YEREL HABERLER - 25 Mart 2014 Salı 14:09

Bağımsız İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay

A
A
A
Bağımsız İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay

“BU SEÇİMDE, HER SEÇİM BÖLGESİNDE DEMOKRASİYE İNANAN PARTİLERİN ARASINDA HANGİSİ GÜÇLÜ İSE ETRAFINDA TOPLANILMASINI BU EŞİKTE DOĞRU BULUYORUZ, YENİ BİR SİYASİ PARTİ KURMAK KONUSUNDA KİŞİSEL VEYA BİR GRUP OLARAK VERİLMİŞ BİR KARARIMIZ YOK”
“BİZ İSTİFA EDERKEN, BİR SİYASİ PARTİ HESABI YAPMADIK, BİZ YOLUMUZU AYIRIRKEN İNSANİ KARAR VERDİK, SİYASİ BİR KARAR DEĞİL”
“HİÇ KİMSENİN BUGÜNKÜ TÜRKİYE’DE BİREYSEL BİR KARAR İLE PARTİ KURMAK GİBİ, SİYASAL ÖNEMLİ BİR KARARI VERME HAKKI YOK, BÜTÜN TOPLUMU DİNLEMEK LAZIM”
“İKTİDARIN KULLANDIĞI YÖNTEMLERE BAKTIĞINIZ ZAMAN CİDDİ GÜVENLİK TEHLİKESİ OLAN BİR SEÇİMLE YÜZ YÜZE OLDUĞUMUZ ANLAŞILIYOR”
DERYA YETİM
Bağımsız İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, “Bu seçimde, her seçim bölgesinde demokrasiye inanan partilerin arasında hangisi güçlü ise etrafında toplanılmasını bu eşikte doğru buluyoruz. Yeni bir siyasi parti kurmak konusunda kişisel veya bir grup olarak verilmiş bir kararımız yok” dedi.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Kuş sesleri ovalara yayılır” isimli eski bir şarkıyı gazetecilere dinleten Ertuğrul Günay, Türkiye’nin karamsar günlerden geçtiğini ifade ederek, savaş naralarının atılmaya başlandığını belirtti.
“Sizin de adınızın geçtiği İlhan İşbilen, İdris Bal gibi isimlerle birlikte bir cemaat partisi mi gelecek siyasete?” şeklindeki soruya cevap veren Ertuğrul Günay, “Bu benzetmeleri şiddetle reddederim. Her sözü şimdiye kadar en üst düzey muhatapları tarafından tekzip edilmiş bulunan bazı arkadaşlarımız hayatlarını demagoji üzerine kurdukları için bu tip tartışmalar gündeme getiriyorlar. Biz bir seçime gidiyoruz, bu seçimde herhangi bir siyasi parti ile ilgili taraf tutmadan, Türkiye’de demokrasiye inanan partilerin güç birliğinin kazanmasını istiyoruz. Türkiye’de bu seçimde şuna karar vereceğiz, bir kişisel egemenliğe dayalı otoriter baskıcı bir rejim mi, yoksa demokrasiye inanan partilerin özgürce yarışacakları çoğulcu bir demokrasi mi? Bu seçimde, her seçim bölgesinde demokrasiye inanan partilerin arasında hangisi güçlü ise etrafında toplanılmasını bu eşikte doğru buluyoruz. Yeni bir siyasi parti kurmak konusunda kişisel veya bir grup olarak verilmiş bir kararımız yok. Sadece Türkiye’nin siyasi yapısını doğru tahlil etmeye çalışıyoruz. 30 Mart seçimlerinde iktidarın yorulmuşluğu karşısında yeni bir siyasi hareket toplumun umutlarını devşirebilir, toplumun umutlarından yepyeni bir çınar filizlendirebilirse hepimiz onu destekleriz. Buradan yeni bir umut çıkmazsa, o zaman toplumsal bir talep var mı yok mu bunu irdeleriz. Bu 30 Mart’tan sonra yapılacak tartışmadır. Bizim kişisel veya grupsal herhangi bir parti kurma kararımız şuanda yok. Biz istifa ederken, bir siyasi parti hesabı yapmadık biz. Biz yolumuzu ayırırken insani karar verdik, siyasi bir karar değil. Biz sadece özgür bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Ben yeniden milletvekili olmak yerine Türkiye’de düşüncesini özgürce söyleyerek yaşayan insan olmak isterim” diye konuştu.
“BEN BU SEÇİMİ HAYATİ OLARAK GÖRÜYORUM”
“Hiç kimsenin bugünkü Türkiye’de bireysel bir karar ile parti kurmak gibi, siyasal önemli bir kararı verme hakkı yok, bütün toplumu dinlemek lazım” ifadelerini kullanan Ertuğrul Günay, bunun için 30 Mart’ın görülmesi gerektiğinin altını çizdi. Günay, “Ben bu seçimi hayati olarak görüyorum. Burada kişisel bir egemenlik arayışına Türkiye ‘evet’ mi diyecek, yoksa çoğulcu demokrasiye ‘devam’ mı diyecek?” diye konuştu.
Günay, “Sandığa hile karışacak iddialarıyla ilgili sizin bir kaygınız var mı?” şeklindeki soruya ise, “Yurttaşlarımızın oy kullanması yetmez, sayımda ve oy kullanılırken yaşananlara karşı dikkatli olması gerekir. İktidarın kullandığı yöntemlere baktığınız zaman ciddi güvenlik tehlikesi olan bir seçimle yüz yüze olduğumuz anlaşılıyor. Bütün yurttaşlarımızın çok ciddi olması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Günay; Başbakan Erdoğan’ın İdris Naim Şahin hakkındaki ifadelerini, “Çok talihsiz bir ifade olarak görüyorum. Başbakan’ın son zamanlarda yaptığı açıklamaları büyük bir akıl karışıklığı içinde yapılmış açıklamalar olarak görüyorum” şeklinde yorumladı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’da kedi ve köpek katliamı Muğla’nın Bodrum ilçesinde 5 köpek ve 2 kedi zehirlendi. Hayvanlardan 3’ü yapılan müdahale ile kurtulurken, 4’ü telef oldu. Yalıçiftlik Mahallesi’nde kimliği belirsiz kişi veya kişilerce bırakılan zehir, mahalleye bir ay önce taşınan Gizem Sümer’in köpeğinin zehirlenmesine neden oldu. Köpeğini ölü bulan Sümer, evinin çevresinde ölü halde başka bir köpek ile bir kedi de buldu. Bölgede yapılan aramada Sümer’in komşunun 3 köpeği de zehirlenmiş halde bulundu. 3 köpek ise, sahiplerinin erken fark etmesiyle müdahale edilerek kurtarıldı. Aynı bölgede inşaat işçileri tarafından da bir kedinin zehirlenmesi sonucu telef olduğu belirlendi. 6 aylık Yoda isimli köpeği telef olan Gizem Sümer, "Ben Yalıçiftlik’e yeni taşındım. Bir ay oldu. Dün maalesef köpeğimi ölü buldum, zehirlenmiş. Dün akşam da bir tane ölü kedi buldum. Bu sabah evimin bahçesinin yukarısında bir ölü köpek daha buldum. Bir komşumun 3 tane köpeğini zehirlemişler. Onlar fark edip zeytinyağı içirmişler. Kusunca iyileşmişler, bir tanesi pek iyi değilmiş. Onlara köylülerden birisi köpeklerini öldüreceğini söylemiş fakat kim yaptı, nasıl oldu hiç bilmiyorum. Kameralara bakacağım ama ben başka hayvanların da başka bu şekilde ölmesini istemiyorum. Elimden ne geliyorsa yapmak istiyorum. Bodrum Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü’nden gelip ölü köpekleri aldılar" diyerek hayvanların zehirlenmesine tepki gösterdi.
Mersin Kuzey Makedonya Büyükelçisi Manasijevski’den Başkan Seçer’e ziyaret Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kente ziyarette bulunan Kuzey Makedonya’nın Ankara Büyükelçisi Jovan Manasijevski’yi ağırladı. Başkan Seçer, Büyükelçi Manasijevski’yi kentte ağırlamaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirdi. Mersin’in hem Türkiye hem de bölge açısından önemli bir noktada yer aldığını belirten Seçer, "Bölgemiz sektörel anlamda oldukça hareketli. Ticaret, sanayi, tarım, lojistik ve kısmi olarak da turizm olmak üzere birçok sektör faaliyet gösteriyor. Bunlar hem ülkemizin ekonomisine hem de şehrimizin ekonomisine yüksek potansiyel sağlıyor" dedi. Mersin Limanı’nın Türkiye’nin en büyük limanlarının başında geldiğini ifade eden Seçer, limanın Akdeniz çanağında dünyaya açılan bir kapı olduğunu kaydetti. 31 Mart Yerel Seçimleri’nin ardından rekor bir oyla yeniden başkanlık görevine seçildiğini aktaran Başkan Seçer, "Geçtiğimiz ay sonunda yüzde 60 ile seçimi kazandım. İkinci 5 yıl için göreve devam ediyoruz" diye konuştu. Seçer, Büyükelçi Manasijevski ile ilk kez bir araya geldiklerini vurgulayarak, ziyaretin ikili ilişkilerin gelişmesine katkı sunacağını dile getirdi. "Tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahibiz" Büyükelçisi Manasijevski de Türkiye ve Kuzey Makedonya arasında tarihi ve kültürel anlamda ortak bir geçmişe sahip olduklarını belirterek, "Ortak ve üretken bir geçmişe sahibiz. İnsanların kültürel değerleri ve kentlilik anlayışında da bu ortaklıktan bahsedebiliriz. Çok kültürlü ve etnik kökenli bir topluluğumuz var. Osmanlı tarihi mirasının yanı sıra biz sizlerle modern Cumhuriyet anlamında da benzer tarihi paylaşıyoruz” dedi. Büyükelçi Manasijevski, Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi’nin de Kuzey Makedonya’da doğduğundan söz ederek, Atatürk’ün de ilk eğitimiin orada aldığını belirtti. Büyükelçi Manasijevski, "Biz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Makedonya’nın bir evladı gibi görürüz ve dolayısıyla da Türkiye’nin modern Cumhuriyeti ile ilgili kendimizde pay görüyoruz” dedi. Türkiye ve Kuzey Makedonya ikili ilişkilerine değinen Manasijevski, ekonomik, politik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ve iş birliğini artırmak adına Mersin’i ziyaret ettiklerini kaydetti. "Kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" Manasijevski ayrıca, Mersin Valiliği ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası yetkilileriyle de görüşme yapacağını belirterek, "Burası çok önemli bir liman kenti ama çok önemli bir ticari merkezi aynı zamanda. Bu kardeşlik ilişkimizi ticarete de yansıtmaya niyetimiz var" ifadelerini kullandı. İkili ilişkileri sürdürmenin ve kültürel değerlerin yaşatılmasının önemine işaret eden Manasijevski, Kuzey Makedonya’da Türklerle uyum içerisinde yaşamaya özen gösterildiğini ifade etti. Başkan Seçer, ziyaret sonunda Büyükelçi Manasijevski’ye Roma mitolojisinde çiçek ve bahar tanrıçası olan Flora büstü hediye ederken, Manasijevski de Seçer’e aralarındaki dostluğun sembolü olarak Taş Köprü Üsküp resmi takdim etti. Ziyarette Kuzey Makedonya Ankara Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Suzana Tuneva ile Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim de yer aldı.