YEREL HABERLER - 25 Mart 2014 Salı 13:42

Ünal “kırım’ın Geleceği İçin Hazırlanan Senaryolar Var”

A
A
A
Ünal “kırım’ın Geleceği İçin Hazırlanan Senaryolar Var”

BAK-TÜRK FEDERASYONU BAŞKANI CEMİL ÜNAL:
“RUSYA HÂLA ÇARLIK ZİHNİYETİNDEN KENDİNİ KURTARAMAMIŞTIR”
“BUGÜN KAFKASYA’YA BAKTIĞIMIZ ZAMAN GEÇMİŞTEKİ AYNI OYUNUN SAHNELENDİĞİNİ GÖRÜYORUZ”
“BU COĞRAFYA DA HALA SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ AYNEN DEVAM ETMEKTEDİR”
“KIRIM’IN GELECEĞİ İÇİN HAZIRLANAN SENARYOLAR VAR”
“TÜRKİYE’NİN KAFKASYA’DA ETKİLİ GÜCÜ KALMADI”
İLKER TURAK-ADEM ÖZTÜRK
BAK-TÜRK Federasyonu Başkanı Cemil Ünal, “Bugün Kırım’a yapılan olay yarın Kazakistan’a, Türkmenistan’a, Azerbaycan ve Özbekistan’a da aynen yapılacaktır. Rusya hâla çarlık zihniyetinden kendini kurtaramamıştır” dedi.
Bulgaristan Azerbaycan ve Kırım Türkleri Dernekleri Federasyonu(BAK-TÜRK), Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasını protesto amacıyla bir basın toplantısı düzenledi.
1944 yılının, Kırım Türklerinin sürgüne, katliamlara ve işgale uğradığı en son halka olduğunu kaydeden Ünal, şöyle konuştu: “Bu tarihe kadar Kırım iki bin yıllık Türk yurdudur. Fakat bu tarihten sonra Kırım Türkü öz vatanından uzaklaştırılmış ve maalesef bugün Kırım’da oturan Türk olmayan halklar o toprağa gelmiş ve yerleştirilmiştir. Bugün Kırım’da oynanan oyun geçmişte Ruslar tarafından sahneye konulmuş bir oyundu. 1774 Küçük Kaynarca Harbinden sonra 1782 tarihinde Kırım Ruslar tarafından işgal edilmiş, 1783 tarihinde de aynen bugün olduğu gibi Ruslara ilhak edilmiştir.”
"TÜRK YURDU KIRIM RUSYA'YA BAĞLANDI"
Kafkasya’ya, Avrasya bölgesine bakıldığı zaman geçmişteki aynı oyunun
sahnelendiğini gördüklerini ifade eden Ünal, sözlerine şöyle devam etti:
“Sovyetlerin yıkılması sonrasında biz soğuk savaşın sona erdiğini zannediyorduk. Ama bu coğrafya da hâla soğuk savaş dönemi aynen devam etmektedir. Kırım’ın yanında Karabağ işgali, Rusların Gürcistan’a girme olayları, Kuzey Kafkasya’da Çeçenlere uygulanan siyasi olaylar bu coğrafya da devletler hukukunun kalmadığının nişaneleridir. Bugün maalesef bütün dünya ve Türkiye Kırım’da olan olaylardan ziyade, Ukrayna’nın birliği ve beraberliği üzerinde kafa yormaktadır. Orada oynanan oyun Kırım’ın geleceği ve Kırım Türkünün geleceği ile ilgilidir. Bundan dolayıdır ki Türk devletine ve Dünya kamuoyuna seslenmek istiyoruz. Orada olan olaylar yalnız Ukrayna’nın toprak bütünlüğü meselesi değildir. En önemli olay Kırım’ın Rus toprağı olarak işgali olayıdır. Referandumdan önce aynen 1783’te olduğu gibi Rus askerleri Kırım’a girmiş, Parlamento dâhil Kırım’ın her köşesini işgal etmiş ve ondan sonra kanunsuz, hukuksuz bir referandumla Türk yurdu Kırım Rusya’ya bağlanmıştır.”
Kırım’ın geleceği için hazırlanan senaryoların varlığına dikkat çeken Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sanki Kırım’a silahlı topuyla tüfeğiyle dışarıdan Türkler gitmiş. Orada hadise çıkaracaklar. Kırım Türklerini müdafaa etmek için Ruslar ile savaşacaklar gibi yeni bir senaryo ortaya konmak üzeredir. Güttüğümüz politika yalnız Amerika’nın, dış dünyanın, AB’nin güttüğü politika olmamalıdır. Onlar daha çok Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü öne almaktadır. Bunun izin de Türk devleti bu politikaların dışında Kırım Türkünün geleceği için yeni politikalar üretmek mecburiyetindedir. Belki Ruslar ile yan yana gelip Kırım Türkü için bir takım garantiler almak mecburiyetindedir. Bunu almadığımız takdirde orada Kırım Türkünü biz unutmuş oluruz. Bugün Kırım’ın yüzde 12’si Türk. Bunlar da Sovyetlerin yıkılmasından sonra sürüldükleri yerden Kırım’a dönen soydaşlarımızdır. Ama 25 yıllık süre içerisinde biz o soydaşlarımıza el uzatamadık."
Kırım’ın dışında Kırgızistan, Özbekistan ve Kazakistan’da 400 bine yakın Kırım Türkü olduğunu anlatan Ünal, şöyle konuştu: "Kırım Türkleri bugün hâla sürüldüğü yerde durmaktadır. Bunların hemen hemen hepsi öz vatanlarına dönme gayreti içerisinde olmuşlardır. Ama imkânsızlıklar bunların Kırım’a dönmesine engel teşkil etmiştir. Onun için Türk Devleti’nin yeniden şapkasını önüne koyup bu soydaşlarımızın öz vatanlarına dönmesi için yeni bir politika, yeni bir hedef belli etmek mecburiyetindedir. Belki de Ruslar ile yapacakları anlaşma içerisinde 400 bin Kırım Türkünün oraya dönmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, Türk hükümeti ve devletinin Kırım’da mutlak süratle bir gözlenme merkezi bulundurmalıdır. Orada ki Kırım Türkünün ne şartlarla yaşadığı takip edilmelidir.”
Türkiye’nin Kafkasya’da etkili gücünün kalmadığını ifade eden Ünal, şunları söyledi: “Sovyet Cumhuriyetlerinin de yavaş yavaş bu dünyanın bigâneliği karşısında Rusya’nın tamamen işgaline maruz kalacağı endişesi içerisindeyiz. Soydaşlarımız yalnız değil. Onların arkasında Türk Dünyası var. Biz varız. Aldığımız haberlere göre, Kırım’ın Rus toprağı olmasını ilk tanıyan maalesef Kazakistan olmuştur. Kendilerine yapılan hareketlerin geçmişte ne olduğunu bizden önce onlar biliyor. Bugün Kırım’a yapılan olay yarın Kazakistan’a, Türkmenistan’a, Azerbaycan ve Özbekistan’a da aynen yapılacaktır. Rusya, hâla çarlık zihniyetinden kendini kurtarmamıştır.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.