıbrıs zonunda stres artımına neden olma ihtimali büyüktür. Biz, 6 Şubat depremleri olduğu zaman Kıbrıs’a dikkat diye uyarı verdik. Halen o uyarı geçerlidir" dedi. Bilim Akademisi Üyesi, Jeolog ve Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2024 yılı faaliyet dönemi 8. Olağan Toplantısı’nın konuğu oldu. Toplantının başkanlığını yapan ANSİAD Geçen Dönem Başkanı Akın Akıncı, yapmış olduğu konuşmasında depremin önemine dikkat çekti. Akıncı, Prof. Dr. Naci Görür’ün özellikle Kahramanmaraş Depremi’nden sonra bir misyoner gibi Türkiye’nin her yerine giderek deprem konusundaki bilgilerini paylaştığını söyledi ve ANSİAD toplantısına davet edildiği için teşekkür etti. "Bu ülkeyi depreme hazırlamak zorundayız" Türkiye coğrafi olarak Alp-Himalaya deprem kuşağında olduğunun altını çizen Prof. Dr. Naci Görür, "Uyumamanız lazım çünkü bu işin şakası yok. Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’deki kadar deprem planı yoktur. Her kentin yüzlerce planı var. Özellikle AFAD’da binlerce rapor var ve hepsi raflardadır. Üzeri açılıp bakılmamıştır. Sakın bizim burada fay yok demeyin. Canlı fay olmayınca yan gelip yatacak mıyız? Çağdaş düşünmek lazım. Bu ülkeyi depreme hazırlamak zorundayız. Herhangi bir yerde bir gece kalktığımızda insanlarımız ölmüşse bu hepimizin sorumluluğudur. Hepimiz vatandaş olarak ülkemize sahip çıkmak zorundayız” şeklinde konuştu. “Türkiye Cumhuriyeti var olacaksa deprem problemini çözmemiz gerekir” diyen Görür, deprem problemini çözmenin mümkün olduğunu söyledi. Görür, “Bugüne kadar çözülmemesinin nedeni bu konuda siyasi iradenin olmayışı ve halkın kendi topraklarına, insanına sahip çıkmayışındandır. Her gün televizyonlarda domates ve biberin fiyatını, emeklinin maaşını konuşan halk bir gün dahi çoluğum çocuğum ölmesin diye depremi asla konuşmuyor. Bu işi böyle çözemeyiz” ifadelerini kullandı. “Antalya’yı depremde etkileyecek üç tane deprem zonu var” Antalya’nın istenilmesi takdirde depreme dirençli hale getirebileceğine dikkat çeken Görür, “Antalya ebediyen var olacaksa ve Antalyalılar burada yaşayacaksa buradaki faylar ister fazla ister seyrek olsun Antalya depreme dirençli yapılmak zorundadır. Antalya’yı depremde etkileyecek üç tane deprem zonu var. Kim yok diyorsa bu işi bilmiyordur. Bunların zamanı gelirse tehlikelidir. Birincisi Fethiye-Burdur fay zonu burada olabilecek bir deprem 100 kilometre çapındaki bir alana afet boyutunda zarar verebilir. İkincisi Beyşehir, üçüncüsü de Antalya’nın güneyinde yer alan Helen-Kıbrıs fay zonudur. Bu bahsettiğim üç zonda şu anda stres birikiyor. Ayrıca, ülkenin kimi yerlerinde olan faylar diğer yerlerdeki faylara stres biriktirebilir. Oranın vaktinden önce harekete geçip deprem üretmesine sebep olabilir. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremlerin Helen-Kıbrıs zonunda stres artımına neden olma ihtimali büyüktür. Biz 6 Şubat depremleri olduğu zaman Kıbrıs’a dikkat diye uyarı verdik. Halen o uyarı geçerlidir. Bu stres bir raddeye kadar birikir ve fay orada kırılarak deprem üretir. Fayda yeterince stres biriktiği zaman doğa matematik gibi çalışır, pat diye deprem vurur" dedi. Görür, sözlerine şu şekilde devam etti: "Deprem dirençli kent, bir kente deprem geldiği zaman o depremi minimum hasarlı atlatan kent demektir. Kaliforniya, Japonya, Tayvan, Endonezya, Şili, Arjantin, Hindistan, Çin, İtalya gibi ülkelerde bizlerden büyük depremler oluyor. Buralarda 3-5 kişi tesadüfen ölüyor. Günlük yaşam da değişmiyor. Bizde ise deprem hayatımızı karartıyor. Bütün ülkeye kabus gibi çöküyor. Örneğin 6 Şubat depremi. Bir senedir insanlar sürünüyor. Bir kenti tanımlayan altı bileşen vardır. Bunlar sırasıyla yönetim, halk, altyapı yapı stoku, ekosistem - çevre, ekonomidir. Bir kenti tanımlayan parametreler bunlardır. Eğer biz bu parametreleri deprem dayanıklı dirençli yaparsak o kent otomatik olarak depreme dirençli olur." "ANSİAD 8. Olağan Toplantısı" ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Özbek’in, toplantının başkanlığını yapan ANSİAD Geçen Dönem Başkanı Akın Akıncı ile birlikte konuğumuz Bilim Akademisi Üyesi & Jeolog & Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür’e günün anısına "Triskeles" hediye etmesinin ardından sona erdi.
Ankara Kahramankazan Belediye Başkanı Çırpanoğlu engelli bireyler ile buluştu Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu, belediye bünyesinde faaliyet gösteren Engelsiz Yaşam Merkezi’nde engelli bireyler ve aileleriyle bir araya geldi. Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu, 10-16 Mayıs Engelliler Haftası kapsamında Engelsiz Yaşam Merkezi’nde engelli bireyler ve aileleriyle bir araya geldi. Engelli bireylerin el emeği eserlerini tek tek inceleyen Çırpanoğlu, engelli ailelerinin yaşadıkları sorunları da dinledi. Engellilere yüzme havuzu, istihdam, yaz okulu ve engelli bireylerin ailelerine psikolojik destek konuları gelen talepler arasında yer aldı. Çırpanoğlu, ailelerin taleplerini tek tek dinleyerek not aldı vğe çözüm önerileri konuşuldu. Özel ihtiyaçlı bireylerin karşılaştıkları engelleri kaldırmak istediğini belirten Çırpanoğlu, "Sizlerin neler yaşadıklarıyla alakalı ancak empati yapabiliyoruz ama bu empatiyi içtenlikle ve derinden yaptığımızı bilmenizi istiyoruz. Sadece Engelliler Haftası’nda çıkıp, ‘Hepimiz birer engelli adayıyız’ diyerek bazı şeyleri savuşturmak istemiyoruz. Bundan sonra öyle beylik laflar değil, elimizden ne geliyorsa fazlasıyla yapmak suretiyle sizlerin derdine derman olma, yarasına merhem olma düşüncesiyle bu yola çıktık” dedi. Etkinlik sonunda Çırpanoğlu’na içinde Nutuk’un bulunduğu ahşap kitaplık hediye edildi. İkramlar ve fotoğraf çekimi ile program sona erdi.